Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

KONGRESİ YILAN HİKAYESİNE DÖNEN ARDAFED NE YAPACAK, ARDAHAN KÜLTÜR EVİ ‘YETER’ DİKECEK Mİ?!

KÜLTÜR EVİ’NE YILDIRM BAŞKAN ADAYI.. Merkezi İstanbul Şişli’de bulunan Ardahan Dernekler Federasyonu’nun 21 Nisan’da kongresinin yapılacağını duyuran ancak gerek orta da olmayan delege listesi, gerekse kurulmayan divan nedeniyle kongreyi yapamayıp, divan kararı olmaksızın kongreyi erteleyip, yasal olarak yapılması gereken kongreyi kahvaltılı bir toplantıya çeviren bu yetmezmiş gibi kongre ilanında kongrenin yapılacağı adresi karar almadan değişen ortada olmayan yönetimin ne yapacağı merak edildiği şu günlerde İstanbul Esenyurt’ta bulunan Ardahan Kültür Evi’nde de kongre tartışmaları yeniden başladı.
Ardahan Kültür Evi Başkanlığına aday olduğunu açıklayan Ardahan Göleli İş İnsanı Recep Yıldırım’ın yanı sıra daha önceki kongrede başkanlığa aday olan Veysel Karatay’ın yanı sıra Ardahan’daki yerel siyaseti konuşacak olan İsmail Kahya’nın konuk olacağı GAZETECİLERLE GÜNDEM’de bir kez daha masaya yatırılacak olan Ardahan stk’ları ulusal tv TEMPO TV’de saat: 20.00’da konuşulacak.
Ardahan Kültür Evi’nde yaşananları yaptığı bir açıklama ile kamuoyuna duyuran Ardahan Göleli İş insanı Recep Yıldırım’ın kendisine ait sanal sayfada, ‘Kamuoyuna Duyuru Ardahan Kültür Evi’ [Aile Derneği] başlığıyla yaptığı paylaşımda da Ardahan Kültür Evi’nin mevcut yönetimini ağır bir dille suçladığı ve adeta ‘Kültür Evi’ne Yıldırım Düştü’ dedirten açıklaması şöyle;

Kamuoyuna Duyuru

Ardahan Kültür Evi [Aile Derneği]

İşgale Devam;

Ben utanıyorum size bir şey söylemeye, yazmaya, ama siz halen burada boy boy resim verip, ‘Tam Yol İleri’ yazabiliyorsunuz?

Arkadaşlar siz hiç dönüp, ‘Biz bu topluma ne verebildik, bu koltukları oturacak hem de 10 yıl oturacak ne meziyettiniz var. hangi projeniz yarım kaldı.. Tahsis edilen O güzelim binayı atıl hale getirdiniz 10 yılı aşkın oradasınız ilk gün nasıl aldınız öyle duruyor, hadi üstte bir şey yapmayı beceremediniz alt tarafta 3 dükkan var ve o ölçekte dükkanlar sanayi tarafında 50.000.- kiraya verilirken 3 dükkan 30-35 bin civarındadır oysa orada en az 150 bin gelir almalısınız ve bunu öğrencilere burs vermelisiniz, Damal Dernekler Federasyonu olmasa binada bir etkinlik bile olmayacak..

Yapacağınız 5-10 Kurs 50-100 burs Dokunabilirseniz ihtiyaç sahibi insanlara dokunmak siyaset yapan hemşerilerimize lobi oluşturmak beceremediniz, beceremediğiniz gibi birde Ailelerinizin tamamını üye yaparak bu hizmete talip Ardahanlıları da engelliyorsunuz. İstanbul Ardahan Kültür Evini Ofis ve İş adresi olarak kullanıyorsunuz çok hevesli iseniz birer aile derneği kurun 30 yıl kalın ama lütfen tüm Ardahanlılara ait olan Ardahan Kültür Evini işgale son verin iyilik yapmak isteyen herkesin hiç bir oy kaygısı olmadan yöneteceği bir Ardahan Kültür Evi olsun bu 660.000 bin insanın yaşadığı İstanbul’da toplumunu temsil edecek bu koltuğu dolduracak vizyon sahibi okumuş eğitimli donanımlı gençlerimiz var..

