Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler editorbet giriş

VALİ ÇİÇEK TARIM MÜDÜRÜ OLMAKSIZIN ŞAP’I İNCELEMEYE ÇIKTI!

yazıyorsam sebebi var/fakir yılmaz
**DÜN SON SEÇİMLERDE VE BUGÜN KÜRT, ALEVİ KILIÇDAROĞLU’NA BÖBÜRLENENLERE..

Sınırlarımızın dibine kadar geldiği söylenen İsrail’in, Suriye’de erki sağlayıp ardından İran’a saldırması, vatandaşı inim, inip inleten ekonominin gün geçtikçe daraldığı gibi onca önemli sorunlar varken, yeniden iç kavgaya tutuşan ülkenin en büyük muhalefet partisi CHP’lilerin bir birlerine ettiği küfür ve hakaretleri izlerken son seçimde 1. parti olan bu partinin hemen ardından gelen DEM’in 10 yıla yakındır içeride olan eş başkanları ve onca milletvekili, belediye başkanı, gazetecilere, gençlere, bürokratlara karşın bu ülkede yaşanan haksızlıklara, adaletsizliklere, hukuksuzluklara, hatta tutuklamalara karşı ‘Bir iki sözde söylem’ dışında karşı politika üretemediklerini, üzülerek izliyoruz.
Ve, her seçimde ortaya çıkıp, vatanı asıl kurtaracakların kendilerinin olduğunu belirtip, kravatlar, şallar takıp aday olmak isteyen, aday olup seçimi kayıp ettikten sonra yeni bir seçime kadar ortalıkta görünmeyenleri ve ‘bileşenler’ adı altında kapak attıkları partide eş başkanlığa kadar yükselen hemşerim, Sarzepli Serpil Kemalbay ve Genel Sekreterliğe, Genel Başkan Yardımcılığına kadar yükselen Göleli Gürsel Tekin, Ardahanlı Öztürk Yılmaz ve onca yıl milletvekilliği yapan Ensar Öğüt’leri gibilerini 4 gözle arıyoruz..
Çünkü hepsi sus, pus ve ‘Belki beni yeniden çağırırlar, yine vekil olurum’ diye pusu da beklerler.. Peki ya dün Kürt, Alevi olan Kılıçdaroğlu’nun karşısında ütüsüz, düğmesi olmayan ceketlerinin önünü kapatanlar, hatta oy vermeyip, bugün etmedikleri küfür ve hakaretler eden bizim balıkçı sarhoşlara ve babaları bu partinin İl başkanlığını yapmış, nonoşlara, piyasa da, partilerde, derneklerde namuslu geçinen ana Umay Umay’ın orospu kırmızılarını aratmayan yakın tanıdık Narsistlerin derecesin de hasta olan doktor kılıklı, kafatasçı ulusalcı tayfacılara ne demek gerek?!..
Neyse, her gelene ağam, paşam diyenlerin bugün demokrasi havarisi kesilenleri gülerek değil, Çıldır kaymakamı gibi ‘S’tir çalarak’ izlerken şu son ‘Cumhurbaşkanlığı, Milletvekilliği ve Mahalli İdareler seçimlerinin bitmesinden bu yana ne kadar zaman geçti?’ diye baktığımızda da son seçimden bu yana bir yılın bittiğini, 2. yıla doğru yol alındığını görmekteyiz. Tabi bu son seçimle birlikte bir değil, iki yetmedi 3, 4 kez seçilen Cumhurbaşkanı, milletvekili, belediye başkanlarını da ekleyerek..
Ve her seçim sonrası, ‘Kazanan ülke oldu, siyaset, demokrasi, barış ve kardeşlik oldu. Şimdi sıra çalışmakta, iş yapmakta..’ dediğimiz son seçimden bu yana gerek genel, gerek yerel seçimleri kayıp eden, gerekse kazananlar hep birlikte el ele verip, bu millet için hizmete başlamalı.’ dediğimizin de ne kadar olmuşa baktığımızda ise bu dileği her seçim sonucu bunlara hatırlattığımız da hatırlı veriyoruz.
Bunu yapması gerekenlerin başında gelenler ise milletin, halkın, cumhurun oyları ile DEM’le birlikte sahiplendiği son seçimde 1. parti çıkan CHP’li Belediyeler hatta muhtarlar, belediye ve il gene meclis üyeleri gelirken, Başkanlık sistemi adı altında TBMM’sini adeta devre dışı bıraktığını unutup, seçimi kazananların önünü kesmek için demokrasi dışı adımlar atıp, başkanları çeşitli bahanelerle görevlerinden alıp, hapse atarak görevden alıp, var olan yetkilerini, ya çift maaşlı kayyımlara yada partisinden veya birlikte çalışmayı düşündüğü meclis üyelerine vermeye kalkan bir iktidarın olduğu da unutulmamalıdır.
Yani gerek Ankara merkezli, gerekse yerel merkezli siyasiler bu ülkeye hizmet için bir birlerine çelme atmaktansa ve biri ‘Alın işte iş yapamıyorlar’ demektense diğeri ‘İş yapacağım bana iş yaptırmıyorlar’ manasına sığınmadan halkın kendilerine hizmet için verdiği oyların hakkını olumsuzca değil, tüm sıkıntı ve zorluklara karşın olumlu yönde vermelidirler.
Ve en önemlisi meydanlarda denilenleri unutup, CHP’liler gibi eteklerde ki taşları da dökemeseler de bir kenara bırakıp, başta ABD olmak üzere Suriye’de, Irak’ta, İran’da, Akdeniz’de ülkeye yönelik yaşanan gelişmeleri de göz ardı etmeden şu son günlerde çok konuşulan ‘İç kale’nin sağa, sola dökülen taşlarını, demokrasi, hak, hukuk, adalet, eşitlilik harcıyla yeniden örerek birlikte hareket etmelidirler.
Evet, CHP’li Belediye Başkanlarının yanı sıra AK Partili, MHP’li ve kayyumlardan geriye kalan DEM’li belediye başkanlarının işlerinin sadece çöp toplamak olmadığını veya berberliğe soyunan İstanbul Çekmeköy’de ki hemşeri başkanın iş yapıyormuş gibi değil, yerelden genele bir bakışla hareketle atılacak adımlar ile kendilerinde beklenenleri yapması zamanı bugündür, hatta gelmiş, geçmiştir..
Ülkenin, yerelin gerçek gündemin, meşgul eden seçimlerin sona erdiği bundan sonraki çaba ve çalışmaların hizmet olduğunu bilmesi gereken siyasilerin bunu yaparken de yapacakları diğer önemli bir şey daha var..
Oda ‘Falan benden yana değildi, bize oy vermedi’ diyerek kimseye kin beslemeden hareketle tüm toplumu kucaklamalı ve yerel bürokratlarla birlikte ekonomik kriz, daralma başta olmak üzere zaten bir çok sıkıntı içinde olan ülkenin, bölgenin, kentlerin, ilçe ve beldelerin ekonomisine, geleceğine karınca kararınca su taşımalıdırlar.
Seçim arifesinde kapısı açılan buzluğun, İmralı’ya, havuzun başı TRT’ye kadar gelen barış süreci muhataplarının da unutulmadan çıkarılması düşünülen yeni Adalet Reformuna bir Genel Af’ın da eklenip, eklenmeyeceğini konuşulması, tartışılması da düşünülmeli ve yeni bir kardeşlik sürecinin başlayabileceği de ortaya konulmalıdır.
Türkiye İttifakı denildikten sonra tarımdan, sanayiye, eğitimden, sağlığa her hizmetin birlikte yapılması gibi bir plan ve projenin de ortaya konulabileceğinden ümitlenen toplumun tüm kesiminin bu yöndeki beklentilerinin gerçekleşmesi için cesur adımlara ihtiyaç duyulduğu bir zaman da olan ülkenin iç kalesinin sorunları gibi dış sorunlarını en aza indirecek olan bir sürecin, erken’ denerek hemen, bilemediniz 1 yıl sonra yapılabileceği konuşulan yeni bir seçim öncesi tüm siyasilere olumlu şeklin de yansıyacağı da bilinmelidir.
Bunun ve bunlar için de artık hiç bir manaya, engele takılmadan yeniden iş başı yaparak, kolları sıvayarak, cesur adımlar atarak birlikte hareketle hep birlikte yapabiliriz.
Ve bu ülkenin birilerinin değil, hepimizin olduğunu yüksek sesle söyleyerek yeniden hem de en güçlü şekilde iş başı yapabiliriz.
Bence yapabiliriz, ya sizce?!.

Çarşamba Günü, Saat:: 20.00’da TEMPO TV’de

https://www.youtube.com/@ArdahanTVHaber

Reklam ve Mesajlarınızla Daha Özgür Gazetecilik,

Daha Güçlü ve Gür Yayıncılık.. Ara: 05354183258

BİZDEN SİZ OKURLARA BİR HİZMET DAHA..

