Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler editorbet giriş

CHP’Lİ POSOF BELEDİYESİ DE İÇİ DIŞI KIRMIZI ELMALI POSOF’U SATMAYA BAŞLADI!

YAZIYORSAM SEBEBİ VAR/Fakir Yılmaz
**Zeytin, Fatsa, Fındık ve Terzi Fikri..
Haftanın ilk günü pazartesi sendromu eşliğinde günün yazısına hazırlanırken önce baharı getireceği söylenen ama yazdan beter yakıcı bombaların kana buladığı Arap yarım Adasından sonra Irak yetmedi İsrail, şimdide İran’a saldıran İsrailoğulları’na gönderilen son peygamber olan İsa Peygamber’in yine aynı soy olan yani Yahudi denen İsrailoğluları tarafından çarmıha gerilmeden önce dua ettiği Zeytin Dağının da aralarında olduğu bölgeye bakıyorum.
Ve geceleri izlediğimiz karanlık gök yüzünde ışıklar saçarak kayan ve dilek tutulan yıldızlar gibi füzeler düşerken bizimkilerde bizim Zeytinlikleri ‘maden bulacağız, çıkaracağız ‘ diyerek doğayı kazıyan mezarcılara pardon müteahhitlere teslim etmeye hazırlanıyordu.
Tabi bu arada kutsal kitabımız Kuran’da 6 surede 7 ayet yer alan zeytini konuşurken aklıma onca yemekhanesi olan memleketimdeki Ardahan Üniversitesine yapılan yeni kütüphanenin yanı başında aynı müteahhitlere bol paralı ek iş çıkarmak için hem yeni bir yemekhane hem de ‘rektör beye özel’ denen kapalı bir garaj işi de aynı müteahhitte teslim edilmesi için temel atma kurdeleli törenin de olacağını da haber alıyorduk.
Ve !heyetlerle, ziyaretlerle’ değil, ‘samimice güçlü bir genel af ile iç kaleyi güçlendirmekle iç barış sağlanır’ denildiği bir zamanda Demirtaş, İmamoğlu ve onca siyasetçi, aydının hala tutuklu olduğu, tutuklandığı ülkede Gazeteci meslektaşım Fatih Altaylı’nın da hapse atıldığını da hatırlayıp, ‘Ah Fatih, Ah sarı öküz’ diye bir kez daha diz dövüp, tamı tamına yedi yıl önceye, geriye gidiyorum.
Evet, yedi yıl önce, ses getiren çaba ve çalışmalar ile ‘Güçlü Bir Ardahan Lobisi yürüten Ardahan Dernekler Federasyonu olarak; 4-8 Temmuz Günleri arasında İstanbul Bakırköy Botanikpark’ta gerçekleştirmeye çalıştığım günler olan ‘2. Ardahan Günleri, Bal Festivalli’ öncesi bugünkü gibi bir başkanı, iki futbolcusu, flaması, kramponu ve topu olmayan ve sadece kaşesi ile adı olan ve Marsilya’dan gelen 1 Milyon dahil toplanan paraların hesabı verilmeyen Serhat Ardahan Spor’un başkanlığını da yok imkanlarla omuzlarıma yüklenmenin stresi ile koştururken namus denen oyumuzu kullanmak için yeniden İstanbul’dan Ardahan’a, eve dönüşte gecenin bir karanlığında Fatsa’ya ulaşmıştık.
İlk barış sürecini başlatan Özal’ın başlattığı, ‘AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer’ diyen rahmetli Mesut Yılmaz’ın bin bir yolsuzluk iddiaları gölgesinde yıllar sonra ancak bitirebildiği, bu kez tam başkan olacak mı diye merak ettiğimiz Erdoğan’ın, ‘Onu da biz yaptık’ dediği Karadeniz sahil yolundan Ardahan’a doğru yol alarak geldiğimiz memleketin, bir dönemine imza atan ‘Terzi’ Fikri Sönmez’in olduğunu hatırlıyorduk.
Ve onu anmak, onun aldığı nefesi almak için dinlenme adına Fatsa’da konaklama kararı alarak yerleştiğimiz otelin resepsiyonundan itibaren ‘Terzi’ Fikri Sönmez’in gölgesi buralarda dolaşıyordur belki diyerek onun yıllar önce ortaya koyduğu ve tarih yazdığı düşüncesini aramaya başladık.
Seçimleri sorduk, ‘Burada kim kazanır?’ dedik..
‘Solcumu yine Fatsa?’ dedik..
Sorularımız eşliğinde kimliğimizi alıp, bizi kayıt eden resepsiyon görevlisinin üzgün bir bakış atarak, acı acı gülümseyerek, ‘Abi sen ne diyorsun, sanırım 1979’larda kalmışsın, şimdi yıl 2018 ve 6 Milletvekili olan Ordu’da AK Parti en çok oyu alıyor.’ diyordu.
Otelin hemen dibinde ki güzel camide gelen ezan sesi ile gecenin sabahladığını anlayıp, kapanmak üzere olan gözlerle çıktığımız otelin denize bakan camından uzaklara dalınca uzakta ama çok uzakta bir ışığın yanıp söndüğünü görünce acaba ‘Terzi’ Fikri’nin yaktığı ışık mı diye düşünüyordum.
Ve kontrolümün dışında elimin uzandığı camı açıp, sevdiklerimin beni her üzdüğünde art arda yaktığım sevdiğim kadar sevişerek içtiğim sigaramdanım bir kez daha yakıp, kaçan uykumun eşliğinde uykuya değil, o her seçimde ‘doğalgaz çıktı’ denen Karadeniz’in derin sularına adeta dalıyordum..
Ve; Siz bu yazıyı okurken ülkemde, Ordu’nun derdinin hala para etmeyen Fındık olduğunun yazan yerel gazetelerin manşetlerini ve arka sayfalarında ki boy boy ‘Fındık para edecek’ başlıklı AK Parti reklamları eşliğinde günlerdir, ‘kim kazanacak?’ denen 24 Haziran gelmiş, seçim başlamış, belki de oylar sayılmış ve belki de Terzi Fikri Sönmez’in yaktığı o ateş yeniden yanmıştı..
Yada tamamen sönmüştü..
Bilmem ama ben bana bu duyguları yaşatan, hatırlatan, acı acı sigara içirten Fatsalı ‘Terzi’ Fikri Sönmez’i anlatan biyografiyi yayınlamayı daha uygun buldum, belki de ‘Terzi’ Fikri Sönmez kimmiş?’ deyip, onu, onun ortaya koyduğu ve bugün özlemini çektiğimiz, gerçek anlamda devrimciliğin ne olduğunu ‘ben devrimciyim, solcuyum hatta sağcıyım, muhafazakarım.. Ama milletimin hizmetkarıyım’ diyenlerin ‘Terzi’ Fikri’yi anması, anlaması için..
**Kim Bu, ‘Terzi’ Fikri Sönmez..
1979 yılında yapılan belediye seçimlerinde, diğer tüm partilerin aldığı toplam oydan fazlasını alarak belediye başkanı seçildi. Halkla beraber Fatsa’yı yaşanır bir yer haline getirmeye çalıştı. Halkın yönetime katılımı egemenleri dehşete düşürdü. Demirel, 50’den fazla insanın öldüğü Çorum olaylarında bile, “siz asıl Fatsa’ya bakın” diyordu. 12 Eylül darbecileri tarafından atıldığı zindanda yaşamını yitirdi.
1938 yılında Fatsa’nın Kabakdağ köyünde doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra ailesinin geçimine katkıda bulunmak için bir terzinin yanında çıraklığa başladı. Yaşamının sonraki bölümünde geçimini terzilik yaparak sağladı.
60’lı yıllardan itibaren TİP içerisinde çeşitli kademelerde görev aldı. Bu yıllarda yükselen gençlik mücadelesine katıldı. Özellikle Karadeniz bölgesinde emekçilerin ve yoksul köylülerin örgütlenmesinde çalıştı. Samsun’dan Trabzon’a kadar gerçekleştirilen “Fındıkta Sömürüye Son” mitinglerinin hem örgütleyicisi, hem de bizzat konuşmacısıydı.
1972’de THKP-C davasından yargılandı. Yirmi ay kadar tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. 12 Mart darbesinin ardından Karadeniz’deki devrimci mücadelenin örgütlenmesinde genç devrimcilere her zaman örnek oldu.
Fikri Sönmez 1978-79 yıllarında Giresun ve Ordu yörelerinde yapılan “Fındıkta Sömürüye Son” mitinglerinin de aktif örgütleyicisi oldu.
1979 yılında yapılan Belediye seçimlerine bağımsız aday olarak katıldı. Fikri Sönmez’in başkan seçilmesinin neredeyse kesinleşmesi üzerine, 15 Eylül 1979 günü kendisine yapılan suikasttan bacağından yaralanarak kurtuldu. Fikri Sönmez, daha önce CHP, AP, ve MSP’ye oy verenlerin de büyük bir bölümünün oyunu alarak Fatsa Belediye Başkanlığı seçimini, diğer tüm partilerin adaylarının aldığı toplam oy oranının toplamından daha fazla oy alarak kazandı.
Fatsa’da ilk iş olarak Halk Komiteleri’nin oluşturulmasına girişildi. Fatsa, sorunları, nüfusu ve toplanabilme özellikleri bakımından 11 birime ayrıldı.
Yapılan ilk toplantılarda halkın gizli oy, açık sayım esasına göre komite üyeleri seçildi. Seçilen komite üyelerinin görevleri, halkın sorunlarının takipçisi olma, Belediye çalışmalarını denetleme, Belediyece karşılanan ihtiyaç maddelerinin dağıtımı vb. işlerdi. Halkın belediye yönetimine katılımı komite üyeleriyle sınırlı kalmadı. İki ayda bir yapılan halk toplantılarıyla Fatsalıların yönetime doğrudan katılımı sağlanmaya çalışıldı.
Bu toplantılarda tartışılarak son şekli verilen “Belediye Çalışma Programı” doğrultusunda yapılan işler Belediye Başkanı ve görevlilerce halka anlatıldı, yapılan eksiklikler ve yanlışlar açıkça tartışıldı; önemli hataları görülen komite üyeleri halk tarafından görevden alındı. Öte yandan bu toplantılar aynı zamanda ülke sorunlarının tartışıldığı meclisler haline getirilmeye çalışıldı. Yirmi bin nüfuslu Fatsa’da, bu toplantılara beş bin yetişkin insan katılıyordu. Belediye’nin aldığı tüm kararlar halkla tartışılıyor, halkın onayı olmayan hiçbir iş belediye tarafından yapılmıyordu..
Fatsa’da yürütülen ilk büyük belediye çalışmasından biri “Çamura Son Kampanyası”ydı. Fatsa sokakları müteahhitlerin keyfince sürdürülmüş plansız kanalizasyon çalışmaları nedeniyle köstebek yuvasına dönmüştü. Bütün Fatsa’nın sokaklarının temizlenerek yeniden yapılması işine teknik adamların “yıllar sürer” demelerine rağmen halkın gönüllü katılımı ve çevre ilçelerin makine ve ekipman yardımıyla çamur Fatsa’dan 2-3 ay içinde sökülüp atıldı ve ilçeye 4 km.lik yeni bir cadde yapıldı.
“Çamura Son Kampanyası”nın ardından “Fatsa Halk Kültür Şenliği” düzenlendi. Şenlik boyunca her türden sanatsal ya da kültürel etkinlikte doğrudan halkın katılımı gözetildi. Büyük kentlerde yaşayan aydınların, demokratların, sosyalistlerin; sanatçıların da katıldığı şenlik, aynı zamanda bu insanların Fatsa’da olup bitenlere tanıklık etmelerine vesile oldu.
Fatsa’da yol, su, kanalizasyon gibi sorunların halkın katılımı sağlanarak çözülmesi doğrultusunda adımlar atıldı. Geniş köylü kitlesinin katıldığı fındık mitingleri düzenlendi. Arazi anlaşmazlıklarından kan davalarına, köy kavgalarından aile içi sorunlara kadar her türden sorunları halkla birlikte çözmeye çalıştı.
Bütün bu gelişmeler devlet yetkilileri tarafından bekleneceği üzere derin bir kaygıyla izleniyordu. Öyle ki, 50’nin üzerinde insanın öldüğü Çorum olayları sırasında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel “Çorum’u bırakın, Fatsa’ya bakın’ diyordu.
Önce vali Reşat Akkaya’nın Ordu’ya atanması, ardından 11 Temmuz 1980’de başlatılan “Nokta Operasyonu”, devletin Fatsa’da Fikri Sönmez’in Belediye Başkanlığı ile birlikte oluşturulmaya çalışılan yeni hayat biçimine doğrudan ve açık saldırısı oldu. Operasyon öncesinde Fatsa AP, CHP ve MSP İlçe Başkanlarının basına yaptıkları “Her yerde kan var, biz burada huzur içindeyiz. Fatsa’da komünist işgal yoktur. Halk vardır. Halkın yönetimi vardır. Fatsa’da ateş ile barut yok, böylesine huzurlu bir yerde olay çıkartmayı istemek niye?” şeklindeki açıklamaya aldırış edilmedi ve Fatsa halkı 11 Temmuz sabahı tank sesleriyle uyandı. İlçenin sokakları asker ve polisle dolmuş, yollar kariyerlerle kesilmişti. Denizde silahlarını Fatsa’ya çevirmiş iki hücumbot duruyordu. Askerler ve polislerin arasında maskeli muhbirler vardı. Sonradan bunlardan kimisi hakkında tutuklama kararı olduğu anlaşıldı.
Fikri Sönmez 11 Temmuz günü bir basın toplantısı düzenleyerek, günlerdir bir kısım basında ve televizyonda Fatsa hakkında süren spekülasyonlara cevap vermek niyetindeydi. 10 Temmuz’u 11 Temmuz’a bağlayan gece sabaha kadar bu toplantının hazırlıklarını sürdürdü. Ancak 11 Temmuz sabahı operasyoncular tarafından gözaltına alındı. Gözaltında olduğu süre boyunca ağır işkencelere maruz kaldı. Ardından 12 Eylül koşullarında cezaevi yaşamı başladı. Fikri Sönmez yargılandığı dönemde de bir kısım basının boy hedefi oldu. Sık sık “Terzi Fikri”li yalan-yanlış haberler yer alıyordu.
Fikri Sönmez, ilerlemiş yaşına rağmen cezaevi direnişlerinin en önünde yer aldı. Amasya Cezaevi’ndeki direnişi kırmak için bir işkence merkezi olan Suluova Et Balık Kurumu’na götürülen 25 kişiden biri de Fikri Sönmez’di. Orada 3 ay boyunca işkence gördüler ama direniş kırılamadı.
İşkenceler, cezaevleri, mahkemeler zaten yıllardır önemsemediği sağlığını iyiden iyiye bozdu. Kalbi, bütün bu yükü daha fazla kaldıramadı ve 4 Mayıs 1985 günü hayata veda etti.

