Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler editorbet giriş

Hancıoğlu’ndan Muhtarlara: Size söz yine bahar gelecek..

YAZIYORSAM SEBEBİ VAR/FAKİR YILMAZ
**Yıllar önce o mektubu kim yazdı,
kim yayınlamadı ve bugün kim yayınladı?
36 Yıla yakındır yaşadıklarımdan, yaşatılanlardan, okuduklarımdan, izlediklerimden edindiğim gözlemlerimi kendi dünya düşüncelerim eşliğinde ‘Yazıyorsam Sebebi Var’ bu adlı köşemde yazıya döküp, her gün ama her gün günlük, bazen de onca haberi yazdığım aynı gün iki hatta üç köşe yazısı yazan bir gazeteci olarak hiç ama hiç hırsızlık yapmadım desem inanır mısınız bilmem ama hayat denen yaşamım boyunca gerek maddi, manen gerekse yazı yazarken hiç ama hiç hırsızlık denen alçak işi yapmadım, çalmadım..
Beceremedim demiyorum.. Çünkü 4 dinin de ret ettiği hırsızlığa hiç yeltenmedim.. Hakta yemedim, hakkımı da yedirmedim..
Ama İskenderiye Kütüphanesi’ni, Hindistan’daki Nalanda Kütüphanesi’ni, Almanya’daki Düşes Anna Amalia ve Roma gibi 1879’da yangın sonucu yok olan Birmingham Merkez Kütüphanesini olmazsa da bugün şair olup, kitaplar yazan solcu kardaşım Erbay Kara’nın İl Kültür Müdürü vekili olarak derme çatma olan ve bugün yıkılarak, Kızılay binası olarak betonlaştırılan, matbaamın hemen yanı başında bulunan o tarihi binada bulunan Ardahan Kütüphanesine baktığı sırada onca tarihi eserin alınıp, göle yolu üzerinde yol kenarına, çöpe atıldığı Ardahan’ın kütüphanesini dolduracak olan onca haber ve yazılarımla nice hırsızı, çalanı, çırpanı, hak yiyeni yerden yere değil, toplum nezdinde yerlerde süründürürcesine çırptım, kuyruk acısı verdim desem inanın..
56’yı bulan hayatta olduğu gibi gazetecilikte de yapmadığım hırsızlığı yani çal/al/yapıştırla gazetecilikte bile yapmadım. Kaynak olarak aldığım yazıları, haber ve resimleri emek veren sahiplerine saygıyla sahiplendim. Alıntı denen yöntemlerle yeniden alınıp, yayınlanan onca yazıları yazanı, fotoğrafı, görüntüyü çekeni bulup, adını mutlaka yararlandığım yazılarımın içine ekledim, saygı gösterdim.
Ha bu arada buruşturulup atılan ama üzerinde yazı olan gazeteyi, kağıt parçasını ’emek verilmiş’ diyerek çamurun içinde de olsa yerde, çöpte de olsa da aldım. En küçük yazılı notu bile çöpe atmadım, eşim ‘Küf yapıyor’ deyip, kızsa da gazetelerimi, yazılarımı, okuduklarımı, fotoğrafladıklarımı arşivledim, ‘öldükten sonra belki biri daha yararlanır’ diyerek matbaamın, evimin dolaplarını doldurdu..
Bunu niye anlattım diyecek olursanız eğer kiminin Bahçeli’nin, kiminin Karslı Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Behice Boran döneminde iyi bir TİP’li olan rahmetli babamın siyasi dostu Avukat Mehmet Ucum’un süreci dediği yeni barış sürecinin aracısı olan siyasi parti DEM’in Karslı Eş Başkanı Tuncer Bakırhan’ın Öcalan’ın gelip, konuşması istenen mecliste ki grup toplantısında yaptığı konuşmasında okuduğu bir mektubun kim tarafından yazıldığını mektubun son satırına kadar saklayıp, benimde aralarında olduğu dinleyicileri merak ettirip, heyecanlandırırken yıllar önce yani 27 yıl önce yazılan o mektubu gündeme taşıyanın adını vermemesine olan üzüntümdür.
Evet, ‘Buldan ve Süreyya’nın, O ‘Benim değil milletindir’ denen, günlük masrafları ile çok tartışılan ve güvenlik uygulamalarının vazgeçilmezleri olan ve bolca alarmlı detektörlerle donatılan x-ray cihazlı dar holde çekinerek, ellerine aldıkları dosyaları sallaya salaya gittiği Külye’ye ‘O ve diğerleri niye gitmedi, yerinde kayyum atandığını adeta unutan Ahmet Türk niye yoktu?’ diye merak edilenler arasında bulunan DEM Eş Başkanı Bakırhan’ın, ‘Gazeteci Ertuğrul Özkök’ün bugünkü köşesinde ele aldığı bir mektubu okuyacağım’ demesi gerekirken, Özkök’ün adını bile anmaya gerek görmemesi ’emeğe saygılı bir parti’ iddiasında olan bir siyasiye yakışmamış olsa da umut hakkı verilecek denen Öcalan’ın gelip, konuşması istenen meclisin kürsüsüne taşıması da bir o kadar önemlidir.
Çünkü erinmeden okuyacağınızı umduğum aşağıda ki mektubu yeniden gündeme taşıyan Gazeteci Ertuğrul Özkök’ün CHP’lilerce adına darbe denen 19 Mart günü gözaltına alınan ve tutuklanan İmamoğlu’nu değil, Demirtaş gibi bir çok siyasinin hapiste olmasını izleyen Erdoğan’ın 27 yıl önce ele aldığı ve bugünleri anlattığını, çok güzel bir gazetecilik örneği ile ortaya koymuş olması, Özkök’ün adı zikredilerek, hatta ‘teşekkür’ denerek takdir edilmeliydi.
Neyse, ‘buda biz gazetecilerin talihsizliğidir’ deyip, uzatmadan 27 yıl önce yazılan ve adeta benim zaman zaman yeniden güncelleyip, yayınladığım yazılarıma benzeyen bugünü anlatan Erdoğan’ın o mektubuna dönüp, bir kez de buradan yayınlayıp, okuyalım, dinleyelim derim.
Çünkü, havuza düşmeden önce başında olduğu Hürriyet’ Gazetesinin ‘Muhtar bile olamaz’ manşetinde imzası olan Özkök’ün o gün görmezden gelip yayınlamadığı, bugün kendi başlarına geldiğinde, hem de dün değil haber olarak, kupür olarak bile değerIendirmediği gibi o ünlü köşesine bile almadığı seslenişi, serzenişi yeniden gündeme taşıdığı o mektup aslında her iki tarafa da yani düne de bugünde çok ama çok şeyler anlattığını ve bu dünyanın etme bulma dünyası olduğunu, ‘ne ekersen onu biçersin’ sözünü bir kez daha ortaya koyduğunu anlamak ve ders çıkarmak gerek.
Evet, ‘Başta ulusalcılar olmak üzere önünde ki engelleri aşarak bu kez kararlıyım, sizde benim kadar kararlı olun..’ diyerek Kürt sorununa 3. kez samimice el attığına inanmak istediğimiz Sayın AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan..
Bir zamanlar başında olduğu gazetede Muhafazakârlara samimi solculara, sağcılara ve biz Kürtlere yönelik alçakça manşetler attıran gazetenin Genel Yayın Yönetmeni olan ve ne hikmetse Dündar, Özdil, rahmetli Güneri Civalıoğlu ve Altaylı gibi dokunulmaz gazeteci meslektaşlarımdan olan ve size ‘Muhtar bile olamaz..’ manşeti gibi kendisine yurdunu terk ettiren ve mezarı Paris’te olan Ahmet Kaya’ya yönelik olarakta şerefsizce, alçakça ‘Vay şerefsiz..’ manşetini de attıran bugünkü Akit/Vakit’ten aşağı kalmayan dönemin Hürriyet Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Özkök’ün ‘Kızım sana diyorum, gelinim sen duy’ dercesine yeniden gündeme taşıdığı aşağıda ki mektubu siz mi yazmıştınız?
Hatırlayamadıysanız, ‘Ben İstanbul’un seçilmiş belediye başkanıyım..’ başlıklı ve yıllar geçse de dün gibi bugün yaşananlar adına çok şeyi anlatan o mektubu bir kez de burada birlikte okuyalım mı?
Buyurun..
İşte, Acı, acı gülümsemeler arasında ‘ Yoo Deniz Gezmiş değil’ denip, kim tarafından yazıldığı son satırına kadar söylenmeyen dünü ve bugünü anlatan o tarihi mektup..
Ben İstanbul’un seçilmiş belediye başkanıyım..
(*) “Hakkımda verilen bu haksız karara karşı hukuktan doğan bütün haklarımı demokratik ölçüler içinde kullanma kararındayım. Kararlılığım milletime verdiğim sözlerin gereğidir. Çünkü ben İstanbul’un ‘seçilmiş belediye başkanı’ olarak en azından bütün İstanbul halkına karşı sorumluyum. Ve milletime verdiğim sözlere sonuna kadar sadakat göstereceğim.”
“HUKUK SİYASALLAŞTIRILMIŞ YARGI SİYASETE ALET EDİLMİŞTİR”
(*) “Hukukun siyasallaştırılması ve yargının siyasete alet edilmesi demokrasiyi yaralar. Demokrasi, hukuksuz yaşayamaz. Hürriyetlerin kullanılmadığı bir demokrasi düşünülemez. Ve hürriyetler, ancak hukuk yoluyla garanti altına alınabilir. Çünkü hukuksuz bir demokrasi, haksız bir demokrasidir.”
“KARANLIK BİR GÜN YARGIYI ETKİSİ ALTINA ALDI”
(*) “Bugün gelinen noktada, karanlık güç ve iktidar ilişkilerinin şekillendirdiği bürokratik ve idari mekanizmanın, nihayetinde yargıyı da etki alanına almış olması söylediklerimizi bir daha haklı çıkardı.”
“1 MİLYON OYLA SEÇİLDİM, MİLLETİNİ SEVEN HERKES BU GİDİŞATA DUR DEMELİ”
(*) “Türkiye’de bugün gelinen noktada demokrasinin geliştirilmesine ve hürriyetlerin artırılmasına ihtiyaç vardır. Fakat ülkemizde tam tersini gözlüyoruz. Bugün Türkiye, hızla içine kapanmakta ve milletin iradesi görmezden gelinmektedir.”
(*) “Milleti ve ülkesini seven herkes, bu tehlikeli gidişe dur demekle sorumludur. Şimdi vatanseverlik demokrasiye sahip çıkmaktır. Ben İstanbul halkından 1 milyon oy alarak Başkan seçildim.”
“YARGI ARTIK BASKICI BİR REJİMİN ALETİ OLMUŞTUR”
(*) “Ülkemizde demokrasi giderek bir seçim metoduna dönüştürülmektedir. Halbuki demokrasi sadece seçimlerden ibaret değildir; aynı zamanda yargı ve yargıç bağımsızlığı demektir. Eğer bu iki bağımsızlık çiğnenirse demokratik bir görüntü altında baskıcı bir düzen kurulmuş olur.”
“SADECE BEN DEĞİL, SANATÇILAR SİYASETÇİLER, GAZETECİLER DE YARGI ÖNÜNE ÇIKIYOR”
(*) “Benim hakkımdaki bu karar tek örnek değildir. Aynı zamanda Türkiye’nin aydınları, fikir adamları, sanatçıları ve başka siyaset adamları da benzer haksız suçlamalarla yargı önüne çıkartılmış ve bazıları mahkum edilmiştir. Oysa bizim de en az gelişmiş ülkenin insanları kadar özgür olmaya hakkımız vardır.”
“ÜLKEMİZİN İNSANI ÖZGÜRCE HAYKIRABİLMELİ, DÜŞÜNCESİNİ AÇIKLAYABİLMELİDİR”
(*) “Benim ülkemin insanı, aziz milletin bütün fertleri, Türkiye’de doğmuş olmanın bir ceza, kötü bir kader olmadığını, kendi haklarının, kendi haysiyetlerinin dünyanın başka yerlerinde doğan insanlardan hiç de az olmadığını özgürce haykırabilmeli ve düşüncesini korkusuzca açıklayabilmelidir.”
“PROVOKASYONA GELMEYECEĞİZ AMA BOYUN DA EĞMEYECEĞİZ”
(*) “Aziz vatan topraklarının her karışında adalet istiyoruz. Bunun için demokratik mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Mücadelemizde kuşkusuz provokasyona gelmeyeceğiz. Ama baskıya da boyun eğmeyeceğiz.”
“SEÇİM SANDIKLARINDA KARŞIMIZDA DURAMAYACAKLARINI ANLAYINCA BUNU YAPTILAR”
(*) “Siyasi rakiplerimiz ve kendilerini iyi bilen güç ve çıkar odakları, seçim sandıklarında karşımızda duramayacaklarını, önümüzü kesemeyeceklerini iyiden iyiye anlamış olmalılar ki böyle bir yola başvurdular. Bu odakları ne yazık ki hepimizin ihtiyacı olan hukuku, kendi küçük ve çıkarcı düşüncelerine alet etmekte bir sakınca görmediler.”
“GAYRI AHLAKİ VE HUKUKİ YOLLARLA MİLLİ İRADEYİ YOK ETMEK İSTİYORSUNUZ”
(*) “Bizi insani, ahlaki ve hukuki olmayan yollarla milli iradenin tercihleri arasından silmek isteyen güçler, belediye seçimlerinde kimi aday gösterecekler? Bekleyelim ve görelim. Bu karar neye yarayacak, kimlerin hangi karanlık niyetine hizmet edecek? Tuttukları bu yol yanlış yoldur, çıkmaz sokaktır.
Çünkü adalet, gün gelecek yargıyı siyasallaştıranlara da lazım olacak.
Tarih boyunca bu hep böyle olmuştur.”
“BANA YAPTIKLARINIZI SİZ KENDİ ÇOCUKLARINIZA İZAH EDEMEZSİNİZ”
(*) “Toplumdaki ortak paydalardan en önemlisi olan adalet duygusunu yaraladığınız zaman, yalnızca haksız mahkumiyetlere yol açmış olamazsınız.
Bu ülkenin vicdanını da yaralamış olursunuz.
(*) “Bu kararı ve düşünce özgürlüğü kapsamındaki diğer yanlış kararları kendi çocuklarınıza izah edemezsiniz.
Yaşadığımız dünyaya izah edemezsiniz.”
“BU ADAALETSİZLİĞİ HİÇBİR GÜÇ MEŞRULAŞTIRAMAZ”
(*) “Çünkü, herhangi bir zamanda, herhangi bir kimseye yapılan adaletsizliği; şimdiye kadar hiçbir hukuk anlayışı, hiçbir yönetim, hiçbir güç odağı meşrulaştıramamıştır.”
Benim için değerli olan sizin bu yaptığınız değil milletin vicdanıdır
(*) “Benim için değerli olan milletimin vicdanının sesidir. Siyasetteki yerimi de aziz milletim tayin edecektir.
Benin yükselmesini istediğim ses, bu sestir. Ben kendi sesimi milletimin sesine katmak isterim.
“ZORBALIK VE BASKIYA KARŞI ÖZGÜRLÜK VE MİLLET İRADESİ”
(*) “Hakkımda verilen bu haksız karar, demokrasi mücadelemiz için yeni bir milattır. Yeni bir başlangıçtır. Kutlu olsun.”
(*) “Ama bu böyle gitmez, Zira biz, zorbalığa ve baskıya değil, özgürlüğe ve millet iradesine inanıyoruz.”
“MADDİ MANEVİ DEĞERLERİMİZİ YAĞMALAMAK İSTİYORLAR”
(*) “Bana yapılanın sebebi, baskıcı ve totaliter anlayıştır. Bunu sebebi ülkenin maddi manevi değerlerini yağmalama isteğinden gözü dönmüş hukuk ve insani sınır tanımayan mafyatik yapılanmalardır. Fakat tekrar ediyorum: bu yol, yol değildir.”
“ÜLKEMİZİ MUZ CUMHURİYETİ HALİNE GETİRMEK İSTİYORLAR”
(*) “Bütün dünya değişen durumlarla ile uyumlu olmanın yollarını ararken, bizim ülkemizi muz cumhuriyetinin bile gerisine sürüklemek istiyorlar.”
(*) “Hayır, bu ülkeyi dünyanın genel gidişinden sorgulamaya kimsenin gücü yetmeyecektir.”
(*) “Ve bu millet, bu ülkede başı dik, onurlu, ayrıcalıktan uzak ve birinci sınıf vatandaş olarak aydınlık günlerin kardeşlik şarkılarını söyleyecekler.”
“BU CAN BU TENDE OLDUKÇA MİLLETİMİN HAKKINI HUKUKUNU SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİM”
(*) “Bu can bu tende oldukça, haksızlık karşısında susmayacak ve evrensel hukuk kuralları çerçevesinde milletin hukukunu savunmaya devam edeceğim.
Bunu yalnızca kendim için yapmayacağım; adaleti, hepimiz için, bütün Türkiye için arayacağım.
İşte bu yüzden düşünce özgürlüğünü arıyorum. Doğruları söyleyebilme özgürlüğünü arıyorum.
Çeteleşmiş zihniyetin değil, onurlu insanların yönetim anlayışını arıyorum.”
“CUMHURİYETİMİZİN KURUMLARI BÖYLE İNSAFSIZCA YIPRATILMAMALIYDI”
(*) “Büyük bir sevinçle 75. yılını kutladığımız göz bebeğimiz Cumhuriyetimizin kurumları böyle insafsızca yıpratılmamalıydı.
Bu ülke cumhuriyetinin 75. yılını, bu anlamsız yasaklarla, baskılarla, tek tip insan yetiştirme gayretleriyle karşılamamalıydı.
Bu karar yalnızca ülkemizin hukuk anlayışının değil, bütün bir milletin adalet inancının üzerine gölge düşürdü.”
BU SES SİLİVRİ!DEN DEĞİL 27 YIL ÖNCE BAŞKA BİR YERDEN GELDİ
Evet bir yargı darbesi ile Silivri’ye gönderilen İstanbul’un “Seçilmiş Belediye Başkanı” ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’ndan gelen demokrasi ve adalet manifestosu sanki değil mi…
Haksızlıklara, adaletsizliğe karşı nasıl canhıraş bir feryat değil mi…
Ama şimdi dikkat.
Bu manifesto gibi adalet ve hukuk çığlığı dün Silivri’den değil, 27 yıl önce Kırklareli’nin Pınarhisar ilçesinde ziyaretlerin herkese açık olduğu küçük cezaevinden geldi. Ertuğrul Özkök/Gazeteci
KENDİSİNE YAPILAN YARGI DARBESİNE ERDOĞAN İŞTE BÖYLE HAYKIRMIŞTI
Bu sözler bugün yanı başına yeni ceza evi yapılacağı söylenen Silivri’deki İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ve 400 bine yakın insanla tıka basa dolu olan cezaevlerinde ki tutuklu olan belediye başkanları, Avukat Demirtaş, kadın Yüksekdağ ile Prof. Ümit Özdağ yada yerlerine çifte maaş alan biride benim vali hemşerim olan kayyumların atandığı belediye başkanları gibi halkın oyları ile seçildiği halde hâlâ hapiste olan Hatay Milletvekili Can Atalay gibi hukukçu, siyasilerin değil..
Yüz tarama teknolojisiyle insanları bulup, gözaltına aldıran ama dediği baltanın bir fotoğrafını, görüntüsünü ortaya koyamadan, ‘Balta ile polise saldırdılar.’ dedikten sonra da “Toplumsal olaylar karşısında dünyaya örnek oldunuz..” ‘ diyerek 180. yıl dönümünü kutladığım polisimizi öven eski vali, şimdiki atanmış bakan olan İçişleri ve derslerine gidemeyen öğrencilerden sorumlu Milli Eğitim Bakanının ise hiç değil.. 27 yıl önce, 1998’de yine bir yargı darbesi ile görevinden uzaklaştırılan İstanbul’un o günkü “Seçilmiş belediye başkanı” bugünkü Cumhurbaşkanı ve aralarında Yasaklar olmayacak denen 3 Y ile iktidara gelen AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ait.

