Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sınır ’da MHP’yi Sinir Eden Başkan Sıkıntısı! 

YAZIYORSAM SEBEBİ VAR/Fakir Yılmaz
**Kayyumların çifte maaşları..

Aralarında Ardahan’ın Gürcistan’a sınır ilçesi Posof’un eski Kaymakamı olan ve şu anki Ovacık Kaymakamı Hüseyin Şamil Sözen’in de olduğu kayyumlara yönelik tepkiler sürerken kayyumların halkın oyları ile seçilmiş olan belediyelere başkan olarak atandıkları o belediyelerden de başkanlık maaşlarını almaları ne kadar doğru ve etik?!.
Kaldı ki; Ekonomik krizle baş başa bulunan ve tasarruf tedbirlerinden bahsedilen ülkede birçok üst düzey yetkilisinin kendileri gibi eşlerinin de bir değil, 3- 5 hatta 11 maaş aldığı yönündeki tartışmaları biliyoruz, bilmesine de yeniden atanan ve arkası gelecek denen kayyumlarında hem bulundukları makam maaşlarını hem de kayyum olarak atandıkları belediyelerin ‘başkanlık maaşlarını almalarının da ne kadar doğru ve etik olduğunun tartışılması gerekir..’ diye düşünmekteyim.
Hem de birçok emekli gibi bin bir zorlulukla yaşam mücadelesi veren bir emekli, vergi veren bir vatandaş olarak ülkede doğru olmayan bir yöntem ile ‘seçilmişlerin yerlerine atama ile gelen kayyumların en azından başkanlık maaşını almamaları gerekir..’ diyor ve bu yönde burada bir çağrıda bulunuyorum.

**BAŞKAN MAAŞLARI KAYYUMLARA DEĞİL,
BURS OLARAK ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE VERİLMELİ..
‘Daha öncekiler gibi şimdi yeniden atanan kayyumların hem bulundukları valilik, kaymakamlık maaşlarını hem de seçilmiş başkanların yerine atandıkları belediyelerde başkanlık maaşlarını da almalarının ne kadar etik mi?’ siz okurlara ve onları kayyum olarak atayanlar sormak istiyorum.
Ve bir kez daha soran bir vatandaş, bir emekli ve bir gazeteci olarak ülke toplum ve tüm dünyaca onaylanmayan kayyumların da diğer bir çokları gibi çift maaş alan kayyumların en azından çift maaş almaları ve başına atama ile getirildikleri belediye başkanlık maaşlarını kayyum olarak atandıkları kentlerde okuyan üniversite öğrencilerine burs olarak veya bu kış günlerinde SYDV’ya daha da muhtaç yoksullara verilmesi, bağışlanması gerektiğini başta bu kayyumları atayanlara hem de çift maaşı alacak olanlara hatırlatmak isterim. Hatta öncekilerinin de aldıkları maaşları geri iade etmelerinde hatırlatırım.
Çünkü, Vali, ve kaymakamlık beyler başında oldukları görevleri süresince yasal maaşları dışında köy ziyaretleri dahil bir çok yerde yolluk, toplantı katılım harcırahı, yol masrafı, gündelik, aile masrafı ve yer değiştirme masrafı gibi imkanlarından zaten yaralanıyorlar. Hatta gerekli kalındığı durumlarda uçak kiralamak suretiyle seyahat edilebilmesi imkanı bile verilen vali ve kaymakamların bu imkanlar yetmez gibi bir de kayyum olarak atandıkları belediyelerin belediye maaşını da almaları ne kadar doğrudur?
Bilmem ama bana sorarsanız eğer ‘bu doğru bir şey değil ve kayyum olarak atandıkları başkanların maaşlarını almamaları gerekir’ diye düşünmekteyim.
Ve kayyum olarak atanan vali ve kaymakamların yani kayyumların başına getirildikleri belediyeden aldıkları maaşları başında oldukları kentli üniversite öğrencilerine burs olarak vermeleri en doğru şeydir. Çünkü, ‘Zaten yanlış olan kayyumlukta yapılması gereken en sağlıklı davranışta budur’ diyorum..

YENİ YIL MESAJLARINIZ İÇİN

Sınır ’da MHP’yi Sinir Eden Başkan Sıkıntısı! 

Bir yıl bitmeden 3 ilçe başkanı değişen MHP Posof İlçe başkanlığına başkan dayandıramayan MHP Ardahan İl Teşkilatı aynı sıkıntıyı en çok oy aldığı ilçeler arasında bulunan Çıldır’da yaşıyor.

DEM’liler ile merhabalaştıktan sonra Öcalan’ı meclise davet ederek lke siyasetini alt üst eden bir çıkış ile gündemin birinci sırasında olmaya devan eden MHP Ardahan’da başkan sıkıntısı yaşıyor. Ardahan Merkez de olduğu gibi sınır ilçesi Posof ve Çıldır’da sık sık İl ve İlçe Başkanı değiştiren MHP Posof’ta bir yılda 3  ilçe başkanlığı değişimi yaşandı.