 

Alanında uzman Türkiye çapında meslek sahibi hemşerilerimiz var, aktivitelerimiz, sanatçılarımız ve üst düzey İş İnsanlarımız var. Koca İstanbul’da bir size mi kaldı koca Ardahan’ı temsil etmek, 10 yıldır kayum gibi geldiniz adeta çöktünüz Kayumlar bile bir seçim sonra gidiyorlar. Halen tam yol ileri diye yazabiliyorsunuz inanın buranın binası ve hatırı sayılır bir geliri olmasa oradakilerin %80 nine yalvarasan yönetime girmez. Özelikle Esenyurt’ta yaşayan Ardahan’ın sivil toplum temsilcileri bunu eleştiriyorlar ama konuşmuyorlar. O iyidir bu iyidir iyi olan varsa gidip evinde otursun. Korkaklığı ve yalakalığı bırakın, Ardahan bu değil deyip değiştirin bu bende olmaya bilirim ben değişiklik için her türlü fedakarlığa hazırım yeni bir yol yeni bir yönetim olsun, yok o iyi bu iyidir diyorsanız da herkesin layığı yönetir diyorsanız da bende kahraman değilim sadece gerçekleri sizin gibi saklamıyorum açık söylüyorum.

Recep Yıldırım

Çevre Bakanı Özhaseki:

Anadolu’yu talan ettik,

ağaçlarımızı yok ettik..

SIRA ARDAHAN’DA MI?!

22 Nisan 2024 Tarihi Haber

31 Mart Yerel Seçimler öncesi Ardahan’a gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, “Her tarafı yemyeşil, zümrüt gibi olan Anadolu coğrafyasını adeta talan ettik. Ağaçlarımızı yok ettik, ormanlarımızı da kel hale getirdik” diyerek başta doğayı alt üst eden HES’leri olmak üzere yenileme, genişletme adı altında her yıl vahşice kesilen yeşil Göle ve Yalanızçam ormanlarını son olarakta maden arama adı altında Ardahan’ın Göle ilçesinde siyanürle yapılacak olan altın aramayı akıllara getirdi.
Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden biri olan Kuzey Anadolu’nun verimli meralarında altın ve bakır madeni açılması planlanıyor. Yaklaşık 2 milyon m2’lik alan içi ÇED süreci başlatıldı.
Ardahan’ın Göle ilçesine bağlı Büyükaltunbulak köyünde mera ve tarım arazisi niteliğindeki yaklaşık 2 milyon metrekarelik arazide maden ruhsatı verildi.

 

Ardahan’da 2 milyon metrekare meraya altın ve bakır madeni!

Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden biri olan Kuzey Anadolu’nun verimli meralarında altın ve bakır madeni açılması planlanıyor. Yaklaşık 2 milyon m2’lik alan içi ÇED süreci başlatıldı…

Ardahan’da 2 milyon metrekare meraya altın ve bakır madeni!

Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden biri olan Kuzey Anadolu’nun verimli meralarında altın ve bakır madeni açılması planlanıyor. Yaklaşık 2 milyon m2’lik alan içi ÇED süreci başlatıldı…

Ardahan’ın Göle ilçesine bağlı Büyükaltunbulak köyünde mera ve tarım arazisi niteliğindeki yaklaşık 2 milyon metrekarelik arazide maden ruhsatı verildi.

TMSF’nin el koyduğu Koza Altın İşletmeleri tarafından bölgede açılması planlanan altın ve bakır madeni için geçtiğimiz Aralık ayında ÇED süreci başlatıldı. Yöre halkının hayvancılık yaptığı meralar ve yüzey suları madencilik tehdidi altında.