Çarşamba Günü, Saat:: 15.00’da TEMPO TV’de

https://www.youtube.com/@ArdahanTVHaber

Reklam ve Mesajlarınızla Daha Özgür Gazetecilik,

Daha Güçlü ve Gür Yayıncılık.. Ara: 05354183258

BİZDEN SİZ OKURLARA BİR HİZMET DAHA..

Belki de senin de aradığın geçmişte yaşananlara,

Ardahan’ın hafızası 30 Yıllık Haber Arşivimize göz atmak ister misin?..

https://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/

https://arsiv2.kuzeyanadolugazetesi.com/

CHP’Lİ POSOF BELEDİYESİDE

İÇİ DIŞI POSOF’U SATMAYA BAŞLADI!

Hizmettense, ‘Sat-Ye’ taktiği ile Ardahan’ın CHP’lli Belediyeyi kendine örnek alan CHP’li Posof Belediyesi Posof’un ilk kuruluş merkezi olan Yurtbekler (Caksu) köyünde ki içi dışı kırmızı elmanın yetiştiği 80 dönümlük araziyi satmaya devam ediyor.

Posof Belediyesine ait 80 dönümlük arazisini  satmaya başlayan CHP’li Posof Belediyesi satışa çıkardığı ve sattığı arsaları alanlarla davalıkta olduğu ortaya çıktı. 

Alınan bilgilere göre göreve geldiğinden bugüne kadar gözle görülür bir çalışma ve çabası bulunmayan CHP’li Posof Belediye Başkanının emriyle belediyeye ait arazilerin satılmasına karar kılındığı ve bugüne kadar milyonluk gelir elde ettiği ancak ne hikmetse o paralarında ortada olmadığı iddia edilirken, aynı belediyenin ‘Borcum var’ deyip sattığı arazilerden elde ettiği paraları olduğu söylenen borçlara vermediği de öğrenildi.

Bir önceki belediye yönetiminin bölgeye has olan ve dışı gibi içi de kırmızı olan elmanın yetişmesi için çevre düzenlemesi ve yolunu yaptığı devasa araziyi bahçeye çevirdiği ve içi de dışı gibi kırmızı olan bşr çok elma fidanı ektiği öğrenilen araziyi satan CHP’li Belediyenin hizmet yapmaktansa ‘Sat-Ye’ taktiği ile sattığı arazilerden elde elde ettiği paraları nereye harcadığı da meraka edilmektedir.

DEM ‘SATMA’ diyor, CHP Satıyor, AK Parti-MHP İzliyor!

Belediyeye ait ne kadar arsa varsa b unların büyük bölümünü satan Ardahan’ın CHP’li Belediyeyi örnek alan Posof’un CHP’li Belediyenin gözden ırak Caksu’da ki belediyeye ait 80 dönümlük arazileri satmaya devam ederken bunca satış ve gelire rağmen hiç bir hizmetleri göz çarpmayan CHP’li Belediyelerinin keyfi davranışlarına karşı DEM’li Belediye Meclis Üyelerinin yapıldığı ileri sürülen onca usulsüzlük ve keyfi işlere dur demeye çalıştığı, AK Parti ve MHP’li Belediye Meclis Üyeleri ile AAK Parti il, İlçe Teşkilatlarından hiç bir kimsenin bu yaşananlara karşı sessiz kalıp, bu yönde ne bir açıklama nede bir tepki göstermedikleri dikkat çekmekte.