Belki de senin de aradığın geçmişte yaşananlara,

Ardahan’ın hafızası 30 Yıllık Haber Arşivimize göz atmak ister misin?..

https://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/

https://arsiv2.kuzeyanadolugazetesi.com/

VALİ ÇİÇEK TARIM MÜDÜRÜ

OLMAKSIZIN ŞAP’I İNCELEMEYE ÇIKTI!

Bölge de yaşanan Buzağı ölümlerinin ardından kent genelinde bulunan tüm hayvan meydanlarını karantinaya aldırama Şap hastalığını br çok hayvanı telef ederken başta, İl Tarım Müdürlüğü, seçim derdine düşen ancak hala seçim gününü ilan etmeyen Ardahan Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Birliği, Ardahan Ziraat Odası, Ardahan Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı gibi kurumların ses çıkarmadığı, sanki bir şey yokmuş gibi ortada olmadığı bir sırada ŞAP (Dabak) hastalığının büyük oranda yaşanan bölgede incelemeye giden Ardahan valisi yetkili ve hayvan yetişicilerinden bilgi aldı.

Bölgede yaşanan hayvan hastalıklarını karşın teneke kurunlar ve bölge çiftçisinin kullanmadığı ve adını ilk kez duyduğu, ‘Beşli karışımla Verimli Yem’ gibi hayali projeler hazırlayıp, İl Genel Meclisinde para koparmanın derdinde olan Tarım Müdürünün yanında olmadığı görülen Ardahan Valisi Hayrettin Çiçek Ardahan’ın tek beldesi olan ve her ana açıklanacak nüfus sayımı istettikleri ile nüfusu 2 binin altına düştüğü belirtilip, Hanak Ortakent (Büyük Nakala) ve Çıldır Aşıkşenklik (Suğara) Beleleri gibi beldelik unvanın alınmasından korkulan Göle Köprülü (Goreveng) Beldesine gitti.

Son yerel seçimlerde Büyük Birlik Partisi’nden aday olup, AK Parti adayını yendikten sonra AK Parti’ye geçen Köprülü Belediye Başkanı Mustafa Yıldırımcı ile makamında görüşüp, hayvan yetiştiricilerinden bilgi alan Vali Hayrettin Çiçek, Şap hastalığının en üst seviyede yaşandığı, yolları bir hayli bozuk olan Göle Köprülü Beldesi çocuklara top ve bebek hediye ederken, şehit ailelerinde ziyaret etti.

KORUMANIN VALİYİ KORUMA KALECİLİĞİ..

Ardahan Valinsin Köprülü beldesini ziyareti esnasında korumalarının her hareket karşında ki hassasiyetlikleri dikkat çekti. Goreveng ziyareti esnasında çocuklara hediye veren valinin istediği topu araçta alıp, arkadaşına atmak isteyen korumanın attığı topun valiye değeceğinden korkan diğer korumanın bir kaleci gibi hareketle topu tutması çevrede bulunanları gümletirken, korumaların hassasiyetini de kutladılar.

Şap’ın hayvanları kırıp, geçirdiği,

karantinanın olduğu Ardahan’da

Tarım Müdürlüğü Aşı için değil,

hayali projeler için 6.5 Milyon para istiyor!

Yerel de, ‘Dabak’ hastalığı olarak bilinen çift tırnaklı hayvanların akut seyirli, çok bulaşıcı ve hızlı yayılıma sahip viral bir enfeksiyon olan ŞAP’ın bir çok hayvanı telef ettiği Ardahan’da başta Şap Aşısını temini olmak üzere hayvan hastalıklarını önleyemeyen Ardahan İl Tarım Müdürlüğünün sanki hiç bir şey yokmuşçasına masa üstünde hazırladığı hayali projeler için Yerel Mecliste 6.5 milyon nakit para istemesi duyarlı meclis üyelerince ret edildi.


AK Parti ve CHP’liler olmak üzere toplam 14 Meclis Üyesinin olduğu Ardahan İl Genel Meclisi, Şap hastalığını alıp başını gittiği, buzağı ölümlerinin en üst seviyeye ulaştığı ve kent genelinde ki hayvan pazarlarının karantinada olduğu bir zamanda Ardahan İl Tarım Müdürlüğünün uzman olmayanı başta Arı ve hayvan yetişicileri olmak üzere Ardahan kamuoyunca tanınmayan kişilerce oluşturulan sözde ‘Tarım Hayvancılık ve Kafkas Arı Irkı Geliştiriciliği Komisyonu’ tarafından her yıl milyonlarca lira paraların harcandığı teneke kurunlar ve bölge çiftçinin kullanmadığı ve adını ilk kez duyduğu ‘Beşli karışımla Verimli Yem’ gibi hayali bir raporla yolları yapacak para derdinde olan Ardahan İl Genel Meclisinde 6,6 milyon nakit para desteği istemesi mecliste tepkiyle karşılanarak ret edildi.


ŞAP İÇİN DEĞİL, HAYALİ PROJELER İÇİN PARA İSTENİYOR..
Konu hakkında bir açıklama yapan Ardahan İl Genel Meclis Üyeleri, ‘Başında olduğu Tarım İl Müdürlüğünün yanı sıra bağşı olduğu bakanlığının onca parası olmasına karşın Ardahan tarımı ve hayvancılığı ile alakası olmayan hayali projeler ile bizden para isteyen Ardahan İl Tarım Müdürlüğünün ret ettiğimiz bu parayı almak için kö muhtarlarını tek tek arayıp, ‘Biz Şap için para istedik’ deyip, kendilerine baskı için aleyhlerine kamuoyu oluşturmaya çalıştığını da izliyor, görüyoruz.

Ancak şu bilinmelidir ki; Başta Şap hastalığı olmak üzere bölgedeki hayvancılığa yönelik ciddi bir çaba ve çalışmasını çokta görmediğimiz, dron uçurmayı seven müdür olan Ardahan İl Tarım Müdürlüğü ve onun yaptığı enformasyondan etkilenen konuyu bilmeyen köy muhtarları bilsinler ki köylünün, köylerin hizmetinde olan bizim hayali projelere verecek 1 kuruşumuz yok.

Kaldı ki biz para ile köylerin, yayaların yolarını yapmaya çalışırken, tarım müdürlüğünün bölge tarımı ve hayvancılığı ile alakası olmayan hayali projelerle bize gelmesi saçmalık olduğu kadar, her yıl milyonlar verilip, alınan ancak nerde oldukları bilinmeyen teneke kurunlar için ve alakasız bitkiler için para istemesi ve vermeyince de, ‘Biz Şap için para istedik, vermediler’ demesi halkın parasını iç etmekten öte bir şey değildir.’ diyerek, belgede görüldüğü gibi Şap için değil, hayali projeler için kendilerinden büyük paralar isteyen Tarım Müdürlüğüne ve onun gibi kurum amirlerine tepki gösterdikleri görüldü.

Küpeli: Şap alarmı büyüyor!

Göle Dernekler Federasyonu Başkanı Eren Küpeli bölgede hızla yayılan şap hastalığının bu yıl daha tehlikeli ve ölümcül bir seyir izlediğini açıkladı.
Üreticiler hem hayvan kaybı hem de verim düşüşü nedeniyle ağır ekonomik zararla karşı karşıya.

Göl/Fed Başkanı Eren Küpeli, hayvan pazarlarının kapalı olması nedeniyle üreticilerin borçlarını ödeyemediğini belirterek, faizsiz erteleme çağrısı yaptı.
Göle/Fed Eren Küpeli, ülke genelinde olduğu gibi Göle ve Ardahan’da da etkili olan şap hastalığına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
2025 yılının tarım sektörü açısından bir afet yılına dönüştüğünü belirten Bayraktar, hastalığın hayvancılık üzerinde yarattığı tahribata dikkati çekti.
Küpeli, Kurban Bayramı’ndaki hayvan hareketliliğinin, hayvan hastalıklarında artışa neden olduğunu belirterek, “Sığırlarda ateş, iştahsızlık, depresyon, et ve süt veriminde azalma gibi ilk bulguları olan şap hastalığı koyun ve keçilerde daha hafif seyrediyor. Genellikle hastalığın ölüm oranı düşük olmakla birlikte bulaşma oranı yüksektir. Ancak Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre bu yıl görülen şap virüsü daha ölümcül ve tehlikeli boyutta seyrediyor. Hastalık sonucunda bazı bölgelerde üreticilerimiz hayvan kayıpları yaşıyor. Bunun yanında et ve süt verimlerindeki hızlı düşüşe bağlı üreticilerimiz ekonomik kayıplarla karşı karşıyadır” dedi.

CHP Ardahan Milletvekili Özgür Erdem İncesu:

Hayvan hareketliliği yasakları üreticiyi daha da mağdur etmiştir!

