Çıldır Gölünde Ne Petrol, Nede Gaz
Endemik Bitki ‘Anadolu Zilasuru’ Keşfedildi!
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyeleri tarafından keşfedilen yeni endemik bitki Çıldır Gölü çevresindeki yaklaşık 300 metrekarelik bir alanda bulundu. Bitkiye “Anadolu Zilasuru” ismi verilirken, neslinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu öğrenildi.
RTEÜ Biyoloji Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Serdar Makbul, Dr. Öğr. Üyesi Seher Güven ve Karadeniz Teknik Üniversitesi(KTÜ) Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Kamil Coşkunçelebi’nin yer aldığı çalışma ile dünyada sadece Ardahan Çıldır Gölü etrafında yayılış gösteren yeni bir otsu endemik bitki türü keşfedildi.
Araştırıcılar tarafından, Çıldır Gölü mevkiinden topladıkları farklı bir bitkiye ait örnekler üzerinde yaklaşık yedi yıl süren detaylı incelemeler sonucunda bu türün bilim dünyası için yeni bir bitki türü olduğu kararına varıldı. “Vincetoxicum anatolicum” adı verilen bu yeni bitki türü uluslararası hakemli bir dergi olan “Nordic Journal of Botany” adlı dergide yayınlayarak bilim dünyasına yeni endemik bir tür olarak tanıtıldı. Tükçe’nin farklı yörelerinde ”zilasur, dağ biberi, gavur biberi” olarak bilinen Vincetoxicum cinsine mensup bu yeni türe yayılış gösterdiği Anadolu topraklarına atıf yaparak “anatolicum” ismi verildi.
“Kayalık ve taşlık bir alanda bu bitkiyi bulduk”
Türkiye’nin önemli bir bitki biyoçeşitliliğine sahip bir ülke olduğunu söyleyen RTEÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Makbul, “Kaynaklar Türkiye’nin neredeyse Avrupa kıtasının tamamına yakın bir biyoçeşitliliğin Türkiye’de olduğunu gösterir. Bu alanda görev yapan araştırmacılar, botanikçiler bitkilerin canlandığı mevsimlerde arazide araştırmalar yapar. Bizde 2013 yılında Ardahan ilinde bulunan Çıldır Gölü civarında araştırma çalışmalarımızı sürdürürken ilginç bazı bitki örnekleri farkettiğimizi gördük. Örneklerimizi uygun koşullarda incelemek üzere laboratuvarımıza taşıdık.’ dedi. Yaklaşık 7 yıllık önemli bir incelemenin sonucunda, dünyadaki örnekleri inceleyerek bu bitkiye dünyada daha önce rastlanmadığı kanaatine vardık. Uluslararası bilimsel bir dergide bunu yayınlayarak literatüre kazandırdık. Bitkinin ismine bilimsel kurallar çerçevesinde, Türkçe isim veremediğimiz için bitkiye “vincetoxicum anatolicum” ismini verdik. Bilim dünyamıza hayırlı olsun. Bitkinin zehirli olduğu yönünde birtakım bilgiler bulunuyor. Bitki yaklaşık 50 santimetre boyuna kadar uzayabilmekte. Sarımsı, morumsu çiçekleri var. Yaprakları bütün halinde. Zakkumgiller ailesinden olan bir bitki. Otsu bir bitki olduğu için kökleri toprak altına fazla gitmez. Kayalık ve taşlık bir alanda bu bitkiyi bulduk. 200-300 metrekarelik bir alanda bu bitkiyi bulduk” dedi.
“Bitkinin korunması talebinde bulunduk”
Doktora tez çalımasını “vincetoxicum anatolicum” üzerine yapan RTEÜ Biyoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Seher Güven, “Keşfettiğimiz bu bitki türü dünyada sadece Çıldır Gölü etrafında yayılış gösteren endemik yeni bir tür olduğuna karar verdik. Biz bu çalışmayla sadece Türkiye’nin değil bu bitki grubunun biyoçeşitliliğine katkı sağladık. Bu grup bitkiler anti-viral, anti-bakteriyel, anti-fungal ve anti-kanserojen gibi önemli bileşenleri içerdiğinden dolayı tıbbi bitki olma potansiyeline sahip. Dolayısıyla bu tür biyokimyasal çalışmalara yeni bir kaynak oluşturmuş olduk. Çıldır Gölü çevresi turizm potansiyeli nedeniyle yoğun faaliyetlere maruz kalıyor. Bu bitki nesli tükenmekte olan bitki kategorisinde kırmızı listede yer alıyor. Nesli tükenmekte olan bitki kategorisinde olduğu için bitkinin korunması talebinde bulunduk” diye konuştu.
