Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Belediyenin barınağına değil, dost esnaflara sığındılar!..

Ardahanlı iş insanı Gürsoy Karataş’ın Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı BYM Fashion Giyimde yıl sonu indirimler bir TIK’la Gar dolabınızda.. www.bymfashion.com
YAZIYORSAM SEBEBİ VAR/FAKİR YILMAZ
**ÇİVİ ÇAKAMAYANLAR BAĞIMSIZLIKTAN BAHSEDEBİLİR Mİ UFUK ABİ?..

Kendisinden aldığım bir ‘Alo’ ya kadar tanımıyordum. O beni bizzat arayıp, tanıştıktan sonra beni İstanbul Maltepe’de bulunan ve insanların günün stresini atmak için akşamları bir hayli yoğunlaştığı cafelerin olduğu meydanda buluşmaya davet etti.
Gittim, kendisiyle birlikte bir kaç meslektaşımla daha tanışıp, sabahın ilk çaylarını içtiğimiz açık alandaki cafede benim her gördüğüm, her tanıştığım ve ‘Çivi çakan gazeteciler birleşin’ dediğim biz gazetecilere yönelik bir dernek kurmak istediklerini ve bu dernekte benimde kurucu olarak yer alıp, alamayacağımı sordular.
Ve her gördüğü gazeteciye ‘Çivi çakan gazeteciler birleşin’ diyen benim, bu teklifi reddetmeyip, ‘tabi ki zaten bende bu yönde güçlü birlikteliğe ihtiyaç duyulan bir zamanda toplumu iktidar ve muhalefet demeden her engele karşı güç birliğine davet eden gazeteciler önce kendileri birleşmeli’ diyen birinin gazetecileri bir araya getirecek bir derneğe yok demeyeceğini söylüyor ve benden destek isteyen yeni tanıştığım meslektaşlarımı rahatlatıyordum.
Ve bunu da ortaya koymak için öncelikle şu an burada bulunan meslektaşlarımın yani her gazetecinin diğer gazeteci arkadaşının yazılarını ‘köşe yazarı’ olarak kendi haber sitesine, gazetesine eklemeye başlasın’ diyor ve yeni bir dernek için benden istenen desteği hemen orada, kırık masada çantalarımızdan çıkardığımız evraklarla kuruyorduk.
Yani, bugün adı ‘Bağımsız Gazeteciler Derneği’ olan derneği kurma fikrini tartışmak için beni arayıp, görüşmek isteyen arkadaşlara hemen orada iken hem de açık alanda evraklarımızı sağa sola uçuran rüzgarla birlikte ‘hemen şimdi, burada atın imzalarınızı verin TC.’nizi ve de evraklarınızı. Kuralım hemen derneğimizi’ demiş, fikir olarak ilk adımı onlar, ‘hemen kurulması gerekir’ fikir ve önerisini 2. adımla ben atmıştım. Ve ‘Çivi çakan gazeteciler birleşin’ diyen gazetecilerin birleşmesi umuduyla Bağımsız Gazeteciler Derneği’ni meslektaşımız Ufuk Bulut’un başkanlığında kuruluşuna start vermiştik.
Ve çaylarımızı içip, İMC usulü hesapları ödedikten sonra ayrıldığım bu meslektaşlarımla bugüne kadar iyi birer arkadaş, dost olmuş, hatta uydu üzerinden yayın yapan ulusal tv’de ki ‘Gazetecilerle Gündem’ adlı programıma bir kaç kez davet edip, birlikte kurduğumuz derneğimizi birde orada canlı yayında tüm ülke ve dünyaya duyurmuştuk.
Bu arada, ‘Çivi çakan gazeteciler birleşin’ fikrimi ilk onaylayan ve benden yazılarımı isteyen Güven Albayrak adlı meslektaşım kendi sitesinde bana ‘köşe yazarı’ olarak hemen yer ayırmış, bende onun yazılarını alarak kendi sitemde ve gazetelerimde ‘köşe yazarı’ olarak kendisine alan açmış, benim okurlarım onun yazılarını benim yazılarımı da onun okurları okumaya başlamıştı.
Tabi bu arada birlikte kurduğumuz derneğin kuruluş işlemlerini ve evraklarını alan Ufuk Bulut abimiz aralarında benim de olduğum kurucuların kurduğu derneğin resmi işlerini yürütüyordu. Kısa sürede derneğin logosunu hazırlamış, aramızda kurduğumuz whatsapp aracılığı ile gelişmeleri anında bize duyuruyordu.
Bu arada ‘Güçlü bir çatı altında birleşelim’ diyerek birlikte kurduğumuz ‘Bağımsız Gazeteciler Derneği’ sonrası nedense yeni bir dernek kuran ve adını, ‘Yüzüncü Yıl Gazeteciler Derneği’ koyan Yavuz Yılmaz adlı meslektaşım da yazılarımı istemiş, haber sitesinde ‘köşe yazarı’ olarak beni kabul edip, yazılarımı hemen yayınlamıştı.
Evet, bunları neden anlattım diyecek olursanız, bu akşam yapılan bir paylaşımı okuyunca biz gazeteciler başta olmak üzere insanoğlunun ne kadar samimi olduğunun sorgulanması gerektiğini düşünüp, bu yazıyı yazıyordum.
Çünkü, akşam saatlerinde aralarında hala başkanlığını yaptığım Ardahan Gazeteciler Cemiyeti’nin de olduğu ve İstanbul Gazeteciler Derneği, Bağımsız Medya Gazeteciler Birliği Derneği, 100. Yıl Gazeteciler Derneği, Gazeteciler Sosyal Sorumluluk Projeleri Derneği isimli 4 derneğin, ‘Basın Güç Birliği’ isimli çalışmamızı takip ettiğimiz whatsapp’a bir yazı atılıyordu.
Ki bu whatsapp grubunun amacı yeni bir oluşum peşinde olan bizlerin yani gazetecilerin bir araya geldiği derneklerin yanında bu dernekleri de bir araya getirme fikrini gerçekleştirme çabası adına meslektaşımız Erkan Sarıkaya’nın önerisi olan ‘İstanbul Basın Güç Birliği’ adlı yeni oluşumun takibi için kurulmuştu.
Ve bu yazımı bana yazdıran bu whatsapp grubuna atılan ‘Bağımsız Gazeteciliğin Uzun ve Zorlu Yolu: Ufuk Bulut’un Perspektifinden’ başlıklı bir yazıyı okuyup, ‘Evet çok güzel ama..’ başlığı ile bir yazı yazmam gerektiğini de anlatıyor gibiydi..
Ama nedense bir anda başlığı, ‘ÇİVİ ÇAKAMAYANLAR BAĞIMSIZLIKTAN BAHSEDEBİLİR Mİ UFUK ABİ..’ olan bu yazıyı bana yazdıran ve başlığının ‘Evet çok güzel ama..’ değil de ‘Bağımsız Gazeteciliğin Uzun ve Zorlu Yolu: Ufuk Bulut’un Perspektifinden’ başlıklı yazının suçudur.
Çünkü gazeteciliği anlatan çok güzel fotoğraflar eklenen o yazıda anlatılanları okuyunca ve ‘Evet çok güzel ama..’ dedirten satır aralarında gazeteciliğin uzun ve zorlu bir yol olduğunu anlatan Ufuk abinin bu iyi niyetli yazısını okurken kendisine bir kaç soru sormak istedim.
Abi güzel anlatmışsın.. Öncelikle bana da günün yazısını yazdıran yazına verdiğin emeğin için teşekkürler. Ama..
Evet, ama..
Abi sen o yazıda anlattıklarını yazarken birlikte kuruculuğunu yaptığımız derneği resmîleştirirken benim adımı niye yönetime koymadın? Ki birlikte kurucu yönetim olarak derneği kurmadık mı?
Abi sen dernek kuruluş sonrası sanırım iki kongre yapmadın mı? Ve derneğin kurucusu olarak beni niye yönetime yazma gereği görmedin?
Abi derneği kurarken ‘Evet dediğin doğru..’ demene karşın neden ‘Çivi çakan gazeteciler birleşin’ fikrimi seninle birlikte tanıştığım arkadaşlar onaylarken sen niye ‘Fakir yazılarını bana gönder, bende sana gönderiyorum. Sitelerimizde de yayınlayalım’ diyemedin?
Çoğunun gazeteci olmadığını dünya alemin bilmesine karşın ve bunların değil günlük bir yazı yazan gazeteci olması, haber nasıl yapılırı bilmeyenleri yaptığın kongrelerinde gazeteci diye yönetime alırken, biz gazeteci değil de Ardahanlı mıyız?!
Sonra asıl kuruluş adı ‘Bağımsız Gazeteciler Derneği’ olan derneğin adı ne zaman Bağımsız Medya Gazeteciler Birliği Derneği oldu?
Evet, abi ‘Bağımsız Gazeteciliğin Uzun ve Zorlu Yolu: Ufuk Bulut’un Perspektifinden..’ başlıklı yazın güzel de o anlattıkların için öncelikle biz gazeteciler ne kadar samimiyiz?
‘Kurduğumuz whatsapp grubuna kuruluş dışında yazı ve haber linki atmayın’ diyen sen kendin olunca niye gruba yazılarını atarsın? Senin bizden farklı bir ayrıcalığın mı var? Yani ben senin yazı linkini tıklayıp, zevkle okurken haber linklerimizden sen niye rahatsız oluyorsun?
Ve en önemlisi kurucuları arasına benim gibi olan Yavuz Yılmaz meslektaşım neden gidip ayrı bir dernek kurdu?
Ve bu sorularımı sorgulama diye algılamadan samimiyetle ve dostça cevaplayan bir yazıda senin yazman umuduyla saygılar..
Evet Ufuk abi ‘Bir çivi çakamayan gazeteciler bağımsızlıktan bahsede bilir mi?’
Ha unutmadan bu saatte bana yazdırdığın günün yazısını yarınki köşe yazımda gazetelerim ve çivi çakan gazeteci arkadaşlarımın sitelerinede atacağım bilgin olsun….
Sonra bir iş insanına sensiz gittiğimiz için ‘O benim müşterim.. Bensiz niye gidiyorsunuz?’ deyip, beni ve Erkanı fırçaladığın gibi ‘bana sormadan beni anlatan yazıyı niye yayınlıyorsun?..’ diye fırçalamayasın..
Dedik ya.. ‘Bağımsız gazetecileriz biz..’ ondan…