Reklam ve Mesajlarınızla Daha Özgür Gazetecilik,

Daha Güçlü ve Gür Yayıncılık.. Ara: 05354183258

BİZDEN SİZ OKURLARA BİR HİZMET DAHA..

Belki de senin de aradığın geçmişte yaşananlara,

Ardahan’ın hafızası 30 Yıllık Haber Arşivimize göz atmak ister misin?..

https://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/

https://arsiv2.kuzeyanadolugazetesi.com/

Reklam ve desteklerinizle ‘YERELDEN ULUSALA ÖZGÜR GAZETECİLİK’ diyen Gazetelerimizden olan ÇILDIR GAZETESİ, ARDAHANLILARIN BARIŞ SÜRECİNE BAKIŞINI GAZETECİ FAKİR YILMAZ‘IN İMZASIYLA BİR KEZ DAHA ULUSAL TV KANALLARINA TAŞIDI…

MANŞETLERİMİZN SIKÇA EKRANLARINA TAŞINAN DİĞER BİR TV KANALI NOW HABER’DE ÜLKEDE YAŞANAN EYT SORUNUNU MANŞETİNE TAŞIYAN GAZETEMZİ EKRANLARINA TTAŞIDI.

Hancıoğlu’ndan Muhtarlara:
Size söz yine bahar gelecek.. 

Partisinin İl ve İlçe Başkanlarının da bulunduğu toplantıda muhtarları dinleyen ve sorunlar konusunda bilgiler alıp, not eden AK Parti Ardahan İl Genel Meclis Üyesi Suat Hancıoğlu gerek devlet olarak, gerek parti olarak gerekse Genel Sekreterliğine bağlı İl Genel Meclisi olarak gelen bahara hazır olduklarını söyledi.

Gelen bahar ile birlikte eriyen kar sularının çamura çevirdiği yollar başta olmak üzere başında oldukları köylerin var olan sorunlarının iktidar temsilcileri olan AK Parti Ardahan İl Başkanı Hakan Aydın ve AK Parti Merkez İlçe Başkanı Aytaç Ulutaş’ında bulunduğu toplantıda köylere hizmet götürmekten sorumlu İl Genel Meclisin de bulunan AK Partili İl Genel Üyesi, Suat Hancıoğlu’na aktaran Ardahan Merkez köy muhtarları Hancıoğlu’nun, ‘Size söz yine bahar gelecek..’ diyerek geçen yıl gibi bu yılda sorun yaşanmayacak demesiyle rahatladılar.

ARDAHAN VALİSİNDEN AK PARTİ’YE ZİYARET..

Ardahan Valisi Hayrettin Çiçek Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanlığını ziyaret ederek, İl Başkanlığına getirilen AK Parti Ardahan İl Başkanı Hakan Aydın‘ı ziyaret ederek kutladı.

AK Parti Ardahan Merkez İlçe Başkanı Aytaç Ulutaş ile AK Parti Ardahan Kadın Kolları Başkanının da hazır bulunduğu ziyarette başta gelen bahar ile birlikte eriyen kar sularının dolup, taşırıldığı bozuk yolların onarımı ve inşaat sezonunun açılmasıyla birlikte başta Anjiyo Merkezi olmak üzere kentteki inşaların yıl sonuna kadar bitirilmesi konularının konuşulduğu öğrenildi.

SİLAHLANAN SAFFET KAYA FİLİSTİNE Mİ GİDİYOR!

Türkiye’de gün geçtikçe artan Bireysel silahlanma tartışılırken Ardahan’ın eski milletvekillerinden olan Saffet Kaya’nın silahlarla poz vermesi dikkat çekti. 2018’de 7 bin 630 olan silah bulundurma ruhsatı alan kişi sayısı, 2021 yılında 16 bin 569 oldu.

2021 yılında 3 bin 801 silahlı şiddet olayı yaşandı. Jandarma Genel Komutanlığı’nın verilerine göre 2018 yılından bu yana silah bulundurma ruhsatı yüzde 100’ün üzerinde arttı. 2018’de 7 bin 630 olan silah bulundurma ruhsatı alan kişi sayısı, 2021 yılında 16 bin 569 oldu. 2018’de 3 bin 41 kişi taşıma ruhsatı alırken bu sayı 2021’de 9 bin 870’e çıktı. Yivli ve yivsiz tüfek ruhsatlarında da ciddi oranda artış olurken toplumun gözü önünde olduklarından hal ve hareketlerine dikkat etmesi gerektiği belirtilen siyasilerden olan eski Milletvekilin ağır silahlarla poz verip, bunları da kendinse ait sanal sayfada paylaşılması dikkat çekti.

Silah üreten bir hemşerisini ziyaretinde elinde ağır salahlarla poz veren Kaya’yı  silahlarla görenler ‘Silahlanan Saffet Kaya Kıbrıs’ı tanımayan, Halepçe’de insanların üzerine elma kokan zehirli gaz bombaları atıp, öldüren Saddam’ın heykelini kent meydanına diken Filistin’e mi gidiyor?’ diyemeden kendilerini alamadılar.

Koç: Süreç bölgede de iyi gidiyor..