Madenciliğe açılması planlanan arazi, Ardahan-Kars-Iğdır ve Ağrı’yı kapsayan 1/100 Bin Ölçekli Çevre Düzeni Planında kullanım sınırlaması getirilen Ekolojik Öneme Sahip Alan, Tarımsal Arazi Kullanımları ve Çayır Mera kullanımı için ayrılan bölgede yer alıyor. Proje faaliyete başlarsa üç yıl içinde yaklaşık 463 bin 685 ton kazı yapılması planlanıyor. Bölgeden çıkarılması planlanan kazı malzemesinin cevher zenginleştirme işleminin, Koza Altın’a ait Gümüşhane’deki Mastra Altın Madenine taşınarak bu tesiste yapılacağı kaydediliyor.

Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden biri olan Kuzey Anadolu’nun verimli meralarında altın ve bakır madeni açılması planlanıyor. Koza Altın’ın yaklaşık 2 milyon m2’lik ruhsat sahasına sahip projesi için ÇED süreci başlatıldı.

Türkiye’nin yaylasında altın ve bakır madeni..

Ardahan’ın Göle İlçesine bağlı Büyükaltunbulak köyünde açılması planlanan maden işletmesi, çevre köylerin yaşam alanlarını da etkileyecek.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun el koyarak Kayyum atadığı şirketlerden Koza Altın İşletmeleri tarafından uygulanması planlanan “S: 200705420 Ruhsat Nolu Altın-Bakır Madeni Açık Ocak İşletmesi” projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 18 Aralık 2023 tarihinde ÇED sürecinin başladığını duyurdu.

Yaklaşık 2 milyon metrekarelik ruhsat alanı..

Yaklaşık 2 milyon m2’lik (1.959,15 ha) ruhsat sahasına sahip olan altın ve bakır madeninde ilk etapta 150 bin m2’lik alanda açık ocak işletmesi açılması planlanıyor. Proje kapsamında 18 bin m2’lik geçici cevher depolama alanı ile 20 bin m2’nin üzerinde bitkisel toprak depolama ve geçici pasa alanı kullanımı öngörülüyor. İlk etapta 3 yıl (36 ay) süreceği belirtilen madencilik faaliyetinin, yürütülen arama çalışmalarının olumlu sonuç vermesi durumunda uzatılabileceği belirtiliyor.

Çevre düzeni planında ekolojik öneme sahip mera alanı..

Madenciliğe açılması planlanan arazi, Ardahan-Kars-Iğdır ve Ağrı’yı kapsayan 1/100 Bin Ölçekli Çevre Düzeni Planında kullanım sınırlaması getirilen Ekolojik Öneme Sahip Alan, Tarımsal Arazi Kullanımları ve Çayır Mera kullanımı için ayrılan bölgede yer alıyor. Maden işletmesi açılması planlanan sahaya 146 metre uzaklıktaki Şimşimik Deresi ise yayla konumundaki bölgenin yüzey akışlı su kaynaklarından biri.

ÇED raporunda ‘tarıma elverişsiz arazi’ olarak tanımlanmış..

Projeyle ilgili hazırlanan ÇED başvuru dosyasında, maden işletmesi açılması planlanan arazinin toprak işlemeli tarıma elverişsiz olduğu görüşüne yer verilerek şöyle deniliyor: “Proje alanının arazi kullanım kabiliyeti; VI: Toprak işlemeli tarıma elverişsiz araziler vasfındadır. Proje alanı arazi varlığı haritasında yapılan çalışma sonucunda mera alanında kaldığı gözlemlenmektedir.”

Çıkarılan malzemenin Gümüşhane’ye taşınması planlanıyor..

