Yazıma başlamadan önce bu dünyada sadece dün milliyetçi, memleket sevdalısı, alim, cemaat lideri, vatan, millet, sakaryacı olup, bugün terörist ilan edilmediğini baştan diyeyim..
Çünkü günün politikasına göre Esad’ın nasıl bir anda Esed oluyorsa, Katil Sisi’nin kardeşim Sisi’de olabiliyor. Ve dün darbe destekleyicileri denenleri bugün havalanın da, kapıda elini tutabileceğiniz unutmayın..

Evet, adına ‘Arap Baharı Demokrasi’ denen ve binlerce değil milyonlarca insanın öldüğü, Gazze’deki gibi öldürülmeye devam ettiği olayların, savaşların, kalkışmaların, karşılıklı çatışmaların baş rolcusu olduğu söylenen ABD’nin Irak’ı İşgali ardından yönetime getirdiği kukla yöneticilerinden biri olan Tarık el-Haşimi’nin ülkesinin cumhurbaşkanı yardımcısıyken, beklenmedik bir anda Irak’tan kaçıp, Türkiye’ye sığınması ve ardından Interpol tarafından kırmızı bültenle aranmasının altında sizce ne yatıyor?
Ama önce Tansu Çiller döneminde Çin’de ki Türklerin yaşadığı Sincan Uygur Özerk bölgesine götürülen silahları ve burada yaşanan bombalamaları da hatırlamak gerek..
Ve bunun Irak’ta bir iç savaş çıkarmak, mezhepler arasında çatışmalar yaratıp, Kürtlerin yaşadığı bölgeleri terk etmesi için girişimlerde bulunulduğu ileri sürülmüştü..