Son Ardahan ziyaretini gazetemize değerlendiren AK Parti Ardahan Milletvekili Kaan Koç: ‘Ardahan ve ilçelere yaptığım ziyaretlerde gördüğüm en önemli konu sayın Bahçeli’nin cesur çıkışı, ‘Terörsüz Türkiye’ diyen Sayın cumhurbaşkanımız ve partimizin Genel Başkanı Erdoğan’ın desteğiyle devam eden sürecin barış, huzur, kardeşlik isteyen Ardahan toplumu tarafından da kanıksanıp, süreci büyük bir onay ile desteklendiğini görmemdi.’ dedi.

AK Parti Ardahan Milletvekili Kaan Koç: ‘Yüz yıllardır Türk, Kürt, Alevi, Sünni demeden kardeşçe yaşadığımız ülkemizin başta dış güçlere karşı olmak üzere her alanda güçlü olmasının yolunun bu kardeşliği daha da perçinleyecek olan yeni bir Anayasa oluşumu ve diğer tüm gerekenleri cesurca yapmak olduğunu onu da yapacak olanın bu yönde hep iyi niyetle hareket eden Cumhurbaşkanımız ve Cumhur ittifakının desteklenmesidir.’ dedi.

Ardahanlıların, ‘Ardahanlı rektör’ diyerek istediği ve Cumhurbaşkanımızın onayı ile Posoflu hemşerimiz Prof. Dr. Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu’nun yeni rektör olarak atandığı üniversitesiyle birlikte her gün biraz daha sorunları çözülmüş olan bir kent özelmi ile çalıştığımız Kafkasya’n ın sırnı bekçisi Ardahan ziyaretinde hemşerilerininde süreci desteklediğini gördüğü belirten Koç, konu iç barış, güçlü bir Türkiye denilince kenetlenen halkımızın onay verdiği her konuda emirlerinde olduğunu da sözlerine ekledi.

Milli Eğitimi Anlatan Kapı!

“Elde ettiğimiz başarılar önemlidir fakat buna rağmen eğitim ve kültür konusunda tam istediğimiz seviyeye henüz ulaşamadığımıza inanıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı doğrulayan ülkedeki eğitimin içler acısı halini, Ardahan İl Milli Eğitim Müdürlüğünün Hz Muhammed’in ‘İlim öğrenmek kadın erkek herkese farzdır’ satırlarının da girişinde yazılı olduğu bu harabe, çıkmaz sokak kapısından her gün içeri girip, çıkan eğitim camiasını yöneten idarecilerin olduğu Ardahan’da görülebilir.

Çünkü, 15 Temmuz’dan sonra feto’nun binası denerek el konulan ve 10’un üzerinden ‘özel insan’ çalışanında olduğu Ardahan İl Milli Eğitim Müdürlüğünün İl Müdürlük makamının da olduğu binasının kapısı yan binanın sahibinin arsasına açıldığı, arsa sahibinin buna izin vermeyip, müdürlüğünün kapısına giden yolun duvar çekmesi üzerine müdürlüğe giriş yıllardır bu halde perişan.

‘Gelin tanış olalım, İşi kolay kılalım, sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz’ Yunus Emre’li sözlü deta çıkmaz sokak olan, mezarlık duvarını hatırlatan, gecekondu ev halini alırken Milletvekilleri, İl Milli Eğitim Müdürü, Vali, Belediye Başkanı başta olmak üzere yetkililerin bu durum kapısın da seyirci kalmaları kentteki eğitime bakışı da ortaya koymakta.

KARAYOLLARININ KAN YOLUNDA PAZARLAMACI
TUZLAMA ARACINA ÇARPTI 1 ÖLÜ, 1 TUTUKLAMA!

35 Yıldan fazladır aynı isimin şeflik yaptığı Ardahan Karayollarının hizmet alanında bulunan ve gerektiği gibi plan ve projelerle yapılmadığı için sık sık trafik kazalarına neden olduğu ileri sürülen ve bu nedenle ‘Kan yolları’ adını alan Ardahan Karayollarında yine kaza, yine ölüm.


Ardahan Kars yolunda meydana gelen trafik kazasında bir kişi ölürken 3 kişinin ağır şekilde yaralandı.
Alınan bilgilere Hoçvan yayla şenliğinin yapıldığı bölgede meydana gelen ve yolları tuzlayan karayollarına ait araca bir pazarlamacı arabasının çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında bir kişinin öldüğü 3 kişinin de ağır şekilde yaralandığı bilgisi alındı.
Öte yandan ekiplerin olay yerine geç gelmesinden şikayet edildiği kazayı görüntülemek isteyen gazeteciye de jandarmanın trafik cezası kestiği bilgisi de alınırken, kazaya neden olduğu belirtilen ve Ardahan Esnaf ve Sanatkârlar Odalar Birliği Başkanın kardeşi olduğu öğrenilen Karayolları çalışanın çıkarıldığı mahkemede tutuklandığı da öğrenildi. Haber: Fakir Yılmaz/Foto: Serkan Hanoğlu

Altun: TİGEM’e Yatırımlar Kendi Öz Sermayemizdir..

Doymak için doğdukları ata/dede topraklarından ayrılmak zorunda kalıp, göç ettikleri batı kentlerinde ortaya koydukları başarıları ile ülke ekonomisine katkı sunan ve bu ekonomik kazançları ile memleketlerine de bir şeyler katmak isteyen Ardahan Göleli 3 kardeşin başında olduğu Altun Grup, Göle TİGEM’e yönelik yapılan tüm yatırımlarının kendi öz sermayeleri olduğunu açıkladı.

Ardahan-ET’te tecrübesi olan iş insanı Seyfullah Aydın, Gazeteci Gürbüz Küpelli ve TRT Sanatçısı Mukaddes Yorgun’un katıldığı ve Gazeteci Fakir Yılmaz ile Özlem Şeyma Yılmaz’ın birikte hazırlayıp, uydu üzerinden yayın yapan ulusal tv TEMPO TV’de can lı olarak sunulan GAZETECİLERE GÜNDEM adlı programa konuk olarak katılıp, önemli açıklamalarda bulunan ALTUN GRUP Yöneticilerinden Ardahanlı iş insanı Fahri Altun şu an işlemesini üstlendikleri Göle Tarım İşletmeleri Gen Merkezi (TİGEM) konusunda merak edilen sorulara ve TİGEM’e yönelik açıklamalarda bulundu.
Gazeteci Fakir Yılmaz’ın cevapları beklenen tüm sorulara tüm samimiyetiyle cevaplayan iş insanı Altun, birçok kez özelleştirilip, işletilemeyen Göle TİGEM’e Ardahan eski Milletvekilli Prof. Dr. Orhan Atalay’ın önerisiyle ilgilenmeye başladıklarını ve daha önceki işletmeci hemşerimiz ve TİGEM Genel Müdürlüğü ile yaptığımız sözleşme ve anlaşmalar arından TİGEM’in işletmesini üstlendiklerini belirten Göleli iş insanı Fahri Altun başta TDK yada devlet bankası olmak üzere hiç bir yerden kayak almadan bugüne kadar ALTUN GRUP olarak kendi öz sermayeleri ile Göle TİGEM’i ayağa kaldırmaya ve örnek bir işletme yapmaya çalıştıklarını bunu da başta Ardahan Valisi, Ardahan Milletvekilleri, İl, İlçe Tarım Müdürlüklerinin yanında Gölelilerin tüm samimiyetleriyle kendilerine verdiği moral desteğiyle yaptıklarını söyledi.

Altun, bugüne kadar bir çok hayvanın yetiştirildiği TİGEM’e yem fabrikası, et kesim mezbahansa ve yeni kapalı alanların yanı sıra yönetim merkezi yatırmalarını tamamen kendi öz sermeyeli ile yaptıklarını belirtti.Yayın grubumuzun amiral gazetesi Kuzey Doğu Anadolu Gazetesinin manşetiyle Ulusal medyaya da yansıyan Brezilya’dan getirecekleri 10 bin damızlık hayvan ile bölgede ki yetişen hayvancılığa yeni bir örnek ortaya koymaya çalışacaklarını belerten TİGEM Yönetim Kurulu Üyesi, İş insanı Fahri Altun bu yatırım ve çalışmalılarının siyaseten değil, gerçek anlamda memlekete sahip çıkma çabası olduğunun altında çizerek, her Ardahanlının bu devasa yatırma ve çabaya destek vermesini bekliyoruz’ dedi.

SİZİN DE BİR GÜN KONUK OLMASINI BEKLEDİĞİMİZ

GAZETECİLERLE GÜNDEM TEMPO TV’DEYDİ..
Gazeteci fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma Yılmaz’ın hazırlayıp, canlı olarak uydu üzerinde yayın yapan ulusla tv TEMPO TV’de sundukları ‘Gazetecilerle Gündem’ pazar günü saat: 15.00’da konuklarıyla birlikte ekranlarınızdaydı.

Göle TİGEM Yönetim Kurulu Başkanı İş İnsanı Fahri Altun, İş insanı/Siyasetçi Seyfullah Aydın, Türk sanat müziği sanatçısı Mukaddes Yorgun ve Gazeteci Gürbüz Küpeli’nin konuk olduğu ‘GAZEETCİİERE GÜNDEM’ reklam ve gönüllü desteklerinizle 5 yıldır kesintisiz devam eden ve ‘YERELDEN ULUSALA GAZETECİLİK’ diyen gazetelerimizin manşetleri ile ülke ve dünya gündeminin özetleriyle izleyiciyle buluşuyor.

Hoç/Fed  Derviş Arslan devam dedi..

Ardahan’ın ilk federasyonu olan Hoçvan Dernekler Federasyonu (Hoç/Fed) 10. Olağan Kongresi büyük bir yoğunlukla gerçekleşti. 6 ay önce yapılan olağanüstü kongrede kazanan mevcut Başkan Derviş Arslan’ın rakibinden 9 oy fazla alarak Hoçvan Dernekler Federasyonu Başkanlığına bir kez daha seçildi.

Yoğun bir katılımla gerçekleşen kongrede, Hoçvanlılar, 22 köyün 17 Derneğinin bir araya gelmesiyle oluşturulan federasyonları  yönetimi için sandık başına gitti. Mevcut Başkan Derviş Arslan ve eski Başkan Ayhan Öztürk’ün yarıştığı seçimde, Arslan yeniden başkan seçilerek güven tazeledi.

Yeni yönetimin başta aralarında Ardahan merkeze bağlı 5 köyünde olduğu 22 Hoçvan köyüne suyunun verilmesi istenen Kura Dağının suyunu içme suyu olarak şebekeye bağlanması, Ardahan Belediye Başkanının seçim öncesi vaat ettiği Hoçvan Garajı olmak üzere kuruldu denip, hatta kurdelesi kesilen Hoçvan Hayvan Pazar ve yeni yönetimin vaatleri arasında bulunan  Ardahan’a Hoçvan Dernekler Federasyonu  Ardahan Temsilciliği ve en önemlisi İstanbul ve diğer batı kentlerinde ki Ardahanlıların güçlü bir lobi çatısı altında bir araya gelmesi gibi plan ve  projeleri takip edip, etmeyeceği meeak edilmektedir.

Öte yandan Ardahan merkeze bağlı 22 köyün 3’nün köy derneği olmadığından kongreye katılmadığı ve 17 derneğin delegasyonunun oy kullandığı kongrede genel kurulunu zamanında yapmadığı ve gereken zamanda federasyona delegasyon vermediğinden oy kullanmasına izin verilmeyen Gölgeli (Korgeli) derneğinin bu duruma tepki olarak Hoç/Fed’de üye olmaktan vazgeçip,  Ardahan Dernekler Federasyona üye olduğu alınan bilgiler arasında oldu.

Federasyonu olmayan Hanak’ın

Gügübe Köyü Derneği Kongresini Yaptı..

Ardahan Merkeze bağlı 22 Köyü olan ve kongresini yapacak olan Hoçvan’ıın yanı sıra önümüzde ki hafta kongreye gidecek olan 33 köyü olan Çıldır İlçesinin, mevcut yönetim değişmesi istenen ve bir çok adayın yarıış içinde olduğu 53 köyü bulunan Göle‘nin ve Ardahan Federasyonu gibi bugünlerde adı sanı duyulmayan ve bağlı oldukları ilçenin ilçe konumunu kayıp etmemesi için çoğu mahalle olduğundan 7 köyü kalan Damal’ın Federasyonu olmasına karşın 40 köyü bulunan Posof gibi federasyonu olmayan Ardahan’ın Hanak İlçesinin 44 köyünden biri olan Binbaşak (Goguba) Derneği kongreye giderek yeni başkan ve yönetim kurulunu seçti.