Açılması planlanan altın ve bakır madeni işletmesinde üç yıl içinde yaklaşık 463 bin 685 ton kazı yapılması planlanıyor. Kazı neticesinde elde edilecek malzemenin 189 bin 259 ton kısmının cevher, geriye kalan 274 bin 426 ton kısmının ise ekonomik olmayan kaya (pasa) malzemesinden meydana geleceği bilgisine yer veriliyor.

Proje kapsamında elde edilecek cevherin Koza Altın İşletmeleri bünyesinde yer alan Gümüşhane’deki Mastra Altın Madeni’ne nakledilerek zenginleştirme işleminin burada yapılacağı bilgisine yer verilen Proje Tanıtım Dosyası’nda, “Bu proje ile S:200705420 ruhsat numaralı Altın-Bakır Madeni Açık Ocak madenciliğinden 0,16 ton Altın, 662 ton Bakır üretimine olanak verecek cevher üretimi yapılması planlanmaktadır” denildi.

Maden projesi evlerin 150 metre yakınında..

Proje tanıtım dosyasında yer verilen bilgilere göre proje alanına en yakın konutla 150 metre mesafede yer alıyor. Büyükaltunbulak köyünün yanı sıra Durucasu, Koyunlu, Kuytuca ve Gevrik köyleri de projeden etkilenecek köyler arasında yer alıyor.

Üretim sırasında patlatma yapılacak

Toplam 14 personelin çalıştırılacağı belirtilen madencilik faaliyetleri sırasında patlatma yapılacağı bilgisine de yer verilen Proje Tanıtım Dosyası’nda, “Üretim faaliyetleri sırasında ayda en fazla 8 defa milisaniye gecikmeli patlatma yapılacaktır. Projede açık ocak işletmesi 1 vardiya olarak düzenlenecektir. Açık ocak üretim sürecinde yapılacak patlatma işlemi için 102 mm çapında, 10,99 metre delik boyunda, 7 adet delik açılacaktır. Her deliğe ortalama 52,84 kg Anfo tipi patlayıcı madde ve 0,5 kg yemleyici (dinamit) ile toplamda 53,34 kg patlayıcı madde konulacak, bu patlayıcıların patlaması için milisaniye gecikmeli tetikleyici kapsüller deliklere yerleştirilecek ve her deliğe 2,86 m sıkılama malzemesi eklenecektir. Patlatma yapılmadan önce sahada gerekli tüm önlemler alınacaktır. En yakın konutta patlatma kaynaklı herhangi bir zarar ziyan olursa tüm masraflar Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından karşılanacaktır” ifadelerine yer veriliyor.

Proje alanı fay hattında..

Proje alanıyla ilgili değerlendirmede bulunan Jeofizik Yüksek Mühendisi Kadir Işık, altın ve bakır madeni açılması planlanan bölgenin Şenkaya-Horasan fay kuşağında olduğuna dikkat çekerek ÇED raporunda proje alanının depremsellik detaylarının geçiştirildiğini savundu. Fay hattının Büyükaltunbulak köyünden geçtiğine işaret eden Işık, 27 Eylül 2022 tarihinde yaşanan 5.3 şiddetindeki depremde bazı evlerin yıkıldığını, bazı evlerin ise zarar gördüğünü belirtti.

Yörenin ünlü kaşar peyniri ve marka değeri zarar görecek..

Geçtiğimiz ay yöre halkıyla bir araya gelerek projenin yaratacağı riskler hakkında panel düzenlendiği bilgisini veren Işık, altın ve bakır madeni işletmesinin açılması durumunda bölgedeki hayvancılığın ve arıcılığın zarar göreceğini dile getirdi. Kafkas ırkı arılarla bal üretiminin de yaygın olduğunu söyleyen Işık, halkın geçim kaynağının hayvancılık ve buna bağlı süt ürünleri üretimi olduğunu kaydetti. Her yıl Temmuz ayında Göle’de Kaşar Festivali düzenlendiğine işaret eden Işık, süt ürünleri üretiminin ve marka değerinin madencilik projesinden büyük zarar göreceğini dile getirdi.