ŞAP SALGINI KARŞISINDA HÜKÜMETİN YETERSİZLİĞİNE KARŞI ÇAĞRIMIZDIR

CHP Ardahan Milletvekili Özgür Erdem İncesu yaptığı açıklamada; ‘Son dönemde ülkemizin dört bir yanında etkisini gösteren şap hastalığı salgını, özellikle Ardahan gibi hayvancılıkla geçinen sınır illerimizde büyük bir ekonomik ve sosyal yıkıma yol açmıştır. Veterinerlik hizmetlerinin yıllardır ihmal edilmesi, koruyucu aşılamaların yetersiz kalması ve tarım politikalarındaki ciddiyetsizlik nedeniyle üreticilerimiz hem hayvan varlığını hem de geçim kaynaklarını kaybetme riskiyle karşı karşıyadır.’ dedi.

Cumhuriyet Halk Patisi Ardahan Milletvekili İncesu Ardahan özelinde yaşananlar ve alınması gereken acil önlemleri de şöyle sıraladı.

  1. Salgının yayılmasını önlemek için alınan geçici hayvan hareketliliği yasakları üreticiyi daha da mağdur etmiştir

2.Bölgede süt ve et üretimi durma noktasına gelmiş, pazara hayvan sevkiyatı yapılamadığı için fiyatlar dibe vurmuştur.

3.Çiftçilerimizin hayvanları telef olmuş, kalanlar da salgın riskiyle karşı karşıyadır.

 Buradan Tarım ve Orman Bakanlığı’na sesleniyoruz: Ardahan’da ve tüm Doğu Anadolu’da hayvancılık yapan köylülerimizi yalnız bıraktınız. Yıllardır ihmal edilen veterinerlik altyapısı ve yetersiz hayvan sağlığı politikaları bugün üreticiyi felakete sürüklemiştir.

 

TALEPLERİMİZ:

1️. Acil Eylem Planı: Ardahan başta olmak üzere salgının yoğun görüldüğü bölgelerde karantina uygulamaları bilimsel esaslara göre yeniden düzenlenmeli, üretici mağdur edilmemelidir.

 2️. Tazminat Ödemeleri: Salgın nedeniyle hayvan kaybı yaşayan üreticilerin zararları hızla karşılanmalı; Ardahan için özel bir tazminat ve destek programı devreye sokulmalıdır.

3️.Ücretsiz Aşılama ve Veteriner Hizmetleri: Hayvan varlığının korunması için ücretsiz ve etkin aşılamalar yapılmalı, sıkça dile getirdiğimiz yetersiz veteriner sayısının hızla arttırılarak, bölgemizin ihtiyacı doğrultusunda veteriner hekim görevlendirilmelidir.

 4️.Üreticiye Destek: Şap salgınının yarattığı gelir kaybını telafi edecek şekilde yem desteği, düşük faizli kredi ve hibe programları açıklanmalıdır.

Ardahanlı üreticilerimizin sesi olmaya devam edeceğiz. Bu topraklarda hayvancılık bitirilirse sadece çiftçi değil; ülkemizin gıda güvenliği, milli ekonomisi ve geleceği de tehlikeye girer. İktidarı derhal sorumluluk almaya ve Ardahan’dan başlayarak hayvancılığı ayağa kaldıracak adımları atmaya davet ediyoruz.

Yaylacı Şenlikciler Şap’ı Bulaştırıp, Denize Gittiler!

Haber: Fakir Yılmaz Fotoğraf ve Görüntüler: Mücahit Kavak/Doğan Yücel

İki dönemdir, İtalyan çukuru, Mars yüzlü bozuk Ardahan’ın yollarını kurtarmış gibi Ardahan Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Bitliliğinin başkanlığına da aday olduğunu açıklayan Ardahan Şoförler ve Otomobilciler  Odası Başkanının da aralarına olduğu bir çok kişinin bölge hayvancılığını kurtaracaklarını belirtip, oy için gezdiği hayvan yetiştiricisi Buzağı ölümlerinin yanında ŞAP’tan hayvanlarının telef olmasına ağlıyor.

Ardahan DSYB’nin yanında Ardahan Ziraat Odası, Ardahan Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, Ardahan Veterinerler Odası ve Derneği ile onca veterinerin yanı sıra Hayvan Hastanesi yapacağına ihalede olmayan ve büyük paralar ödenen bodrumu yapmakla meşgul Ardahan Üniversitesinin seyrettiği ŞAP gün geçtikçe hızla yayılırken bölge stk’larıda içi boş şenlik ve festivallerde cırtık atmaya devam ediyor.

Bölge dernek ve federasyonlarının başını çektiği stk’ların kışları kaz, yazlar saz çalarak, memleketi kurtaracaklarını belirtip, birbirinden habersiz, her biri bir başka yerde aynı gün ve aynı saatlerde art arda, memleketi kurtarma adına düzenledikleri sözde yaz etkinlikleri arasında bulunan şenlikçiler bölgede yaşanan Şap’ın yayılmasına neden oldukları ileri sürüldü.

Yapılan onca içi boş festival ve şenliklerin hiç birisinin ne yerelde nede ulusalda bölgeyi tanıtma adına habere değer bile görülmediği de dikkat çektiği şu günlerde bölgede yaşanan ve günde en az 5-10 hayvanın Şap ve yanı Kara’dan telef olmaya başladığı Şap hastalığı sorununda içinde olduğu hiç bir sorunu gündeme getirmeyen, tartışmayan kazcı ve sazcı şenlikçilerin oluşturduğu hareketliliğin Şap virüsünün her yere dağılmasına neden olduğunu belirten veterinerler, dokunma, yeme ve ayaklar aracılığı ile iyiden iyiye yayılan Şap’ın önlenmesi adına hiç bir açıklama, girişim yapmayan stk’ların yanında hayvan meydanlarına konulan karantinanın da fayda etmediğine dikkat çektiler.

YAYLADA SELFİE ÇEKİP, MEMLEKETİ KURTARANLAR ŞİMDİ DE DENİZE GİTTİLER!
Ardahan belediyeleri ve stk’larının her yıl bin 500 kişinin göç ettiği kent merkezi yollarının olağanüstü bozuk olmasından, Serhat Ardahanspor’un sahipsiz kalmasından rahatsız olmayıp, kışları kaz yazları saz etkinlikleri ile memleketi kurtarmaya çalışırken, bir çok stk ve iş insanı diye Kent’e bir haftalığına gelenlerin kısa sürede geldikleri Ardahan’dan hemen ayrılıp, tatil için deniz sefası için gittikleri turistik kentlerinin sahillerin de selfie çekmeye başladıkları görüldü.

Gölelilerin Gölespor’a, art arda kapanan resmi kurumlara, kesilen ormanlara karşın kaşarız kaşar şenlik, festivali adı altında suyu ve yolu olmayan yaylalarda memleketi kurtarması, Hanak ve Damallılarında 12 İmam matemi ve onca şehit ve insanın ölüm haberlerine rağmen davullu zurnalı etkinliklerle izinde ve gölgesinde olduklarını ileri sürdükleri Atatürk’ü gölgeleyen oval ofisli dev posterlerle memleketi yine kurtaramadıklarını belirten Ardahanlı vatandaşlar çoğu tabelacı ve cepte taşınan stk’ların düzenledikleri içi boş şenlik ve festivallerine en büyük kötülüğünün Şap’ın iyifen iyiye yayılmasına vesile oldular diye tepki gösterdikleri görüldü.

AŞIKŞENLİK KALKSAYDI SAZIYLA KOVARDI!
Posof Belediyesinin 12 şehidin olduğunu belirtip, duyarlı davranıp, iptal ettiği yaz etkinliklerinin bir diğerinin de belediye, federasyon ve derneklerden ayrı kendi başına hareket eden Aşıkşenlik Derneğinin diğer köy dernekleri gibi ‘Biz de yaparız’ diyerek düzenlediği şenliğe köy muhtarlığı dahil, kimsenin katılmadığı görülürken, Çıldırlılar, ‘Aşıkşenllik beldesi kapanırken ortada olmayan bu de diğer onca derneğin bugün memleketi kurtarma adına düzenlediği sözde şenlik ve festivalleri rahmetli Aşıkşenlik görüp, duysaydı kalkar bunları sazı ve bastonu ile kovardı..’ diye tepki gösterdikleri de dikkat çekti.

5 İNEĞİDE YILDIRIM TELEF ETTİ!

Hanak ilçesinde dün başlayan sağanak etkisini gece boyu sürdürdü. Dilekdere köyü yaylasında hayvan sürüsünün bulunduğu alana yıldırım isabet etti. Olayda beş inek telef oldu.

Geçimini hayvancılıkla sağlayan köylüler, Ardahan il Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin yıldırım düşmesi sonucu bölgede zarar tespit çalışması yapma talebinde bulundu.

YILDIRM BU KEZ BİR HAYVANI TELEF ETTİ!