Merkezi İstanbul Pendik Kurtköy’de bulunan Ardahan İli Hanak Binbaşak ( Gügübe) Köyü Dayanışma Yardımlaşma Kalkınma ve Kültür Derneği kongreye giderek Hakan Öztürk‘ü başkanlığa seçti.
Serhat Odabaş, Ersoy Demir, Özcan Kızılkaya, Uygar Karadeniz, Tuğkent Odabaş, Emre Karadeniz ve Bülent Taşcı’nın yönetim kuruluna getirildiği Ardahan İli Hanak Binbaşak (Gügübe) Köyü Dayanışma Yardımlaşma Kalkınma ve Kültür Derneği’nin yeni yönetimi yaptığı ilk açıklamasında olmayan Hanak Federasyonunun kurulması başta olmak üzere metropollerde bulunan hemşerilerini bir araya getirmek için daha aktif bir çalışma ortaya koyacaklarını belirttiler.

Seçilir seçilmez köylerine bayram hediyesi olarak köyde bulunan 70 haneye bayraklı ve köyün logosunu taşıyan  saat ve 70 adet çikolata güzel dokunuşlar da bulman Hanak Gügübeg Derneğinin yeni yönetimi ayrıda köylerine  11 adet bank gönderdi. Köyün ağalandırılması için 700 tane ağaç fidanı göndermeyi planlayan dernek yönetimi kadınlar günü, iftar yemeği ve Kadir Gecesi’nde 7 camide Mevlut okutup, lokum dağıtırken, mezarlık ve çeşmeler yapılacağı belirtilen Gügübeg köyün girişine de TAK yaptırma sözü verdi.

ARDAHAN BİNBAŞAK KÖYÜ.. Binbaşak köyünün eski adı Gügübe’dır. Gürcüce bir yer adı olan Goguba’nın (გოგუბა), kişi adı Gogi’den türemiş olan ve “Gogi’nin köyü” anlamına gelen Gogisubani’den (გოგისუბანი) dönüştüğü tahmin edilmektedir. Gürcü tarihçi ve arkeolog Ekvtime Takaişvili ise, köydeki Aziz Giorgi‘ye adanmış kiliseden dolayı Goguba adının “Aziz Giorgi günü” anlamındaki Gürcüce “Giorgoba”dan (გიორგობა) geliyor olabileceğini yazmıştır. Bu yer adı 1595 tarihli Osmanlı mufassal defterinde de Goguba / Guguba (كوكوبە) şeklinde geçer.

Tatar’dan Bahçeli’ye ziyaret..

Milliyetçi Harekat Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi, Ardahanlı İş İnsanı Hümmet Tatar’dan önemli ziyaret.
Bir süre önce yapılan ameliyat ile kalp kapakçığı yenilenen MHP Genel Başkanı Prof. Dr. Devlet Bahçeli’nin iyileşme süresini tamamlayıp, MHP Genel Merkezinde ki makamına dönmesi ardından kendisine geçmiş olsun ziyaretinde bulunan MHP MYK Üyesi, Ardahanlı İş insanı, Gold Gümrükleme Yönetim Kurulu Başkanı Hümmet Tatar genel başkanının çok iyi gördüğünü belirtti.


Bahçeli’yi ziyareti ardından ‘Genel Başkanımızı Sn. Devlet Bahçeli beyefendiyi Nekâhat (Geçirilen bir hastalıktan sonra sağlık ve güç kazanıncaya kadar devam eden zayıflık dönemi) dönemi sonrası makamında ziyaret ederek, elini öpüp, emir ve talimarlarını aldık, Allah liderimizi başımızdan eksik etmesin’ mesajını atan MYK Üyesi Hümmet Tatar Genel Başkanları Bahçeli’nin çok iyi olduğunu söyledi.

Karatay’dan bölge iş insanlarına ziyaret..

Ardahanlı İş İnsanları ve Sanayiciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, İş insanı Veysel Karatay‘dan bölge iş insanlarına önemli ziyaretler.

Aynı zaman da Uluslar arası İşveren Sendikaları Yönetim Kurulu Üyesi de olan Karatay’ın bölge federasyonları, derneklerinin duraklama dönemine girdiği, Göle Vakfı kuruluş çalışmalarının olduğu yönünde haberlerinin okunup, konuşulduğu bir süreçte bölge iş insanları ile temasa geçen ARSİAD ve SÜRSEN Yönetim Kurulu Üyesi, Tay Sürücü Kursları Yönetim Kurlu Başkanı Veysel Karatay’ın bu adımının ARSİAD’ın önümüzde ki günler de yeni plan ve projelerinin sunacağı toplantı öncesi olması dikkatlerden kaçmadı.


Son olarak başarılı bir girişimci hemşerimiz olan Musatti Motorun Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Alkan, Yılmaz Şen, Orhan ve Efe Tek ile birlikte işyerlerinde ziyaret ederek ekonomi gündemli güzel bir istişare etme fırsatı bulan Ardahanlı iş insanı Veysel Karatay bu ve önceki görüşmelerinde sıkça üzerinde durduğu bölge lobiciliğinin tartışıldığını belirtti.

HALİL BABA SEFER DE..

Ardahanlı eğitimci ,Gürcübeg (Tepesuyu) Köyü Derneğinin Kurucu Başkanı emekli öğretmen Halil Aktaş emeklilik keyfini dost, eş, akraba ziyaretleri ile ediyor..

Son olarak ÇAĞDAŞ OTOMOTİV ÇAĞDAŞ OTOMOTİV MAKİNE HIRDAVAT SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. Yönetim Kurulu Balkanı, Ardahanlı İş insanı mahir Aktaş’ı ÇAĞDAŞ OTOMOTİV Genel Merkezinde ziyaret eden Aktaş, aynı zamanda yeğeni olan İş insanı Mahir Aktaş’ın iş dünyasında ortaya koyduğu başarısıyla bir kez daha gurur duydu.

Kendilerinin buraya gelmesinde büyük emek ve katkıları olan eğitimci dayısının şirketlerini ziyaret etmesinin kendisine gurur verdiğini belirten iş insanı Mahir Aktaş, ‘eğitimli, aydınlığa yürüyen bir toplumun yetiştiricileri olan ellerinden öptüm  öğretmenlerden olan amcam Halil Aktaş aracılığıyla tüm öğretmen camiasında görev alan eğitimcilere sağlıklar diliyorum’ dedi.

HOÇ/FED MEVCUTLA EKİBİYLE DEVAM EDECEK,

YUCAK’A KUCAK AÇAN  ÇILLDIR/FED YENİ BAŞKANINI SEÇECEK..

İstanbul Ardahan Dernekler Federasyonun ortalıkta olmadığı, Ankara Ardahan Federasyonun ‘Oldu/Bitti’ kongre kararı alarak ‘seçimi aday çıkarması muhtemel dernek ve delegasyondan kaçırıyor..’ diye eleştirildiği, seçimi kayıp edeceği söylenen mevcut yönetimin rakiplerini zora sokmak için seçimi erkene alma hesapları içine girdiği Göle Federasyonunun yeni bir yönetimle yol almaya çalıştığı,  Posof ve Hanak derneklerinin federasyonlaşamadığı batıda ki Ardahan stk’larından olan Hoçvan Dernekler Federasyonu ve Çıldır Federasyonu  kongreye gidiyorlar.

Mevcut yönetimle devam edecek gibi görünen Hoçvan Dernek Federasyonu 5 ay önce yaptığı olağanüstü Derviş Arslan ile yeniden aday olurken bir önceki seçimde Arslan’a yenilen Ayhan Öztürk’ün yeniden aday olduğu ve pazar günü yapılacak olan kongrede rövanş karşılaşmasına çıkacak.

11TÜRKÜCÜ YAN ÇİZİNCE YUCAK’IN ŞANSI ARTTI!…

İstanbul’da bulunan köy derneklerinin önerdiği delegasyonların yeni başkan ve yönetimleri seçeceği Hoç/Fed’in bu pazar günü kongresini yapacağı Çıldır/Federasyonunda önümüzde ki pazar günü seçime gidecek. Türkücü Başkan diye bilinen Çıldır Derneği eski Başkanı Cevdet Yılmaz’ın kendisini destekleyenleri yanıtıp, beklenmedik bir anda adaylıktan çekildiği Çıldır Federasyonu seçimi öncesi güçlü bir ekip ile Çıldır/Fed’in Başkanlığa aday olan Çıldırlı iş insanı Evsal İsa Yucak’ın şansını arttırırken, Yucak’ın karşında aday olan ekibin de çalışmalarına deva ettiği ve kazanma mücadelesi içinde olduğu görülmekte.

Yeni Rektör 

Öztürk Öden miş, Prof. Dr. Öztürk  Emiroğlu olmuş..

22 Mayıs 2008 yılında kurulan Ardahan Üniversitesinin 3. Rektör olarak atanan Ardahan Posof’lu hemşerimiz Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu’nun soy isminin aslında ‘Öden’ olduğu öğrenildi.
Ardahan’ın Posof ilçesine bağlı Al Köylü olan Ardahan Üniversitesinin yeni rektörü Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu’nun ‘Öden’ olan soy ismini değişerek dedesinin adını soy ismi olarak kullandığını öğrenen Gazeteci Fakir Yılmaz yeni rektörün Posof Al köyünün eski muhtarın 5 çocuğunun en büyüğü olduğunda öğrendi.
Ailenin en büyük çocuğu olan ARÜ’nün yeni rektörünün kız kardeşi ile birlikte 30 yıla yakındır yurt dışında yaşadığı da öğrenilirken pazartesi günü Ardahan’a gelerek yeni görevine başlaması bekleniyor.
Ardahan’ın Gürcistan’a sınır olan Posof ilçesinin Al Köyü eski Muhtarı Hükümdar Öden’in oğlu olan Ardahan Üniversitesinin yeni rektörü Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerçekleştirdiği yeni atamalar ardından Ardahan Üniversiteline atanan ikinci Ardahanlı rektör unvanını almıştı.
Bilindiği gibi Ardahan Üniversitesinin kurucu rektörlüğünü Ardahan Çıldırlı Prof. Dr. Ramazan Korkmaz yapmıştı.

Ardahan’a muhteşem bir üniversite kampüsü kazandıran Prof. Dr. Ramazan Korkmaz’da sonra gelen Erzurumlu rektörün döneminde adeta duraklama sürecine giren Ardahan Üniversitesinin ‘kayıp’ denen 8 yılı nasl toparlayacağını da merak edilmekte.

Üniversite camiasında ‘Rektör değişmesi veya yenilenmesi önemli değil, asıl sorun üniversiteye adeta çörekleniş olan vezirlerin bu sorunlara neden olduğu ve kendi çıkarları doğrultusun da hareketle hem rektörleri hem de kentin yöneticilerini yanılttıkları için Ardahan ve Ardahanlının olduğu gibi siyasilerin üniversiteden ve rektörlükten beklenen başarıyı alamıyor. B u nedenle yeni rektörün gelir gelmez mevcut yönetimi baştan aşağıya gözen geçirmesi gerekir’ demekteler. belirtmekteler.
Akademik kariyerine Adana ve Kayseri ortaokullarında Türkçe öğretmeni olarak başlayan, 1993-2000 yılları arasında Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde okutmanlık yapan, 1997 yılından itibaren Polonya’daki Varşova Üniversitesi Doğu Dilleri Enstitüsü Türkoloji Bölümü’nde öğretim elemanı olarak görev alan Prof. Dr. Öztürk (Öden) Emiroğlu, araştırmacı-yazar kimliğiyle de tanınmaktadır.

AYM: ‘Biji Serok Apo’ sloganı terör propagandası değil’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İmralı heyeti DEM’lilerle görüşmesinde neler konuşulduğu merak edilirken Anayasa Mahkemesi 2014’te “çözüm süreci” döneminde Ardahan’da düzenlenen bir protestoya katılanların “Biji Serok Apo” ve “PKK Halktır halk burada” sloganları atmalarını ve “Çerxa Şoreşe” marşı söylemelerini ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdi.
Anayasa Mahkemesi (AYM) 7 Haziran 2014’te Ardahan’da düzenlenen protestolarda emniyetin video kayıtlarında “Çerxa Şoreşe” (Devrim Çarkı) marşına eşlik eden, “Biji Serok Apo” (Yaşasın Başkan Apo) ve “PKK halktır halk burada” sloganları atarken görüntülendiği iddiasıyla yargılanarak adli para cezasına çarptırılan sanığın eyleminin “ifade özgürlüğü” sınırları içinde kaldığına hükmetti.


AYM önüne getirilen davada Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi Ardahan Öğrencileri Derneğinin Lice’de “sınır bölgelerindeki karakol inşaatlarını protesto etmek amacıyla yapılan gösteriler sırasında aralarında kolluk güçlerinin de olduğu çok sayıda kişinin yaralanması, iki göstericinin öldürülmesini protesto etmek amacıyla düzenlediği toplantıya katılan”, aralarında AYM’ye başvuran Merve Nur Tekin’in de bulunduğu kişileri “Biji serok Apo (Yaşasın Başkan Apo)”, “Şehit namırın (Şehitler ölmez)”, “Kurdistan goristan ji faşıstan (Kürdistan faşizme mezar olacak)” şeklinde sloganlar a[ttıkları] ve “Çerxa Şeroşe (Devrim Çarkı) isimli marşı söyle[dikleri]” gerekçesiyle “terör örgütü propagandası yapmak suçu işle[mekten]” cezalandırmıştı.
AYM kararında ilk derece mahkemesinin “karar[ında] bahse konu marşın PKK terör örgütünün marşı olduğu[nu]” ifade etmekle beraber “marşın içeriğine ve şiddete teşvik edip etmediğine dair hiçbir açıklamada bulu[nmadığını]” vurguladı.