yıl başı mesajlarınızla birlikte

EHLİYETİNİZİ ALMAK İÇİN ÖNCE BİZE ULAŞIN 

TAY SÜRÜCÜ KURSLARI

Veysel Karatay
0 532 324 02 35

 

Belediyenin barınağına değil,
dost esnaflara sığındılar!..

Gölespor’a tesis yapılması için olarak ayrılan arsayı al acele hayvan barınağına çeviren Göle Belediyesinin barınağına gitmeyen onca sokak hayvanı soğuk kentin sıcak esnaflarına sığındılar.
TÜRKİYE’nin en soğuk yerleşim alanlarından biri olan Ardahan’ın Göle ilçesinde karla kaplı doğada yiyecek bulamayan sokak köpekleri, kapıları açık işyerlerine girdi. İlk kez böyle bir olayla karşılaştığını söyleyen Göle esnafından Burak Şimşek, “Sokakta yiyecek bulamayan köpekler çaresiz kalınca patileri ile işyerlerimizin kapısını açıp içeri girmeye başladı. Lütfen herkes bu konuda duyarlı olsun ve sokaklara onlar için yiyecek bıraksın” dedi.
Karakışın hüküm sürdüğü bölgede insanlar kadar doğada yaşayan hayvanlarda zor onlar yaşıyor. Karla kaplı doğada yiyecek bulamayan sokak köpekleri ilçe merkezinde patileri ile kapılarını açtıkları işyerlerine girmeye başladı. Hayatında ilk kez böyle bir olayla karşılaştığını söyleyen fotoğrafçı Burak Şimşek (34), “Sokakta yiyecek bulamayan köpekler çaresiz kalınca patileri ile işyerlerimizin kapısını açıp içeri girmeye başladı. Lütfen herkes bu konuda duyarlı olsun ve sokaklara onlar için yiyecek bıraksın. Karakışın yaşandığı şu günlerde Göle’nin çevresi de kurtlarla dolu olduğu için köpekler ilçenin dışına da çıkamıyor. Lütfen herkes elinden geldiğince özellikle bu günlerde evlerinin ve işyerlerinin önüne yiyecek bıraksın” diye konuştu.
Ekmek fırının da işçi olarak çalışan Berat Atil (18) ise “Sokak köpekleri yiyecek bulamadıkları gibi dışarısı çok soğuk. Geceleri donmamaları içten bile değil. Yiyecekle birlikte onların sıcak yuvalara da ihtiyaçları var. Hayvan severlerden bu konuda yardım istiyoruz” dedi.
Öte yandan Göle’nin Samandöken köyünün kırsalında gezen bir kurt drone ile görüntülendi. Yöre halkı son dönemlerde kurtların sayılarında artış ve bu kadar yakına gelmelerinden geceleri sokağa çıkmaktan korktuklarını söyledi.

Haber: Doğuş Poyraz DURAK/GÖLE

Bebeği olmayan ev!

Ardahan’ın simgelerinden olan Damal Bebeğinin üretim merkezi olarak yapılan merkezde yetersiz ve iş bilmez usta bakıcıların yüzünden yeni Damal bebeği üretilemeyince burada çalıştırılan bir çok elaman işten çıkarıldığı için, kapısına kilit vurulma aşamasına geldi.

Usta öğreticilerin yüksek maaş istediği bu nedenle üretimine ara verilen Damal Bebeği, evlerde yapılan bebeklerle giderilmeye çalışılmakta.

Okullara tipi tatili!.

Ardahan’da yoğun kar yağışı hayatı olumsuz etkiliyor.
Vali Hayrettin Çiçek, kentte yoğun kar yağışı ve tipinin ulaşımı aksattığını aktardı.
Çiçek sosyal medya paylaşımında, “Olumsuz hava koşulları sebebiyle Ardahan il geneli eğitime, perşembe günü 1 gün süreyle ara verilmiştir” bilgisine yer verdi.

Yoğun Kar Ardahan’da Hayatı Felç Etti

Ardahan’da etkili olan yoğun kar yağışı ve tipi, ulaşımı durma noktasına getirdi. Ardahan-Şavşat ve Ardahan-Damal-Posof karayolları aşırı kar yağışı ve kuvvetli tipiden dolayı ulaşıma tamamen kapandı.

Vatandaşlar Araçlarında Mahsur Kaldı

Yolların kapanmasıyla birlikte birçok vatandaş saatlerce araçlarında mahsur kaldı. Özellikle Ardahan-Damal-Posof karayolunda mahsur kalan sürücüler ve yolcular, soğuk hava ve karın etkisiyle zor anlar yaşadı. Vatandaşlar, yetkililerden yardım beklediklerini ifade ederek, yolların bir an önce açılması için çalışma yapılmasını talep etti. Karayolları ekipleri, kapanan yolları açmak için yoğun çaba harcarken, olumsuz hava koşulları nedeniyle çalışmaların güçlükle sürdürüldüğü bildirildi. Yetkililer, vatandaşları zorunlu olmadıkça yola çıkmamaları ve hava durumunu takip etmeleri konusunda uyardı.

Birlikte 3 kenti Hasbahçe’ye Dökecekler!

