Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler editorbet giriş

Mavi Sandal Balıkçısına iyi gelen komşu Nevada Coffee..

yazıyorsam sebebi var/fakir yılmaz
**Herkes Erdoğan’a Çalıştı, Çalışıyor da..
Yedi yıl önce yazılıp, bugüne güncellenen 2 yazım..
Evet, gerek bu köşemde gerekse ulusal basına da yansıyan haberlerimle son 24 yıllık seçimler boyunca ele aldığım onca yazılarımda bahsettiğim gibi bir sonuçla sonuçlanan son seçimlerde ülkemiz de olduğu gibi Ortadoğu’nun siyasi tarihimizin gelecekteki yol haritasını da ortaya koydu. Koymaya da devam ediyor..
Yani 7 yıl önce ele aldığım ve bugün yaşananlarla birlikte güncelleyip, aşağıda aynen yeniden yayınladığım bugünkü iki yazım önceki onca yazım ve haberim gibi hala güncelliğini koruyor..
Ve ‘Erdoğanlı en az bir 15 yıl daha garantiye alındığı 24 Haziran seçimlerinde görünen tek şey Türkiye’nin öyle ya da böyle bugünkü iktidarla birlikte yol alacağı, alması için hazırlanan yol haritasında bir adım daha atılmış oldu.’ 7 yıl önce ki satırlarım hala güncel mi?!!.
Tabi ki evet..
Çünkü bir kez daha altına imza attığım 7 yıl önceki yazım ve tezimin, başta iç politikada düşman denen dışta ‘dostum’ denen Amerika, İsrail olmak üzere Avrupa, Rusya hatta Çin’in ‘BOB eş başkanıyım’ diyen Erdoğan ile birlikte başta Ortadoğu’yu olmak üzere bölgeyi dizayn etme planının devam ettiğini bir kez daha gördüğümüz önceki seçimlerde ve bugün görünen diğer bir önemli nokta da lider konusu ve de sorunudur..
Çünkü İsrail gibi Amerika’nın bölgede ki önemli bir sahası olan İncirlikli Türkiye’nin Amerikan gibi iç politika da ‘düşman’, arka kapılarda ‘ticaret ortağı’ İsrail’le kurduğu ekonomik ilişkiler, başta göçmen konusunda olmak üzere Avrupa’nın Ortadoğu’da ki koruyucusu konumundaki bir ülkedir Türkiye..
Ukrayna’nın büyük bölümün işgal eden, memleketim Ardahan’a sınır olan Gürcistan’ı tankları ile dizayn eden, Ermenistan’ı Türkiye ve İsrail ile birlikte Azerilere boğduran Rusya’nın Akdeniz’e inen, Kafkaslara açılan kapısı, Arap ve Afrika’nın Avrupa’ya giden yolu Türkiye’nin aradığı ve yeni bir lider bulamadığında sürekli oy verdiği bir lider Erdoğan..
Bunlar için herkesin çalıştığı çalışmaya devam ettiği Erdoğan son seçimde olduğu gibi ve erk, geç yapılacak yeni bir yeni seçimde yeniden seçildi, seçilecek.
Hem de Kandil’e olduğu gibi İran dağlarının engeline takılıp, yeni plan ve projelere zaman kazanmak için ‘şimdilik’ küfür ve hakaretler ile sözde ‘barış’ diyen ‘dostum’ Trump, AB, Rusya, Çin ve %44’den aşağıya indirilemeyen desteği ile iç kamuyu destekli bölgede tam yetkili başkan olan ve son Nato toplantısında yüz yüze ve ayakta görüştüğü Erdoğan’ın ömrü yettikçe devam edecek gibi..
Birde buna 30 Haziran’dan sonra belediyelerde ki gibi kayyumla idare edileceği söylenen CHP’de ki iç karışıklığı ve Irak, Suriye’den sonra İsrail-İran savaşını ve de ‘ne koparırsam kardır’ diyen eş başkanlı DEM’in Suriye ile yeni Anayasa hatırı için mevcut iktidarı yaşananlara susarak yandan desteklemesini de eklerseniz, 36 yıldır ara vermeden yazan bir gazeteci olarak 7 yıl önce olduğu gibi bugün neyi yazarak anlatmaya çalıştığımı anlarsınız diye düşünüyorum….
Yani görünen köy konum pardon kılavuz istemez..
**AK Parti Ne Yapacak?
Evet üsteki 7 yıl önceki ülke ve dünya gündemini anlatan yazımın hemen ardından yine 7 yıl önce yazdığım ve yereli anlatmaya çalıştığım ve bugün yenden yayınladığı üsteki yazım gibi hala güncelliğini koruyan 2. yazımda şöyle..
7 Haziran Genel Seçimleri ardından yaşanan koalisyon tartışmalarının gölgesinde kalan partilerin İl ve İlçe Teşkilatlarının başarısızlığının sancıları her geçen gün biraz daha ağırlaşıyor.
Başta CHP Ardahan’da olmak üzere tüm ülke de masaya yatırılmayı beklenen teşkilatların biri de Ardahan’da zor bela bir milletvekilli çıkarabilen ve önümüzde ki yerel seçimlerde Ardahan’ı olduğu gibi Göle’de belediyeyi kayıp edebileceği ileri sürülen AK Parti’dir..
Çünkü havuz medyasının içi boş, gerek olmayan başlıkları ile bu yönde çekilen sancının en büyüğünün CHP’de olduğu basına ve akabinde kamuoyuna yansısa da sancının en büyüğünün AK Parti Ardahan İl ve İlçe Teşkilatlarında yaşandığını her AK Partiliyim diyen benden daha iyi biliyor.
Evet, 7 Haziran’ seçimi öncesinden bugüne kadar yapılan her seçimde oyları azaltan Ardahan İl ve İlçe Teşkilatları da masaya yatırılacak mı?
Mevcut İl ve İlçe Teşkilatları 7 Haziran Genel Seçimleri ardından yasa boğulup, sanalda ortamda bol bol pozlar hariç ortalıkta gözükmeyen, yolları bozuk Ardahan’ı, Posof’u ve Göle’yi parsel parsel satan CHP’li belediyelerin yaptıkları karşısında sus/pus olan AK Parti Ardahan’da ki bu sessizlik dipten dalga dalga gelen tipinin ön fırtınası mı?
Bilmem ama 2. sıra adayı, eski İl Başkanı Veteriner Hekim Yunus Baydar’ın Damızlık Birliği başkanlığı hatırı dolaysıyla aldığı 10 bin oyda hiç bir katkısı olmadığı ileri sürülen AK Parti Ardahan İl ve İlçe Teşkilatlarına hesap sorulup, sorulmayacağını merak eden Ardahan AK Partililer şu an ki teşkilatların kongreyi beklemeden görevlerini ehli ellere bırakmalarından yana olduğunu gözlemliyoruz.
Ama bu gözlemin gerçekleşmesi için birilerinin biat kültürünü, yerelden bi haber SKM’ların yönlendirmesini bir yana bırakıp, yaşanan başarısızlığa baş kaldırması gerektiğini de duymuyor değiliz..
Kısacası CHP Ardahan’da olduğu gibi AK Parti Ardahan’da ve ülkede de sancının bir hayli büyük olduğunu ve bu ağrının her geçen gün yıllardır art arda kazandığı seçimleri kayıp edecek ağır bir sancıya döndüğü de görülmekte..
Şimdi soruyorum 7 yıl önce yazdım arşivim ki bu iki yazı sanki bugünü anlatmıyor mu?!.
Ona da alamadığı belediyeleri kayyumla idare ettiren AK Partililer ve siz okurlarım karar versin mi?!.