Bir yıl içinde üç başkan değiştiren Posof
MHP’de yine ilçe başkanı değişimi yaşandı ve Nihat Saydan, Turgay Akyüz’den sonra şimdide Muhammet Kurşun MHP Posof İlçe Başkanlığına
getirildi.
Aynı sıkıntıyı en çok oy aldığı Çıldır’da da yaşayan MHP merkezde de istediği kadroyu kurmamakla zorda olduğu görülüyor.

NEREDEYSE 1 LİG BİTECEK..

AMATÖR LİG HALA BAŞLAMADI!

‘DAĞDA DEĞİL, YEŞİL SAHALARDA KALIN’ denen gençlerin kendi cep harçlıkları ile kurup, Amatör liglerde mücadele ettiği Amatör Futbol Liglerine Ardahan’ın da içinde bulunduğu bir çok kentte yaşanan maddi imkânsızlıklar dolayısıyla hala lige başlanamadı.
5 İlçesi, 1 Beldesi, 226 köyü olmasına karşın 5 futbol takımının Ardahan 1. Amatör Futbol Ligine başvurunca yetersiz takım denerek, lige bir türlü başlanılmazken bu durum, başta Spor Bakanlığınca ve kayıt parası almaktan öte gitmeyen TFF tarafından gençlere ne kadar sahip çıkıldığını ortaya koymakta.

5 İlçenin 3’ünde Futbol Takımı Yok!
1992 Yılında yeniden vilayet olmasına karşın Barosu başta olmak üzere bir kentte olması gereken Veterinerler Odası zar, zor kurulan, hala BAL’dan 3. Lige çıkamayan, Amatörde oynayacak futbol takımı bulamayan Ardahan’ın 5 ilçesinin 3’ünde futbol takımı yok.
Yeniden vilayet olmasının üzerinden 30 küsur yıl geçmesine rağmen İl Kültür ve Turzim Müdürlüğü gibi bir çok müdürlüğün vekilin vekili ile idare edildiği Ardahan’da futbol başta olmak üzere spor adına gözle görülür ne bir kulüp, ne de Ardahan’ın adını spor camiasından gündeme getirecek bir sportif faaliyet yok.

İşsizliğin diz boyu olduğu, gençlerin uyuşturucu tuzağına düştüğü belirtilen ülkenin Kafkaslara sınır kentinde yaşanan bu durum yerel yöneticilerin olduğu gibi konuyla ilgili kurum ve kuruluşların ilgisizliğinden meydana gelirken, 19 Mayıslarda hatırlanan gençler bir dahaki 19 Mayıslara kadar unutulmaktan şikayetçiler.
Hanak, Damal ve Çıldır’da bir futbol takımı oluşturmayan yerel yöneticilerin ‘başarılıyız’ dediği, genel siyasilerin spor denildiğinde oralı olmadığı, stk’ların yazları saz, kışları kaz gecelerinden baş kaldırmadığı Ardahan’da yaşanan bu durum tüm dünya da tanıtımda büyük rol oynayan futbola da yansımakta.

SERHATSPOR’UN İÇİ BOŞ BOMBASI PATLADI!..

CHP’li Ardahan Belediye Başkanının başkan yardımcısı olduğu, maddi durumları bir hayli iyi oldukları ile bilinen ama kapı kapı gezip, ‘takıma destek’ adı altında iş insanlarından para toplayan Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı, Göle Dernekler Federasyonu Başkanı, kadın Avukat, Kent Konseyi Başkanı, İmdat Tatar gibi bir kaç iş insanın yönetiminde bulunduğu, tv kanalı olmasına karşın başında olduğu takımın maçlarını yayınlatmayan Üzeyir Engin’in başında olduğu Ardahan’ı BAL Ligi temsilcisi futbol takımı Serhat Ardahan Spor’lu futbolculardan ‘Perişanız, paramızı alamıyoruz’ isyanı.

Yıllar önce kurulmasında karşın şu an başında bulundukları takımın bir atkısını almayan, destek gecelerine katılmayan ama başına geçtiklerinden bu yana başta iş insanlarından olmak üzere birçok kişiden büyük paralar toplayan, forma ve atkılar satma kampanyaları açan yermedi arazi vaat eden mevcut yönetimin kendilerini perişan ettiğini, paralarını vermediklerini ileri süren Serhat Ardahan Sporlu futbolcular sanal ortanda kamuoyuna yaptıkları yazı açıklamada mevcut yönetimin içi boş bomba olduğunu iler sürerek takımın durumunun içler acısı halde olduğunu belirttiler.

Serhat Ardahanspor Futbolcularının yaptıkları kamuoyu açıklaması herkesi şok etti!

Yaşadıkları moral bozukluğu dolaysıyla çıktıkları son maçlarında 1-0 yenilip, 2. Lig hayalini zora sokan Serhat Ardahanspor futbolcuları, kulüp başkanı Üzeyir Engin’in sosyal medya aracılığıyla yaptığı “futbolcuların tüm alacaklarının ödendiği” yöndeki yanıt vererek, kamuoyunu bilgilendiren bir basın açıklamasını yayımladı. Futbolcular, diğerlerinin iddialarını yalanlarken, kulüpte yaşanan sorunları ve maruz kaldıkları kişilerin detaylı bir şekilde aktarıldığını aktardı.