Maden projesiyle ilgili basın açıklaması engellendi..

Projeyle ilgili ÇED raporunda alandan çıkarılacak malzemenin Gümüşhane’ye taşınacağı yönündeki bilginin kandırmacadan ibaret olduğu görüşünü savunan Işık, Erzincan İliç’te de benzer bir durumun yaşandığını dile getirdi. Altın ve bakır madeni projesiyle ilgili 24 Şubat 2024 tarihinde Göle ilçesinde basın açıklaması yapmak istediklerini ancak yetkililerin izin vermediğini de dile getiren Işık, kendilerine seçim sürecine zarar verilmemesi yönünde bir gerekçe gösterildiğini söyledi.

GÖLE’DE KARATAY KAZANIYOR..

22Marr 2024  Tarihli Haber

KARATAY: KÖYLERİN SORUNLARINI BİZ BİLİYORUZ ŞEHİRİN SORUNLARINI ÇÖZEMEYENLER DEĞİL!. .Ağlayan Göle’nin haline gülenlerin yıllardır yaptırmadığı köprü dahil var olan sorunları kendilerinin çözeceğini belirten CHP Göle İl Genel Meclis Üyeleri Karatay ve Çiftçi, ‘rakipleri Mahmut Toprak’ın üzerinde durup, güldüğü bu köprü iktidarız diyenlerin tevazu, samimiyet ve gayretlerini de ortaya koymakta..’ dediler.

‘Uzun yıllar imamlık, ardından belediye Başkalığı yetmedi mühendismiş gibi tepeden iyi bir emekli maaşı almak içi kısa bir süre için yukarıdan inme bir dönemde Özel İdare Müdürlüğü yapan rakibinin bir dönem başında olduğu Göle şehrine ne verdi ki tanımadığı, sorunlarını bilmediği, köylere ne verecek?’ diye soran Göle CHP İl Genel Meclis Üyeleri Saffet Karatay ile Muharrem Çifçi Gölelilerin yıllarıdır hizmet beklediği hizmetleri getirmeyenlerin nasıl olup, oy istediklerini şaşırdıklarını belirttiler.


Göle Kaynığın Deresi yani Göle eski Demirkapı Köyü gibi köylerin yolları gibi sorunlarını bilemeyenlerin sorunları çözeceğiz diyerek bir kez daha siyaset sahnesine çıkmasına gereken cevabı Göleli seçmenin vereceğine inandıklarını belirten CHP’li İl Genel Meclis Üyeleri Saffet Karatay ve Muharrem Çifçi Belediye Başkan Adayları Gökhan Budak ile birlikte ‘Göle için yeni bir gelecek’ parolasıyla çıktıkları bu yolda sayın Göleli seçmenin oy desteğiyle 3-0 yapacaklarına inandıkları 31 Mart akşamı hemen sonrası birlikte kolları sıvayıp, çok iyi bildikleri sorunları çözmek için başta sayın ilçe kaymakamı, vali beyle olmak üzere resmi kurumlarla birlikte el ele verip, çözüm odaklı tarih yazan çalışmalar yapacaklarını belirttiler.

Hissedilmeyen hisler..