İstanbul Kağıthane Iğdırlılar Derneği Başkanı Mehmet Sakık’ın önderliğini yaptığı Ardahan, Kars Derneklerinin tam destek verdiği, Kâğıthane Belediyesinin izni ve Hasbahçeyi vererek desteklediği Iğdır-Kars-Ardahan Günlerini üç ili temsil eden dernekler ve yöneticileri yapacak.
Gazeteciler ve İdareciler Günü de olan 10 Ocak’ta başlayıp, 12 Ocak 2025 tarihlerinde bitirilmesi hedeflenen ve Kağıthane Belediyesinin tam destek verdiği ‘Iğdır-Kars-Ardahan Günleri’ Iğdırlılar Derneği, Kars Derneği ve Ardahan Derneğinin birlikte hareketiyle gerçekleşecek.
Kafkaslara komşu üç kenti ülkenin en büyük metropolü İstanbul’da en iyi şekilde tanıtmaya çalışacaklarını belirten Iğdır İli Dernek Başkanı Mehmet Sakık, Kars ve Ardahan Derneği Başkanı Attila Çelik etkinliği destekleyen Kağıthane Belediyesini ziyaret edip, teşekkür ettikleri Belediye Başkanı ile bir kez daha görüşüp, yapacakları çalışmaları bir kez daha gözden geçirdiler.
10-11-12 Ocak 2025 Günlerinden yapılacak olan ‘Iğdır-Kars-Ardahan Günleri öncesi Kağıthane Belediyesinde bir araya gelen bölgenin stk başkanları tüm İstanbulluların yanı sıra bölgeye hitap eden dernekleri, federasyonları ve konfederasyonları da bu önemli etkinliklerine davet ettiler.

TEMPO TV’DE OLACAKLAR..

10-11-12 Ocak 2025 Günü yapılacak olan Iğdır-Kars-Ardahan Günleri uydu üzerinden yayın yapan ulusal tv TEMPO TV’de..
Ocak ayında yapılacak olan etkinliğin iznini alan ve Kars ile Ardahan stk başkanları ile beraber organizasyonunuyapan Iğdır Dernek Başkanı Mehmet Sakık ve Iğdır Dernekler Federasyonları Başkanlarının konuk olacağı GAZETECİLERLE GÜNDEM çarşamba günü saat: 16.00’da TEMPO TV ekranlarında olacak.

Ardahanlılar İzmir’de Buluşacaklar..

Ardahan adını taşıyan tüm federasyon ve dernekleri bir çatı altında toplamayı hedefleyen Ardahan Konfederasyonu Ardahan isimli İl derneğinin çok olmadığı İzmir’de Ardahanlılarla buluşup, Ardahanlı lobisi için destek isteyecek.4 Ocak’ta Konak Belediyene ait Türkan Saylan Kültür Merkezinde saat: 13.00 ila 17.00 arası düzenlenecek İzmir’de ki Ardahanlıları bir araya getirme toplantısına geçtiğimiz günlerde yapılan ve başkanlığa seçilen ARDAKON’un Başkanı Burak Taştan başkanlık edecek.


Ardahan Dernekler Federasyonu eski Başkanı, Ardahan Gazeteciler Cemiyeti ve Ardahanlı İş insanları ve Sanayiciler Dernek Başkanı olan Gazeteci Fakir Yılmaz’ın da katkı sunduğu İzmir’de ki Ardahanlılar toplantısına bu kente bulunan tüm Ardahan STK’ları, Ardahanlı iş insanları ve Ardahanlıyım diyen herkes davet edildi.


Hedefin tüm yurt güçlü bir Ardahan lobisi oluşturma çabalarına gerekli katkıyı sunmak olduğunu belirten ARDAKON Başkanı Burak Taştan İzmir’de yapacakları toplantının ana gündeminin bu kentte de Ardahan birlikteliğini sağlayıp, her ilçesinde bir Ardahan derneği kurdurup, İzmir Ardahanlılar Federasyonuna yol açmak olduğunu belirterek tüm Ardahanlılara açık olan ve 4 Ocak’ta İzmir Konak Belediyesi Türkan Saylan Kültür Merkezinde yapılacak olan İzmir Ardahanlılar toplantısına tüm Ardahanlıları davet ettiklerini sözlerine ekledi.

Üniversite Futbolculara Çıkın Dedi..

23 adet tek kişilik, 29 adet iki kişilik ve 7 adet suit oda olmak üzere toplamda 59 oda kapasitesine sahip olan ve kimse kalmadığı için kalorifer, elektrik, su, elaman masrafları üniversite bütçesinden ödenen Ardahan Üniversitesi Konuk Evi’de kalan şehrin futbol takımının futbolcuları konaklama parası vermedikleri gerekçesiyle kapı dışı ediliyor.

Aldığı mobilyaların parasını ödemediği için hesabına yeni bir icra geldiği öğrenilen Ardahan’ın Bal Ligi temsilci futbol takımının futbolcularının kaldığı Ardahan Üniversitesi Konuk Evine ödenmesi gereken para ödenmeyince -30°leri bulan soğukların yaşandığı günümüzde futbolcuların konuk evinden çıkmaları istendi.
Serhat Ardahan sporlu futbolcularda bir süre önce sanal ortamda yaptıkları açıklamada sezon başında verilen sözlerin birçoğunun yerine getirilmediğini ve prim ödemelerinin eksik yatırıldığını ifade ettiler .

İlçe Milli Eğitim Müdürü Yol Denetiminde

Hanak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, güvenli eğitim ortamı sağlamak amacıyla okul servislerine yönelik denetim gerçekleştirdi. İlçe Milli Eğitim Müdürü Mesut Yolcu başkanlığında, Şube Müdürü ve İlçe Jandarma Amirliği ekiplerinin katılımıyla yapılan denetimlerde, taşıma yapan okul servis araçları kontrol edildi.
Denetim sırasında, servislerin yolcu taşımacılığı, güvenlik önlemleri ve araçların uygunlukları gözden geçirilerek, gerekli uyarılar yapıldı. Eğitim-öğretim yılı boyunca öğrencilerin güvenli bir şekilde okula ulaşmalarını sağlamak adına yapılan bu denetimlerin devam edeceği belirtildi.

Damal Oval Ofis İddiasına Ret!..

Amerika Birleşik Devletleri’nin 42. Başkanı Bill Clinton ile Amerika başkanlarının makamı diye bilinen Oval Ofis’te ilişki yaşayan Monica Lewinsky hikayesine bense bir iddia savcılıkça ret edilerek, takipsizlik verildi.
Bilindiği gibi Monica Lewinsky, eski Başkan Bill Clinton’ın ilişkiden sonra kendisinden özür dilemek ‘istemesi gerektiğini’ söylemiş ikili arasındaki ilişkiyi konu alan FX dizisinin yapımcılığını yapan Today gazetesi Savannah Guthrie, Lewinsky’ye Clinton’un kendisinden özür dilemesini isteyip istemediğini sormuştu.

Lewinsky şu yanıtı verdi.

“Son altı ya da yedi yılda hayatımın değişmesinden önce çok şey hissettiğim uzun bir dönem olduğunu düşünüyorum. Artık bu duyguya sahip olmadığım için çok minnettarım. [Clinton], benim incittiğim insanlara veya eylemlerimin sebepleri için her fırsatta dilediğim gibi benden özür dilemek istemeli.”

Avukatlar Altın işinde ilk raundu kayıp ettiler,

poz verdiler!