“Sözler Tutulmadı”

Açıklamada, sezonun başlangıcından itibaren verilen birçok sözün yerine getirilmediği vurgulandı. Futbolcuların ifadelerine göre:

Sezon başı çekilecek olan senet olarak verildi ve bu senetler 2 ay ertelendi.

Birçok futbolcu ise ilerlemeyi başaramadı.

Otel ve yemek ücretinin ödenmediği için futbolcuların kaldığı otellerden kovuldukları belirtildi.

Primler,

7.500 TL’ye düşürüldü ve deplasmanda 15.000 TL’lik primlerde oynandı, galibiyetlere rağmen 6.000 TL’ye düşürüldü; deplasman primlerinin ise son olarak yine 6.000 TL olarak belirlendiği ifade edildi.

Motivasyon ve Zorluklar

Tüm bu maddi kişilere rağmen futbolcular, sahada galibiyet elde etmek için ellerinden gelen dönemlerde galibiyet aldıklarını belirtti. Ancak:

6.000 TL olan primler bile zamanında yatırılmadı.

Masör ve malzemecilerin maaşları ödenmediği için futbolcular maçlara masörsüz çıktı.

Birçok futbolcu sakatlık yaşamasına rağmen mücadele etmek zorunda kaldı.

Kendi İmkanlarıyla Maçlara Gittiler

Açıklamanın en dikkat çekici dayanıklılıklarından biri de futbolcuların, bu hafta deplasmandaki maça malzemeleri olmadan tutulmaları tutuldukları ve kendi malzemelerini muhafaza ettikleri açıklamalardı. Ayrıca, 6 saatlik Rize deplasmanına 25 kişi yarım otobüsle gidildiği, otobüste yer bulamayanların merdivenlerde oturduğu belirtildi.

“Yemek Ücretlerini Kendi Cebimizden Ödedik”

Futbolcular, deplasman dönüşünde yemek ücretlerini karşıladın karşıladığını ifade etti ve yaşadıkların kelimelerle ifade edilemeyeceğini dile getirdi.

“Artık Gerçekçi Sözler Duymak İstiyoruz”

Açıklamanın sonunda futbolcular, kulüp başkanına ulaşıp anlatmak istediklerinde sürekli geri döndüklerini söyledi. Kulüp başkanının “Beni futbolcularla yüz izlemesi” şeklinde ifadeler kullandıklarını belirten futbolcular, artık asılsız vaatler göstermek istemediklerini ve kazanılanların devamlılığını sürdürdüklerini vurguladı.

Bu açıklama, futbol camiasında geniş yankı uyandırırken, gözler Serhat Ardahanspor yönetimine çevrildi.

Yaşananları kendisine soran Gazeteci Baran Yıılmaz’a ‘Evet, bende futbolcuların yazdıklarını sanal ortamda okudum. Konuyla ilgili olarak Cumartesi günü Ardahan’a gelerek açıklama yapacağım’ diyen Kulüp Başkanı Üzeyir Engin’in basınla yapacağı toplantıda ne diyeceği merak edilirken Karsspor Başkanı gibi her an istifa edebileceği de ileri sürülmekte.

HÜMMET TATAR İPEK HALILAR ALMAYINCA

KARSSPOR BAŞKANI İSTİFA ETTİ!

Öte yandan İstanbul’da düzenlenen gecede aralarında iki ipek hal karşılığında takıma katkı sunacağını iler süren Ardahanlı İş inanı ümmet Tatar’ında bulunduğu iş insanlarından beklenen desteği görmediğini iler süren ve Serhat Ardahanspor ile yapacakları maça çıkmayacaklarını belirten Karsspor Başkanı Ali Uçum’un Karsspor Başkanlığından istifa ettiği öğrenildi.

Karsspor Başkanı Ali Uçum başkanlıktan istifa etmeden önce yaptığı açıklamada İstanbul’da yapılan Karsspor’a destek gecesinde  ihale ile Ardahanlı iş insanı Hümmet Tatar tarafından satın alınan iki İpek halı , satın alınmaktan vazgeçilerek iade edildiğini ileri sürmüştü.

CHP’li Tanal’dan ‘Ardahan’a
Doğu Ekspres Gelsin’ Mektubu..

Kars-Bakü-Tiflis Demiryolunun sınırlarından geçmesine rağmen bir tren istasyonu yapılamayan, Ardahan’a uzanamayan Doğu Ekspresi treninin son durağının Ardahan olması konusundaki dileklere, onca kampanyaya kulak tıkayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına mektup.

CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, CHP’li ‘Ardahan’a da Gelsin’ denen Doğu Ekspresi konusunu kendisine iletmesi üzerine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulundu.