“Ayrıca kararda, başvurucunun hangi ifadesinin terör örgütü propagandasını oluşturduğuna yönelik herhangi bir değerlendirme yapılma[dığını]” not etti. “Bu, nedenle farklı söylemleri nedeniyle yargılanan -ve aralarında başvurucunun da olduğu- şahısların mahkûmiyetlerine esas alınan ifadelerin ne olduğu, başvurucunun hangi ifadelerinin ne surette terör örgütünün şiddet ve tehdit yöntemlerini meşru gösterdiği veya övdüğü ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik ettiği[nin] anlaşılama[dığını]” belirledi.
AYM Abdullah Öcalan’ın övülmesini terörizm olarak görmediği önceki kararları hatırlattı
Öte yandan AYM “[…] daha önceki kararlarında, PKK’nın kurucusu olan A.Ö.yü politik bir lider ve toplumsal sorunların demokratik yollarla çözümünde meşru bir aktör olarak ilan eden söylemleri ya da bu nitelikte olmadığı konusunda yargı mercilerince ilgili ve yeterli bir gerekçe ortaya konamamış ifadeleri, terör eylemlerinin failini öven ve dolayısıyla terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerine başvurmayı teşvik eden mesajlar olarak değerlendirmemiş [olduğunu]” hatırlattı.
“Marş söylemek terörizm propagandası oluşturmaz”
AYM ayrıca “Cerxa Şeroşe marşının (Devrim Çarkı) bir toplantıda söylenmesi[nin] değerlendirildiği bir başka kararında “[…] marş vasıtasıyla kamuya aktarılan görüşlerin başkaları açısından değersiz, yararsız, kışkırtıcı veya rahatsız edici görülse bile kişilerin subjektif değerlendirmelerinden bağımsız olarak ifade özgürlüğünün korumasında olduğunu vurgula[dığına]; öznel değerlendirmeler veya varsayımlarla kişilerin cezalandırılmasının ve düşünce açıklamalarına bu şekilde müdahale edilmesinin temel hakkı ihlal edeceğini ifade etmiş [olduğuna]” göndermede bulundu.

Mahkumiyet zorunlu bir ihtiyaca karşılık gelmedi
AYM “Sonuç olarak ilk derece mahkemesinin başvurucunun mahkûmiyetinin zorunlu toplumsal bir ihtiyaca karşılık geldiğini ilgili ve yeterli bir gerekçe ile ortaya koyduğunun kabul edilmesi[nin] mümkün olma[dığına]” hükmetti.
İfade özgürlüğü ihlal edildi
AYM bu gerekçelerle Anayasanın 26. maddesinde güvence altına alınan “ifade özgürlüğünün ihlal edilmiş olduğu” sonucuna vardı.
Üyeler, Yıldız Seferinoğlu ve Ömer Çınar’ın katılmadıkları bu görüş, Başkan Basri Bağcı ve üyeler Rıdvan Güleç ve Kenan Yaşar’ın oy çokluğuyla karara bağlandı.
Devlet tazminat ve yargı giderlerini ödeyecek
Karar uyarınca, “Kararın bir örneği, ifade özgürlüğü ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Ardahan Ağır Ceza Mahkemesine,” gönderilecek.
Başvurucuya net 30 bin TL manevi tazminat ve 664,10 TL harç ve 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 19.464,10 TL yargılama gideri ödenecek.

“Milletin parasını çarçur etmeyin. Şuna buna savurmayın”
dediği için işinden olan Ardahanlı, Ardahan Üniversitesine rektör oldu!

Bir dönem görev yaptığı Yunus Emre Enstitüsü Başkanının da olduğu bir WhatsApp toplantısında, “Milletin parasını çarçur etmeyin. Şuna buna savurmayın” dediği için enstitülüde ki iş akdi fes edilen Ardahan Posoflu Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu Ardahan Üniversitesine rektör olarak atandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı kararname ile Ardahan Üniversitesine rektör olarak atanan Ardahan Posoflu Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu’nun Yunus Emre Enstitüsü Varşova Müdürlüğü görevini sürdürürken Mayıs 2020’de pandemi döneminde yaşanan bir toplandırta yaşanan gerginlik ardından Yunus Emre Enstitüsü’nde ki işinden olduğu öğrenildi.


Yapılan atama ardından Gazeteci Fakir Yılmaz’ın ARÜ’nün yeni rektörü hakkında yaptığı araştırmada, Ardahan Posoflu Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu’nun bir dönem görev yaptığı Yunus Emre Enstitüsü Başkanının da olduğu bir WhatsApp toplantısında , “Milletin parasını çarçur etmeyin. Şuna buna savurmayın” demiş, bunun üzerine Yunus Emre Enstitüsü Başkanını Başkanının da kendisine hitaben, “soruşturman hayırlı olsun..” şeklinde kendisine yönelik tepkili olarak karşılık vermesi arından yaşanan gerginlik sonucu Emiroğlu’nun iş akdininim “kuvvetli kanaatle” denerek buradaki işinden olduğu bilgisine ulaştı.
Aynı zamanda Araştırmacı-yazar olan ve Polonya’da 6 yılda 27 şehirde 260’tan fazla önemli faaliyet gerçekleştirdiği bilinen Prof. Emiroğlu, Türkiye-Polonya ilişkilerine bilim, sanat, kültür alanlarında 27 yıldır katkı sunmasıyla biliniyor.

Ardahan ikinci derecede!

Başta İstanbul’da olmak üzere yurt genelinde unutulan depremi tetikleyen fay diri hatları araştırmasında Ardahan 2. derece risk taşıyan iller arasında yer aldı.
Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü, diri fay haritasını güncelledi.
MTA diri fay haritasına göre, Ardahan’ın da 2. derece risk taşıyan iller aralarında bulunduğu 45 ilde 5.5 ve üzeri deprem üretebilecek 485 diri fay bulunuyor.
Güncellenen haritaya göre;
En az riskli iller
Sinop, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Kırklareli, Ankara, Edirne, Adana, Nevşehir, Niğde, Aksaray, Konya ve Karaman.
Birinci derece risk taşıyan şehirler: İzmir, Balıkesir, Manisa, Muğla, Aydın, Denizli, Isparta, Uşak, Bursa, Bilecik, Yalova, Sakarya, Düzce, Kocaeli, Kırşehir, Bolu, Karabük, Hatay, Bartın, Çankırı, Tokat, Amasya, Çanakkale, Erzincan, Dersim, Bingöl, Muş, Hakkari, Osmaniye, Kırıkkale ve Siirt yer aldı.
İkinci derece risk taşıyan iller: Tekirdağ, İstanbul, Bitlis, Kahramanmaraş, Van, Adıyaman, Şırnak, Zonguldak, Afyon, Samsun, Antalya, Erzurum, Kars, Ardahan, Batman, Iğdır, Elazığ, Diyarbakır, Adana, Eskişehir, Malatya, Kütahya, Çankırı, Uşak, Ağrı ve Çorum bulunuyor.
Üçüncü derece risk taşıyan iller: Eskişehir, Antalya, Tekirdağ, Edirne, Sinop, İstanbul, Kastamonu, Ordu, Samsun, Giresun, Artvin, Urfa, Mardin, Kilis, Adana, Antep’in bazı bölgeleri, Maraş, Sivas, Gümüşhane, Bayburt, Kayseri, Yozgat, Çorum, Ankara, Konya, Mersin ve Nevşehir yer alıyor.
Dördüncü ve beşinci derece yani en düşük risk grubunda ise, Sinop, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Kırklareli, Ankara, Edirne, Adana, Nevşehir, Niğde, Aksaray, Konya ve Karaman yer alıyor.

EN SON DEPREM GÜNEYDOĞU ASYA’DA..
Myanmar’da 7.7 büyüklüğünde yaşanan depremde en az 144 kişinin öldüğü, 730 kişinin yaralandığı açıklandı. Deprem, ülkede ve komşu Tayland’ın başkenti Bangkok’ta can kayıplarına ve hasara yol açtı.
Kıdemli General Min Aung Hlaing devlet televizyonuna “Ölü ve yaralı sayısının artması bekleniyor,” dedi.
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS), depremin sığ ve 10 kilometre derinlikte olduğunu söyledi. Merkez üssü Mandalay yakınlarındaki Burma kenti Sagaing’di.
İlk depremden 12 dakika sonra 6.4 büyüklüğünde ikinci bir deprem meydana geldi.

Karanlıklar aydınlanacak..

Yeni bir bahara hazırlandığı sırada geri gelen kış ile bir kez daha üşüyen Göle’de erimeye yüz tutan karların erimesiyle derelerde çoştu.
Başta Göle ovasını olmak üzere bir çok alanı dolduran kar suları ile birlikte Göle’de başlayan Kura Nehirde yeniden akmaya başladı.

Emniyete 180. yıl dönümü kutlamaları..

Polis Teşkilatı’nın kuruluşunun 180’inci yıl dönümü ve Polis Haftası tüm yurtta olduğu gibi Ardahan ve ilçelerinde de kutlandı.
Hafta dolaysıyla tebrikleri kabul eden Ardahan İl Emniyet Müdürü Gökalp Şener ziyaret ettiği Göle İlçe Emniyet Müdürlüğünü ziyaret ederek meslektaşlarının gününü kutladı.
Ardahan’da ki kurum amillerinin yanı sıra stk temsilcileri ve vatandaşlarda gün dolaysıyla İl Emniyet Müdürlüğünü ziyaret ederek polisi kutladılar.
Polisin oluşturulduğu araç konvoyu ile Ardahan ve İlçelerinde gösteriler yaptığı görülen polis günü bir hafta sürecek.

‘ARDAHAN’DA NİYE KALP ANJİYO MERKEZİ YOK? DİYE

SIKÇA HABERLER YAZAN GAZETECİ KALP KRİZİ GEÇİRDİ!..

Vatandaşın, başlıca talepleri arasında bulunan Ardahan’da kalp anjiyo melezinin kurulması yönünde ki taleplerini sıkça gazetelisinde yazan Ardahanlı gazetecilerden olan Ardahanlı gazetecilerden olan Ardahan Medya Gazetesi Genel Yayın Yönetmenlerinden olan Barış Bilgin geçirdiği kalp krizi sonucu önce Ardahan’da sonra sevk edildiği Kars’ta hastaneye kaldırıldı.

Damar tıkanıklığı sonucu kaldırıldığı Ardahan Devlet Hastanesinde müdahale edilen Bilgin’in yoğun bakımda olduğu alınan bilgiler olurken, durumunun ciddiyetliğini koruduğu öğrenildi.

DAMALLININ BİRİ DAMAL’DA, DİĞER İSTANBUL’DA

İNTİHAR EDEREK HAYATLARINA SON VERDİLER..

İntihar vakalarından 81 İl için ilk 10. sıralarda olan Ardahan’ın Damal ilçesi halkından olan biri kadın olmak üzere iki Damallının birer gün aralıklarla intihar ettiği ve Damal’da toprağa verildikleri öğrenildi.

Alınan bilgilere göre Aşur Ortayurt (70) Damal Yukarı Gündeş’te, Eski Kılıç köylü Berna Dokman’ın da

İstanbul’da intihar ettiler. Her iki Damallının ay günlerde Damal’da toparlağa verildiler.

YAĞMUR’DAN SONRA KAR AHIR ÇÖKERTTİ!

Nisan yağmurlarının karla karşıki yağdığı Ardahan’da eriyen karların oluşturduğu suları emen toprak örtülü ahır ve evlerde yeniden çökmeye başladı.

Son olarak Ardahan merkeze bağlı Hoçvan Hasköyü’nde meydana gelen ahır çökmesi olayında içinde ki hayvanlar yaralı olarak kurtarılırken, çağrılan AFAD ekiplerinin köye gelmedikleri iler sürüldü.

GÖLE VAKFINDAN SON AŞAMAYA GELİNDİ..