KÖPRÜSÜ İLE ÜNLÜ KÖY..

Bir zamanlar Posof’un merkezi olan, bu neden beleidyenin 80 dönümlük araziye sahip olduğu Yurtbekler (Caksu) köyünde Posof çayı üzerinde bulunan ce 1906 yapımlı tarihi köprü o dönemde 3 yılda yapılıp, bitirilmiştir. Uzunluğu 48 metredir, genişliği içten içe 4 metre 35 cm olan köprü dıştan dışa 5 metre 60 cm uzunluğundadır. Geçtiğimiz dönem belediye yönetimince orijinaline uygun restore edilen köprünün yanı sıra bu köyde aynı zammın da bir askeri hudut karakolu bulunmakta.

REKTÖR TARTIŞMAYA MI TEMEL ATACAK?!

Gazetemizin, Gazeteci Fakir Yılmaz’ın ÖZEL Haberi imzalı, ‘ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ YEMEKLERİ BODRUMDA MI YİYECEK?!.’ başlığı ile kamuoyuna duyurduğu  haberimize konu olan üniversitenin 100 Milyonu bulan ‘sonradan’ çıkarılan işinin de içinde olduğu inşaatı için pazartesi günü temel atma törni düzenleneceği öğrenildi.

Ortaya atılan iddialar karşın da ‘nedense’ suskunluğunu sürdüren rektörün de katılacağı öğrenilen temel töreninin yeni tartışmalara temel atacağını gösterir gibi.

Plan dışı ek işin neden ve hangi yasal dayanağa dayandırıldığının sorulduğu tartışmalı inşaat öncesi inşaatı yapan firma sahibi suçun kendilerinde değil, kendinse özel garaj isten rektörün olduğunu belirtmesine rağmen Posoflu rektörün hemşerisi olan geçmişi tartışılan Ardahan Üniversitesi çalışanının çıkardığı bu ek işe sessiz kalması ve yeni bir yemekhanenin yanında ek bodrum yaptırması kafaları karıştırırken, konu hakkında bir açıklama yapma gereği bile duymayıp, üstüne üstlük usulsüz olduğu ileri sürülen inşaatın temelini törenle atacağı öğrenilen Rektör Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu suskunluğu da kafaları karıştırmış gibi.

BODRUM DEĞİL, REKTÖR BEYE ÖZEL GARAJ MIŞ!..

Giden rektörün eşiyle birlikte kaldığı lojmana rahatça çıkması için sonradan bir ‘özel asansör’ yaptırdığı iddialarıyla hala tartışılan ve bu yöndeki iddiaların defalarca gündeme getirilmesine karşın 8 yıl boyunca bu konuda bugüne kadar bir açıklama yapmayan Ardahan Üniversitesi, ‘ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ YEMEKLERİ BODRUMDA MI YİYECEK?!. ‘ başlıklı haberimize ve son iddialar karşısında da suskunluğunu devam ettirirken, ilginç bir açıklama inşaat firmasından, diğer bir açıklamada, inşaatı veren, takip eden, büyük bir masrafla ihale şartnamesinde olmasına karşın müteahhit firmaya ek iş çıkartan kontrol yetkilisi taşıyan ARÜ görevlisinden başka bir gazeteciye açıklama yapılması dikkat çekti.

Geçtiğimiz gün ‘ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ YEMEKLERİ BODRUMDA MI YİYECEK?!.’ başlığı ile kamuoyuna duyurduğumuz ‘Fakir Yılmaz’ın ÖZEL Haberi’ imzalı haberimize yönelik bir açıklama yapan müteahhit firma sahibi Eşref Dağ, yapılanın yanlış olmadığını ve aslında kendilerine ek masraf yükleyen bir iş olduğunu belirtirken, haberimize konu olan ek işe ‘bodrum’ denilmesinin de doğru olmadığını, ‘çünkü buranın bodrum değil, rektör beye özel garaj’ olduğunu belirtti.

Yeni rektörün şu an izinde ve İl dışında olduğu öğrenilen Ardahan Üniversitesinin Kampüsünün yerleşke planında Kütüphane olarak geçen alanda yapımına başlanan ancak belediye başta olmak üzere gerekli yerlerde inşaat izini alınıp, alınmadığı da merak edilen  kütüphanenin planın da zaten bir garajın olduğu ancak yeni yapılan ve gereksiz denen yemekhanenin altında neden yeni bir garaj yapıldığı da merak konusu oldu.

‘Doğru olan bizim haberimizdir ve altına bir kez daha imza atıyoruz’ dediğimiz ve ARÜ’den açıklama beklediğimiz haberimiz de geçen ‘İhaleye ne hikmetse sadece iki firma katıldı.’ iddiasının da yanlış olduğunu ileri süren Bodrum, pardon REKTÖR’E ÖZEL GARAJ denen işi yapan ‘Dağdemir İnşaat Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi’ adlı İnşaat firması sahibi Eşref Dağ’ı yayınlanan ihale ilanı ve şartnamesinin boşa çıkardığı görülürken, kamuoyuna yankı uyandıran haberimizin yayınlandığı günden bugüne sessizliğini koruyan ARÜ’nün, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzaladığı son kararname ile kurulmaya çalışılan ARÜ Hayvan Enstitüsüne ödenek arandığı bir esnada her biriminde ayrı ayrı hazır yemekhanelerinin yanında lüks bir konuk evi olmasına karşın 419.000.000 TL maliyetli milyonluk, 6 Bin metre karelik alana oturtulacağı öğrenilen yeni bir yemekhane yaptırması konusunda bir açıklama yapıp, yapmayacağı merakla beklenmektedir.

Bir önceki haberimiz ise şöyle idi..

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ YEMEKLERİ

BODRUMDA MI YİYECEK?!.

Fakir Yılmaz’ın ÖZEL Haberi..
06.06.2025 Tarhlli haber

Bütün bünyelerinde kendilerine ait yemekhaneler bulunan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzaladığı son kararname ile kurulmaya çalışılan Hayvan Enstitüsüne ödenek arayan Ardahan Üniversitesi, her biriminde ayrı ayrı hazır yemekhanelerinin yanında lüks bir konuk evi olmasına karşın 419.000.000 TL maliyetli milyonluk, 6 Bin metre karelik alana oturtulacağı öğrenilen yeni bir yemekhane yaptırması kafaları karıştırdı.
Alınan bilgilere göre;

8 Yıl görev yaptığı dönem boyunca boş bulunan dairelerin  yöneticilikleri için buralarda vekâletlik yapıp, rektörlük maaşına ‘vekalet’ adı altından maaşına ek gelir kattığı, kaldığı konuta imara aykırı asansör yaptırdığı, makam aracının  bir yakını tarafından pert edildiği ileri sürülen ve gider ayak açtığı Kuaförlük sınavını kazananın Ardahan’a hiç gelmeden bu kadroyu alıp, başka yerde çalışmaya devam ettiği ve sınavı yapılan kadronun yine boş kaldığı belirtilen Ardahan Üniversitesi eski rektörü döneminin son günlerinde yeni yemekhane için milyonluk bir ihale açıldığı ve bu al acele ve adeta gözlerden kaçırılan ihale 18.03.2025 tarihinde yapıldı.

6 Bin m21 olacağı öğrenilen milyonluk yemekhanenin yapımı işi ihalesi 419.000.000 TL maliyetin deki işi 394.000.000 TL.’lik  çok düşük bir tenzilatla ihalesi yapıldı ve milyonduk İhaleye ne hikmetse sadece iki firma katıldı.
Üniversitede zaten bütün birimlerde yemekhane varken ve ihtiyaçları karşılarken hiçbir ihtiyacı yokken neden onca paranın yemekhaneye yapılması için de ayrıldığı merak konusu olurken eski
Rektör Mehmet Biber tarafından görevi bittiği günler içinde atanan yeni rektörü beklemeden imza yetkisi olmadığı halde sözleşmenin 10.04.2025 tarihinde imzalanmış, yeni rektör daha gelmeden al acele kazıya başlatılmıştır.
Ve daha temel kazısı devam ederken, önce İl Özel idarede, sonra da Ardahan Belediyesinde bir çok tartışmalı işlerde adı geçen şimdiki ARÜ’nün Jeoloji Mühendisi Daire Başkanı Yakup Aksel tarafından yemekhane kazısı bitmişken, tekrar kazı yapılarak, yeni bir yemekhaneye hiçbir ihtiyaç yokken sırf müteahhitte para kazandırmak için ihale şartnamesine, İhale Kanununa, ihale ilanına, sözleşmeye ve projelere aykırı olduğu iddia edilen 2000 m2 ilave iş yaptırılması akılları karıştırdı.
Yeni Rektör daha görevine yeni başlamışken ve bu yaşananlardan haberi olmadığı ileri sürülürken bu ilginç gelişme Yakup Aksel‘in keyfi olarak yine al aceleden gizli saklı bir şekilde milyonluk yemekhaneye birde BODRUM KAT ilave ettirdiği iddialarının ‘Üniversite yemekleri Bodrumda mı yiyecek?’ sorusunu sordurdu.