ARDAHAN’I DEMİRYOLU YATIRIMIDAN
MAHRUM BIRAKMAYIN..
CHP’li vekil Mahmut Tanal, Ulaştırma ve Altyapı Bakanına hitaben kaleme alıp, bakanlığa gönderdiği talep dilekçesinde, Ardahanlılarca başlatılan imza kampanyalarını hatırlatarak, “Sayın Bakanım, demiryollarının ülkemiz ve kentlerimiz için taşıdığı önemi uzun uzadıya anlatmaya gerek yok sanırım. İktidar mensupları, şahsınız ve bakanlığınız bünyesindeki bürokratlar, her fırsatta Türkiye’nin kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına kadar uzanan demiryolu hatlarındaki trenlerden övgüyle bahsediyor. Ardahan halkı, tren hattı projesiyle ilgili uzun süredir taleplerini dile getiriyor. Ardahanlılarca ‘Doğu Ekspresi treninin son durağının Ardahan olması’ için onca çağrı ve imza kampanyası var. Ardahanlılar kampanyaya yoğun ilgi gösterdi. Binlerce imza toplandı. Çağrılarının dikkate alınmasını, kentlerinin demiryolu yatırımından mahrum bırakılmamasını talep ediyorlar” dedi.

ARDAHAN’IN TANITIMINA VE GELİŞİMİNE KATKI SAĞLAYACAK..
Ardahanlıların bu çağrılarının karşılıksız bırakılmaması gerektiğinin altını çizen Tanal, şöyle devam etti: “Ardahan, Doğu Anadolu Bölgesi’nin tarihi, kültürel ve doğal güzellikleriyle ön plana çıkan illerindendir. Doğu Ekspresi, Ardahan’ın tanıtımına, ekonomisine, gelişimine önemli katkılar sağlayacaktır. Dolayısıyla bu demiryolu projesinden ülkemiz kazançlı çıkacaktır.


Doğu Ekspresi tren hattı Ardahan’a kadar uzatılmalıdır. Ardahan bu demiryolu yatırımından mahrum bırakılmamalıdır. Sonuç olarak Doğu Ekspresi’nin son durağının Ardahan olmasını talep eder, saygılar sunarım.

ARDAKON’UN YENİ BAŞKANI 

BURAK TAŞTANDAN KAMUOYUNA..

Geçtiğimiz günlerde yapılan ve bağlı bulunan federasyonlar ile derneklerin tam onayı ile Ardahan Konfederasyonu yeni Başkanı olan ve eski başkan Sami Atıcı’dan görevi teslim alan Burak Taştan ARDAKON’un yeni başkanı olarak kamuoyuna yaptığı açıklaması şöyle;

Saygıdeğer Basın Mensupları;
Öncelikle Serhat Ardahanlı olan ve Ardahanlı olma sorumluluğunu kendinde hisseden bütün hemşerilerimizi,
Saygı ile Selamlıyorum.
Ardahan Konfederasyonu Başkanlığı için şahsımı destekleyen, Konfederasyonumuzun bütünlüğünü korumam için özveride bulunan, şehrimiz için sorumluluk alan bütün Federasyonlarımıza yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.
Birçoğunuzun malumu olduğu üzere uzun yıllar pek çok Sivil Toplum Kuruluşunda yönetici olarak ve sorumluluk alıp Başkanlık görevini üstenerek çalışmalar yaptım. Bu süreçler şehrimiz adına şahsıma çok önemli deneyimler kazandırdı. Üstlendiğim her görevde Ardahan ilimizi layığı ile temsil için çalıştım.


Bu günden itibaren edindiğim tecrübeler ışığında ve yüksek bir motivasyon ile Ardahan Konfederasyonu sürecini hep beraber bütün üyelerimizle başlatıyoruz.
Ardahan ismini layığı ile taşıyan platform, dernek ve Federasyonların samimiyetle yaptığı çalışmaları çok kıymetli ve değerli buluyorum. Ancak değişen sivil toplum ilişkileri ve yeniden tanımlanan sivil toplum çalışmaları üzerine sürecin yeniden kurgulanıp örnek olacak bir yapıyı ortaya çıkarılma zorunluluğunu bizlere elzem kılmaktadır.
Hiyerarşinin yatay seyirde düzenlendiği üst başkan alt başkan sıfatlarından arındırılmış sadece birleştirici ve en önemlisi BÜTÜNLEŞTİRİCİ çalışmalar yapan Ardahan Konfederasyonu olarak güçlü bir sivil toplum yapısı ortaya koymak için çalışacağız.
Siz değerli Ardahanlı hemşerilerimizin katılımı ile Serhat Ardahan Türkiye buluşmaları teması ile katılımcılığı en yüksek seviyede tutarak çalışmalarımıza başlıyoruz.

 

Başta Ardahanlı iş insanı Canip Kara’nın da yaşadığı başkent Ankara’da olmak üzere yurt genelinde ve bölgede etkisini her geçen gün arttıran kış günlerinin başladığı şu günlerde Ardahan’ın Gürcistan’a sınır Posof ilçesi sınırları içinde bulunan Türkgözü-Posof- Damal kara yolu, olumsuz hava koşulları nedeniyle tır geçişine kapatıldı.