4 Temmuz 2024 Tarih Haberler

Hayvan meydanlarının karantinada olduğu Ardahan’da devam eden yağmurlar, hem hayatı, hem de bölgede yapılan yaz etkinliklerini hayatı olumsuz etkilemeye devam ederken yağmaya devem eden yağmurlarla birlikte çarpan şiddetli yılıcımlar Hanak’ta bir hayvanı telef oldu.

Alınan bilgilere göre geçtiğimiz aylarda çoban öldüren yıldırım bu kez bir hayvanın telef olmasına neden oldu.  Ardahan’ın Hanak ilçesine bağlı Aşağıaydere köyünde Adem Çelik’e ait olan hayvanlar otladıkları merada yıldırım çarpası sonucu zarar gördü.

Bir havanın yıldırım çarpması sonucu telef olduğu öğrenilirken kuraklık tehlikesine iyi gelen yağmurlarla birike iyiden iyiye soğuyan havalar dolaysıyla kıştan kalma günlerin sürdüğü görülmekte.

ARDAHAN’DA ŞAP, KULİYEDE İFTAR!

Başta, ilçe genelinin tümü olmak üzere Göle’de ve Ardahan İl genelinde yaşanan ŞAP hastalığı ve Buzağı ölümlerinin de devam ettiği Ardahan’da  bu yaşananlardan sorunlu İl Tarım Müdürü ve ekibi Ankara’da saray diye adlandırılan Külliye de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde, birlikte selfiye çektikleri Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımıyla gerçekleştirilen iftar programındaydılar.

Ardahan İl Tarım ve Orman Müdürü Muhammet Fatih Cineviz, Şube Müdürü Akın Saraçoğlu ve teknik personeller, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki programa Ardahanlı üreticilerle birlikte katılım sağladı.

Söyleyin neyiniz var?!.

Başta buzağı ölümleri neden olan Bakteriler, Viruslrr ve Parazitler olmak üzere bir çok hastalığın kol gezdiği Ardahan’da hayvan sağlığıyla mücadele kapsamında işletme güncelleme kontrollerini sürdüren Veteriner hekimlerin ellerinde kalem, kağıtla ile derme, çatma ahırlarda ki hayvanlara bakarak adeta ‘Söyle neyiniz var? sorusunu soruyorcasına verdiği bu fotoğraf karesi bölgede yaşanan durumu ortaya koyar gibiydi.

Hayvan cambazlarının baskısı soncu gerekli ve yeterli önleler alınmadan, aşılar tamamlanmadan ‘Bitti’ denerek hayvan meydanlarına konulan karantinan kaldırıldığı günün hemen ardından devam ettiği ortaya çıkan ŞAP Virüsü bir ilçeyi daha karantinaya aldırdı.

GÖLE DE ŞAP HASTALIĞI

ARDAHAN’da yaşanan şap hastalığının devam etmesi ve yeterli önlem alınmaması sonucu yeni bir karantina geldi.

İl ve ilçe Tarım Müdürlüklerinin al aceleden koyup, kaldırdıkları karantina dolaysıyla Ardahan merkezde başlayıp, tüm ilçelere yayılan karantina hayvan meydanlarının açılması ile bu kez Göle’de görüldü.

Özel Veterinerlerin  tedavi ve  aşı için büyü paralar istediği, Tarım Müdürlüğü yetkililerinin alanda değil, masa başında aldığı kararla önlemeye çalıştığı Şap’ın devam ettiğini belirtilen Ardahan’da Göle ilçesi de karantinada alınıldı.

Alınan bilgilere göre Göle Esenboğaz (Kalpokar) köyünde bir hanede görülen şap hastalığından dolayı  bu köyü 10 kilometre çevreleyen 11 köy ve Göle ilçe merkezi şap hastalığı nedeniyle karantinaya alınarak ve ilçedeki hayvan pazarı kapatılarak hayvan alım satımı 30 gün süreyle yasaklandı. Haber: Kurbani Demr/Göle

Karanlığın 3’lüsü!

30 Ekim 2024 tarihli haber

Başta gençler olmak üzere insanların olumsuz yönde etkilendiği ileri sürülen ‘Suç ve Şiddet İçeren Örgütlü Suç ve Mafya Konulu dizilerin tartışıldığı ülkenin sınır kenti Ardahan’da, saman arayan tarımdan sorumlu Ardahan İl Tarım Müdür  Muhammet Fatih Cineviz, DSİ Ardahan Müdürü Nihat Oğuz ve Ardahan Meteoroloji Müdürü Hüseyin Geçgel isimli 3 idarecinin gecenin karanlığında kent merkezinde çektirdikleri dronlu gösteriyi ürkütücü bir müzik eşliğinde sanal sayfalarında paylaşmaları dikkat çekti.

Kamunun gözü önünde olan ve Tarım ve Hayvancılıktan sorumlu, Dere yatakları başta olmak üzere köylerdeki hayvanların su sorunu çözmesi gereken Gölet’ler yapması gereken DSİ Müdürü ile kentin en güzel yerine geniş bir arazide küçük bir alanda hava derecesini belirlemekten başka işi olmayan Meteoroloji Müdürünün bu çocukça dron gösteresini görenler şaşırışlarken ‘Karanlığın3’lüsü’ adı verilen ve kimin parasıyla yaptırdıkları da merak edilen bu çekimin neden, kime mesaj olarak merak edilip, soruldu.

İnsanlar gibi hayvanlarında su sorunu varken…

Başta su ve yol sorunu olmak üzere başında oldukları kentin sorunları çözmekten sorumlu olan üç idarecinin gecenin yarısı ve karanlığında dronlo kısa filim sahneleri ile şow yaptıkları Ardahan’da yağan karlar dolaysıyla içeri giren hayvanların da insanlar gibi içme suyu soruncularını çözmek için köy dışında bulunan su kaynaklarında bir litre su içmek için her gün kilo metrelerce uzaklığa gidip, gelmek zorunda.

KOYUNLAR KIRPILIYOR, YÜNLERİ DERE ve NEHİRLERE ATILIYOR..

Haber: Fakir Yılmaz-Görüntü: Hakan Öztürk

Havaların iyiden iyiye ısındığı, Ardahan Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği‘nin ortalıkta görünmediği şu günlerde hayvan yetiştiricileri, kırptıkları binlerce ton yünü dere ve nehirlere çöp olarak atıldığına veya yakıldığına dair tehlike çanlarını çalıyor.
Hayvan yetiştiricileri, ülkede kimsenin, bir taraftan çiftçilere mali kayıplara mal olan ve diğer taraftan ise, çevre felaketi risklerini beraberinde getiren soruna yıllardır çözüm aranmadığını iddia ediyor.

“Doğrudan etkilenenlerin dışında neredeyse hiç kimse sorunun boyutunun farkında bile değil” şeklinde konuşan koyun ve doğa sever bölge vatandaşları konuyla ilgili açıklamalarına şöyle devam ettiler.
Doğa sever bölge vatandaşlar, “Bırakın yünün satılmasını ve böylece çiftçiler ek gelir getirmesini, çiftliklerden bile atılamıyor. Bundan 5-10 yıl önce yün alıcıları geçip, kilogram yünü 20,30,50 stotinkadan satın alıyordu, son 2 yıl ise yüne karşılık hiç para vermeden aldılar. Şimdi ise kimse ilgi göstermiyor ve satın almak istemiyor. Böylece yünler çiftlik alanlarında kalıyor, miktarlar arttıkça artıyor, yer kaplıyor ve çiftçilere engel oluyor. Herkes çareyi kendi başına bulmaya çalışırken bazen derelere, kuyulara, nehirlere atılıyor. Burada yılda 5 bin ton yün söz konusu.’ dediler.

Çiftçiler, koyun kırkma sırasında da zarara uğruyor.
Vatandaşlar, ‘yıllar önce, büyük miktarlarda yüne ihtiyacı olan ve satın alan tekstil sanayisi olduğu için yünden kurtulmak için gayrimeşru yollar aramaya gerek yoktu.’ dediler.

Sorun sadece sanayide gizli değil..
Doğa sever bölge vatandaşla, “Bölgemizde ve ülkemizde yetiştirilen koyunlardan kalite yün elde edilemiyor. bir önceki yıla göre %4,8 artarak 44 milyon 80 bin 584 baş, keçi sayısı ise bir önceki yıla göre %5,0 artarak 10 milyon 822 bin 84 baş olduğu ülkede çoğu ince yünlü olan bu kadar koyun var. Ve bu koyun, keçilerde elde edilen yünler en kaliteli ve en iyi yündür. Ayrıca 20 bin de orta (vasat) yün tipli ve 20 bin de kısa yünlü koyun var. Anlayacağınız üzere, söz ettiğimiz 40-50 bin koyundan yün alına biliniyor ve onların yetiştirilmesine ağırlık verilebilir. Bazı koyunlar ise kaliteli yün açısından en kötü cinse sahip ve, tonları bulan bu yünü kimse istemiyor, ondan hiç bir şey yapılamıyor ve bundan dolayı da bir şekilde yok edilmesi ve atılması gerek.” diyerek şöyle devam ettiler.