Yaşanan bu durumun, üniversitenin bütçesinde para yokken, millet fakirlikten kırılırken, devletin parasının keyfi olarak toprağa gömülmesi, işin geç bitmesinin yolunun açılması, müteahhitte haksız iş artışı yapılarak ödeme yapılmasının sağlanması olarak değerlendirilirken bu yaşananlara kimin dur diyeceği de merak edilmektedir.
Bu iddiaları ve ilginçliklerin tartışıldığı Ardahan’da vatandaşlar, ‘Kamu zararını önlenmesi gerekmektedir. Acil paraya ihtiyacı olan Üniversitenin para aradığı Hayvan Enstitüsüne ödenek ayırması gerekirken sonradan eklenen bodrum katlı olacağı söylenen yeni yemekhanenin neden yapıldığını açıklaması beklenen rektörün ‘Usulsüz ve gereksiz’ denen harcama ve kaynaklara sahip çıkarak, kafasına göre hareket edenlerden hesap sorması gerekmektedir.’ diyerek yeni rektörün ve ilgili makamların konuya el atmaları ve öne sürülen bu iddialar hakkında kamuoyuna bilgi vermelerini istedikleri görüldü.

Yeni Rektörün soy ismi Öden’miş..

Sonra Prof. Dr. Öztürk  Emiroğlu olmuş..

10.04.2025 Tarihli Haber

22 Mayıs 2008 yılında kurulan Ardahan Üniversitesinin 3. Rektör olarak atanan Ardahan Posof’lu hemşerimiz Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu’nun soy isminin aslında ‘Öden’ olduğu öğrenildi.
Ardahan’ın Posof ilçesine bağlı Al Köylü olan Ardahan Üniversitesinin yeni rektörü Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu’nun ‘Öden’ olan soy ismini değişerek dedesinin adını soy ismi olarak kullandığını öğrenen Gazeteci Fakir Yılmaz yeni rektörün Posof Al köyünün eski muhtarın 5 çocuğunun en büyüğü olduğunda öğrendi.
Ailenin en büyük çocuğu olan ARÜ’nün yeni rektörünün kız kardeşi ile birlikte 30 yıla yakındır yurt dışında yaşadığı da öğrenilirken pazartesi günü Ardahan’a gelerek yeni görevine başlaması bekleniyor.
Ardahan’ın Gürcistan’a sınır olan Posof ilçesinin Al Köyü eski Muhtarı Hükümdar Öden’in oğlu olan Ardahan Üniversitesinin yeni rektörü Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerçekleştirdiği yeni atamalar ardından Ardahan Üniversiteline atanan ikinci Ardahanlı rektör unvanını almıştı.
Bilindiği gibi Ardahan Üniversitesinin kurucu rektörlüğünü Ardahan Çıldırlı Prof. Dr. Ramazan Korkmaz yapmıştı.

Ardahan’a muhteşem bir üniversite kampüsü kazandıran Prof. Dr. Ramazan Korkmaz’da sonra gelen Erzurumlu rektörün döneminde adeta duraklama sürecine giren Ardahan Üniversitesinin ‘kayıp’ denen 8 yılı nasl toparlayacağını da merak edilmekte.

Üniversite camiasında ‘Rektör değişmesi veya yenilenmesi önemli değil, asıl sorun üniversiteye adeta çörekleniş olan vezirlerin bu sorunlara neden olduğu ve kendi çıkarları doğrultusun da hareketle hem rektörleri hem de kentin yöneticilerini yanılttıkları için Ardahan ve Ardahanlının olduğu gibi siyasilerin üniversiteden ve rektörlükten beklenen başarıyı alamıyor. B u nedenle yeni rektörün gelir gelmez mevcut yönetimi baştan aşağıya gözen geçirmesi gerekir’ demekteler. belirtmekteler.
Akademik kariyerine Adana ve Kayseri ortaokullarında Türkçe öğretmeni olarak başlayan, 1993-2000 yılları arasında Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde okutmanlık yapan, 1997 yılından itibaren Polonya’daki Varşova Üniversitesi Doğu Dilleri Enstitüsü Türkoloji Bölümü’nde öğretim elemanı olarak görev alan Prof. Dr. Öztürk (Öden) Emiroğlu, araştırmacı-yazar kimliğiyle de tanınmaktadır.

İki fotoğrafın arasında ki farkı bulun!

24.04.2025 Tarihli Haberler

Aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı olan Cumhurbaşkanı tarafından 8 Yıl önce  Ardahan üniversitesine rektör olarak atanan ve geçtiğimiz günlerde yeni rektör gelip, koltuğu devir alana kadar üniversitede kalan bir rektörlük, bir çoğu da boş olan dairelere vekalet maaşı ve ek ücretleri alan Erzurumlu Prof. Dr. Mehmet Biber’in 8 yıl boyunca makamına asmadığı Erdoğan’ın resmini yeni rektör Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu göreve başlar başlamaz astı.

Rektör Emiroğlu 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları dolayısıyla TOBB Ortaokulu’nda öğrenim gören öğrencileri Atatürk’ün yanına astığı Erdoğan fotoğraflı makamında ağırlayarak bayramlarını 8 Yıl bayınca makamına gelen AK Partililerin fark etmediği, yada fark edip ‘Rektör efendi ile ters düşerim’ diyerek nedenini sorup, dillendirmediği bu durumu fark eden yeni rektör işe makamına Erdoğan’ın fotoğrafını asarak başlarken  eski rektörün referansı olan eski AK Partili Milletvekili Prof. Orhan Atalay ile yeni bir görev içini kapıları aşındırdığı da öğrenildi.

CHP’LİLER, ‘VAĞ, VAĞ ATATÜRKÇÜYMÜŞTE BİZ DE GÖREMEMİŞİZ!..’

Gazetelerimizin, eski rektörün makamının Erdoğan’ız makamıyla ilgili bu durumu bir kaç kez gündeme getirmesine rağmen Ardahan  kamuoyunca, ‘Prens, Prensesler ve Vezirler’ diye anılan daire başkanlı ekiple 8nyıl boyunca  bu ilginç durumu görmeyen Ardahan AK Partililer rektör gittikten sonra yeni rektör tarafından rektörlük makamına asılan Recep Tayyip Erdoğan‘ın  fotoğrafı için yeni reaktöre teşekkür ederlerken,

bu iki fotoğrafları gören Ardahanlı CHP’liler, ‘İki fotoğrafın arasında ki farkı bulun!’ başlıklı haberimiz sonrası ‘Vay be Rektör bey Atatürkcüumüşte değenini bilmemişiz’ diye hayıflandıkları görüldü.

YENİ REKRÖR  ARÜ’YÜ AVRUPALI YAPACAM.. 

Ardahan Üniversitesi’nin yeni Rektörü Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu, yeni başladığı rektörlük görevinde bir taraftan tebrikleri kabul ederken diğer yandan da ARÜ’nün ‘pozcular’ diye bilinen vakfı gibi pasif durumdaki basın bürosunu harekete geçirip, Ardahan’da bulunan yerel ve ulusal basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Posof MYO’nun kapatılmayacağını, ‘Hanak ARÜ’ye yakın, gerek yok’ diyerek Hanak’a yönelik bir çalışmalarının olmayacağını belirten ARÜ’nün yeni rektörü, Kafkasya ülkeleri Gürcistan ve Ermenistan’a sınır olan, biri demiryolu olmak üzere 3 gümrük kapısı bulunan ancak ne bir konsolosluk nede bir temsilcilik olmayan Ardahan’ın Üniversitesini Avrupa’ya, Balkanlara ve Kafkaslara taşımayı hedeflediğini söyledi.

Ardahan Üniversitesi’nin yeni Rektörü Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu, ARÜ’de düzenlenen kahvaltı programında gazetecilerle bir araya geldi. Emiroğlu, üniversitenin halkla daha iç içe olacağını belirterek, “Bir elim Ardahan’da, bir elim Balkanlar’da olacak. Ardahan için çalışacağız,” dedi.

Tarım ve Hayvancılık Bilimleri Enstitüsü Kuruluyor..

Toplantıda, Ardahan’a Tarım ve Hayvancılık Bilimleri Enstitüsü’nün kurulma onayını da kamuoyuyla paylaşan Emiroğlu, bu gelişmenin Ziraat Fakültesi’nin açılmasının önünü açabileceğini ifade etti. Ayrıca, Posof Meslek Yüksekokulu’nun taşınma kararının iptal edilerek, okulun yerinde kalacağını duyurdu.