Göle’de Siyanürlü Altın Arama Maden Ocağının Önü açıldı, davayı kayp eden Avukatlar poz verdi.
Ardahan’da büyük tepkilere yol açan Koza Holding’in Büyükaltunbulak köyünde açmak istediği Altın Bakır Maden ocağına karşı köylülerin Kars idare mahkemesine açtığı ruhsatın iptal davasını mahkeme istinaf yolu açık olmak üzere reddetti.
Mahkemeye Avukat Cömert Uygar Erdem, Avukat Yasar Kaya ve Kars Barosu Avukatı Sertaş Çelik katıldı.
Çevre hukukçusu Av. Cömert Uygar Erdem, Kars İdare Mahkemesinin verdiği karara itiraz edeceklerini söyledi.
Göle Doğa Koruma Dernek Başkanı Turan, halkı doğayı korumak için direnişe davet etti
Göle Doğa Koruma Dernek Başkanı Ömer Turan, Kars İdare Mahkemesinin kararı sonrası sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gölelileri ve çevre dostlarını doğayı korumak için direnişe davet etti.
Turan, “Bu gün kimilerine göre basit bir maden ocağı projesi gibi görünebilir. Yâda bu projeye engel olamayız denilebilir. Daha ortada bir şey yok yada başka gözle bakılabilir. Sonuçları çok kötu olacaktır. Şunu unutmayın yarın çok geç olabilir. Denenmiş ve tecrübe edilmiş gerçekler ortada açık ocak usulü ile yapılan maden ocağı çalışmaları ortada gittiği her yeri talan etmiş canlı yaşamını yok etmiş geride yaşanmaz insansız terk edilmiş bir bölge bırakmış. O yüzden sonuna kadar bu projenin karşısında duralım ölümüne direnelim” ifadelerini kullandı.


Turan, “Karşımızda kapitalist acımasız sermaye güçleri var”
Dernek başkanı Turan, Göle’de açılacak altın madenine karşı direnen çevrecilere halkın destek vermesini de istedi. Turan, “Bakın ülkemizde Maden ocaklarına karşı direnenler kimler bir avuç çevreci doğasever gerisi hep ranttan yana olmuş çıkarcı kişiler. Doğamıza çevremize sahip çıkalım bırakın bu ben sen kavgasını bırakın yalandan kahramanlık nidaları atmayı karşımızda kapitalist acımasız sermaye güçleri var. O yüzden birlikte güçlü bir şekilde karşı durmalıyız” dedi.

Başkan Çıldırlı, Şampiyon Göleli..

34. Uluslararası Boğaziçi Karate Turnuvası’nda Göleli Karateci Elif Sude Güneş 2. oldu.
25 ülkeden 4100 sporcunun katıldığı turnuvada Elif Sude Güneş olurken, madalyasını Ardahan Çıldırlı olan Türkiye Karate Federasyonu Başkanı Ercüment Taşdemir verdi.
34. Uluslararası Boğaziçi Karate Turnuvası,
İstanbul’da düzenlendi.
TÜRKİYE 1. OLDU..
Başkanlığını Ardahan Çıldırlı Ercüment Taşdemir’in yaptığı Türkiye Karate Federasyonundan yapılan açıklamaya göre Ardahan Göleli Elif Sude Güneş’in dalında 2. olduğu turnuva İstanbul Ataköy Atletizm Spor Salonu’nda yapıldı.
38 ülkeden 4 bin 29 sporcu madalya mücadelesi verdi.
Eş zamanlı 12 tatami üzerindeki müsabakaların ardından farklı kategorilerde 447 madalya sahibini buldu.
Sıralamada ilk 3’e giren ülkeler ve aldıkları madalyalar şöyle:
1. Türkiye: 110 altın, 103 gümüş, 177 bronz
2. Kazakistan: 2 altın, 5 gümüş, 10 bronz
3. Azerbaycan: 2 altın, 3 gümüş, 1 bronz

Sazcı başkanımız vardı..
Kazcı başkanımızda oldu!

Ülkenin en yoksul ilçelerinin başında gelen Ardahan’ın Damal İlçesinde kura ile kadınlara kaz dağıtıldı.

Kaz yetiştiriciliğinin yaygın olarak yapıldığı Ardahan’ın Damal ilçesinde Belediye tarafından kadın çiftçilere kaz dağıtıldı.
Damal Belediyesi tarafından kadın emeğini desteklemek ve Damal ekonomisini güçlendirmek amacıyla Kaz Dağıtımı Projesi hayata geçirildi. Proje kapsamında 23 kadın çiftçiye 1 erkek 1 dişi olmak üzere toplamda 43 adet kaz dağıtıldı. Damal Belediye Başkanı Kemal Çamlıyurt, kura çekimi ile belirlenen kadın çiftçilere kaz dağıtımını gerçekleştirdi.

VALİLİĞİN DAMIZLIK KAZLARI HAVADA KALDI,

PSOJESİ DE, PARASIDA HAYAL OLDU!
Hala Hatay valisi olan Ardahan’ın bir önceki valilerinden Mustafa Masatlı döneminde başlatılan ve “Ardahan’ın temel ekonomik değerlerinden biri olan kazıcılığın geliştirilmesi ve sektörel hale gelmesi noktasında Damızlık Kaz Çiftliği Projesini hayata geçiriyoruz.’ denilen proje de havada kaldı.
Ardahan ovasında 55 dekar alanı belirleyip, Tarım ve Orman Bakanlığından izin aldığı ve akabinde Serhat Kalkınma Ajansı ve İl Özel İdaresi işbirliğiyle; ‘1.500 m² kapalı alan, 2000 m² gezinti alanı olmak üzere toplam 3.500 m² alanda yapımı başlayacak..’ denen Kaz Çiftliğinden o günden bugüne kadar bir türlü haber alınamadı.

2020 yılında yapılan bir basın toplantısı ile Ardahan kamuoyuna duyurulan ve ‘Yerli damızlık kaz civcivi üreteceğiz. 1.4 milyon TL’si Serhat Kalkınma Ajansından desteklenecek denen Kaz Çiftliği Projesinin, yaklaşık 2.3 milyon TL ile yapılacağı ve bu çiftlikte 9.000 kapasiteli kuluçka makinesi ile sezonda yaklaşık 6.000 kaz civcivi üretileceği söylenmişti.


Projeye ayrılan paranın da proje gibi ne olduğu merak edilirken ‘kurulacak’ denilen kaz çiftliğinde civcivlerinin yem ve su ihtiyacı mekanik yolla yapılacağı, Çiftlikte 1 veteriner odası, 1 teknik müdür odası, 1 bakıcı odası, 1 yumurta tasnif odası, 1 yumurta seçim odası, 1 ekipman deposu, 1 aşılama ve cinsiyet ayırma odası, depo ve teshin merkezi yer alacak’ denmişti.

İş insanlarından Hoçvan Spor’a köstek,
Onu sahalarda silene maddi destek!..

‘Panzerler’ sloganı ile Ardahan 1. Amatör Futbol Liginde yer alan ve bir dönem estirdiği rüzgar ile başta gençleri olmak üzere Hoçvanlıları ayağa kaldıran Kısır’ın çocuklarının yok imkanlarla kurduğu Hoçvan Spor’dan ses, seda kesilip, lige katılacak bir destek görmezken onu desteklemesi gereken Hoçvanlı iş insanlarının onu sahalarda silen ve BAL Ligine çıkmasını engelleyen takıma maddi destekler sunmaları dikkatlerden kaçmazken, Hoçvanlılarca tepkilere neden olduğu görülmekte.
Ardahan merkeze bağlı 21 pare köyün gençlerince 2016 yılına kurulan ve Ardahan 1. Amatör Ligine girer girmez rüzgar estiren Kısır Dağının çocuklarından oluşan Hoçvan Spor Kulübü ve Futbolcularının yerinde bugün yeller eserken onu desteklemesi gereken Hoçvanlı iş insanlarının bu takımı yeniden lige sokmaktansa Hoçvan Spor’u sahalardan silen BAL ligine çıkmaya ramak kala yenip, kenara iten takıma destek verdikleri görülmekte.
Başta Hoçvan Federasyonu olmak üzere Hoçvanlı köy derneklerinin de sahiplenmediği ve yıllardır lige giremeyen Hoçvan Spor’un sahiplenilmesi gerekirken alakasız olduğu kadar Hoçvan Spor’un devamına izin vermeyen, taraftarlarının küfür dahil Hoçvan Spor’a ve Hoçvanlılara sahalarda ağır suçlamalarda bulunduğu takım ve kulüplere maddi destek veren Hoçvanlı iş insanlarını kınayan Hoçvanlı gençler dün bize sahip çıkılsaydı bugün hem Hoçvan’ın adı gündemde olurdu, hem de Ardahan çoktan 3. Ligde olurdu’ diye Hoçvanlı iş insanlarına ve stk’lara ateş püskürüp, sitem ettikleri görülmekte.