“Ülkemizde ve tüm Avrupa ülkeleri aynı sorunu yaşıyor. Onlar da elde etikleri yünü ne yapacağına dair çözüm aramaktadırlar. Hayvancılığın son derece gelişmiş olduğu İrlanda’da, bu sorun parlamento’nun gündemine taşındı ve milletvekilleri, 100 bin avroyu, yün piyasasının incelenmesi ve herhangi bir ürüne dönüştürülmesinin yollarının araştırılması için bütçe ayırdı.
Gereksiz yünün dere ve nehirlere yada doğaya atılmaktansa gübre gibi bazı ürünlere dönüştürmenin bir yolu olduğu ortaya çıktı.’ diyerek konu hakkında bazı önerilerde bulundular.
“Buna dair deneyimler var. Geçen yıl komşu Romanya’da ayda 50 ton gübre üretimi yapan bir fabrika açıldı. Yünden elde edilen gübre, çok güzel çünkü toprakta 6 ay saklanıyor ve kuraklığın yaşandığı bölgelerde kullanılması son derece faydalı. Ve ekonomik açıdan son derece karlı bir girişim. Gereksiz yün, yalıtım ve paketlemede, ayrıca sörf yapımında da kullanılabilir.” diyen Ardahan ve Artvinliler köylüler,
Avrupa Birliği’ndeki mevzuata göre, yün bir atıktır. Bu, bir noktada çiftçilerin, atıktan kurtulmaları için ödeme yapmaya zorlamayacağına dair endişeleri artırıyor.

Hayvan yetiştiricileri ve ilgili branşlara göre, soruna çözümler aranmalı, ya yünün kullanımı için fikirlerin geliştirmesi için bilim enstitüleri görevlendirilmeli ya da çiftçilere finansal destek için bir fırsatın sağlanması gerek. “Aksi takdirde yünün istilasına uğrayacağız” dediler. Hayvan yetiştiricileri birlikleri, binlerce ton yünün dere ve nehirlere çöp olarak atıldığına veya yakıldığına dair tehlike çanlarını çalıyor.
Yetiştiriciler, ülkede kimsenin, bir taraftan çiftçilere mali kayıplara mal olan ve diğer taraftan ise, çevre felaketi risklerini beraberinde getiren soruna yıllardır çözüm aranmadığını iddia ediyor.
“Doğrudan etkilenenlerin dışında neredeyse hiç kimse sorunun boyutunun farkında bile değil” şeklinde konuşan koyun ve doğa sever bölge vatandaşları konuyla ilgili açıklamalarına şöyle devam ettiler.
Doğa sever bölge vatandaşları “Bırakın yünün satılmasını ve böylece çiftçiler ek gelir getirmesini, çiftliklerden bile atılamıyor. Bundan 5-10 yıl önce yün alıcıları geçip, kilogram yünü 20,30,50 stotinkadan satın alıyordu, son 2 yıl ise yüne karşılık hiç para vermeden aldılar. Şimdi ise kimse ilgi göstermiyor ve satın almak istemiyor. Böylece yünler çiftlik alanlarında kalıyor, miktarlar arttıkça artıyor, yer kaplıyor ve çiftçilere engel oluyor. Herkes çareyi kendi başına bulmaya çalışırken bazen derelere, kuyulara, nehirlere atılıyor. Burada yılda 5 bin ton yün söz konusu.’ dediler.

Çiftçiler, koyun kırkma sırasında da zarara uğruyor.
Vatandaşlar, ‘Koyun kırkanlar bir koyunun kırkması için 2 leva 50 stotinka alıyor, ayrıca onlara yatacak yer ve yiyeceğinin de sağlanması gerek. Sonunda kırkılan yünün ne yapılacağı da baslı başına bir sorun.
Yıllar önce, büyük miktarlarda yüne ihtiyacı olan ve satın alan tekstil sanayisi olduğu için yünden kurtulmak için gayrimeşru yollar aramaya gerek yoktu.’ dediler.

Sorun sadece sanayide gizli değil..
Vatandaşlar, “Bölgemizde ve ülkemizde yetiştirilen koyunlardan kalite yün elde edilemiyor. bir önceki yıla göre %4,8 artarak 44 milyon 80 bin 584 baş, keçi sayısı ise bir önceki yıla göre %5,0 artarak 10 milyon 822 bin 84 baş olduğu ülkede çoğu ince yünlü olan bu kadar koyun var. Ve bu koyun, keçilerde elde edilen yünler en kaliteli ve en iyi yündür. Ayrıca 20 bin de orta (vasat) yün tipli ve 20 bin de kısa yünlü koyun var. Anlayacağınız üzere, söz ettiğimiz 40-50 bin koyundan yün alına biliniyor ve onların yetiştirilmesine ağırlık verilebilir. Bazı koyunlar is yün açısından en kötü cins sahip ve, tonları bulan bu yünü kimse istemiyor, ondan hiç bir şey yapılamıyor ve bundan dolayı da bir şekilde yok edilmesi ve atılması gerek.” diyerek şöyle devam ettiler.

“Ülkemizde ve tüm Avrupa ülkeleri aynı sorunu yaşıyor. Onlar da elde etikleri yünü ne yapacağına dair çözüm aramaktadırlar. Hayvancılığın son derece gelişmiş olduğu İrlanda’da, bu sorun Parlamento’nun gündemine taşındı ve milletvekilleri, 100 bin avroyu, yün piyasasının incelenmesi ve herhangi bir ürüne dönüştürülmesinin yollarının araştırılması için bütçe ayırdı.
Gereksiz yünün gübre gibi bazı ürünlere dönüştürmenin bir yolu olduğu ortaya çıktı.’ diyerek konu hakkında bazı önerilerde bulundular.
“Buna dair deneyimler var. Geçen yıl komşu Romanya’da ayda 50 ton gübre üretimi yapan bir fabrika açıldı. Yünden elde edilen gübre, çok güzel çünkü toprakta 6 ay saklanıyor ve kuraklığın yaşandığı bölgelerde kullanılması son derece faydalı. Ve ekonomik açıdan son derece karlı bir girişim. Gereksiz yün, yalıtım ve paketlemede, ayrıca sörf yapımında da kullanılabilir.” diyen Ardahan ve Artvinliler köylüler, Avrupa Birliği’ndeki mevzuata göre, yün bir atıktır. Bu, bir noktada çiftçilerin, atıktan kurtulmaları için ödeme yapmaya zorlamayacağına dair endişeleri artırıyor.
Hayvan yetiştiricileri ve ilgili branşlara göre, soruna çözümler aranmalı, ya yünün kullanımı için fikirlerin geliştirmesi için bilim enstitüleri görevlendirilmeli ya da çiftçilere finansal destek için bir fırsatın sağlanması gerek. “Aksi takdirde yünün istilasına uğrayacağız” dediler.

ÇİÇEK BAL FİYATLARINI BELİRLEDİ!

707 Arıcının olduğu 36 bine yakın Arı kolinin olduğu, yaklaşık 150 ton balın üretildiği 75 plakalı Ardahan’da balın kilosunu vali Hayrettin Çiçek belirledi. Vali Çiçek’in enflasyonu hesaplayarak yaptığı hesapla Kafkas Arısın ürettiği Ardahan Balının bu yılki kilo fiyatı Bin TL. ile 1,500 TL oldu.

2 Bal mumu işletmesinin olduğu yıllık 4.33 kilo/koloni bal üretiminin gerçekleştiği Ardahan’da 22 işletme coğrafi işaretli bal üretimi yaparken Coğrafi işaretli balların kilosu Bin 500 TL., coğrafi işaret olmayan bal kilosunun bin TL. olduğunu belirten Ardahan Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı İlhan Evliyaoğlu, Dil uzunluğu 6.7 – 7.2 mm (7.046±0.189) ile en uzun dilli arı cinsi olan Kafkas Arısının bin bir çiçekli yaylalarımızdan topladığı nektarı ile oluşturduğu Ardahan balının fiyatının belirlenmesi için Vali Hayrettin Çiçek başkanlığında toplanan komisyon toplantımızda coğrafi işaretli Ardahan Balının kilonsun enflasyon hesaplamaları yapılarak elden geçirilip, Bin 500 TL’de, normal bakın ise Bin TL:3de kilosunun satılmasına karar kılındığını belirtti.
Evliyaoğlu, Tarım bakanlığının 12.12.2004 tarih ve 25668 sayılı Resmi gazetede yayınlanan, ‘Yerli Hayvan Irk ve Hatlarının Tescili Hakkında 2004/39 sayılı tebliğ hükmü gereğince tescillenen Ardahan’ın genetik materyal olan Kafkas arı ırkının gen merkezi olarak ilan edildiğini ve bu amaçla ırkın saf olarak korunabilmesi için bölge izole bölge olarak diğer illerden gelecek Arılara kapatıldığı için yani Kafkas Arısının anavatanı Kafkas dağlarının 800- 1000 m kotlarında Gri Kafkas olarak bilinen Arının ürettiği Ardahan balının bu fiyatlardan daha çok olması gereğine de dikkat çekti.