Sahada ‘gazeteci’ diye geçinenlerin bol olduğu ama haberin olmadığı bir memlekette bunları temsil ettiklerini ileri sürüp, onlarca dernek bir o kadar da cemiyetler kurulur.
‘Benim bir gözümü, Komşumun da iki gözünü birden kör et’. zihniyeti ile ayı sektöre hitap eden yan yana 20 bakkalın, karşı karşıya 10 marketin, ‘O yapıyorsa, bende yaparım’ denilip, kamyoncunun, kontörcünün, kargocunun gazete çıkardığı bir memlekette ‘haber nerede?’ diye sorulduğunda ise ‘Ya bu kadar küçük yerden haber mi çıkar’ savunmasıyla karşılaşırsınız..
Sülale derneklerinin bile kurulduğu bu memleketin insanlarının birbirini bu kadar sevmemesi, paçasından tutup çekmeye çalışması, gazeteci değil, jurnalcılıkla ortalıkta gezmesi ve en önemlisi işini hakkıyla yapanların önünü kesmek için devletin bazı kurum ve kişilerinin emriyle harekete geçerler ve suyu bulandıran kurbağalar gibi ortaya atılırlar..
Bu ve buna benzerlerle mücadele ettiğimiz bu memlekette birileri de her zaman olduğu gibi arkamızdan nal toplayarak, kıytırıktan kurduğu yeni dernekler, federasyonlar, cemiyetler ‘ne iş yapar?’ diye sormaz ve bunlara karşı yeni cemiyet kuranlara ‘ya mevcuttu varken yenisi pardon kıytırıktan niye?’ diye tepki koymaz, küçük olsun, benim olsun derken kendilerinin de büyümediģini tam aksine küçüldüklerini fark etmeden ‘Bòl, parçala yönet’ taktiğiyle tatmin olurlar..
Bunun en bariz örneğini yaşamış ve ‘ Her kentin var.. Eğer kentse Ardahan’ın da olmalı’ diyerek kurduğum, kurucu başkanlığını hala yaptığım Ardahan Gazeteciler Cemiyetinin kuruluş sürecinde ve şimdi adı, sanı anılmayan federasyon başkanlığını da yaşamıştım..
Evet bugün onlarca veterineri olmasına rağmen hala bir Veteriner Odası olmayan Ardahan adını taşıyan dernek, Federasyon kağıtlar üzerinde kurulsa da kinfederasyonu olan Ardahan’ın bölünmüşlüğüne bakmak için 16 gazeteci olmadığını bu kentin merkezinde biri cemiyet, iki gazeteci, biri Ardahan’da Göle’de 2 Federasyonu, çoğunlukla cami ve cemaat olmak üzere 120’ye yakın dernek var.


Bunlarda, burunlarından kıl aldırmayan çok bilmişlerin
siyasette bu dönem yere değil, çamura çakıldığı İstanbul başta olmak üzere saat kulesini nereye diktikleri bilinmeyen, belediyelerin mahalle aralarındaki spor salonlarında lansman yapan batı kentlerindeki cep, tabela, sanallarındaki dernekleri, federasyon ve vakıfları da eklerseniz sayıları devam eden göç dolayısıyla nüfusu her yıl biraz daha azalan Ardahan’ın nüfusunu da geçer..
Ha bu arada tüm gazeteci geçinenleri de davet ederek kurduğum ve kurduktan sonra
‘‘Gazetecisiniz de bu adam kaç gündür Ardahan’da yok.. Haber nerede ey sözde gazeteci, cemiyetçiler.’ diye sorduğum Ardahan’da olduğu gibi İstanbul’da da kurulmasına katkı sunduğum derneklerden de bir haber alanınız var mı?
Alamazsınız..
Çünkü kursalar da, emrivaki kurdurulsalar da yapamazlar..
Çünkü Ardahan gibi yerlerde elamanı oldukları resmi kurum ve kişiler, batıda da bugünlerde seçim heyecanı yaşayan belediyelerin başındaki başkanları kulaklarına emredecek ki haber yapsınlar, cemiyet kursunlar..
Sonrada kaz, saz yetmedi benim gibi zavallı Kıroların daha doğru dürüst Türkçeyi öğrenemezken ‘Ula lansman nedir? diye sorduğu mahalle aralarında bulunan ve pazar kurulan kapalı alanlarda iki kişinin pardon 20 haydi biraz daha arttıracak olursa 200 kişinin bir araya geldiği büyüüüüük (!) toplantılar yapar ama küçükte olsa hiç bir etkisini hissetmeyiz.

DİĞER VİDEOLAR