GEGKELER HOÇVAN’I BÖYLEMİ
BELDE YAPACAKSINIZ?!.
Son günlerde gördükleri karşısında şok olduklarını belirten Hoçvanlı gençler ve Hoçvanlılar, dün yok imkanlarla cep harçlıklarımızla kurduğumuz ve Hoçvan’ın adını yeşil sahalara taşıdığımızda destek göremediğimiz Hoçvanlı iş insanlarının kendilerine sahalarda nefes vermeyenlere maddi desteklerde bulunmasına şaşırdıklarını belirtirlerken ‘bu iş insanları ve sözüm ona Hoçvan stk’ları Hoçvan’ı böylemi belde yapacaklar?’ diyerek kendilerine değil, ele sahip çıkanları kınadıklarını belirtmekteler.

Hanak, Damal, Çıldır ve Köprülü gibi
O da bu sezonda lige giremiyor..
Hoçvanlı iş insanlarının Hoçvan’a ve kendilerine değil, Hoçvan ve Hoçvanlıları çok sevenlere maddi destekte bulunmalarına tepki gösteren Hoçvanlılar ve Hoçvan Spor, ‘takımımızı kurduk’ deyip, onca paralar toplanmasına karşın lisans ücretleri yatırılmadığı için lige katılamayan Göle Köprülü ((Goeveng) Spor gibi ve 92 yılında vilayet olan Ardahan’da bugüne kadar bir spor kulübü kurup, Ardahan 1. Amatör Liginde kendilerini temsil edecek bir futbol takımı olmayan Çıldır, Damal ve Hanak gibi sahipsizlikten bu sezonda lige katılamıyor.

İnsan Hakları Gününde

İstanbul Basın Güç Birliği Toplantısında önemli kararlar

Aynı zamanda Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı olan Erkan Sarıkaya’nın önerisi ve ilk daveti üzerine bir araya gelen gazeteci stk başkanlarının oluşturduğu ‘İstanbul Güç Birliği Başkanlar Kurulu’ 10 Aralık İnsan Hakları Gününde bir kez daha bir araya gelerek, yeni kararlar aldılar.

Merkezi İstanbul Üsküdar’da bulunan, Gazeteciler Sosyal Sorumluluk Projeleri Derneği Genel Merkezinde, bu gün 3. Başkanlar Kurulu Olağan Toplantısını yapan ‘İstanbul Basın Güç Birliği’ başkanları önemli kararlar aldı.

Yayınlanan Güç Birliği bildirisinde;
1-    İstanbul Güç Birliği Başkanlar Kurulu toplantımızda, önce İnsan diyerek insanlığın daha iyiye, güzele, haklarına kavuşması için mücadele eden gazeteciler ve  basının son yıllarda içine düştüğü zorluklar neticesi oluşan yozlaşma, mesleğimizin kabusu olmuştur. Meslek ilkelerinden yoksun,  bir grup insanın eylemleri ise, gazetecilik mesleğini yapmaya çalışanların işini daha da zorlaştırmaktadır. Bu nedenle hemen hazırlıklara başlanılacak, meslek içi eğitimlere bir an önce ağırlık verilecek, 2025 yılı ilk aylarından başlamak üzere birçok konferans ve paneller düzenlenecek.
2-    Meslektaşlarımızın önünü açmaya dönük çalışmalar sürdürülürken, İstanbul’da yerel yönetimlerde daha yakın takip edilecek, başarılı yöneticilere onur ödülü verilerek;  kamuoyu ile başarıları paylaşılırken, yaptığı çalışmaların diğer görev yapanlara örnek olması yönünde çaba harcanacak.

İstanbul Basın Güç Birliği;
İstanbul Gazeteciler Derneği – Başkan Hasan Hınıslı
100. Yıl Gazeteciler Derneği – Başkan Yavuz Yılmaz
Bağımsız Medya Gazeteciler Birliği Derneği – Başkan Ufuk Bulut
Gazeteciler Sosyal Sorumluluk Projeleri Derneği – Başkan Yaşar Kaba
Ardahan Gazeteciler Cemiyeti – Başkan Fakir Yılmaz

Ardahan Gazeteciler Cemiyeti-Başkan Yardımcısı Erkan Sarıkaya

Kule Kültür Merkezine İzin Çıkmadı!

Ardahan Vakfı tarafından Ardahan merkezine yapılmak istenen, plan ve projesinin yanında yatırım bütçesi ayrılan dev saat kulesine Ardahan Belediyesi izin ve arsa vermeyince kente kazandırılmak istenen Kültür Merkezi saat kulesi gerçekleşmedi.
23 metre yüksekliğinde dev bir proje olan saat kulesinin inşaatı için bütün şartlar yerine getirilmesine rağmen Ardahan Belediye Başkanı başta olmak üzere belediye meclisinden onay çıkmadı.
Tarihsel ve Sanatsal değeri simgeleyen saat kulesine neden izin çıkmadığı kentte şaşkınlığa neden olurken vakıf  Valilik ve Kültür Müdürlüğünden yardım istedi.

 

Konu hakkında bir açıklama yapan Ardahan vakfı Başkanı Celil Ünlü belediyenin bu anlaşılmaz tavrının kente yönelik güzel çalışmalarına engelden başka bir şey olmadığını söyledi.

ARVAK Yönetimi olarak er geç bu kuleyi Ardahan’a kazandıracaklarını söyleyen Ardahan Vakfı Başkanı Celil Ünlü Valilik ve İl Kültür Müdürlüğünün yanında tüm Ardahanlıların bu tarihi kültürel esere sahip çıkacaklarına inandığını söyledi.

AK Parti İl Başkanı Ersin Yılmaz’dan Teşekkür

Geçtiğimiz günlerde babasını ebediyete yollayan AK Parti Ardahan İl Başkanı Ersin Yılmaz başta Ardahan Valisi Hüseyin Çiçek’e olmak üzere bu acı günlerinde yanlarında olan herkese teşekkür etti.
Ardahan Güzelyurt/Kuşuçmaz (Hoppal) köylü olan
AK Parti Ardahan İl Başkanı Ersin Yılmaz’ın yayınladığı teşekkür metni şöyle;

TEŞEKKÜR MESAJI
Babamız Paşa YILMAZ’ın cenaze törenine işleri yoğunluğu nedeniyle katılamayıp,
Telefonla taziyede bulunan, Cenaze törenine bizzat katılan ve defin sonrası acılarımızı paylaşmak için taziye için gelen, hayır yemeğimize katılıp dualarını esirgemeyen,
Sn. Milletvekillerine,
Sn. Belediye Başkanlarına,
Sn. İş İnsanlarına,
Sn. Bürokratlara,
Sn. Siyasi Parti Temsilcilerine,
Sn. Sivil Toplum Örgütlerine,
Sn. Federasyon Başkanlarına,
Sn. Belediye Meclis Üyelerine,
Sn. Muhtarlarımıza,
Sn. İş İnsanlarına,
Sn. Dostlarımıza, akrabalarımıza, komşularımıza,
Sn. Ardahan, Göleli, Çıldır, Hanak, Posof, Damal, Köprülü’lü hemşerilerimize ve Hoçvan halkına teşekkür ediyoruz.
YILMAZ Ailesi Adına Ersin YILMAZ

 

Kardan Adam’dan ‘Ben geldim sen niye gelmedin’ duası!