Ardahan’ın yüksek kesimlerinde etkisini artıran tipi özellikle Türkgözü (Badele)-Posof-Damal ve Ardahan-Şavşat kara yollarında ulaşımı aksatıyor.

Ardahan’da günlerdir beklenen kar yağışı, akşam saatlerinde etkisini gösterdi. Hava sıcaklıklarının sıfır dereceye yaklaşmasıyla birlikte kent merkezi ve yüksek kesimler beyaza büründü.

Ardahan’da günlerdir beklenen kar yağışı, akşam saatlerinde etkisini gösterdi. Hava sıcaklıklarının sıfır dereceye yaklaşmasıyla birlikte kent merkezi ve yüksek kesimler beyaza büründü. Meteorolojik tahminlere göre, kar yağışının 27 Kasım Çarşamba ve 28 Kasım Perşembe günleri boyunca devam etmesi bekleniyor. Sıcaklıkların her iki günde de -2 dereceye kadar düşeceği tahmin ediliyor.

Buz Pistine Dönen Yollar ve Kaldırımlar Tepki Çekti

Kar yağışıyla birlikte Ardahan Belediyesi’nin karla mücadelede geç kalması, vatandaşların tepkisine yol açtı. Yolların ve kaldırımların zamanında temizlenmemesi, kentin birçok noktasında buzlanmaya neden oldu. Vatandaşlar, özellikle sabah saatlerinde oluşan buzlanma nedeniyle yürümekte güçlük çekerken, duruma tepki gösterdi.

Birçok vatandaş, sosyal medyada belediyeye yönelik eleştirilerde bulunarak, “Kar yağışı bekleniyordu ancak hazırlıklar yetersiz. Kaldırımlar ve yollar buz pistine dönmüş durumda” ifadelerini kullandı.

Kar yağışının artarak devam edeceği belirtilirken, vatandaşların buzlanma riskine karşı dikkatli olması gerektiği uyarısı yapıldı. Belediye ekiplerinin kar temizleme ve buzlanmayı önleme çalışmalarına hız vermesi bekleniyor.

Artvin’de 76 Köy Yolu Ulaşıma Kapandı..

Dün etkili olan kar yağışı sonrası, Ardanuç’ta 20, Arhavi’de 1, Merkez’de 4, Şavşat’ta 14, Yusufeli’nde 37 köy olmak üzere 76 köy yolu ulaşıma kapandı.

İl Özel İdaresi kapanan yolların açılması için 26 ekip, 49 personel, 12 pikap, 8 greyder, 10 kepçe, 5 kamyon, 3 Beko Loder ile çalışmalarını sürdürüyor.

Artvin İl Özel İdaresi ekiplerince köy yollarının yeniden trafiğe açılması için başlatılan çalışmalar devam ediyor.

Ardanuç’taki kapalı köy yolları şunlardır:

Bağlıca, Çakıllar, Gökçe, Hisarlı, Kapıköy, Kutlu, Ustalar, Yaylacık, Yolağzı, Y.Irmaklar, Avcılar, Aydınköy, Çıralar, Gümüşhane, Meşeköy, Peynirli, Güleş, Ballı, Geçitli, Zekeriya.

Arhavi’de, Boyuncuk köy yolu kapalıyken, Merkez’de ise şu köy yolları kapalıdır:

Pırnallı, Ağıllar, Derinköy, Okumuşlar.

Şavşat’taki kapalı köy yolları ise şunlardır:

Çukur, Eskikale, Yağlı, Çağlıpınar, Erikli, Yeşilce, Karaköy, Akdamla, Atalar, Çermik, Çoraklı, Demirkapı, Ilıca, Şenköy.

Yusufeli’ndeki kapalı köy yolları ise şunlardır:

Tekkale, Çevreli, Ormandibi, Bakırtepe, Alanbaşı, Yüncüler, Yamaçüstü, Avcılar, Sütlüce, Balcılı, Bıçakçılar, Özgüven, Yüksekoba, Altıparmak, Demirdöven, Yaylalar, Mutlugün, Öğdem, Esendal, Boyalı, Serinsu, Balalan, Yeniköy, Darıca, Dağeteği, Gümüşözü, Morkaya, Kömürlü, Erenköy, Günyayla, Kirazalan, Esenyaka, Zeytincik, Narlık, Demirköy, Çamlıca, Cevizlik.

Ardahan Kazları Sultangazi’de..

Ardahan kazları merkezi İstanbul Sultangazi’de bulunan Ardahan Avrupa Yakası Derneğinin organize ettiği Ardahan Günlerinde İstanbul’da olacaklar.

Birçok Ardahanlının yaşadığı İstanbul’un 39 ilçesinin içinde bulunan Sultangazi’de gerçekleşecek olan ‘5. Geleneksel Ardahan Yöresel Ürünleri Tanıtım Günleri’ 27 Kasım 2024 Günü başlıyor.