Emiroğlu, “Üniversite şehirle kopuk. Bunu değiştirmek istiyoruz,” diyerek, müzik bölümünü şehir merkezine, eski tugay komutanlığı binasına taşımayı ve halkla daha yakın bir ilişki kurmayı amaçladıklarını vurguladı.

10 Yıl Sonra Ardahan’da Göç Tersine Dönecek..

İlerleyen yıllarda Ardahan’ın bilimsel araştırmalar merkezi haline gelmesini hedefleyen Rektör Emiroğlu, şehrin gelişimine dair çarpıcı bir öngörüde bulundu: “10 yıl sonra Ardahan gelişecek, göç tersine dönecek. İpekyolu bunun en önemli göstergesidir,” dedi. Emiroğlu, tarım ve hayvancılık alanlarında yapılacak bilimsel araştırmalarla Ardahan’ı daha da ileriye taşımayı planladıklarını belirtti.

“Bir ayağım Avrupa’da, bir ayağım Afrika’da, Balkanlar ve Kafkasya’da olacak,” diyen Rektör Prof.. Dr. Emiroğlu, Ardahan’ı dünya çapında bir bilim merkezi yapma hedefiyle, üniversitenin uluslar arası ilişkilerini güçlendireceklerini kaydetti. Emiroğlu, üniversitenin yerel halkla kaynaşmasını sağlamanın, bilimsel çalışmaları artırmanın ve bölgenin kalkınmasını desteklemenin öncelikli hedefleri arasında olduğunu ifade etti.

AK Parti Ardahan Milletvekili Kaan Koç ile birlikte Erzurum’a gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ı karşılayan ARÜ Rektörü Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu KUDAKAF25’e katıldı.

Ardahan Üniversitesi’ne Tarım ve Hayvancılık Enstitüsü..

Ardahan’ın uzun süredir beklediği önemli bir yatırım daha hayata geçti. Tarım ve hayvancılık potansiyeliyle öne çıkan Ardahan’da, bu alanlarda bilimsel çalışma ve eğitim yapması beklenen Ardahan Tarım ve Hayvancılık Enstitüsü, Ardahan Üniversitesi bünyesinde kuruldu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Milletvekili Kaan Koç, şu ifadeleri kullandı:

“Ardahan Üniversitesi Tarım ve Hayvancılık Enstitüsü hayırlı olsun. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın takdirleriyle şehrimiz için çok önemli olan bu enstitü kurulmuştur. Bölge halkımıza ve üniversitemize hayırlı olmasını diliyorum.”

KOÇ: GEZİCİ HAYVAN HASTANESİ DE GELİYOR..

Ardahan Üniversitesinin bölgenin kalkınmasında ama dinamosu yapmayı hedeflediklerini belirten AK Parti Ardahan Milletvekili Kaan Koç Enstitümüzün köylere kadar uzanması için “Gezici Hayvan Hastanesi’nin de önümüzdeki günlerde Ardahanlı hemşerilerimizin hizmetine gireceğini de belirtti.

Koç, Ardahan Üniversitemizin Rektörü Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu ile birlikte ziyaret ettiğimiz TANAP‘ın katkıları ile gerçekleşecek olan Gezici Hayvan Hastanesi’nin en kısa sürede Ardahan’da olacağını ve başta buzağı kayıpları olmak üzere hayvan bölgede yaşanan ve yaşanabilecek hayvan hastalıkları için gece, gündüz hayvan yetiştiricileriniz emrinde olacak dedi.

Prens ve Vezirlerle işgal edilmiş olan üniversitenin

Sayın Rektör’ü, Damal ve Hanak’a da uzanacak mısınız?

22.04.225 Tarihli Haber

Göreve başlar başlamaz ortalıkta gözükmeyen ARÜ’nün basın bürosunu harekete geçirip, Ardahan’da bulunan yerel ve ulusal basın ile ilk toplantısını yapacak olan Ardahan Üniversitesi’nin yeni rektörü Ardahanlı Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu’nun başına geçtiği ‘ARÜ’nün kayıp 8 yılı’ denen sürede yapılması gerekenler konusunda kamuoyuna bilgi vermesi bekleniyor.

KAFKAS’IN OLAMADIK, AFRİKA’NIN DEĞİL,
AVRUPA’NIN BİR ÜNİVERSİTESİ OLACAKMIYIZ?
2008 yılında kurulan ve ‘Hızla gelişerek nitelikli bir uluslar arası üniversite olmayı’ hedeflediği belirtilen ancak komşu olduğu Kafkasya’nın iki ülkesi Gürcistan ve Ermenistan’ında aralarında olduğu ülkelerde bile kendisini hissettiremeyen Ardahan Üniversitesi’nin Avrupa’dan gelen yeni rektörüne umut bağlayan Ardahanlılar, Ardahanlı olan yeni rektörün muhteşem kampüslü üniversiteyi Avrupa’da ki üniversiteler arasına sokup, sokamayacağını merak etmekteler.

KENDİSİ GİBİ KADROSU DA YENİLENECEK Mİ?
Biri, mutlaka değişmesi hatta görevine hemen son verilmesi gerektiği belirtilen kadın daire amiri olmak üzere Ardahan kamuoyuna ‘Üniversitesinin prens ve vezirleri’ denenlerin bulunulduğu kadronun değişip, değişmeyeceğini merak eden Ardahanlılar, özel şartlarla yapıldığı ileri sürülen usulsüz alımlar konusunda ne yapacağını da merak etmekteler.

EKMEK VE MAKARNA TESİSİ FAALİYETE GEÇECEK Mİ?
SERKA tarafından desteklenen ve malzemelerinin büyük kesimininim büyük paralarla alınıp, getirildiği ama faaliyete geçirilmeyen kavulca makarnası ve ekmek üreteceği belirtilen tesis ne zaman aktif hale getirilecek?

ÜNİVERSİTENİN KAYIP ARAÇLARI NEREDE?
Başta kaza geçiren makam aracı Mercedes ve hurdaya döndürülen pikap olmak üzere kayıp oldukları ileri sürülen araçlar ve onca aracın tamir masrafları sorulacak mı?

MOBİNGE UĞRAYANLARIN HAK İADESİ YAPILACAK MI?
Giden rektör gibi hantal ve ilgisiz ve fotoğraf pozcuları denen Üniversitenin Vakfının da mutlaka güncellenmesini beklediklerini belirten Ardahanlıların yanı sıra üniversitede çalışıp, mobinge uğrayan personelin tespit edilip, kayıp haklarının iade edilip, edilmeyeceğini de merak etmekteler.

YAPILAN YÜKSEK ÖDEMELERİN NEDENİ SORULACAK MI?
Hâlâ inşası süren Anaokulu, Kreş ve Spor Kompleksi gibi onca büyük ihalelerle yapıldığı ileri sürülen yüksek ödemeler hakkında neler yapılacağını da soran Ardahanlılar yeni rektörün tebrik ziyaretlerini hızlandırıp, yukarıda sayılan ve saylamayan sorunlara en hızlı şekilde el atmasını beklemekteler.

ARÜ’NÜN ÇEVRE SORUNU..
Ardahanlı yeni rektörün göreve başlamasıyla, bilgi edinme ve CİMER ve savcılık olan sarkıntılık iddiaları ile tartışılan ARÜ’de yaşanan sorunlar konsun da şeffaflık adına basın burusunun aktifleştiği 3 ay boyunca kapalı olan yemekhaneleri açılan Ardahan Üniversitesinin yanı başında bulunan Putka Gölü ve karşında bulunan ancak Göle, Yalanızçam ormanları gibi her yıl vahşice doğranan Çamlıçatak ormanları konusunda ne gibi bir çalışması olacağını da soran Ardahanlılar Çamlıçatak (Gölebert) köylülerinin bedavadan bağışladıkları devasa kampüsün içinde bulunan Kazan kalesi ve çevresiyle ilgili ne gibi çalışmalar yapacağını da merak etmekteler.

ÜNİVERSİTE ARDAHAN MERKEZ ve İLÇELERLE BULUŞTURULACAK MI?
Başta öğrenci servisleri olmak üzere ARÜ çalışanlarının kent merkezi ile kuramadığı ilişkiye nasıl baktığını merak eden Ardahanlılar başarılar diledikleri Ardahanlı yeni rektör hemşerilerinim verdiği umutların yıkılmaması umuduyla Yüksek Okul veya başka bir formülle Hanak ve Damal ile de Posof, Göle ile öğrenci yurdu mahkemelik olan Çıldır’da ki gibi temasa geçmesini de beklediklerimi belirtmekteler.

Posof ve Düz Ardahan’a beton,

Hanak (Alevi köyler) ve Kürt Hoçvan’a kırmızı toprakla yol..

Kent merkezinin yollarının olağanüstü bozuk olduğu Ardahan’ın İl Özel İdare tarafından yapılan yol çalışmalarında ayrımcılık yapıldığından şikâyetçi olan Hanak Alevi ve Hoçvan köy muhtarları, hükümetin Ardahan’da ki köy yolları için KÖY/DES adına gönderdiği ödeneklerin büyük bölümünün Ardıçdere, Çimenkaya (Toroshevler), Çeğilli (Revahisi), Dedegül (Dadaguli) ve Edegül (Adaguli) köylerinin de aralrında bulunduğu ve Düz Ardahan olarak bilinen köylerine ve Posof köy yollarına harcandığı sıra kendilerine gelince asfalt, beton değil de kırmızı toprakla yol yapıldığını ileri sürdüler.