İyiden iyiye soğuyan havalara karşın geçmiş yıllara nazaran bu yıl yeterince bir türlü beklenen kalınlıkta buz tutmayan Çıldır Gölü üzerinde yapılan “devrimci” kardan adam, Çıldır gölü buz tutması için dua etti. ‘Ben geldim sen niye gelmedin’ diye dua eden kardan adam insan elinin müdahalesi sonucu değiştirilen doğa dolaysıyla yüzeyi eskisi gibi beklenen kalınlıkta donmamasına sitemde bulundu.
Bölgede bulunan Gazeteci Suat İncedere‘ye “isyan etme, sabret/şükret/dua et, Çıldır gölü en kısa sürede buz tutacak” diye de telkinde bulunan gölün küçük bir koyun da buz üstünden herkese “memleket güzelliğinde” sevgiler selamlar da gönderdi.

ÇILDIR GÖLÜNÜN EFSANESİ..
Eskiden Çıldır Gölü’nün dibinde bir şehir varmış. Buranın beyi Akçakale’de oturuyormuş. Çukurda kurulmuş olan bu şehrin dokuz burma musluklu çeşmesi varmış. Bey “Gece gündüz çeşmeden su alanlar sakın çeşmeyi kapatmayı unutmasınlar yoksa şehri su basar” demiş. Şehirde kadın erkek bu buyruğa uyarmış.
Bir gün akşamın karanlığı basmışken çeşmeden su doldurmakta olan bir kıza yedi yıldır gurbette olan ağabeyinin geldiğini müjdelemişler. Dokuz burma musluklu çeşmenin bir musluğundan su dolduran kız sevindiğinden evine koşup giderken burmayı kapatmayı unutmuş. O gece karanlığında çukur yerlerdeki evleri su basmış ve dokuz burmalı çeşmenin yeri de kalboymuş.


Evi biraz yüksekte olanlar işin farkına varınca çoluk çocuğun elinden tutarak hiçbir eşya almadan yokuş yukarı kaçmışlar. Ertesi gün şehirden ancak kilisenin kümbeti görülmüş ve akşama kadar onlar da sular altında kalmış Şehirden sağ kurtulup kaçanlar Akçakale adasına gelmişler.
Çıldır Gölü işte dibindeki o dokuz burmalı çeşmenin suyundan ortaya çıkmıştır. Eğer (Güneydeki) Taşbaşı’ndan bu gölün ayağı Zarşat’a doğru akmasaydı Akçakala adası ile öteki köyleri de su basacağına inanılır.

Peynir aşkının adı Göle kaşarı!

Kıbrıslı Türk şair ve yazar, öğretim görevlisi Mehmet Yaşin ele aldığı son yazısından ülkedeki peynir çeşitlerini değerlendirip, ağıza verdiği tatlarını sıraya koydu.

Çorum’un kargı tulumunu en leziz peynirler arasında ilk sıraya koyan Yazar Yaşin Ardahan’ın Göle ilçesine komşu Kars’ın Boğatepe köyünde üretilen ancak her mutfakta olması için çokta ucuz olmayan Grayver peynirini ‘en leziz peynir’ sıralamasında ikinci sıraya koyarken Ardahan’a bağlı Göle ilçesi kaşarını da ülkede üretilen peynirlerin kalitesinden, tadından, lezizliğinden ilk üçüncü marka peynir olarak ilan etti.
‘Anadolu peynirinde ilk 10 güzel..’ başlıklı yazısında Prof. Dr. Artun Ünsal’ın “Süt Uyuyunca” adlı kitabı ile Berrin Bal Onur ve Neşe Aksoy Biber’in ortaklaşa yazdıkları “Peynir Aşkına” adlı kitabından yardım alan yazar en güzel ve tat veren, besleyici peynir olarak bir numaraya: Çorum’un kargı tulum peynirini koyarken iki numara Göle ile sınır köy olan Kars’ın Boğatepe köyüne has olan gravyeri koymuş.


En leziz, en besleyici, damak tadı denilince üç numarada yer alan Göle kaşar peynirini anlatan yazar, ‘Çiçek kokulu peynir…’ adını verdiği Göle kaşarının üretiminin yapıldığı Ardahan’ı da doğanın çok cömert davrandığı kentlerimizden birisi olarak ilan etmiş.
Yazarın ülkedeki peynirlerle ilgili yazısı şöyle;


Anadolu peynirinde ilk 10 güzel..

Ben, Anadolu peynirlerini pek severim. Bin türlü ot ve çiçeğin boy verdiği ovalarda beslenen hayvanların sütünden yapılan peynirleri tatmaya bir türlü doyamam. Sorarım, ararım, bulursam alıp tadına bakarım

Yiyeceklerin ilk keşfedilişini çok merak ederim. Hangi rastlantı sonucu bu lezzetler oluşmuş, insanoğlu o maddeyi yemeyi nasıl akıl etmiş?

Geçenlerde okuduğum bir kitapta da peynirin oluşum öyküsünü öğrendim. Öykünün başlangıç tarihi biraz eski. MÖ 9000’lerde Filistin’deki Eriha veya MÖ 7400’lerde Çatalhöyük. Koyun ve keçiler yeni yeni evcilleştirilmiş. Yavruların memelere saldırmasından sütün besleyici bir yiyecek olduğunu keşfetmişler. Sağdıkları sütün fazlasını, çömleklerde saklamışlar. Bir gün, birisi çömlekteki sütün katılaştığını görmüş. Ve peynirin ilk oluşumu gerçekleşmiş.

Ben, Anadolu peynirlerini pek severim. Bin türlü ot ve çiçeğin boy verdiği ovalarda beslenen hayvanların sütünden yapılan peynirleri tatmaya bir türlü doyamam. Sorarım, ararım, bulursam alıp tadına bakarım. Size bu hafta en sevdiğim 10 peyniri tanıtmaya çalışacağım. Onca peynir arasından seçim yapmakta oldukça zorlandım. Bu seçimi yaparken deneyimlerinden, Prof. Dr. Artun Ünsal’ın “Süt Uyuyunca” adlı kitabı ile Berin Bal Onur ve Neşe Aksoy Biber’in ortaklaşa yazdıkları “Peynir Aşkına” adlı kitabından yardım aldım. Koyun sütünden yapılan ve damakları bayram yerine çeviren beyaz peyniri, sıralamaya dahil etmedim.

Bir numara: Çorum’un kargı tulumu..

Bu peynir damak çatlatır… İlk yediğimde şaşırıp kalmıştım. Buzdolabından yeni çıkmış tereyağı kıvamında, tadı damağımın her köşesine yayılan, keskin, şaşırtıcı, her saniye başka bir lezzete bürünen, keçi sütünün tüm özelliklerini ortaya döken bu peynire hiçbir zaman doyamadım.Bu muhteşem peynirin gerçeğinde keçi sütü kullanılır. Süt önce bez torbalarda dinlendirilir, suyundan arındırılır. Bu dinlenme 3-4 ay sürer. Yeterli olgunluğa gelince, özel olarak dikilmiş küçük tulumlara doldurulup, olgunlaşmaya bırakılır. Ekim ayı, tulumların açılma zamanıdır. Ondan sonra ortaya tadı anlatılmaz bir peynir çıkar. Bu bence dünyanın en lezzetli peyniridir. Tattığınızda, bana hak vereceksiniz. Soğuk beyaz şarap, rakı ve bira ile iyi uyum sağlar.