Ülke de ve bölgede yaşanan sorunlar karşında sessizlikleri ile eleştirilen bölge stk’larından olan ve merkezleri İstanbul’da bulunan Göle Derneği, Göle Federasyonu, Hoçvan Dernekler Federasyonu ile Çıldır Dernekler Federasyonun yanı sıra Ankara’da bulunan Ardahan Dernekler Federasyonun kongrelerine hazırlanırlarken bu stk’lardan umut kesenler yeni oluşumlar üzerinde kafa yoran iş insanlarının kurmaya çalıştığı Göle Vakfı’nın kuruluş çalışmalarında sona doğru gelindiği öğrenildi.
Başta Ankara’da bulunan Ardahan Vakfı olmak üzere Ardahan’a kule yapacağını belirtip, bu projesini bugüne kadar gerçekleştirmeyen İstanbul Ardahan Vakfı ve kaz/saz etkinliklerinin ötesine geçemeyen hesabı verilemeyen sözde burs desteği geceleri yaptıktan sonda adeta orta da kayıp olan Ardahan Eğitim Vakfı’nın federasyonlar gibi orta olmadığı şu günlerde kuruluş çalışmalarına devam ettiği öğrenilen Göle Vakfı’nın kuruluş çalışmalarında sona doğru geldiğini belirten Göleli İş insanı Erdal Yılmaz sonra doğru gelen çalışmalarının hemen ardından tüm iş insanlarımızı bu önemi oluşuma katkı sunmaya davet edeceklerini belirtti.


Ardahan İli Göle İlçe Eğitim ve Kalkınma Vakfı’nı kurulmasına nihayet karar verildi.
Ardahan’ın 4 İlçe kadar büyük bir o kadarda ekonomisi güçlü olan Göle İlçesinin kalkınması, göçün hızını azaltılması, özellikle Eğitime olan sevdamızın hayata geçmesi için Göle Eğitim ve Kalkınma Vakfının kurulmasının elzem olduğunu dile getiren İş İnsanı Erdal Yılmaz ‘Güçlü bir Kadroyla Göle Vakfını Kurup Büyük Göle hayallerimizi hayata geçirip yolumuza devam edeceğiz dedi.
Çok zor şartlarda göçe zorlanan ve gurbette asla umudunu kaybetmeden gece gündüz çalışan Göleli’ iş insanlarını çoğu İstanbul’un zenginlerinin arsına germeyi başarmıştır diyen Göle Eğitim ve Kalkınma Vakfının kurucusu İş İnsanı Erdal Yılmaz, kendi Şirketlerine yön veren, ithalat ve ihracat yapan bu yoğun akıllı bir o kadar güçlü Göle’li iş insanlarının bölgeye her zaman katkı sunmuş yürekli insanlardır dedi.

HERG BAŞLADI..

Kışın zorlu geçtiği ve arazilerin 6 ay karla kaplandığı kentte havaların ısınmasıyla çiftçilerin zorlu mesaisi başladı.
Ekonomisinin büyük bölümünün tarım ve hayvancılığa dayandığı kentte çiftçiler, tarlaları traktörlerle sürmeye başladı.
Bahar mevsiminin gelmesiyle birlikte çiftçiler de tarlalarını sürüp ekin ekimi için ilk hazırlıklarına başladı.
Ardahan’da havaların sıcak geçmesi sebebiyle çiftçiler erkenden tarlalarını sürmeye ve ekim için ilk hazırlıklarını yapmaya başladı.
Aralıklarla etkili olan yağışlara rağmen çiftçiler, sürdükleri tarlalara arpa ve buğday tohumları ekerek hasat zamanına kadar gerekli bakımı yapıyor.
Bugünlerde zorlu mesai yürüten çiftçiler, her türlü bakımını yaptıkları tarlalarda temmuz ayının ortalarında hasada başlayacak.

**KURAKLIK YAŞANABİLİR..
Son 4 aydır Türkiye’nin yarısına normalin çok altında yağış düştü.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Ekim, Kasım Aralık 2024,Ocak 2025 ayları alansal yağışlarının normalleri ile karşılaştırma haritaları Orta Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da yağışlar normalin çok altında gerçekleştiğini ortaya koydu.
MGM tarafından yayınlanan Aralık ayı yağış raporunda “Aralık ayındaki yağışlar; Trakya’nın kuzeyi, Ege Bölgesi’nin batı kesimleri, Antalya, Burdur ve Mersin çevreleri ile Giresun’un doğu kesimlerinde normallerine göre %40’ın üzerinde artma, Çorum, Amasya, Samsun, Malatya, Şanlıurfa, Mardin, Siirt, Şırnak, Hakkari, Van ve Ağrı çevrelerinde ise %60’ın üzerinde azalma göstermiştir. Bölge genelinde Marmara, Ege, Akdeniz bölgeleri normalleri üzerinde, diğer bölgeler normalleri altında yağış almıştır. Normaline göre en fazla azalma %53 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde gerçekleşirmiş, Ege Bölgesi Aralık ayı yağışları son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştır.” açıklaması yer almıştır.


Ocak ayında da yağış çok az
MGM ‘nin yeni yayınladığı Ocak ayı alansal yağışlarının normalleri ile karşılaştırılması haritası Ocak 2025’te tüm ülke geneline düşen yağışların normalin altında gerçekleştiğini göstermektedir.
Ocak ayında yağışlarda normale gör bu azalma Orta Anadolu, Doğu Akdeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da normale gör % 90 oranında azalmıştır. Diğer bölgelerde ise bu oran %20 ile %70 arasında değişmiştir.

BATMIŞ GEMİYE ESKİ KAPTAN..

‘Takımı 3. Lige taşıyacağız’ diyerek destek istediği Ardahanlılardan 13 Milyon TL. toplayan Serhat Ardahan Spor ‘un yönetimi son 4 haftaya girilen şu günlerde bu umudunu yitiren takıma daha önce yöneticilik yapmış vw başarısız diyerek işine son verdiği eski teknik direktörü yeniden görevlendirdi.
Son çıktığı maçta aldığı yenilgi ardından 3. Lig umutlarını iyiden iyiye yitiren Serhat Ardahan Spor yöneticilerinin Ardahanlı spor severlerle dalga geçercesine yaptığı açıklamada, başarısız teknik direktörünün görevine son verip, takıma yeni teknik direktör ataması yapıldığını belirtmesi spor severlerin tepkisini aldı.
‘Takımı 3. Lige çıkaracağız’ iddiasıyla takımın başına gelen Üzeyir Engin ve yönetiminin kendi başarılılıklarını gölgelemek ve saklamak için ‘Teknik direktörü değiştirdik, yenisini görevlendirdik. Tesisi kurduk’ şeklinde kamuoyunu yanıltan yalan yanlış açıklamalar yapmalarını gülünç olarak karşılayan Ardahanlı spor severler ‘Batmış gemiye eski kaptan.. Ağa bizle dalga geçiyor’ diyorlar.


Erkek takımı da, Kız takımı da çıkamadı..
‘Ardahan’ı Bölgesel Amatör Liginden 3. Lige çıkaracağız..’ deyip, düzenlediği destek gecesinde topladığı 13 Milyona rağmen beklenen başarıyı ortaya koyamayıp, yeniden BAL’da kalıp, hâlâ başlamayan Ardahan 1. Amatör Futbol Ligi şampiyonu ile karşılaşacak olan Serhat Ardahan Spor ’un bir kez daha çıkamadığı 3. Futbol Liginde mücadele eden Ardahan Kadın Futbol Takımı da rakibine yenilerek, 2. lig umutlarını yitirdi.
13 Milyon para toplayıp, 3. lige çıkamayan Serhat Ardahan Spora verilen desteklerden yoksun kendi imkanları ile kadınlar liginde Ardahan’ı 3. Ligde temsil eden Ardahan Kadın Futbol Takımı da bir üst lig hayalini gelecek sezona bıraktı.

ÇILDRILI REKTÖRÜN KURDUĞU

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİNE POSOFLU REKTÖR!

Üç aydır yeni rektör Ataması bekleyen Ardahan Üniversitesine Posoflu rektör atandı.

AK Parti iktidarının ‘Her İl’e 1 Bir Üniversite’ vaatleri arasında olan ve 22 Mayıs 2008 tarihinde kabul ettiği 5765 sayılı kanun ile kurularak bir dünya üniversitesi olma yolunda ilk adımı atan, ancak 8 yıldır bu görevde bulunan Erzurumlu 2. rektörün yönetim anlayışı ile adeta bir süper lise konumuna dönüştürülen Ardahan Üniversitesine yeniden bir Ardahanlı rektör atandın.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla yayınlanan kararnameye göre Çıldırlı Rektör Prof. Dr. Ramazan Korkmaz’ın kuruculuğunu yaptığı Ardahan Üniversitesine bu kez Ardahan Posoflu olduğu öğrenilen Prof.Dr. Öztürk Emiroğlu atandı.

“Milletin parasını çarçur etmeyin. Şuna buna savurmayın”

dediği için işinden olan bir Ardahanlı!

Ardahan Üniversitesine rektör olarak atanan Ardahan Posoflu Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu’nun Yunus Emre Enstitüsü Varşova Müdürlüğü görevini sürdürürken Mayıs 2020’de pandemi döneminde yaşanan bir toplandırta yaşanan gerginlik ardından Yunus Emre Enstitüsü’nde ki işinden olduğu öğrenildi.

Yapılan atama ardından Gazeteci Fakir Yılmaz’ın ARÜ’nün yeni rektörü hakkında yaptığı araştırmada, Ardahan Posoflu Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu’nun bir dönem görev yaptığı Yunus Emre Enstitüsü Başkanının da olduğu bir WhatsApp toplantısında , “Milletin parasını çarçur etmeyin. Şuna buna savurmayın” demiş, bunun üzerine Yunus Emre Enstitüsü Başkanını Başkanının da kendisine hitaben, “soruşturman hayırlı olsun..” şeklinde kendisine yönelik  tepkili olarak karşılık vermesi arından yaşanan gerginlik sonucu Emiroğlu’nun iş akdininim  “kuvvetli kanaatle” denerek buradaki işinden  olduğu bilgisine ulaştı.

Aynı zamanda Araştırmacı-yazar olan ve Polonya’da 6 yılda 27 şehirde 260’tan fazla önemli faaliyet gerçekleştirdiği bilinen Prof. Emiroğlu, Türkiye-Polonya ilişkilerine bilim, sanat, kültür alanlarında 27 yıldır katkı sunmasıyla biliniyor.

EMİROĞLU KİMDİR? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı kararname ile Ardahan Üniversitesine 3. Rektör olarak atanan  Prof.Dr. Öztürk Emiroğlu Araştırmacı-yazar. 14 Ocak 1965, Posof / Ardahan doğumlu. İlkokulu Posof’ta, ortaokulu Tekirdağ’da, liseyi Ardahan’da (1985) okudu. Atatürk Üniversitesi Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu (1989). Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde yüksek lisans (1992), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalında doktora (1998) öğrenimlerini tamamladı. Adana ve Kayseri ortaokullarında Türkçe öğretmenliği (1990-93), Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinde okutmanlık (1993-2000) yaptı. 1997’den itibaren Varşova Üniversitesi Doğu Dilleri Enstitüsü Türkoloji Bölümünde öğretim elemanı olarak görev yaptı. İLESAM üyesidir.

Yazı hayatına Ağustos 1994’te Çağrı dergisinde çıkan “Senden Kurtul Sana Kaç Şiiri Üzerine” adlı incelemesiyle başlamıştı. Sonra oyun ve çocuk edebiyatı yazarlığı ile araştırmacılığa yöneldi. Yeni Türk edebiyatı araştırmaları, oyun ve çocuk edebiyatı alanlarında çalışmalarını sürdüren yazarın, Türk Dili, Tömer Dil Dergisi, Dergâh, Türk Edebiyatı, Türk Lehçeleri ve Edebiyatı, Türk Dünyası, Karınca Kardeş, Belleten gibi çeşitli dergilerde söyleşi, fabl, öykü, tiyatro ve radyo oyunu türlerinde yazıları yayımlandı. Akademik araştırmalarını, Tanzimat (1839)’tan günümüze Türk edebiyatı, edebiyat toplulukları, Türk edebiyatında gelenek-modern sorunu, edebiyat politika ilişkisi, edebiyatın gelişmesinde süreli yayınların rolü, Lehçe’ye Türk dilinin etkisi, Türkiye’de ve Polonya’da çocuk edebiyatı, Polonya’da Türkoloji ve Türkologlar gibi konular üzerinde sürdürdü. 1995’te İLESAM Çocuk Edebiyatı Hizmet Ödülünü aldı.