Damal, Hanak Alevi köylerinin yanı sıra Hoçvan ve Göle köyleri arasında yapılan bu ayrımcılığı yapanların yerel idareciler olduğuna dikkat çeken köy muhtarları yıllardır hep aynı anlayış ve yöntemle yapılan sözde yol çalışmaları dolaysıyla kendi köy yolarının bir türlü yapılmazken bahsi geçen köy yolarının hem sıcak asfalt hem de betonla yapıldığından şikayetçi oldukları görüldü.

SANKİ YER ALTI SIĞINAĞI YAPIYORLAR DA!

AK Partililer: Biz yaptırıyoruz..

İsrail’in, yer altındaki gizli nükleer tesisi Fordo‘da ‘Atom bombası yapılıyor’ diyerek Türkiyeye komşu İran’a ve nükleer merkezleri başta olmak üzere kentlerine saldırması ardından bir kez daha gündeme gelen, ‘ülkemizde kaç tane sığınak var?’ sorusuna cevap arandığı şu günlerde Ardahan’da ilginç bir durum yaşanıyor.

Ardahan-Kars yolunda bölünmüş yol yapılanırken yapılması gereken üst ve alt geçit Ardahan’da iktidar ve muhalefet arasında ‘Biz yapıyoruz, biz demiştik’ yarışına döndü.

Ardahan Valiliği Genel Sekreterliğe bağlı  İl özel İdare tarafından köyler arasında yol ayrımcılığı yayıldığı belirtilen Ardahan’da plansız, projesiz yapılan şehirler arası bölünmüş yollarda siyasilerin şowuna dönmüş durumda.

Alt yapıları tamamlanmadan köy yolları ve köy içlerine  yapılan yollara dökülen betonu şova çeviren İl idarecilerinin yanında siyasilerde yapılırken planlamayan, projelendirilmeyen şehirlerarası yollara sonradan yapılan gereksiz paraların çöp olmasına neden olan ‘sözde’ çalışmalar üzerinde ‘Biz yaptırıyoruz, biz demiştik’ şeklinde ki bol pozlu şow yaptıkları görülmekte.

CHP’liler: Biz dedik diye yapılıyor..

Ardahan çevre yolunda olduğu gibi Ardahan’ı Kars’a bağlayan bölünmüş yolun üzerinde bulunan Çamlıçatak (Gölebert) köyünün ortasında geçen yol yapılırken yapılması gereken alt geçidin milyonlara mal olan yolun yeniden kırılıp, altına ‘gecikilmiş’ alt geçit yapılmasını büyük bir işmiş gibi  kamuoyuna sunan iktidar ve muhalefet temsilcileri sanki yer altı sığınağı yapılıyormuşçasına çalışmanın olduğu yere giderek ‘Biz dedik, biz yaptırdık’ şeklinde açıklamalar yapması gülünç bir durum olarak karşılanırken, aynı durıım TEDAŞ’ın da bulunduğu çevre yolunda, Çıldır Mozorte tüneline giden yolda, Gölebertten soran gelen Bangis’te, Damal, Posof yolunda da yaşandığını görmemeleri dikkat çekiyor.

Kanalizasyon başta olmak üzere alt yapıları tamamlanmadan köy ve yayla yolları ile köy içlerine  yapılan kaldırım çalışmaları ve her yıl yeniden yapılan yollara dökülen ‘sıkıştırılmış’ denen betonu şova çeviren İl idarecilerinin yanında siyasilerde yapılırken planlamayan, projelendirilmeyen şehirlerarası yollara sonradan yapılan gereksiz, gecikilmiş ve büyük paralara mal olan çalışmaların, daha önceki yıllarda olduğu gibi bir kez daha boşa harcanmasına neden olan ‘sözde’ çalışmalar üzerinde ‘Biz yaptırıyoruz, biz demiştik’ şeklinde ki bol pozlarla alışmaların yapıldığı alanlara giderek şow yaptıkları görülmekte.

Aynı yıl İL olan 2 Vilayet ’in iki yolu!

Ardahan’ın yolları 2002’den bu yana bir türlü bölünemedi, Havaalanı da olan Iğdır’ın yolarına uçak inecek pistler gibi oldu..

75 plakalı Ardahan ile aynı yıl birlikte İL olan 76 plakalı Iğdır arasında yaşanan gelişmişlik iki kentin bölünmüş yollarına bakıldığından daha iyi anlaşılmakta.
1992 yılında birlikte vilayet olan Iğdır’ın bölünmüş yolları kentte olan havaalanının pistini andırırken, havaalanı olmayan Ardahan’ın bölünmüş yolları da 33 yıldır bir türlü bitirilemedi.

Biri, Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu olmak üzere 3 gümrük kapısı olmasına rağmen ithalat ve ihracatta da sıfır çeken ve her yıl en az bin 500 kişinin göç ettiği Ardahan’a karşın 3 gümrük kapısından sadece biri açık olan Iğdır ithalatta, ihracata ve oluşturduğu tır filoları ile ülkenin nüfusu artan, en hızlı gelişen iller sıralamasında Ardahan’dan daha iyi bir sırada yer almakta.
Sahip olduğu yer altı ve yer üstü zenginlikleri, somut ve soyut değerleri, kadim tarihsel mirası, kültürel birikimi, ekonomik kaynaklarıyla Türkiye’nin en gelişmiş illerinden biri olması gereken ancak 92 yılında 174 binlik bir nüfus ile yeniden vilayet olan ama başta sağlıkta, eğitimde, ekonomide 33 yıldır beklenen yatırımlar yapılamadığından sürekli göç veren Ardahan’ın nüfusu bugün 98 binlere kadar düşmüş durumda.


Türkiye’nin Orta Asya ve Kafkasya’ya açılan son noktası olan Ardahan; aynı zamanda Kafkaslardan, Rusya ve Çin’e kadar, bütün bir Asya’nın Avrupa’ya giriş ve geçit kapısı olmasıyla bilinse de ve son zamanlarda dünya ekonomik pazarı; Avrupa’dan Asya’ya doğru kaydığından Ardahan’ın jeostratejik, jeoekonomik ve jeopolitik açıdan önemi her geçen gün artsa da havaalanısızlktan, trenlerin Antrepo ve istasyon olmadığından durmadığı demiryolunda, yolsuzluktan ve de yoksulluktan 81 kent arasında sonlarda yer almakta.
Hava kalitesi, flora zenginliği, geniş platoları ve el değmemiş doğası; Ardahan’ı turistik, ekonomik ve ticari açıdan çok önemli potansiyeller barındırmasına karşın bir türlü cazibe noktasına dönüştürülemedi.

Iğdır”dan bölünmüş yollar yapılıyor,

Ardahan’da heyelan duvarları örülüyor

Yıllardır bir türlü bitmeyen bölünmüş bir hayli bozuk yollarla bilinen Ardahan’da yapıldı denen yollar, kısa sürede yenden bozulduğu yada  heyelan tehlikesi var denerek  taş duvarlar örüle dursun Iğdır yolları havaalanı pistlerini aratmıyor.

20 yılda var olan yollarının yarısı bile bölünemedi..

Karayolları 18. Bölge Müdürü Behçet Eren ile Ardahan-Kars kara yolunun Taşlıdere (Bangis) mevkiinde sık sık bozulan yola istinat duvarı ve Tazeköy (Beberek) mevkisinde ki sıcak asfalt çalışmalarını inceleyen Çiçek, heyelanlı bölgelerde 167 bin metrekare istinat duvarı inşa ettiklerini ifade etti.

Çiçek, açılan tünellerle ve bölünmüş yollarla, araçların tasarruflu geçişini sağladıklarını vurgulayarak, “Gerek trafik güvenliği açısından, gerek vatandaşımızın kolay erişimi açısından gerekse de ekonomik açıdan yollarımız önemli yatırımlardır. Bizim için en önemlisi insan canı, yani kazaların azlığı. Örneğin geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda çok şükür ölümlü bir kazamız olmadı. Hamdolsun herhangi bir ölümlü kaza olmadan bayramı atlamış olduk. Hemşerilerimiz de kurallara uydu, tedbirli davrandı.” diye konuştu.

“Çıldır-Aktaş Gümrük Kapısı’na ulaşım daha da iyi olacak”

Mozeret Tüneli ikinci tüpünü bu yıl içerisinde faaliyete geçirmeyi planladıklarını aktaran Vali Çiçek, “Mersin veya İstanbul’daki bir limandan yola çıkan tır, Ardahan’daki Çıldır-Aktaş Gümrük Kapısı’na bölünmüş yollarla varıyor. Mozeret Tüneli’nin faaliyete geçmesiyle ulaşım daha da iyi olacak.” dedi.