İki numara: Boğatepe Kars gravyeri Delik deşik şaheser…Bu peynirin başlangıcı Malakanlar’a dayanır. Rusya’dan kaçıp gelen ve Kars yaylalarına yerleşen Malakanlar, köylülere değerli bilgiler öğretip, gerisin geri gittiler. Onların yerine daha sonraları Kafkas halkları, Özbekler, Azeriler ve Terekemeler geldiler. Hepsi, sütü, peyniri iyi bilen halklardandır.

İşte, dünya peynirlerine nal toplatan Kars gravyeri, 2 bin 300 rakımlı köylerde, Boğatepe köylülerince üretilir. Bu peynirin lezzetinin sırrı, yüksek yaylalarda tatlı ot yiyen Zavot ineklerinin yağlı sütünde saklıdır. Tüm beyaz şaraplarla, Kalecik Karası, Öküzgözü üzümlerinden yapılmış kırmızı şaraplarla iyi gider.

Üç numara: Göle kaşar peyniri Çiçek kokulu peynir…

Ardahan, doğanın çok cömert davrandığı kentlerimizden birisidir. Etrafındaki ovalarda, dağ yamaçlarında öylesine çok çiçek yetişir ki insan bakmaya, koklamaya kıyamaz. Ardahan’ın ilçesi Göle, böylesine güzel bir doğada yer alır.Son yıllarda açılan çok sayıda mandıra ile Doğu’nun kaşar merkezi haline gelen Göle’de, peynir yapımı için tam yağlı inek sütü kullanılır. Yaklaşık 2 bin metre yükseklikteki otlaklarda, çiçek ve çeşitli bitkilerle beslenen ineklerin sütündeki yoğun aromalar, kaşar peynirine de geçer.

Depolarda bir yıl bekletildikten sonra satışa sunulan Göle kaşarı, tereyağı gibi sarı renkli, yüzeyi pürüzsüz ve tadı damakta uzun süre kalabilen bir peynirdir. Kalecik Karası, Öküzgözü gibi kırmızı şarapların lezzetli eşlikçisi olabilir.

Dört numara: Divle obruk tulumu Peynir obrukta yıllanır…

Bu peynir adını, Karaman’ın Ayrancı yöresindeki Divle Mağarası’ndan alır.

Çünkü tuluma basılan peynirler, bu doğal soğuk hava deposunda olgunlaşırlar. Üreticiler bu peynirin lezzetinde, domalan mantarının önemli bir rolü olduğunu öne sürerler.Divle Vadisi, Türkiye’nin en kurak yeridir. Burada ancak susuzluğa dirençli kekik ve yavşan otu gibi dirençli otlarla, domalan mantarı yetişir.

Güz ve bahar yağmurları yağınca, koyunlar bir yandan aromatik otları otlar, bir yandan da yumuşayan toprağın altındaki domalan mantarlarını bulurlar. Bu mantar sütün aromasını etkiler.

Peynir, yaşlandıkça lezzetine lezzet katar. Bir yaşındaki peynirde mavi damarlı küf halkaları görülür. Aroması ve tadı daha da keskinleşir.Şampanya ve gövdeli kırmızı şaraplarla iyi uyum sağlar.

Beş numara: Bergama tulum peyniriGözenekli lezzet…

Bergama, güneyde Yunt Dağı, kuzeyde Madra Dağı ve Kozak Yaylası ile çevrili bereketli bir ovada kurulmuş kadim bir yerleşim alanıdır.Bu muhteşem peynir, Kozak Yaylası’nda yabani soğan, nane kekiği ve Karya lavantası ile beslenen inek, koyun ve keçilerin sütünün karışımıyla yapılır.Bu peynir önceleri tulumun tıraş edilmiş kıllı kısmına basılıyordu.

Hâlâ bu yöntemi kullanan üreticiler var. Ama 50 yıldan beri tenekelere basılıyor. Üreticiler lezzetli tulumun renginin açık sarı ve gözenekli olması gerektiğini belirtiyorlar.Bergama tulumu, keskin tadıyla rakının en güzel mezesidir. Yarı tatlı şaraplarla da uyum gösterir.

Altı numara: Mihaliç peyniri.İki yüz yıllık bir geçmiş…

200 yıllık bir geçmişe sahip olan bu peynirin lezzetine doyum olmaz. Karacabey’in Mihaliç yöresinde ilk kez Arnavut göçmenler tarafından üretilen bu peynir lezzetinin yanı sıra çok da besleyicidir. Bu peynir, Bursa-Balıkesir hattında birçok mandırada üretilir ama Mecidiyeköy, Minnetler köyü, Yolcupınar, Esenköy gibi Yörük köylerinde üretilenlerin lezzeti başkadır.

Yüzde 60 “kıvırcık” koyun ve yüzde 40 inek sütünden yapılan bu peynir, “kelle” peyniri adıyla da anılır. Besleyiciliğini vurgulamak için, “elli gram Mihaliçle bir ekmek yersin” deyişi yaygındır.

Sert ve tuzlu olan bu peynirin geniş bir kullanım alanı vardır. Kahvaltıda, rendelenerek makarna, erişte üstünde, ızgarada kızartılarak, tereyağında kızıltılarak yenir. Benim en favorim ise bu peynirle yapılan tosttur. Kaliteli bir Mihaliç peyniri üstündeki gözeneklerden anlaşılır.Rakının yanına en çok yakışan peynirlerin arasında yer alır.

Yedi numara: Konya küflü tulumu, Konya’nın yeşil renkli lezzeti…

Bu peyniri Konyalılar şöyle tarif eder: “Konya’nın tarihi kadar eski, kentin rengi gibi yeşil.” Bu peynir Konyalılara atalarından, dedelerinden miras kalmıştır. Gök peynir, göğermiş peynir, Konya yeşil peyniri… Ne denirse densin Anadolu’nun en özel peynirlerinden biridir.Peynirin lezzetini, bölgenin aroması çok yüksek olan Akkaraman koyununun sütünden alır.

Divle, Kızılören, Akpınar ve Mülayim gibi bölgelerdeki doğal mağaralarda olgunlaştırılır. Taze peynirler bu mağaralarda 4 ay kurutulduktan sonra, Roquefort küfü eklenir ve 4-10 ° lik özel bölümlerde küflendirilir. Bu küflü peynirle yapılan pide damakları çatlatır. Böreğin içinde eriyerek muhteşem bir lezzete dönüşür. Eritilerek kahvaltıda yenmesine doyum olmaz. Tüm sert içkilerle ve beyaz şaraplarla uyum sağlar.

Sekiz numara: Cunda sepet peyniri..

Sepet peyniri, tüm Ege havzasının ortak peyniridir. Mübadeleyle yöreden yöreye yolculuk etmiş olan bu peynir, Ayvalık mutfağının baş tacı. Geçmişte yüzde 100 koyun sütünden yapılan bu enfes peynir, artık koyun, keçi ve inek sütlerinin karışımından üretilmektedir.Yeterli miktarda tuzu emmesi, kendine özgü aromaları geliştirebilmesi için bir yıl olgunlaştırılır.

Cunda sepet peynirinin diğer benzerlerinden daha lezzetli olmasının nedeni, kreması çektirilmemiş koyun sütünün kullanılmış olmasıdır.Bu muhteşem peynir, Ayvalık lokantalarının en sevilen mezelerinin başında yer alır. Ayrıca meşhur Ayvalık tostuna da bu peynir lezzet katar.Rakı ile arası oldukça iyidir, birbirlerinden ayrılmak istemezler.

Dokuz numara: Erzincan Şavak tulumu, Çiçekli yaylaların güzeli…

Doğu Anadolu yaylalarında çok lezzetli tulum peynirleri üretilir ama bunların en kıymetlisi bence Şavak tulumudur.

Bu peyniri üreten Şavaklar, günümüzde az sayıda kalan yarı göçer aşiretlerden biridir. Her bahar hayvanlarıyla birlikte yaylalara çıkan Şavaklar, kışı Keban Baraj Gölü’nün yamacına kurulmuş olan Meşeli köyünde geçirirler.Bol yağlı koyun sütünden yapılan peynirde şirden mayası kullanılır. Deri tulumlara basılan peynirler, serin yaylalarda üç ay bekletilir.