ESERLERİ:

Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Hisar Topluluğu ve Edebî Faaliyetleri (2000), Türkiye’de Edebiyat Toplulukları (I. Baskı Varşova 2001; II. Baskı Ankara 2004; kitabın lehçesi: Grupy Literackie w Turcji, 2004), Wybor Artykow Z Polskiej Prasy Miedzywojennej Na Temat Turcji Z Czasow Wojny Wyzwolenczej i Rzadow Atatürka (19 Maja 1919-1 Wrzesnia 1939) / Polonya Basınından Kurtuluş Savaşı ve Atatürk Dönemi Türkiyesi Üzerine Seçme Yazılar 19 Mayıs 1919 – 1 Eylül 1939 (ortak kitap, Varşova, 2001), Hisar’da Kültür ve Sanat Konuşmaları (2001), Falih Rıfkı Atay’ın Dil Yazıları (2002), Eski Harfli Süreli Çocuk Yayınları (2005), Başlangıçtan Günümüze Polonya’da Türkoloji Bibliyografyası (2005), Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türk Edebiyatında Gelenek Modern Sorunu (2005), Polonya ‘da Türkoloji Bibliyografyası (2006), Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatında Gelenek Modern Sorunu (2006).

HAKKINDA: Demet Eşmekaya / Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Hisar Topluluğu ve Edebi Faaliyetleri (Tömer Dil Dergisi, sayı: 95, Eylül 2000), Demet Eşmekaya / Hisar’da Kültür ve Sanat Konuşmaları (Tömer Dil Dergisi, sayı: 106, Ağustos 2001).

Ardahan’da Ağız ve Diş Sağlığında Yeni Bir Nefes

Karbeyaz Dent Hizmete Girdi..

Ardahan Merkez, sağlık alanında yepyeni ve modern bir yatırımla buluştu. Karbeyaz Dent Diş Polikliniği, Karagöl Mahallesi’nde hasta kabulüne başladı. Uzun süredir bu alanda özel sağlık hizmetlerinin sınırlı olduğu şehirde, böylesi kapsamlı ve donanımlı bir polikliniğin açılması büyük memnuniyetle karşılandı.

Bu önemli girişimin arkasında, Ardahan’ın tanınmış iş insanlarından Sinan Karademir bulunuyor. Şehre değer katacak bir sağlık yatırımı yapma hedefiyle yola çıkan Karademir, Karbeyaz Dent’i sadece bir klinik değil, aynı zamanda bölge halkının sağlıkla buluştuğu güvenli bir adres haline getirmeyi amaçlıyor.

Klinikte görev yapan deneyimli diş hekimleri Dr. Fırat Karademir ve Dr. Cemal Akkaş, ileri teknolojiyle donatılmış tedavi alanlarında hizmet veriyor. İmplant, estetik diş hekimliği ve çocuk diş sağlığı gibi pek çok alanda hizmet sunan Karbeyaz Dent, hasta konforunu ön planda tutan yaklaşımıyla dikkat çekiyor.Açılışla ilgili yapılan açıklamada, “Ardahan’da ağız ve diş sağlığı alanında büyük bir ihtiyaç vardı. Biz de bu ihtiyaca cevap vermek istedik. Amacımız, şehir dışına çıkmadan, burada dünya standartlarında bir hizmet sunmak,” denildi.

EVİ OLMAYAN POLİS GÜNÜN KUTLU OLSUN!

1992 yılında yeniden vilayet olmasının hemen ardından yapılan polis evinin ülkede yaşanan depremler sonrasından denetimler sonucu depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle 30 yıl önce boşaltılıp, yıkıldığı ve o günden bugüne yerine yenisinin yapılmadığı Ardahan’da ki polis, evi olmaksızın bir kez daha 10 Nisan Polis Haftasını kutlayacak.

Valilikler dahil bir çok kurum yıl dönümünü bilmeden kutlama mesajları yayınladılar..

Kuruluşunun 180’nci yıl dönümünü kutlayan Polis Teşkilatı’nı kutlamak için çeşitli mesaj yayınlayan kurumlardan olan ve 179. yıl dönümü diyen Isparta ile Kahramanmaraş Valilikler gibi bir çok kurum polisin yıl dönümümün kaçıncı yıl dönümü olduğunu bilmeden mesajlar yayınladıkları görüldü.

ESKİ AK PARTİLİ MİLLETVEKİLİ,

YENİ BAKAN YARDIMCISI ARDAHAN’DAYDI..

10 Nisan Polis Haftası öncesi bir dizi ziyaret ve program kapsamında polis evi olmayan Ardahan’a gelen, AK Parti İstanbul İl Gençlik Kolları eski Başkan Yardımcısı, AK Parti İstanbul Teşkilatlanmadan Sorumlu eski İl Başkan Yardımcısı, 24. Dönem İstanbul Milletvekili, 25, 26 ve 27. Dönem Çanakkale Milletvekili, 24. Dönemde TBMM Adalet Komisyonu, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ve AK Parti Grup Yönetim Kurulu eski Üyesi ve eski AK Parti Genel Sekreter Yardımcısı yeni İçişleri Bakan Yardımcısı İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, günü birlik olarak geldiği Ardahan Valisi Hayrettin Çiçek ile birlikte esnaf ziyareti yaptı.

Tarihi Kongre Binası ve Ardahan Kalesini de gezen İçişleri Bakan Yardımcısı polis evi olmadığı ama Polis Okulunun da kurulması istenen Ardahan’dan ayrıldı.

VALİLİK BİNASINDA DA DEPREM KORKUSU

Ardahan Polis Evi’nin yanı sıra eski Damal Kaymakamlık evi, yenilenen Posof Türkgözü Gümrük Kapılar ile İlçe Tarım Müdürlüğü, Göle Köprülü Jandarma Binası ile 20’a yakın bina yıkılmıştı.
Ülkede yaşanan depremler ardından yeniden gündeme gelen İstanbul depremi öncesi alınacak tedbirlerin tartışıldığı bir süreçte bir taraftan okular boşaltılıyor diğer tarafta yıllar önce boşaltılan ama yıktırılmayan binalarda al aceleden ve hiç bir çevre önlemi alınmadan yıktırılıyor.


Ardahan’ın da aralarında olduğu ülke genelinde olduğu gibi İstanbul’da da daha önce yaşanan depremlerle sarsılan binalar arasında bulunan İstanbul Kartal’da ki 32 dairelik iki polis lojmanı uzun yıllar boş kaldıktan sonra son yaşanan depremler ardından yıktırılmaya başlandığı dikkat çekti.
Ardahan Polis Evi’nin yanı sıra eski Damal Kaymakamlık evi, şu an yenilenen Posof Türkgözü Gümrük Kapılar ile İlçe Tarım Müdürlüğü, Göle Köprülü Jandarma Binası, Ardahan lisesi gibi bir çok okulunda depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle boşaltılıp yıktırıldığı Ardahan’da başta 2 kat daha yüksek olması projelendirilen ancak sonradan yapılan denetimlerle bu iki katı taşımayacak olduğu görülen Ardahan Valiliği ile İl Özel İdare Lojmanlar gibi bir çok kamu binasının yanında özel binalarında 99 Marmara Depremi ardından sadece incelemeyle kaldığı bilinmekte.

ARDAHAN’DA ÖĞRENCİ ZEHİRLENMESİ!

İmamoğlu’nun ve diğer belediye başkanlarının bırakılması için İstanbul’da düzenlenen eylemler ardından tutuklanan bir çok öğrencinin serbest bırakılması istendiği şu günlerde sık sık zehirlenmelerin sıkça yaşandığı Ardahan’da da 600 öğrencinin 90’ı daha zehirlendi.

Bir süre önce bir grup öğrencisinin zehirlendiği Ardahan’da yine öğrenci zehirlenmesi.

Alınan bilgilere göre Ardahan’da Kız Meslek Okulu tarafından üretilip, öğrencilere verilen yemeklerden yatılı kalan ve toplu taşıma yöntemi ile okullarda eğitim gören öğrenciler zehirleyerek hastanelik etti. Olayla ilgi soruşturma başlatılırken, öğrencilerin sevk edildikleri hastanelerde yapılan muayeneleri ardından evlerine gönderildiği bilgisi alındı.

Ardahan‘ın Hanak ve Çıldır ilçelerinde taşımalı eğitim gören ve okul yemekhanesinde öğle yemeğini yiyen öğrencilerin bazılarında, kusma, mide bulantısı ve baş dönmesi şikayeti görüldü.

Ambulanslarla il merkezi ve ilçelerdeki hastanelerde tedavi altına alınan yaklaşık 90 öğrencinin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.

600 ÖĞRENCİDEN 90’INDA ZEHİRLENME ŞÜPHESİ

Milli Eğitim Müdürlüğünden yapılan açıklamada, sağlık ekiplerinin rahatsızlanan öğrencilere hızlıca müdahale edildiği belirtilerek, “Hanak ve Çıldır ilçelerinde toplamda 4 okulda gıda zehirlenmesi şüphesi, kusma, mide bulantısı ve baş dönmesi şikayeti ile toplam 90 öğrencinin tedbir amaçlı olarak ilçe sağlık ocakları ve Ardahan Devlet Hastanesine, sevki gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerimizin genel sağlık durumu iyi olup hayati tehlikesi bulunan çocuğumuz yoktur.” denildi. Haber: Serkan Hanoğlu/Ardahan

İftar Yemeği Sonrası Öğrenciler Zehirlenmişti!

1 Nisan 2025 Tarihli Haberler

Bilindiği gibi geride kalan Ramazan ayının içine verilen iftar yemeğinde bir çok öğrenci zehirlenmişti.

Ramazan ayı boyunca Vakıflar Erzurum Bölge Müdürlüğü ile anlaştığı öne sürülen bir lokantada verilen iftar yemeği sonrası, İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden yaklaşık yirmisi rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmıştı.

Alınan bilgilere göre Ardahan’da şehir merkezinde bulunan bir lokantada verilen iftar yemeği sonrası, İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden yaklaşık yirmisi rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmıştı.
Öğrencilerin tavuk etli yemeği yedikten sonra zehirlenme belirtileri göstermesi üzerine hastaneye başvurduklarında, yapılan muayenede zehirlenme teşhisi konulmuştu.
Zehirlenmenin, iftar yemeğinde sunulan tavuk etinden kaynaklanmış olabileceği şüpheleri üzerinde duruluştur. Ardahan İl Sağlık Müdürlüğü, olayla ilgili incelemelerini sürdürüyor.
Zehirlenen öğrenciler, avukatlar eşliğinde çocuk şubesinde ifade verdi. Şikayetçi olan öğrenciler, olayı hukuki zemine taşıdıklarını belirtti.
Olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor ve yetkililer, konunun aydınlatılması için çalışmalarını sürdürüyor.
Olayın ardından, İl Müdürlüğüne açılan kapının içler acısı olduğu Ardahan İl Milli Eğitim Müdürlüğü daha önceki ve sonraki zehirlemelerle ilgili hiç bir konuyla ilgili açıklama yapmamıştı. Baran Yılmaz / Anadolu Haber

12 MART’TA ÇEKİLEN 2 KARE DE
104 YIL ÖNCE, 104 YIL SONRA..

Aynı zaman da yeniden Vatan Topraklarına Katılışının 104. Yıl Dönümünün içinde olan Ardahan’da 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. Yıl dönümünü kutlamaları ve Mehmet Akif Ersoy’u anma programı düzenlendi.

Gençlik Merkezinde düzenlenen programda fesli dönem ve Kuranı Kerim Tilaveti ile başlayan ardından da modern dönemi anlatan yeni nesilim cumhuriyet dönemi şiirleri ve müziklerinin okuduğu iki fotoğraf günün en önemli iki karesi oldu.
Sınır kenti, Serhat Ardahan’da düzenlenen törenler saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından, Kuranı Kerim Tilaveti, günün anlam ve önemini belirten konuşma yapıldı.
Ardahan Rekabet Kurumu Anadolu Lisesi Öğrencileri tarafından İstiklal Marşının kabulünü anlatan tiyatro gösterisi, şiir dinletisi ve oratoryo gösterilerinin sunulduğu program kapsamında Ardahan Valisi Hayrettin Çiçek, beraberindekilerle birlikte Mehmet Akif Ersoy’u ve İstiklal Mücadelemizi anlatan resim sergisini gezdi.Program sonunda, etkinliği düzenleyen okulun öğretmen ve öğrencilerini özveri ve emekleri dolayısıyla tebrik eden Vali Çiçek, hatıra fotoğrafı çektirdi.

12 Mart 1921 tarihinde TBMM´de yapılan oylama sonucunda Mehmet Akif´in şiiri, İstiklal Marşı olarak kabul edilmiştir. Mehmet Akif Ersoy, verilen 500 liralık ödülü “Ben bu şiiri para için yazmadım.” diyerek Türk ordusuna bağışlamıştır.

REKTÖRÜ UNUTULAN ÜNİVERSİTE ARÜ!..

YENİ REKTÖRÜN VEZİRLERİ DE YENİLEMELİ!

İmamoğlu’nun üniversite diplomasının tartışıldığı şu günlerde aralarında Ardahan Üniversitesinin de olduğu bir çok üniversite aylardır yeni rektörlerin atamalarını bekliyor.