Son 20 yılda 392 kilometre bölünmüş yol yapıldığını söyleyen Çiçek, “Örneğin 2002 yılında bizim bölünmüş yolumuz yoktu fakat geçen yıl 146 kilometre bölünmüş yol yaptık. Bu da yapılan yolların yarıya yakın bir oranı demektir. Ilgar Dağı Tüneli ve Göle-Kars yolunda çalışmalarımız olacak. Amacımız ulaşımı il geneli sorunsuz hale getirmektir. Bu hizmetlerin tamamı vatandaşımız için yapılıyor.” ifadelerini kullandı.

HASTALAR KARS VE ERZURUM’DAN SONRA

IĞDIR’A DA GÖNDERİLDİĞİ ARDAHAN’DAN IĞDIR’A HASTA GÖTÜREN AMBULANS

YAPILDI DENEN YOLARDA PERT OLDU..

Ardahan’dan Iğdır’a hasta nakleden ve görev yerine dönmekte olan Uğur Keskin yönetimindeki 75 AAE 905 plakalı ambulans, Kars-Iğdır kara yolunun Hanlar Geçidi mevkiinde şarampole devrildi. Kazada sürücüyle doktor Yusuf Kemal ve sağlık çalışanları Ceren Arslan, Kübra Zafer yaralandı.

İhbar üzerine olay yerine sağlık, AFAD, itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralılar, sağlık ekiplerince Harakani Devlet Hastanesi ile Kafkas Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne kaldırıldı. Sağlık çalışanlarının genel sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.

Beklenen trenin gelmediği kent

ARDAHAN!..

Kaç Bakan, Kaç Milletvekili, Kaç Vali değişti! Ama beklenen O tren hala Ardahan’a gelmedi..
Demir ipek yolu olarak adlandırılan ve Çin’den kalkıp, Azerbaycan’a kadar uzanan Kars-Tiflis-Bakü Demiryolunun sınırlarında geçmesine karşın olmayan bir tren durağı ve Antrepo yüzünde gelip, geçen trenlerin durmadığı Ardahan’a uzanması istenen Doğu Expresi bu yılda Ardahan’a gelmedi.
Başlattıkları kampanyalarla Ardahan’a kadar gelmesi istenen Doğu Expresi gibi Çıldır Yukarıcambaz köyünde kurulacak denen Antreponun da hala yapılmadığı Ardahan’da bir tren istasyonu kurduramayan onca bakan, milletvekili ve valinin değişmesine karşın beklenen o trenin ülkenin en kuzey sınırında bulunan Ardahan’a hala gelmemesi hizmet bekleyen vatandaşları umutsuzluğa itmeye devam ediyor.
Birlikte İL olduğu Iğdır’a kurulduğu gibi havaalanında aralarında olduğu beklenen onca yatırımların unutulması 75 plakalı kent sakinlerini üzerken, Doğu Expresi tren gibi gelmeyen onca yatırımlar dolaysıyla göç tüm hızıyla devam ederken, şehir adeta yaşlılara terkedilen kent konumuna gelmiş durumda.
3 gümrük kapısının da olduğu ama gümrük müdürlüğünün de olmadığı Ardahan’da trenler gibi tırlarda gelip, geçmekten başka işe yaramıyor.

STM’e kurulmadı.. 3 Gümrük var, müdürlük yok.. 
Posof Türkgözü (Badele), Çıldır Aktaş ve KTB Demiryolu gümrüklerinin olmasına karşın, ‘Kılçık tren yolu’ gibi ‘gelecek’ denen Doğu Expresi Treni gibi ”kurulacak’ denen Sınır Ticaret merkezinin de hala kurulmadığı Ardahan’da bu gümrük kapılarını temsi eden bir gümrük müdürlüğü de yok.
Gürcistan ve Ermenistan’a sınır olan Türkiye’nin Kafkaslara komşu Ardahan’da bir konsoloslukta yok.

İkinci el oto piyasası durgun..

15 Haziran 2023 Tarihli haber

Geçiş yapacak olursak, seyahat sektöründe ise alternatif tatil rotaları popülerlik kazanıyor. Doğa ile iç içe olan kamp tatilleri, yürüyüş turları ve bisiklet gezileri tercih ediliyor. Kültür turizmi ise tarihi ve arkeolojik mekanlara olan ilgiyi artırıyor.

Özellikle oversized kesimler ve katmanlı giyim tarzı popülerliğini sürdürüyor. Aksesuar olarak ise altın ve gümüş tonlarında geometrik şekilli takılar tercih ediliyor. Ayakkabılarda ise platform tabanlı modeller gözde bir seçenek haline geldi.

Sağlık alanında büyük bir dönüşüm

Bir başka konu olarak, gündem haberlerinden bahsedelim: Teknoloji dünyasında yapay zeka ve otomasyon, iş dünyasında dönüşüm sağlıyor. Artırılmış gerçeklik uygulamaları, müşteri deneyimini geliştirerek perakende sektöründe fark yaratıyor. E-ticaret platformları, mobil ödemeler ve dijital pazarlama stratejileri de hızla gelişiyor. Sağlık sektöründe ise genetik testler, kişiselleştirilmiş tedavi yöntemlerinin gelişmesine katkı sağlıyor. Yapay zeka destekli teşhis sistemleri ve robotik cerrahi teknolojileri de sağlık alanında büyük bir dönüşüm yaratıyor.

Geçiş yapacak olursak, seyahat sektöründe ise alternatif tatil rotaları popülerlik kazanıyor. Doğa ile iç içe olan kamp tatilleri, yürüyüş turları ve bisiklet gezileri tercih ediliyor. Kültür turizmi ise tarihi ve arkeolojik mekanlara olan ilgiyi artırıyor.


Teknoloji ile entegre edilen turizm deneyimleri, seyahat severlere daha interaktif bir gezi deneyimi sunuyor. Ayrıca, yerel lezzetleri keşfetmek için gastronomi turları da tercih ediliyor.

Lorem ipsum gibi yapay metinler yerine, gerçek anlam taşıyan bu Türkçe metinleri kullanarak, demo sitenizi daha gerçekçi bir şekilde oluşturabilirsiniz. Bu metinler, tasarım ve içerik düzenlemelerinizi test etmenize yardımcı olacaktır. Sitenizi ziyaret eden kullanıcılar, gerçekçi içeriklerle etkileşime geçerek sitenizin işlevselliğini daha iyi anlayabilirler. Bu da potans

iyeliklerinizi artırabilir ve kullanıcıların sitenize olan ilgisini çekebilir.

Foto: Pexels

Gündem haberlerine geri dönecek olursak, politika dünyasında yaşanan gelişmeler büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Seçim süreçleri, siyasi liderlerin açıklamaları ve hükümet politikaları kamuoyunun dikkatini çekiyor. Ekonomi alanında ise enflasyon, işsizlik oranları ve döviz kurları üzerindeki dalgalanmalar yakından izleniyor. Yatırımcılar ve iş dünyası, bu değişkenlerin etkilerini analiz ederek stratejilerini belirliyor. Ayrıca, sosyal sorumluluk projeleri ve sürdürülebilirlik girişimleri de iş dünyasında önem kazanıyor.

  • Yeni gelişmelerde hız oldukça arttı
  • Yapay zeka tüm kategorilerde önemli ilgi görüyor
  • Umutlandıran gelişmeler oluyor
  • Gündem özellikle spor ve sağlık
  • Haber akışlarında güzel bir akıcılık mevcut
  • Okuma seyri ve zevki gittikçe gelişiyor

Eğitim dünyasında ise dijital dönüşüm hızla ilerliyor. Online eğitim platformları, öğrencilere her yerden erişim imkanı sağlıyor. Uzaktan eğitim ve dijital sınıflar, öğrencilerin öğrenme süreçlerini destekliyor.

Takımlar Penaltı Kaçan Penaltı Kaçan
Fenerbahçe 17 2 7 1
Galatasaray 12 4 2 1
Adana Demirspor 10 3 8  
Beşiktaş 10 2 3 1
HangiKredi Ümraniyespor 10 1 10 1
Trabzonspor 9   6  
Fatih Karagümrük 8   10 3
MKE Ankaragücü 5 2 7  
Medipol Başakşehir 5 1 8 2
Fraport TAV Antalyaspor 4 1 6 2

Teknolojinin kullanımıyla birlikte öğretim metotları da değişiyor ve öğrencilere interaktif bir öğrenme deneyimi sunuluyor. Ayrıca, STEM eğitimi ve girişimcilik programları da gençlerin beceri ve yeteneklerini geliştirmeye yönelik çalışmalara öncelik veriliyor.