Kar yağışı ile birlikte kesimleri yapılıp, kurutulmaya bırakılan Ardahan Kazları başta olmak üzere yöresel ürünlerin sergileneceği etnikliğe herkesi davet eden İstanbul Avrupa Yakası Ardahanlılar Derneği Başkanı Akın Bozkaya, Sultangazi Belediyesi iş birliği ile bu yıl 5. yapılacak olan ‘Ardahan Yöresel Ürünler Tanıtım Günleri’nde bir kez daha Ardahan’ı İstanbul’a anlatmaya çalışacaklarını belirtti.
Başta Ardahanlı kadınların el emeği, göz nuru ürünlerin sergileneceği Ardahan Yöresel Tanırım Günlerinde hedeflerinin Ardahan’ın varlığını his ettirmek ve o çok istenen ama bir türlü istendiği derecede olmayan Ardahan Lobinse güç vermek olduğunda belirtti.


Kaz eti, Bulgur pilavı, Kete, Pişi, çeçil peynir, Ardahan kaşarı, Balı gibi damak tatlarının tanıtılıp, tanıttırılacağı 5. Ardahan Yöresel Ürünler Tanıtım Günlerinde Ardahan’ı tanımak, görmek ve lezzetlerini tatmayı hedeflediklerini belirten Bozkaya İstanbul’da bulunan tüm Ardahanlıları etkinliklerinde ev sahibi olamaya, etkinliklerine gelecek olan misafirleri Ardahanlı sıcaklığı ve güzelliğiyle karşılamaya davet ediyoruz’ diyerek 27 Kasım ila 1 Aralık Günlerinde yapılacak olan etkinliklere herkes davet etti.

ARDAHANLI KADINLAR
KRİSTAL KADINLAR KOOPERATTİFİ
ARDAHAN MUTFAĞINI DÜNYAYA AÇACACAK!

İnsanlığına yön veren kadındaki insandaki beceriyi kabiliyeti ortaya çıkarmak, Kadının kendi kendine yetinileceğini bireylere göstermek amacıyla kurulan ve Ardahan’ın Kristal özellikli karlarından esinlenip, Ardahan Göle Kristal Kadın Kooperatif, kuran Ardahanlı kadınlar Ardahan Mutfağını tüm dünyaya açmak amacıyla düzenlemeyi düşündükleri Ardahan Gastronomi Günleri için kolları sıvadılar.


Ardahanlı Kadınlar, Türkiye Aşçılar Federasyonuyla kurdukları diyalogla birlikte tüm Ardahanlı kadınların Ardahan mutfağına katkı sınacak olan Ardahan Gastronomi Günleri hazırlığı yapıyor.

Kurdukları Kristal Kadın Kooperatifi hakkında bilgi veren Kooperatif Başkanı Selva Çapan Aydın, ‘şimdilik’ 25 arkadaş ile birlikte yıl başında, Mart’ta kurdukları kooperatifleri aracılığı ile Ardahan, Ankara, Bursa, Afyon gibi illerde önemli işlere imza attıklarını belirtti.


Bölgenin güçlü karınlarını kooperatiflerinin etrafından birleşmeye davet eden Çapan, ‘tüm şeffaflığı ile hareket eden kooperatiflerini Ardahan ve bölgede olduğu gibi yurt genelinde marka bir kurum haline getirmek için çalışıyoruz.’ dedi.

Kayyumlarda çift maaş almasın!

Aralarında Ardahan’ın Gürcistan’a sınır ilçesi Posof’un eski Kaymakamı şu anki Ovacık Kaymakamı Hüseyin Şamil Sözen’in de olduğu kayyumlara yönelik tepkiler sürerken kayyumların başkan olarak atandıkları belediyelerden de maaş almaları tartışma konusu oldu.
Birçok üst düzey yetkilisinin kendileri gibi eşlerinin de bir değil 3- 5 hatta 11 maaş aldığı yönündeki tartışmaları hatırlatan yeni kayyumlarında hem bulundukları makam maaşlarını hem de kayyum olarak atandıkları belediyelerin başkanlık maaşlarını almalarının ne kadar doğu ve etik olduğunun tartışılması gerek ülkede seçilmişlerin yerlerine atama ile gelen kayyumların en azından başkanlık maaşını almamaları gerektiğine dikkat çekilmekte.


**BAŞKAN MAAŞLARI KAYYUMLARA DEĞİL,

BURS OLARAK ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE VERİLMELİ..

Daha öncekiler gibi şimdi yeniden atanan kayyumların hem bulundukları valilik, kaymakamlık maaşlarını hem de seçilmiş başkanların yerine atandıkları belediyelerde başkanlık maaşlarını da almalarının ne kadar etik olduğunu soran Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Gazeteci Fakir Yılmaz ülke toplum ve tüm dünyaca onaylanmayan kayyumların da diğer bir çokları gibi çift maaş alan kayyumların en azından çift maaş almaları ve başına atama ile getirildikleri belediye başkanlık maaşlarını kayyum olarak atandıkları kentlerde okuyan üniversite öğrencilerine burs olarak vermeleri gerektiğine dikkat çekti.