Vali Çiçek: “Türkiye’nin en kaliteli balını Ardahan’da üretiyoruz”

Ardahan’ın coğrafi işaretli çiçek balını hasat eden Vali Hayrettin Çiçek, “Türkiye’nin en kaliteli balını Ardahan’da üretiyoruz” dedi. Kaynak: “Türkiye’nin en kaliteli balını Ardahan’da üretiyoruz”
Ardahan Valisi Hayrettin Çiçek, Milletvekili Kaan Koç ile birlikte Kafkas Arısı Üretim Eğitim ve Gen Merkezi Müdürlüğüne ait arılıkta bal sağım etkinliğine katıldı. Coğrafi işaretli çiçek balının sağımını gerçekleştiren Vali Çiçek, sezonun tüm arıcılar için verimli geçmesini diledi. Kaynak: “Türkiye’nin en kaliteli balını Ardahan’da üretiyoruz”
ARI MÜZESİNE DAVET ETTİBal sağımının ardından bal paketleme ünitesi ve arı müzesinde incelemelerde bulunan Vali Çiçek, Ardahan’a yolu düşen herkesi Arı Müzesi’ni ziyaret etmeye davet etti. Vali Çiçek, “Bugün Ardahan Arıcılık Gen Merkezimizde bal sağımı etkinliğindeydik. Yetiştiricilerimiz için çok bereketli bir hasat dönemi olmasını temenni ediyorum.  Türkiye’nin en kaliteli balını Ardahan’da üretiyoruz” ifadelerini kullandı. Kaynak: “Türkiye’nin en kaliteli balını Ardahan’da üretiyoruz”

Iğdır Dernekler Federasyonu Başkanı İzzet Kaya:

KAI’LERİ TANIMIYORUZ, RED EDİYORUZ!

İstanbul’da faaliyet gösteren Iğdır Dernekler Federasyonu Başkanı İzzet Kaya yaptığı açıklamada Iğdır’ın 81 kent içinde 3 ülkeye açılan gümrük kapıları ile, Valisi, Belediyesi, İlçeleri ve köyleri ile ayrı b ir kent olduğunu belirtip, Iğdır’ın adını gölgeleyen Kars-Ardahan-Iğdır adlı içi boş dernek, federasyon ve konfederasyonları tanıyor ve ret ediyoruz dedi.


Iğdır Dernekler Federasyonu Kadın Kolları Başkanlıya birlikte Gazeteci Özlem Şeyma Yılmaz ile Gazeteci Fakir Yılmaz’ın hazırlayıp, uydu üzerinden yayın yapan ulusal tv TEMPO TV’de canlı olarak yayınlanan GAZETECİLERLE GÜNDEM adlı programa konuk olan İstanbul’da faaliyet gösteren Iğdır Dernekler Federasyonu Başkanı, iş insanı İzzet Kaya, biz ayrı bir İL ve Kentiz. Bundan sonra adımız kullanıp, gölgeleyip, içi boş stk’ar aracığı ile Iğdır adına düzenlendiği iler sürülen hiç bir etkinliğe ve faaliyete izin vermeyeceklerini belirtti.


TV yayına ardından Iğdır’a giderek, Mezopotamya Taraftarlar Derneği ile birlikte İstanbul Esenyurt’ta düzenleyecekleri “Mezopotamya Gençliği Barış Halayı” etkinliklerine davetlerde de bulunan Bakan İzzet Kaya, ve Abdülhamit Taşdemir ile Serhat Kaya birlikte gittikleri Iğdır’daki ziyaretlerinde kendilerine gösterilen ilgiden dolayı bir teşekkür mesajı yayınladılar.


Başta KAI; KASİAD; KAIFED gibi saçma ve sözde, kağıt üzerinde olanların olmak üzere adını hiç bir stk’nın adı altında gölgelemesini istemediğimiz sevdamız Iğdır şehrimize yaptığımız ziyarette bulunduğumuz kurum ve şahısların zaman ayırarak göstermiş olduklarını ilgilerinden dolayı, Iğdır Milletvekili Yılmaz Hun’a, Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Gürel’e, Iğdır Müz-San Federasyonu’na, Alagöz Holding Iğdır FK tesisleri yetkililerine, Dem Parti İl Eş Başkanları Alya Akkuş ve Deniz Kaynar’a, Iğdır Belediye Eş Başkanı Nejla Kum ve Mehmet Nuri Güneş’e, Halfeli Belediye Eşbaşkanı Yaşar Sarıtaş’a, Doğuş Gazetesi sahibi Gazeteci/yazar Murat Akkuş’a,


Iğdır Baro Başkanı Av. Ahmet Tutulmaz’a, Cesim Katar’a Zahir Yanardağ’a, Dr. Nevruz Erez Devlet Hastanesi Baş Hekimine, Hastane Müdürü Orhan Çelik’e, Iğdır Önceki dönem belediye Eş başkanı Yaşar Akkuş’a, Taksi duraklarına, Halfeli önceki dönem Belediye Eşbaşkanı Hasan Sefa’ya, İş adamı Cevdet Şeylan’a, Ekrem Karagiyim’e, Hava Alanı Müdürü Fikret Bağca’ya, Kanaat önderi Hacı Mehmet Demirel’e, Murat Karadeniz’e, Iğdır Belediyesi Zabıta Müdürü Deniz Demir’e ve Kemal Çakmak çok teşekkür ederiz.
Zaman yetersizliğinden dolayı ziyaret edemediğimiz kurum ve şahsiyetlerin affına sığınıyoruz. Hiç kimseyi unutmadık. Daha geniş bir zamanda saygı değer hemşerilerimizle buluşmak ümidiyle, herkesi Iğdır adına sahip çıkmaya davet ederek saygılar sunuyoruz.’ dedi.

DOSTOYEVSKİ EŞEK İLE

TÜNELİ AÇILMAYAN ULGARI AŞACAK!

Yıllardır açıldı, açılacak denilen ancak halen açılmayan ve tünel kazı çalışmaları sırasında yer altı nehrine rastlanıldığı, bu nedenle kazılan alanı dolduran sular dolaysıyla çalışmaların bir hayli zorlanıldığı belirtilen 2 Bin 918 metre yükseklikte ki Ulgar tünelinde haber alınamadığı şu günlerde çağın “EŞEKLİ DOSTOYEVSKİ”si olarak bilinen  yazar ve eğitim gönüllüsü “Eşekle Gelen Dostoyevski”  Ersin Bilge eşeği ile Ulgar’ı aşıp, Posof’a gelecek.

Pülümür Haber isimli haber sitesinin haberine göre köprü altı ve kooperatifleşme adı altında bir araya geldiklerini iler süren bölge yazarlarının yanında dernek ve stk’larının yapamadığını yapan elin oğlu Ersin Bilge yeni eğitim-öğretim yılının yaklaşmasıyla birlikte, yazar ve eğitim gönüllüsü, kamuoyunda, “Eşekle Gelen Dostoyevski”  bilinen eğitim severin yeniden yollara düşüyor. Bilge’nin çocukluk hayalini temel alan bu anlamlı girişim, 2025-2026 eğitim yılında ülkemin dört bir yanındaki çocuklara umut taşımayı amaçlıyor.

“Eşekle Gelen Dostoyevski” Projesiyle Umut Yolculuğu Başlıyor

Yeni eğitim-öğretim yılının yaklaşmasıyla birlikte, yazar ve eğitim gönüllüsü “Eşekle Gelen Dostoyevski”  Ersin Bilge, yeniden yollara düşüyor. Bilge’nin çocukluk hayalini temel alan bu anlamlı girişim, 2025-2026 eğitim yılında ülkemin dört bir yanındaki çocuklara umut taşımayı amaçlıyor.

Projenin Amacı: Eğitimde Fırsat Eşitliği

Projede, her çocuğun çantasının eşitlenmesi  hedefleniyor. Kalem, silgi, kitap gibi basit ama bir öğrencinin hayatını etkileyebilecek eşyaların her çocuğun ulaşabileceği birer araç hâline gelmesi için Bilge, bu yıl da sırtında heybesiyle yollara çıkıyor.

İlk Durağı: Posof, Ardahan

Yolculuğun bu yılki başlangıç noktası, daha önce iki kez geldiği Damal’dan sonra Türkiye’nin serhat ilçesi Posof ilçesi olacak. Eylül ayında okul zili çaldığında, 600 Posoflu öğrenciye kalem, defter, silgi ve kalemtıraş gibi armağanlar ulaştırılacak. Bu hediyeler, eğitim yolculuğuna başlarken çocukların gözlerinde parlayan birer umut olacak. Posof Belediye Başkanın yanı sıra Eyüp Kurban’ın karşılayacağı öğrenilen çağın “EŞEKLİ DOSTOYEVSKİ”si olarak bilinen  yazar ve eğitim gönüllüsü Ersin Bilge Almanya’da yaşıyor.