Kurulduğundan bu yana biri kurucu olmak üzere 2 rektör dönemini yaşanan Ardahan Üniversitesi bir aydır yeni rektörünü bekliyor.

Mevcut rektörün görevi bitmesine karşın rektörlük ve vekaleten baktığı bir çok görevi için maaş almaya devam ettiği öğrenilen Ardahan Üniversitesine hala neden rektör atanmadığı ise anlaşılamıyor.

2017 yılından bu yana Ardahan Üniversitesi Rektörlüğü görevini sürdüren Prof. Dr. Mehmet Biber, çokta başarılı geçmeyen 8 yıllık görev süresinin ardından rektörlük görevini tamamlayarak üniversiteye veda etmesi beklenirken hala atanmayan yeni rektör dolaysıyla bu görevi sürdürdüğü öğrenildi.

YENİ REKTÖRÜN VEZİRLERİ DE YENİLEMELİ!

Ardahan’ın Vatan Topraklarına Katılışının 104. Yıl Dönümünü gecikmeli olsa da dün meclis kürsünde kutlayan AK Partili Ardahan Milletvekili Kaan Koç’un yanı sıra AK Parti Ardahan Teşkilatlarının yanı sıra Ardahanlıların istenmeyen rektör olarak sık sık gündeme taşıdıkları rektörün hala neden biten göreve devam ettiğini merak edilirken, bu durumunda AK  Parti İl başkanlığı gibi gecikme ile mi sonuçlanacağı sorulmakta.

‘GÖÇ, GÖÇ OLURKEN ARDAHAN..’ ORTALIKTA GÖRÜNMEYEN ARDAHANLI PROF.’LAR REKTÖR OLMAK İÇİN SIRAYA GİRDİ!’

104 yıl önce yaşananlar dolaysıyla ‘Kaça, kaç’ dönemi olarak adlandırılan sürecin bir başka versiyonu olan GÖÇ dolayısıyla nüfusu her yıl biraz daha azalan Ardahan’ın göç sorunu başta olmak üzere var olan sorunları ile ilgili ne bir görüş, ne bir yorum, nede akademik, bilimsel bir çalışmaları, çabaları olmayan ama kimliklerinde ‘Ardahan‘ yazdığından dolayı seçimden seçime ortaya çıkan siyasiler gibi Ardahanlı profesörlerde rektör olmak için ‘Vallahi bende Ardahanlıyım, ben Rektör olmalıyım..’ diyerek ortaya çıkmaları dikkat çekiyor.

Başta bugün süper bir lise olmaktan öteye geçemediğiyle eleştirilen Ardahan Üniversitesinin kurulduğundan bu yana duyduğu iş bilen, işin seven Akademi ihtiyacı ve çağrılarına karşın öne çıkmayıp, ‘Bende Ardahanlıyım, memleketim Ardahan’da eğitime katkı sunmak isterim’ demeyen, düşünmeyen ama bugün başta yüksek maaş olmak üzere bir çok ayrıcalığa sahip olan bu makama ulaşmak için Ardahan Üniversitesine rektör olmak için ‘Vallahi bende Ardahanlıyım, ben Rektör olmalıyım..’ deyip, sıraya girerlerken onca sorun karşısında ortalıkta görünmeyen bu, ‘sözde Ardahan sevdalılara!..’ Ardahanlılardan, ‘Haydi oradan, bugüne kadar neredeydiniz?’ denilerek tepki var.

Stk’larda olmayan, yerel ve ulusal basında, ciddi akademik dergilerde adları geçen bir makaleleri bulunmayan, ülke ve dünya basında bilimsel olarak bir çalışmaları bilinmeyen, kendilerinin rektör olması için imza atacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bile şikayetçi olduğu bunların bugün rektör olmak için ‘Vallahi bende Ardahanlıyım, ben Rektör olmalıyım..’ diyerek Ardahan kamuoyunun desteğini almaya çalışmaları ve de çabaları gülünç bir durum olarak karşılanmakta.

ARDAHANLI DEĞİL, LİYAKATLI REKTÖR İSTİYORUZ..

‘Hiç valilik yapmamış olanların valilik mevkii, maaşı ve imkanı, asaleten atanamayanların bürokratların asalet almak için idareci olarak atandığı, bir çok atıl bürokratın hatta hiç bir emek vermeden, bir yerde eğitim almadan, şu günler de çokça tartışılan diplomaları bşle olmadan sadece kendilerine yakın siyasilerin ‘yakınımdır’ kartvizitleri ile kapıcı çaycı olarak kamu kurumlarında işe girip, sonradan müdürlüğe kadar yükselen ama bu mevkiye ulaşır, ulaşmaz ailece çok sevdikleri (!) Ardahan’ı terk eden Ardahanlıları da iyi tanıyoruz’ diyen Ardahanlılar birlerinin makam ve mevki için geldikleri Ardahan’a hiç bir şey katmadan kısa sürede aldıkları mevki ve makamın onaylanması ardından çok sevdikleri Ardahan’ı (!) kenti kısa sürede terk edenlerin benzerlerinin bu zamanlarda Ardahan’ı hatırladığına dikkat çekmekteler.

Ardahanlılar, Ardahan’a idareci, siyasetçi olarak atananların, seçilenlerin Ardahanlı veya Ardahanlı olması değil, liyakatli olmasını isterlerken başta bugünlerde boş olan Ardahan Üniversitesine rektör olmak için ‘Vallahi bende Ardahanlıyım, ben Rektör olmalıyım..’ diyenler olmak üzere bin bir sorunla mücadele eden ve en önemlisi -30°lerı geçen soğuklarda halen sınır bekçiliğine devam eden Ardahanlı sağlık beklerken, Ardahanlı iş, aş isterken, Ardahanlı iyi eğitim almak isterken, Ardahanlı iş bilen siyasetçi ararken ortalıkta görünmeyen bu tür sahtekar Ardahan hayırsızlarına dikkat edilmeli diyorlar.

İŞSİZ PROFLAR ARDAHAN’A

REKTOR OLMAK İÇİN SIRAYA GİRDİ!..

1 REKTÖRLÜK İÇİN 80 PROF. BAŞVURDU!

‘Işığa karşın’ parolası ile 2008 de kurulan ve bugün 5 bini aktif toplam 7 bine yakın öğrencisi olan, K harfinin düştüğü rektörlük levhasının gazeteci Fakir Yılmaz tarafından görüntülenmesi üzerime ancak bir yıl sonra onarılan Ardahan Üniversitesinin rektörünün görev süresinin dolması ardından boşalan rektörlük koltuğuna oturmak için 80’in üzerinden profesörün resmi başvuru yaptığı öğrenilirken, her an ismi açıklanacak olan ARÜ’ya kimin rektör olacağına son kararı veren Erdoğan’ın önünde de bir o kadar isimin olduğu ileri sürülmekte. 1 Rektörlük için 80’in üzeninden profesörün başvurması ‘İşsiz proflar da iş arıyor, Baksana 1 rektörlük için 80 profesör sıraya girmiş’ dedirtti.
En yüksek rektör maaşının 110.000 TL olduğu ülkede bu rakam, rektörlerin kıdemine ve görev yaptıkları üniversitenin büyüklüğüne göre farklılık gösterebiliyor. 2024 yılı itibarıyla rektör danışmanlarının maaşlarının ortalamaları ise 25.100 TL seviyesinde. Ancak bu maaş, 22.600 TL ile 27.500 TL arasında değişkenlik gösterebiliyor. Deneyim, akademik unvanlar ve üniversitenin prestiji gibi faktörler, maaşları etkileyen önemli unsurlar arasında. Rektör asistanlarının maaşları ise 20.100 TL ile 32.500 TL arasında değişiyor.

İşsiz profesör İŞKUR’a başvuru yapmıştı..

23 Bine yakın profesörün olduğu ülke de haksız bir nedenle Akademisyenlikten uzaklaştırılan Prof. Dr. Ali Seyyar İŞKUR’a iş başvurusunda bulunmuştu. Sakarya Üniversitesi’nde öğretim üyesiyken haksız bir şekilde görevi sona erdirilen Prof. Dr. Ali Seyyar, İŞKUR’a iş başvurusu yapmış, yerelde ve ulusal basında gündeme gelmişti.

ÜNİVERSİTE’DEN ‘ADRESE TESLİM’ 2. SINAV!

Daha önce üniversiteye alınacağını duyurduğu büro personeli ilanında alacağı personel için “Ardahan Yöresi Balları” alanında tez yazma şartı arayan Ardahan Üniversitesi bu kez yaptığı işe alım ilanında 2. kez adrese teslim elaman aradığını duyurdu.


Hala doğalgaz bağlanmadığından kaloriferleri gecikmeli gelen kömürle yakılan Meslek Yüksek Okuluna alınacak 3 öğretim görevlisinin yanından Rektörlük Ortak Dersler Bölümü Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezinde çalıştırılmak üzere işe alacağı Öğretim Görevlisi olmak için başvuru yapacakların Yunus Emre Enstitüsünden Onaylı Yabancılara Türkçe Öğretmeni Sertifikasına sahip olma şartı getirdi.
Önümüzde ki Ocak ayında rektörlük görevi bitecek olan Prof. Dr. Mehmet Biber’in başında olduğu Ardahan Üniversitesi daha önce ilan ettiği ancak yerel ve ulusal basına yansıması ardından iptale dilen işe alım duyurusunun ikincisinde yine aynı yola başvurduğu görüldü.


Üniversitelerin sözleşmeli personel pozisyonlarında ilan ettiği pozisyonla alakası olmayan şartlar aranmasının uzun süredir dile getirildiği bir zamanda bu ilginç ikinci şartla yine birilerinin eşini, kardeşini veya yakınını işe almak için ‘Çok Özel!!..’ bir şartnamemi hazırlattığı görüldü.

Ardahan üniversitenin, ‘ÇOK Özel’ şartın kamu çalışanlarının kendilerine yakın kişileri işe almak için bu yönde kararlar aldığı, başta siyasiler olmak üzere yetkili ve ilgililerinde bu duruma sesiz kaldığı belirtilmektedir.

Yeni rektör Atalay mı?

İktidar partisi AK Parti’nin ‘yeni İl başkanı kim olacak? sorusuna cevap arandığı Ardahan’da bir soruda lise konumuna düşürüldüğü öne sürülen Ardahan’da bu kez ‘Ardahan Üniversitesine kim rektör olacak?’ sorusu da eklendi.
22 Mayıs 2008 de kurularak ‘Işığa karşın’ parolası ile bir dünya üniversitesi olma yolunda ilk adımı atan ancak kurucu rektörün bu yönde attığı ilk adımın 2. rektörün gelmesiyle durması, hatta geriye gitmesiyle tartışılan Ardahan Üniversitesi yeni rektörünü bekliyor.
Verdiği eğitimle, az sayıda öğrenci sayısı ile adeta kurulduğundan bu yana ileri gitmesi beklenirken son iki dönemin yönetim anlayışı yüzünden adeta lise konumuna düşürüldüğü ileri sürülen Ardahan Üniversitesinin yeni rektörünün kim olacağının tartışıldığı bir süreçte sık sık Ardahan’a gelen ve üniversiteyi ziyaret eden Ardahan Göleli, AK Partili eski Milletvekili, İlahiyatçı Prof. Dr. Orhan Atalay’ın Ardahan Üniversitesine rektör atanabileceği belirtilmektedir.
Atalay’ın rektör olarak atanmasına olumlu bakan Ardahanlılar, Prof. Dr. Orhan Atalay’ın bir Ardahanlı olarak 4 dönem milletvekilliği yaptığında, eğitim ve sağlık başta olmak üzere ortaya koyduğu çalışmalarla geçmiş dönem milletvekillerinden daha ilkeli bir irade ortaya koyduğunu belirtmekteler.


Ardahanlılar, en azından yalan söylemeyen, yaptığını aldığı görev sorumluluğu ile yapmak zorunda olma bilinciyle reklamvariliğe başvurmasıyla tanıdığımız profesör Orhan Atalay’ın bir Ardahanlı olarak, 4 dönem milletvekilliği yaptığında üniversitenin sorunlarını bildiğini bu göreve en layık ve mantıklı isim olduğunu belirtmekteler.
‘Dershaneler KCK gibi paralel bir yapılanma haline geldi’ açıklaması ile 15 Temmuz Darbesi’ni yapmakla suçlanan Fethullah Gülen’in cemaatinin devlet içinde devlet olduğunu ilk olarak dile getirmesiyle tanınan ve rektör atamalarını yapacak Erdoğan’ın bunu bildiğini de belirten Ardahanlılar, Ardahan Üniversitesine atanacak rektör kararında Prof. Dr. Atalay isminin en mantıklı olduğuna olan inançları ile AK Parti Milletvekili Kaan Koç’un da bu isime sıcak baktığına inandıklarını belirttikleri görüldü.

DİĞER VİDEOLAR