Gazeteci Fakir Yılmaz günlük olarak yazılarının yayınlandığı ‘Yazıyorsam Sebebi Var’ isimli köşe yazısında ele aldığı konu hakkında şunları yazdı.
Vali, ve kaymakamlık beyler başında oldukları görevleri süresince yasal maaşları dışında köy ziyaretleri dahil bir çok yerde yolluk, toplantı katılım harcırahı, yol masrafı, gündelik, aile masrafı ve yer değiştirme masrafı gibi imkanlarından zaten yaralanıyorlar. Hatta gerekli kalındığı durumlarda uçak kiralamak suretiyle seyahat edilebilmesi imkanı verilen vali ve kaymakamların bunlar yetmez gibi bir de kayyum olarak atandıkları belediyelerin belediye maaşını da almaları ne kadar doğrudur. Bilmem ama bana sararsanız bu doğru bir şey değil ve kayyum olarak atandıkları başkanların maaşlarını almamaları gerekir diye düşünenlerdenim.’ dedi.


AGC Başkanı Yılmaz, ‘kayyum olarak atanan vali ve kaymakamların başına getirildikleri belediyeden aldıkları maaşları başında oldukları kentli üniversite öğrencilerine burs olarak vermeleri en doğru şeydir. Çünkü yanlış olan kayyumlukta yapılması gereken en sağlıklı davranışta budur.’ dedi.

EYY HALKIM!..

Dağ gibi kara yağız birer delikanlıydık.
Babamız sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.
Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken
Bizler bir mumun ışığında bitirirdik kitaplarımızı.
Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini,
Yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya.
Ecelsiz öldürüldük, dövüldük, vurulduk, asıldık,
Vurulduk ey halkım, unutma bizi…


Gazeteci Uğur Mumcu’nun anısına yazılan ve o günden bugüne yaşanan her olumsuz gelişme ardından seslenen ‘Vurulduk ey halkım, unutma bizi’ sözünü hatırlatan bu iki fotoğrafın biri Ardahan’ın Damal ilçesinde diğeri de Göle’de çekildi.


Halkın kendileri için mücadele verenlere karşı gösterdiği önemi ortaya koyan bu iki pankartın birinin CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun diğerinin ise CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun.

BUNLARDA BİZİM BÖLGEDE Kİ
KARA KIŞ’IN MANZARALARI!..

Haber/ Fakir Yılmaz

Her kar yağında ‘kartpostallık görüntüler’ denerek gerçek yüzü gölgelenen kara kışın yeniden his edildiği Ardahan ve doğu illerinde yaşanan gerçek manzaralar, tek odasına sığınılan evde biraz daha fazla ısıtsın diye uzatılan soba boruları ve yırtık, pırtık elbiselerle dondurucu soğuklardan korunmaya çalışıp derme çatma tahtalardan yapılan kızaklarla eğlenmeye çalışan çocukların fotoğrafları olmakta..

Yurt genelinde yaşanan kar yağışı ile beyaz yüzünü bir kez daha gösteren kışın ‘kara kış’ olarak isimlendirildiği Ardahan ve doğuda kış havaların iyiden iyiye soğumaya başlamasıyla bölgede çekilen ve kiminin ‘kışın muhteşem manzarası’, kiminin ise ‘yoksulluğun manzarası diye çektiği fotoğraflarla gerçek yüzünü göstermeye başladı..


Bölge insanının ‘kara kış’ diye adlandırdığı karda kışta ısınmak için ‘odun taşı, yok sobanın külü, yok dumanı yok tüttü yok temizliği her gece uykunun en tatlı yerinde uyan odun at ki soba sönmesin’ denen bölgede çocuklarda yoksulluğu anlatan yırtık, pırtık giysileri ile kışın tadını çıkarmaya çalışır bölgede.

Gafil..

KONUK YAZAR

Münevver Metin

munewer.met@gmail.com

Bir yandan kadınların dünya kadar sorununu bir güne sığdırmak mümkün değil, öte yandan farkındalık yaratmak için de bir fırsattır.

İşte bugün ben de Dünya ve Türkiye’de kadının durumuyla ilgili genel tabloyu ortaya koymaya çalışacağım.

Dünya’nın bir çok yerinde kadınlarla ilgili konferanslar, etkinlikler düzenleniyor. Kadın ve kız çocuklarının eğitim ve güçlenmesine yatırım yapıp, huzur seviyesini arttırma yoluyla cinsiyet eşitliğine ulaşılmasının hızlandırılması anlatılıyor.

Covid salgını ve sonrasında yaşanan krizlerden ötürü küresel çapta 75 milyon kişi daha aşırı yoksulluk sınırının altına düştüğü açıklandı. Hali hazırda Dünya genelinde kadınların yüzde 10.3’ü aşırı yoksulluk yaşadığı tespit edildi.

 Kadınları güçlendirme adına acil eyleme geçilmezse Dünya çapında 2030 itibariyle 342 milyon kadın ve kız çocuğunun yoksulluğa mahkum olacağı hesaplanıyor…

Türkiye’de ki durumda bu özelliklerde yönetmeye çalıştığını söylüyor, uygulama…

Buna göre Türkiye’de nüfusun yüzde 49.9’u kadın, yüzde 50.1’i erkek olduğunu her yıl kadına özel olan günlerde paylaşılıyor.