Destekçilerden Sessiz Kahramanlar

Projeye destek olan isimler arasında İstanbul’dan ESER YAPI yöneticileri Baran Eser ve Ali Sidar Eser yer alıyor. Bilge’nin hayaline sessiz ama güçlü bir katkı sunarak bu yolculuğu mümkün kıldılar.

Kitaplarla Kurulan Köprüler

Çocukları dünya klasiklerine ulaştırma hedefine katkıda bulunan hukukçular Av. Murat Aydoğan, Av. Yunus Göçer ve  Av. Arif Münüklünün öncülüğünde projeye kitap bağışlarıyla değer kattılar. Bu eserler, Posof’un çocuklarıyla bilgi dolu bir bağ kuracak.

Yüreklere Dokunan Bir Yol Arkadaşlığı

Ersin Bilge, kendisini bilge bir amca değil; çocuk sevgisiyle dolu bir yol arkadaşı olarak tanımlıyor. Projenin yalnızca bir hayal olmadığını, onu destekleyen gönül dostları sayesinde gerçek kılındığını vurgularken, bu yolculukta yalnız olmadığını bilmenin en büyük gücü olduğunu dile getiriyor.

Yazar Bilge, Serhat turunun ardından Erzincan Çayırlı ve Tercan ilçelerinde öğrenim gören yaklaşık 500 öğrenciye ulaşmayı planlıyor.

VALİLİK YASAK VAR DESEDE TAKAN YOK!

11 Temmuz 2025 Tarihli Haber

Ardahan Valiliği yaptığı duyuruda, Ardahan İlinde Merkez İlçede Ardahan Millet Ormanı, Cemal Tural Tabiat Parkı, Göle İlçesinde Göle Çakırüzüm ve Köprülü Orman Parkı, Çıldır İlçesinde Çıldır Orman Parkı, Hanak İlçesinde Hanak Orman Parkı, Damal İlçesinde Damal Orman Parkı, Posof İlçelin de Posof Orman Parkı dışındaki ormanlık alanlara, 14-07-2025 tarihinden 31-10-2025 tarihine kadar görevli personel haricinde girişlerin yasaklandığını belirse de başta başta Irak’ta gelen şehit haberler olmak üzere onca kara habere karşın bölgede çalsın sazlar oynasın dernekler, belediyeler etkinlikler ormanlık alanlarda yapılmaya devam ediyor.

Valiliğin yasak dediği alanlar içinde bulunan, ^’Ardahan İli ve İlçelerinde bulunan ve girişlerine izin verilen 9 adet Orman Parkı ve 1 adet Tabiat Parkına Akşam 20:00’dan Sabah :08:00’e kadar girişlerin yasak olduğunu ve izin verilen Orman Parklarında ve Tabiat Parkı alanlarında yer ateşi yakılmaması, belirlenen ocak yeri veya mangal üzerinde ateş yakılmasına izin verilmesi, Kamping İşletmeleri haricinde ormanlık alanlarda kamp yapılmasına ve çadır kurulmasına izin verilmemesine komisyonca karar verilmiştir.’ dese de bu yasaklara uyan olmadığı dikkatlerden kaçmıyor.

YİNE KESİLECEKLER!..

Öte yandan ‘Genişletme, yenilme..’ adı altında bölgede her yıl devam eden Orman kesimlerinin bu yılda yapılacağı öğrenildi.

İl merkezinin beş kilometre kuzeydoğusundan başlayan Ardahan Ormanları, Kura Vadisi’nin etrafındaki parçalanmış dört küçük sarıçam ormanları ile kentin doğasına hayat verirken bir zamanlar yoğun ormanları olan ve adı Meşe Ardahan olarak adlandırılan Göle’nin yanı sıra Ardahan‘ın Hanak ve Damal ilçelerini kaplayan platolar eskiden tamamen sarıçam ormanları ile kaplı halde bulunuyor.

Bir zamanlar bu bölge ‘Meşe Ardahan’ diye isimlendirilirdi. Buradaki ormanların içinden bile geçilemeyecek kadar sık olduğu rivayet edilir.

Günümüzde ormanlık aranlar bilinçsizlik nedeniyle çok azalmıştır. Yok olan ormanların yerini antropojen bozkırlar almıştır.

‘Bu bildiriye imza atanlarda baskı yok, zorlama yok, ikna yok… İnananların birlikte yan yana, omuz omuza durması dileğiyle. Unutmayın: Haklı olanın acelesi yok!’ diyen

Çetin Çapan: Kılıçdaroğlu’nun yanında yer aldı..

Kılıçdaroğlu’na destek veren CHP’li, iş insanı, siyasetçi Çetin Çapan, 2024 CHP Belediye Başkan Adayları ile birlikte hazırladıkları ‘Kılıçdaroğlu’na destek’ bildirisini kamuoyu ile paylaştı.
Çetin Çapan kendisine ait https://x.com/cetincapanchp adresli sanal sayfasında, ‘Kamuoyuna Saygıyalar’ başlıklı ve ‘2024 CHP Belediye Başkan Aday Adayları imzalı basın açıklamasında;
‘Cumhuriyetimizin kurucusu ve yılmaz savunucusu Cumhuriyet Halk Partisi, aynı zaman da Eşitliğin, Özgürlüğün, Adaletin, Ahlakın, Ahde vefanın yılmaz savunucusu, demokrasinin teminatı, ve halkımızın güvencesidir.


Son dönemde 7. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun şahsına yönelik ve ailesini hedef alan organize hakaret, itibar suikastlarını büyük bir üzüntü ve kaygıyla izliyoruz.
Bizler, CHP’nin çeşitli kademelerinde görev yapmış ve belediye başkan aday adayı olmuş sorumlu partililer olarak, bu linç kampanyasını en güzel şekilde ret ediyor ve genel başkanımızın yanında olduğumuzu kamuoyuna ilan ediyoruz.
Sayın Kılıçdaroğlu bu süreçte sessizliğini koruyarak, vakur duruşuyla bir aile büyüğünün ahlakını ve sorumluluğunu göstermiştir.

Unutulmamalıdır ki;
2014, 2019 ve 2024 yerel seçimlerinin mimarıdır.
%48 oy alınan 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi bir başarıdır.
13 yıllık Genel başkanlık süresince CHP’ye dürüstlük, emek ve ahlaklı duruşu ve her kesime güven vererek büyümüştür.
Bugün partide söz sahibi olanların büyük çoğunluğu geçmişte CHP’li bile değildir.
Bu nedenle partimizin değerlerinden ve kültüründen uzak bir dil ve tutum sergilemektedirler.
Sayın Kılıçdaroğlu’nu düşmanlaştırarak değil,
Onun vizyonu etrafında birleşerek yol alınabilir.
Aksi halde ne halk ne de tarih affeder.
Saygıyla duyururuz.
2024 CHP Belediye Başkan Aday Adayları’ diyerek, ‘Bu bildiriye imza atanlarda baskı yok, zorlama yok, ikna yok… İnananların birlikte yan yana, omuz omuza durması dileğiyle. Unutmayın: Haklı olanın acelesi yok!’ diyerek paylaştığı bildiri ile yeniden CHP Genel Başkanlığına gelmesi beklenen Kemal Kılıçdaroğlu’na tam destek verdiklerini belirten Çetin Çapan bu yönde ki basın bildirisini kendisi gibi CHP’de siyaset yapan birçok isimle birlikte aynı anda kamuoyu ile paylaştı.

‘tencere dibin kara, seninki benden kara..’

Çünkü yok aslında Basın özgürlüğünden bahseden siyasilerin birbirinden bir farkı..

DEM’Lİ IĞDIR BELEDİYE BAŞKANI İLK DENECEK BİR YÖNTEM İLE

GAZETECİYİ BELEDİYENİN ÖNÜNÜN DE HEDEF GÖSTERDİ!

Son olarak Gazeteci Fatih Altaylı’nın kendinse ait youtube kanalından düşüncelerini paylaşması ardından önce sanal ortamda hedef gösterilmesi arından gözaltına alınıp, tutuklanması ile ülkede ki basın özgürlüğünün tartışılmaya devam ederken, gazetecilere bir tehdit ve hedef göstermede DEM’li Iğdır Belediye Başkanından geldi.

Iğdır merkezin İçme suyu ve arsenik ile ilgili bir bilim insanının açıklamasını haber yapan gazeteci Iğdır Doğuş Gazetesi Sahibi Murat Akkuş/ DEM Partili Iğdır Belediye Başkanı Mehmet Nuri Güneş tarafından makamında veya belediyeye ait internet sitesinde veya sanal ortamda değil, yanına aldığı belediye çalışanları ve meclis üyeleri ile birlikte belediyenin önünde, Türkçe, Kürtçe yazan belediyenin tabelasının altında açık alanda adeta hedef gösterilmesi bir ilk olarak tarihe geçti.