Lorem ipsum gibi yapay metinler yerine, gerçek anlam taşıyan bu Türkçe metinleri kullanarak, demo sitenizi daha gerçekçi bir şekilde oluşturabilirsiniz. Bu metinler, tasarım ve içerik düzenlemelerinizi test etmenize yardımcı olacaktır. Sitenizi ziyaret eden kullanıcılar, gerçekçi içeriklerle etkileşime geçerek sitenizin işlevselliğini daha iyi anlayabilirler. Bu da potans

Kripto paralar yoğun ilgi görüyor

  1. Yeni gelişmelerde hız oldukça arttı
  2. Yapay zeka tüm kategorilerde önemli ilgi görüyor
  3. Umutlandıran gelişmeler oluyor
  4. Gündem özellikle spor ve sağlık
  5. Haber akışlarında güzel bir akıcılık mevcut
  6. Okuma seyri ve zevki gittikçe gelişiyor

Sonuç olarak, bu örnek Türkçe metinler, demo sitenizin içeriğini gerçekçi ve anlamlı bir şekilde tamamlamanıza yardımcı olacak. Her bir paragraf, farklı konulara değinerek ziyaretçilerin ilgisini çekebilir ve sitenizin işlevselliğini test etmenize olanak sağlar. Gerçek anlam taşıyan metinler, kullanıcı deneyimini iyileştirebilir ve sitenizin profesyonel bir görünüm sunmasını sağlar.

Ardahan Köyleri Eski ve Yeni isimleri
ARDAHAN’IN 5 İLÇESİ VAR 1 HANAK 2 POSOF 3 DAMAL 4 GÖLE 5 ÇILDIR

Ardahan Köyleri Eski ve Yeni isimleri – Köy Listesi ise aşağıdaki gibidir

Açıkyazı (Alabala)

Ağzıpek (Cincirop)

Akyaka (Kodushara)

Alagöz

Altaş (Ur)

Ardıçdere(Y.Torashev)

Aşağı Kurtoğlu

B.Sütlüce (B.Harziyan)

Bağdeşan (Kinzodamal)

Balıkçılar (Duduna)

Bayramoğlu (Mehmetaliarslan(Kora)

Beşiktaş (Mıcuc)

Binbaşar (Murka)

Çağlayık (Erdemel)

Çalabaş çelebaşi

Çamlıçatak (Gölebert)

Çataldere (Kunzut)

Çatalköprü (Şadıvan)

Çetinsu

Çeyilli (Revas)

Çimenkaya (A.Torashev)

Çobanlı (kellik)

Dağcı (Tikoş)

Dağevi (Dıbat)

Dedegül

Değirmenli (Değirmenköy)

Derindere (Heva)

Edegül

Gölgeli korgeli

Gürçayır (Sapkara)

Güzçimeni (Kirman)

Hacıali Hecelya

Hasköy xas

Kartalpınar (Fahğrel)

Kazlıköy (Pişhasğom)

Kıraç (Danızğom)

Kocaköy

Köprücük (Xeskar)

Kuşuçmaz – hopal – güzelyurt

Küçüksütlüce (K.Harziyan)

Lehimli

Nebioğlu

Ortageçit (Sazara)

Otbiçen (Kımıli)

Ovapınar (Bağdat)

Ölçek

Ömerağa omerxa

Samanbeyli sıxerpet

Sarıyamaç (Sırazgom)

Sugöze

Sulakyurt /Sarzep)

Taşlıdere (Pangis)

Tazeköy (Döşeli) Beberek

Tepeler (Konk)

Tepesuyu (Gürcübey)

Tunçoluk (Panik)

Uzunova (Maniyok)

Yalnızçam (Sindisgom)

Yaylacık

Y.Ç.Hasköy

Yokuşdibi (Lori)

Y. Kurtoğlu

Yayla karakolu Köyü

 

GÖLE

Ağılyolu (Arpaşen)

B. Altunbulak (Haraba)

Balçeşme (Lelevarginis)

Bellitepe (Urut)

Budaklı (Cicor)

Çakıldere (Orakilise)

Çakırüzüm (Mızarat)

Çalıdere (Mıhgerek)

Çardaklı

Çayırbaşı (Hokam)

Çobanköy

Çullu

Damlasu (Sasader)

Dedekılıç (Keşer)

Dedeşen (Gümüşparmak)

Dengeli (Abur)

Dereyolu (Salut)

Gölekçayır (Pilimur)

Durançam (Hımısker)

Durucasu (Gırdımal)

E. Demirkapı

Esenboğaz (Kelpikor)

Filizli (Sivin)

Gedik (Lağustan)

Gülistan

Günorta (Kızılkilise)

Hoştülbent

K. Altunbulak

Kalecik

Karatavuk

Karlıyazı (Kirziyan)

Kayaaltı (Poladik)

Kuytuca (Şeki)

Koyunlu (Gundik)

Köprülü (Korevenk)

Kuzupınar (Konk)

K. Boğatepe

Meşedibi (Morufka)

Mollahasan

Okçu

Samandöken (Sinot)

Senemoğlu

Serinçayır (Çölpenek)

Sürügüden (Hive)

Tahtakıran

Tellioğlu

Toptaş

Uğurtaşı (Dörtkilise)

Y. Demirkapı

Yağmuroğlu

Yanatlı (Varginis)

Yavuzlar (Üçkilise)

Yeleçli (Samzelek)

Yeniköy

Yiğitkonağı (Türkeşen)

HANAK

Alaçam (Aşağı Dikan)

Altınemek (Konduravul)

Arıkonak (Konk)

Aydere (Aşağıki Surma)

Avcılar (Kışla Hanak)

Baştoklu (Yukarı Dikan)

Binbaşak (Gügübe)

Börk

Çatköy

Çavdarlı (Verannakalaköy)

Çayağzı (Orağaz)

Çiçeklidağ (Fayatlı)

Çimliçayır

Dilekdere (Hoşuret)

Güneşgören (Kerkeden)

İncedere (Piklop)

Karakale

Koyunpınarı (Saskara)

Oğuzyolu (Örüşet)

Ortakent (Büyük Nakala)

Sazlıçayır (Ağaşen)

Serinkuyu (Daniden)

Sevimli (Vel)

Sulakçayır

Y. Aydere (Yukarıki Surma)

Yamaçyolu (Vardosan)

Yamçılı (Macivet)

Yünbüken (Cırget)

DAMAL

Aşağıgündeş

Burmadere (Sors)

Çaybaşı Mah.

Dereköy

Eskikılıç (Çifteşen)

İkizdere (Nunus)

Kalenderdere

Konuksever Mah.

Obrucak (Çükora)

Otağlı (Arzede)

Serhat Mah.

Seyitören

Tepeköy

Üçdere (Samütka)

Yukarıgündeş

ÇILDIR

Ağıllı (Hamaş)

Akçakale

Akçil (Cölit)

Akdarı (Çamora)

Akkiraz (Kertene)

Aşağıcanbaz

Aşıkşenlik (Suhara)

Baltalı (Tatalet)

Başköy

Damlıca

Dirsekkaya (Zerebük)

Doğankaya (Helevan)

E.Beyrahatun

Eşmepınar (Prut)

Gölebakan (Meredis)

Gülbelen (Urta)

Güvenocak (Zinzal)

Karakale

Kaşlıkaya (Vartmana)

Kayabeyi (Yerli Çayıs)

Kenarbel

Kenardere (Anpur)

Kotanlı (Sikerip)

Kurtkale

Kuzukaya (Sabadur)

Meryemköy Öncül(Garostav)

Övündü (Vaşlop)

Sabaholdu (Godas)

Saymalı (Köyhas)

Sazlısu (Goravel)

Semiha Şakir (Terekemeçayı)

Taşdeğirmen (Çamdura)

Y. Behrahatun

Yıldırımtepe (Rabat)

Yukarıcambaz

POSOF

Akbal (Obol)

Alabalık (Sayho)

Alköy

Arılı (Zedezümde)

Armutveren (Papola)

Asmakonak (Sanhulye)

Aşık Üzeyir (Boşdere-Hevat)

Aşık Zülali (Suskap)

B. Eminbey (Cilvala)

Balgöze (Çıldıret)

Baykent (Vahla)

Çakırkoç (Mere)

Çambeli (Sağre)

Çamyazı (Ohtel)

Çayırçimen (Lamiyon)

Demirdöven (Varzna)

Derindere

Doğrular (Aşağıcacun)

Erim

Gönülaçan (Şuvaskal)

Gümüşkavak (Zendar)

Günbatan (Banarhev)

Günlüce (Caborya)

Gürarmut (Koliskal)

İncedere (Cuvantel)

Kaleönü (Agara)

Kalkankaya (Petoban)

Kayınlı (Şulgavur)

Kırköy (Kırdamala)

Kolköy

Kopuzlu (Çorçovan)

Kumlukoz (Göme)

Kurşunçavuş (Sece)

Özbaşı (Gıniye)

Sarıçiçek (Hertüz)

Sarıdarı (Tepezümde)

Savaşır (Cancak)

Söğütlükaya (Hümemis)

Süngülü (Arile)

Sütoluk (Satkabel)

Taşkıran (Gurgusuban)

Türkgözü (Badele)

Uğurça (Yukarıcacun)

Uluçam (Varhana)

Yaylaaltı (Satlel)

Yeniköy

Yolağzı (Sinsetip)

Yurtbaşı (Sakabol)

Yurtbekler (Çaksuyu)

DİĞER VİDEOLAR