Türkçe ismi “Anadolu Zilasuru” olarak belirlendi
Yeni türün dahil olduğu Vincetoxicum cinsi, Türkiye’de 11 farklı türle temsil ediliyor. Bunların içerisinde sadece Türkiye’de yayılış gösteren endemik bitkiler de yer alıyor. Bu bitki Türkiye’de bitki biyoçeşitliliğine katkı sağlamakla birlikte aynı zamanda Vincetoxicum taksonlarının tıbbi ve etnobotonik açıdan değerli olması sebebiyle bu alanda yapılacak biyokimyasal çalışmalar için de yeni bitki kaynakları oluşturuyor. Bu grup bitkiler anti-viral, anti-bakteriyel, anti-fungal ve anti-kanserojen gibi önemli bileşenleri içerdiğinden dolayı tıbbi bitki olma potansiyeline sahip. Bulunduğu habitatta popülasyonların az sayıda birey ile temsil edilmesinden ve popülasyonların yol yapımı, otlatma ve ekoturizm faaliyetlerinden olumsuz etkilenmesi muhtemel olduğundan, bu yeni keşfedilen bitki Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi (IUCN) kriterlerine göre tehlike altında (EN) kategorisinde yer alan endemik bir tür olarak önerildi.
DOLADIRDI MI, DOLANDIRILDI MI?
ARDAHAN’DA BİR FİRMA BORÇLARINI ÖDEMEYİNCE KONKARDO İLANI İÇİN ARDAHAN’A DEĞİL, ANKARAYA BAŞ VURMASI ŞÜHPELERE NEDEN OLDU!..
Gazeteci Fakir Yılmaz’ın ÖZEL Haberi
Ardahan’da bir kişinin yüksek faiz karşılığında topladığı paraları geri ödemeyince ‘Battım, kara faizciler çöktü’ diyerek Konkordato ilanı için Ardahan mahkemelerine değil, Ankara mahkemelerine başvurması Ardahan ekonomisini sarstı.
Alınan bilgilere göre en az 40 Milyon bir paranın kayıp olduğu ve bu paraların gerçek anlamda kara paracı mı yoksa şahsın dolandırması mı yönünde sorulara muhatap olduğu tartışılan Ardahan’da bir çok kişinin iflas noktasına geldiği de ileri sürülmekte.
Ülke genelinde olduğu gibi Ardahan’da yaşanan ekonomik sıkıntılar iflaslara neden olmaya başladı.
Alınan bilgilere göre bir çok esnafın kepenk kapatmaya hazırlandığı Ardahan’da bir firma ‘Battım, kara faizciler çöktü’ diyerek konkordato ilanı için mahkemeye başvurdu.
Bu firma ve firmanın sahibinin kendilerinde alacakları olanlara başta kara paracılar olmak üzere kara faizle çalışanların çökmek istediğini bu nedenle zorda kaldıklarını belirtirken, bu firma ve kişiden alacaklı olanların ise konkordato ilanı için mahkemeye başvurmasının kendilerine olan borcu ödememek için kurnazlık yaptığını ileri sürerek asıl zorda olanların kendilerinin dolandırıldığını belirtilerken bu firma ve şahsın dolandırıcı olduğunu ileri sürdüler.
İleri sürülen iddialara göre 40 Milyon gibi yüksek bir paranın ortada olmadığı ve bu paranın nerede kimin cebine girdiği merak edilirken bu yaşananların altında yatan asıl nedeninin ülke genelinde yaşanan ekonomik sıkıntıların getirdiği zorluklar olduğu da belirtilmekte.
KONKORDATO NEDİR ?
Konkordato; bir borçlunun alacaklılarına mahkeme aracılığıyla yaptığı ödeme teklifinin, alacaklıların en az yarısı (veya belirli durumda 2/3’ü) tarafından kabul edilmesi ve Ticaret Mahkemesi tarafından tasdik edilmesi şartıyla, borçlunun tüm adi (rehinli veya imtiyazlı olmayan) borçlarını, bu teklifi doğrultusunda ödeyebilmesidir. Rehinli alacaklar için borçlunun talebinin olması ve rehinli alacaklılar tarafından kabul edilmesi halinde, rehinli borçlarda bu kapsama dahil olur.
Bundan da anlaşılacağı üzere, konkordato teklifinin alacaklıları bağlayıcı hale gelebilmesi için, alacaklıların belirli bir çoğunluğu tarafından kabul edilmesi ve ayrıca mahkeme tarafından tasdik edilmesi gerekir.
Kimler Konkordato Talep Edebilir?
Konkordato herkesin yararlanabileceği bir kurum değildir. Öncelikle talep edecek kişinin sıfatı alacaklı ya da borçlu olmalıdır. Daha sonra bu taraflar belirlenen şartları yerine getirmelidir. Yani belirli şartları sağlamak şartıyla borçlular ve alacaklılar konkordato talebinde bulunabilir.
Konkordato talep edebileceklerden birisi borçlu olan taraftır. Vadesi gelmiş borçlarını ödeyemeyenler veya borçlarının vadesi geldiğinde ödeyememe tehlikesi bulunanlar konkordato talep edebilir. Bu sayede borçlu iflastan kurtulmak ister.
Konkordato talep edebilecek bir diğer grup ise alacaklılardır. Eğer borçlu iflasa tabi ise ve alacaklı iflas talep etme hakkına sahipse konkordato da talep edebilir. Yani iflasa tabi olmayan borçlu için alacaklı tarafından konkordato talep edilemez. Ayrıca iflas talep etme hakkı olmayan alacaklı da konkordato talep edemez.