Deri tuluma basılanlar daha lezzetli olur. Ama hijyen korkusu, üreticiyi peynirleri plastik bidonlara basmaya zorluyor. Ben deri tulumlarını tercih ediyorum. Plastik bidon içindeki “naylon peynire” rağbet etmiyorum.Hem kahvaltının hem yemek sonrası sunulan peynir tabaklarının değişmez peyniri, tüm beyaz şaraplarla iyi uyum sağlar.

10 numara: Karaburun kopanistisi Karaburun, Ege’nin en batısındaki yarımadada yer alan güzeller güzeli bir ilçedir.

Her taraf rengarenk çiçeklerle süslüdür. Kopanisti peynirini yapmak için, çiçek tarlalarında dilediği gibi dolaşan keçilerin sütünden yapılan peynirin suyu kullanılır. Buraları bir zamanlar yurt tutmuş Rumlardan miras kalmış bir peynirdir. Ovula ovula bir ayda yapılan bu çok özel peynirin üstüne zeytinyağı gezdirip yenmesine doyum olmaz. Yöre halkı bu peyniri iyileşmek, karnını doyurmak, keyif almak için her gün yer.Yoğun bir kokusu ve damakları şenlendiren keskin bir tadı vardır. Bu peyniri artık dükkanlarda bulmak neredeyse imkansızdır. Sadece yöre pazarlarında bulunabilir. Veya benim yaptığım gibi ısmarlamak gerekir. Ekmeğe sürülüp, üstünde zeytinyağı gezdirilirse rakının yanına pek yakışır. Mehmet Yaşin

A Milli Takım’dan Letonya’da son dakika zaferi!

16/haziran 29024 tarihli haber..

A Millî Takımımız, UEFA 2024 Avrupa Şampiyonası (EURO 2024) Elemeleri D Grubu üçüncü maçında konuk olduğu Letonya’yı 3-2 mağlup etti.

Özellikle oversized kesimler ve katmanlı giyim tarzı popülerliğini sürdürüyor. Aksesuar olarak ise altın ve gümüş tonlarında geometrik şekilli takılar tercih ediliyor. Ayakkabılarda ise platform tabanlı modeller gözde bir seçenek haline geldi.

Sağlık alanında büyük bir dönüşüm

Bir başka konu olarak, gündem haberlerinden bahsedelim: Teknoloji dünyasında yapay zeka ve otomasyon, iş dünyasında dönüşüm sağlıyor. Artırılmış gerçeklik uygulamaları, müşteri deneyimini geliştirerek perakende sektöründe fark yaratıyor. E-ticaret platformları, mobil ödemeler ve dijital pazarlama stratejileri de hızla gelişiyor. Sağlık sektöründe ise genetik testler, kişiselleştirilmiş tedavi yöntemlerinin gelişmesine katkı sağlıyor. Yapay zeka destekli teşhis sistemleri ve robotik cerrahi teknolojileri de sağlık alanında büyük bir dönüşüm yaratıyor.

Geçiş yapacak olursak, seyahat sektöründe ise alternatif tatil rotaları popülerlik kazanıyor. Doğa ile iç içe olan kamp tatilleri, yürüyüş turları ve bisiklet gezileri tercih ediliyor. Kültür turizmi ise tarihi ve arkeolojik mekanlara olan ilgiyi artırıyor.


Teknoloji ile entegre edilen turizm deneyimleri, seyahat severlere daha interaktif bir gezi deneyimi sunuyor. Ayrıca, yerel lezzetleri keşfetmek için gastronomi turları da tercih ediliyor.

Lorem ipsum gibi yapay metinler yerine, gerçek anlam taşıyan bu Türkçe metinleri kullanarak, demo sitenizi daha gerçekçi bir şekilde oluşturabilirsiniz. Bu metinler, tasarım ve içerik düzenlemelerinizi test etmenize yardımcı olacaktır. Sitenizi ziyaret eden kullanıcılar, gerçekçi içeriklerle etkileşime geçerek sitenizin işlevselliğini daha iyi anlayabilirler.

iyeliklerinizi artırabilir ve kullanıcıların sitenize olan ilgisini çekebilir.

Foto: Pexels

Gündem haberlerine geri dönecek olursak, politika dünyasında yaşanan gelişmeler büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Seçim süreçleri, siyasi liderlerin açıklamaları ve hükümet politikaları kamuoyunun dikkatini çekiyor. Ekonomi alanında ise enflasyon, işsizlik oranları ve döviz kurları üzerindeki dalgalanmalar yakından izleniyor. Yatırımcılar ve iş dünyası, bu değişkenlerin etkilerini analiz ederek stratejilerini belirliyor. Ayrıca, sosyal sorumluluk projeleri ve sürdürülebilirlik girişimleri de iş dünyasında önem kazanıyor.

  • Yeni gelişmelerde hız oldukça arttı
  • Yapay zeka tüm kategorilerde önemli ilgi görüyor
  • Umutlandıran gelişmeler oluyor
  • Gündem özellikle spor ve sağlık
  • Haber akışlarında güzel bir akıcılık mevcut
  • Okuma seyri ve zevki gittikçe gelişiyor

Eğitim dünyasında ise dijital dönüşüm hızla ilerliyor. Online eğitim platformları, öğrencilere her yerden erişim imkanı sağlıyor. Uzaktan eğitim ve dijital sınıflar, öğrencilerin öğrenme süreçlerini destekliyor.

Takımlar Penaltı Kaçan Penaltı Kaçan
Fenerbahçe 17 2 7 1
Galatasaray 12 4 2 1
Adana Demirspor 10 3 8  
Beşiktaş 10 2 3 1
HangiKredi Ümraniyespor 10 1 10 1
Trabzonspor 9   6  
Fatih Karagümrük 8   10 3
MKE Ankaragücü 5 2 7  
Medipol Başakşehir 5 1 8 2
Fraport TAV Antalyaspor 4 1 6 2

Teknolojinin kullanımıyla birlikte öğretim metotları da değişiyor ve öğrencilere interaktif bir öğrenme deneyimi sunuluyor. Ayrıca, STEM eğitimi ve girişimcilik programları da gençlerin beceri ve yeteneklerini geliştirmeye yönelik çalışmalara öncelik veriliyor.

Lorem ipsum gibi yapay metinler yerine, gerçek anlam taşıyan bu Türkçe metinleri kullanarak, demo sitenizi daha gerçekçi bir şekilde oluşturabilirsiniz. Bu metinler, tasarım ve içerik düzenlemelerinizi test etmenize yardımcı olacaktır. Sitenizi ziyaret eden kullanıcılar, gerçekçi içeriklerle etkileşime geçerek sitenizin işlevselliğini daha iyi anlayabilirler. Bu da potans

  1. Yeni gelişmelerde hız oldukça arttı
  2. Yapay zeka tüm kategorilerde önemli ilgi görüyor
  3. Umutlandıran gelişmeler oluyor
  4. Gündem özellikle spor ve sağlık
  5. Haber akışlarında güzel bir akıcılık mevcut
  6. Okuma seyri ve zevki gittikçe gelişiyor

Sonuç olarak, bu örnek Türkçe metinler, demo sitenizin içeriğini gerçekçi ve anlamlı bir şekilde tamamlamanıza yardımcı olacak. Her bir paragraf, farklı konulara değinerek ziyaretçilerin ilgisini çekebilir ve sitenizin işlevselliğini test etmenize olanak sağlar. Gerçek anlam taşıyan metinler, kullanıcı deneyimini iyileştirebilir ve sitenizin profesyonel bir görünüm sunmasını sağlar.

DİĞER VİDEOLAR