 Doğuştan beklenen yaşam süreci, kadınlarda erkeklere göre daha uzun olduğunu söylüyorlar.

Bak sen kız çocuklarının yaptığına!

Türkiye genelinde ortalama eğitim süreleri artsa da kadınlarda 8.5 yıl, erkeklerde 10 yıl olarak kaydedildi.

Yılında en az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 yaş ve üstü kadınların oranı yüzde 67.5 iken bu oran  yüzde 86.7 olmuş. Erkeklerde de yüzde 82.8 iken yüzde 96.1’e çıkmış. Kayda değer bir ilerleme olsa da aradaki fark kapanmamış.

Tembelmişsin be kadın!

Çalışma hayatına göre  kadınların iş gücüne katılımı yüzde 35.1, erkeklerin ise yüzde 71.4 dür.

 Kadınların iş hayatına katılımı ise eğitim seviyesine göre değişiyor. Okuryazar olmayan kadınların iş gücüne katılımı yüzde 13.9 iken, yüksek öğrenim görmüş kadınların iş gücüne dahil olma oranı yüzde 68.8’e kadar yükseliyor iken, okumadın da…

İstihdamda erkekler, aynı işte kadınlardan daha fazla ücret alırken, ücretli çalışan yüksek öğrenim mezunlarında bu fark yüzde 17.1. İlkokul mezunlarında ise yüzde 12.4 olmuş.

Kadınlar açısından olumlu gelişmeler de var elbette!

 Kadın büyükelçi, öğretim üyesi oranında artış olmuş mesela. TBMM’de kadın vekil oranı 2023 seçimlerinde yüzde 19.9’a çıkmış, toplumsal iyileşmelere rağmen!

Gafil!

 Kadına yönelik şiddet ise bitmek bilmiyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’na göre 2023 yılında 135’i şüpheli ölüm 438 kadın katledildi. Bu kadınların önemli bir kısmı eşleri, aile üyeleri ve tanıdık erkeklerin kurbanı oldu.

Bu yolculukta elbette erkeklerin de farkındalık kazanması ve desteği çok önemli.

Çünkü kadının güçlenmesi demek, toplumun güçlenmesi demek, bire gafil  su kaynadı taştı, çocuklar şiddetin farkında…

Kadınların iyi bir hayat yaşama ihtimalini, hayali deyin; fark etmez. Bu ülkede yaşayan bir kadınsanız, ister doktor, ister hukukçu, olun, ister sanatçı, ister tarım işçisi, ister ev kızı, ister dergahlarda bir kadın olun , bu kafayı çok iyi tanır, “gafillere rağmen” iyi bir hayat yaşamaya çalışırsınız.

Kadınların başarısını bırakın övmeyi, tebrik etmeyi, kıskanıp çoğu zaman, kadın milleti diye nitelendirdiği eylemler olan dedikodu etmenin, pislik atmanın, manipüle etmenin alasını yapan, gafil!

İyilikler dolu cümlelere!

Kadın öyle giyinmesin, oralarda o saatte dolaşmasın, biz bunları iyiliğimizden söylüyoruz, o kadının namusunu, huzurunu, ismini, saygınlığını korumak için deyip, aynı kadın beğenmediği bir fikri savunduğunda namusuna, bedenine dil uzata uzata bağırıp çağıran, en belden aşağı iftiraları, hakaretleri savurmaktan geri durmayan gafil!

Kadınlar anamızdır, bacımızdır, çiçektir!

Anneleri, kız kardeşleri veya çiçek kadar sessiz olmayan her kadını görüp sadece kadın olduğu için yerini bilmeyen ,kimi zaman hakaret, kimi zaman dalavere, kimi zaman kaba kuvvetle müdahale eden gafil!

 İktidar eline almış olumlu eleştiriyi bile duymaya tahammül edemeyen gafil!

İş hayatında, sosyal hayatta, ailede, siyasette hatta en basit konuda söz gelimi giyimde, herhangi bir hata yapan kadınsa, onu bir erkekten iki kat ağır eleştiren, iki kat daha alaycı, daha küçük düşürücü dille sunan, yerin dibine batırmadan bırakmayan gafil!

Bu gafilleri biz kadınlar çok iyi biliriz.

Güzel haber şudur ki, yukarıda bahsettiğim gafiller genellikle tembel, düşük zekâlı, sıkıya gelemeyen, dedikodu ve entrikayla işini yürütmeye çalışan tiplerken, bu ülkenin kadınları da inadına çalışkan, inatçı ve azimli olurlar!

‘’Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’’ kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yasal mevzuatın yanı sıra, toplumsal zihniyetin değiştirilmesi annelerin erkek çocuklarına şiddetin yanlış olduğunu, babaların ise tutum ve davranışlarında örnek olmaları gerekmekte.

‘’Geçmişin mirasıyla kadına saygı, topluma saygı’’.

DİĞER VİDEOLAR