Belediye çalışanları ile birlikte Belediye’nin önünde toplanarak, basın tarafsız bilgilendirme aracıdır ama ne yazık ki yandaş medyanın Iğdır’da da etkisini gösterdiği belirten Başkan Güneş, bugünkü toplantımızın ana gündemi, Iğdır Doğu Gazetesinin yaptığı haberle ilgilidir. Gazetenin ‘Zehirli suyumu içiyoruz’ başlıklı haberi dolaysıyla bura da toplanmış bulunmaktayız. ‘diyerek Gazeteci Akkuş’u hedef gösterip, üyesi olduğu stk’lardan atılmasını istedi.

Ardahan Köyleri Eski ve Yeni isimleri

ARDAHAN’IN 5 İLÇESİ VAR 1 HANAK 2 POSOF 3 DAMAL 4 GÖLE 5 ÇILDIR

Ardahan Köyleri Eski ve Yeni isimleri – Köy Listesi ise aşağıdaki gibidir

Açıkyazı (Alabala)

Ağzıpek (Cincirop)

Akyaka (Kodushara)

Alagöz

Altaş (Ur)

Ardıçdere(Y.Torashev)

Aşağı Kurtoğlu

B.Sütlüce (B.Harziyan)

Bağdeşan (Kinzodamal)

Balıkçılar (Duduna)

Bayramoğlu

(Kora)

Beşiktaş (Mıcuc)

Binbaşar (Murka)

Çağlayık (Erdemel)

Çalabaş çelebaşi

Çamlıçatak (Gölebert)

Çataldere (Kunzut)

Çatalköprü (Şadıvan)

Çetinsu

Çeyilli (Revas)

Çimenkaya (A.Torashev)

Çobanlı (kellik)

Dağcı (Tikoş)

Dağevi (Dıbat)

Dedegül

Değirmenli (Değirmenköy)

Derindere (Heva)

Edegül

Gölgeli korgeli

Gürçayır (Sapkara)

Güzçimeni (Kirman)

Hacıali Hecelya

Hasköy xas

Kartalpınar (Fahğrel)

Kazlıköy (Pişhasğom)

Kıraç (Danızğom)

Kocaköy

Köprücük (Xeskar)

Kuşuçmaz – hopal – güzelyurt

Küçüksütlüce (K.Harziyan)

Lehimli

Nebioğlu

Ortageçit (Sazara)

Otbiçen (Kımıli)

Ovapınar (Bağdat)

Ölçek

Ömerağa omerxa

Samanbeyli sıxerpet

Sarıyamaç (Sırazgom)

Sugöze

Sulakyurt /Sarzep)

Taşlıdere (Pangis)

Tazeköy (Döşeli) Beberek

Tepeler (Konk)

Tepesuyu (Gürcübey)

Tunçoluk (Panik)

Uzunova (Maniyok)

Yalnızçam (Sindisgom)

Yaylacık

Y.Ç.Hasköy

Yokuşdibi (Lori)

Y. Kurtoğlu

Yayla karakolu Köyü

 

GÖLE

Ağılyolu (Arpaşen)

B. Altunbulak (Haraba)

Balçeşme (Lelevarginis)

Bellitepe (Urut)

Budaklı (Cicor)

Çakıldere (Orakilise)

Çakırüzüm (Mızarat)

Çalıdere (Mıhgerek)

Çardaklı

Çayırbaşı (Hokam)

Çobanköy

Çullu

Damlasu (Sasader)

Dedekılıç (Keşer)

Dedeşen (Gümüşparmak)

Dengeli (Abur)

Dereyolu (Salut)

Gölekçayır (Pilimur)

Durançam (Hımısker)

Durucasu (Gırdımal)

E. Demirkapı

Esenboğaz (Kelpikor)

Filizli (Sivin)

Gedik (Lağustan)

Gülistan

Günorta (Kızılkilise)

Hoştülbent

K. Altunbulak

Kalecik

Karatavuk

Karlıyazı (Kirziyan)

Kayaaltı (Poladik)

Kuytuca (Şeki)

Koyunlu (Gundik)

Köprülü (Korevenk)

Kuzupınar (Konk)

K. Boğatepe

Meşedibi (Morufka)

Mollahasan

Okçu

Samandöken (Sinot)

Senemoğlu

Serinçayır (Çölpenek)

Sürügüden (Hive)

Tahtakıran

Tellioğlu

Toptaş

Uğurtaşı (Dörtkilise)

Y. Demirkapı

Yağmuroğlu

Yanatlı (Varginis)

Yavuzlar (Üçkilise)

Yeleçli (Samzelek)

Yeniköy

Yiğitkonağı (Türkeşen)

HANAK

Alaçam (Aşağı Dikan)

Altınemek (Konduravul)

Arıkonak (Konk)

Aydere (Aşağıki Surma)

Avcılar (Kışla Hanak)

Baştoklu (Yukarı Dikan)

Binbaşak (Gügübe)

Börk

Çatköy

Çavdarlı (Verannakalaköy)

Çayağzı (Orağaz)

Çiçeklidağ (Fayatlı)

Çimliçayır

Dilekdere (Hoşuret)

Güneşgören (Kerkeden)

İncedere (Piklop)

Karakale

Koyunpınarı (Saskara)

Oğuzyolu (Örüşet)

Ortakent (Büyük Nakala)

Sazlıçayır (Ağaşen)

Serinkuyu (Daniden)

Sevimli (Vel)

Sulakçayır

Y. Aydere (Yukarıki Surma)

Yamaçyolu (Vardosan)

Yamçılı (Macivet)

Yünbüken (Cırget)

DAMAL

Aşağıgündeş

Burmadere (Sors)

Çaybaşı Mah.

Dereköy

Eskikılıç (Çifteşen)

İkizdere (Nunus)

Kalenderdere

Konuksever Mah.

Obrucak (Çükora)

Otağlı (Arzede)

Serhat Mah.

Seyitören

Tepeköy

Üçdere (Samütka)

Yukarıgündeş

ÇILDIR

Ağıllı (Hamaş)

Akçakale

Akçil (Cölit)

Akdarı (Çamora)

Akkiraz (Kertene)

Aşağıcanbaz

Aşıkşenlik (Suhara)

Baltalı (Tatalet)

Başköy

Damlıca

Dirsekkaya (Zerebük)

Doğankaya (Helevan)

E.Beyrahatun

Eşmepınar (Prut)

Gölebakan (Meredis)

Gülbelen (Urta)

Güvenocak (Zinzal)

Karakale

Kaşlıkaya (Vartmana)

Kayabeyi (Yerli Çayıs)

Kenarbel

Kenardere (Anpur)

Kotanlı (Sikerip)

Kurtkale

Kuzukaya (Sabadur)

Meryemköy Öncül(Garostav)

Övündü (Vaşlop)

Sabaholdu (Godas)

Saymalı (Köyhas)

Sazlısu (Goravel)

Semiha Şakir (Terekemeçayı)

Taşdeğirmen (Çamdura)

Y. Behrahatun

Yıldırımtepe (Rabat)

Yukarıcambaz

POSOF

Akbal (Obol)

Alabalık (Sayho)

Alköy

Arılı (Zedezümde)

Armutveren (Papola)

Asmakonak (Sanhulye)

Aşık Üzeyir (Boşdere-Hevat)

Aşık Zülali (Suskap)

B. Eminbey (Cilvala)

Balgöze (Çıldıret)

Baykent (Vahla)

Çakırkoç (Mere)

Çambeli (Sağre)

Çamyazı (Ohtel)

Çayırçimen (Lamiyon)

Demirdöven (Varzna)

Derindere

Doğrular (Aşağıcacun)

Erim

Gönülaçan (Şuvaskal)

Gümüşkavak (Zendar)

Günbatan (Banarhev)

Günlüce (Caborya)

Gürarmut (Koliskal)

İncedere (Cuvantel)

Kaleönü (Agara)

Kalkankaya (Petoban)

Kayınlı (Şulgavur)

Kırköy (Kırdamala)

Kolköy

Kopuzlu (Çorçovan)

Kumlukoz (Göme)

Kurşunçavuş (Sece)

Özbaşı (Gıniye)

Sarıçiçek (Hertüz)

Sarıdarı (Tepezümde)

Savaşır (Cancak)

Söğütlükaya (Hümemis)

Süngülü (Arile)

Sütoluk (Satkabel)

Taşkıran (Gurgusuban)

Türkgözü (Badele)

Uğurça (Yukarıcacun)

Uluçam (Varhana)

Yaylaaltı (Satlel)

Yeniköy

Yolağzı (Sinsetip)

Yurtbaşı (Sakabol)

Yurtbekler (Çaksuyu)

DİĞER VİDEOLAR