Çarşamba Günü, Saat:: 20.00’da TEMPO TV’de

https://www.youtube.com/@ArdahanTVHaber

Reklam ve Mesajlarınızla Daha Özgür Gazetecilik,

Daha Güçlü ve Gür Yayıncılık.. Ara: 05354183258

BİZDEN SİZ OKURLARA BİR HİZMET DAHA..

Belki de senin de aradığın geçmişte yaşananlara,

Ardahan’ın hafızası 30 Yıllık Haber Arşivimize göz atmak ister misin?..

https://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/

https://arsiv2.kuzeyanadolugazetesi.com/

Mavi Sandal Balıkçısına
iyi gelen komşu Nevada Coffee..

Kartal Sahili’nde İki İmza Mekân: Ardahanlı Yücel Bingöl ve Özer Bingöl’den Nevada Coffee ve Mavi Sandal Balıkçısı İstanbul’un hızla gelişen sahil bölgelerinden Kartal’da, hem deniz havasını soluyup huzur bulmak hem de lezzetli tatlarla buluşmak isteyenler için artık iki önemli adres var:

Nevada Coffee ve Mavi Sandal Balıkçısı..
Bu iki mekânın ardında ise Ardahanlı iş insanları Yücel Bingöl ve abisi Özer Bingöl yer alıyor.
Modern Bir Kafede Sakinlik: Nevada CoffeeKartal Sahili’nde konumlanan Nevada Coffee, sade ama şık atmosferiyle bölge halkının yeni gözdesi olmayı başardı.
Kafede üçüncü nesil kahvelerden taze kruvasanlara, detoks içeceklerinden tatlılara kadar geniş bir menü yer alıyor.


Sahil yürüyüşü yapanların uğrak noktası haline gelen Nevada Coffee, aynı zamanda sessiz çalışmak isteyenler için de ideal bir ortam sunuyor. Bingöl kardeşler, bu kafe ile sahil hattına hem şıklık hem fonksiyon katan bir dokunuş yapmayı amaçladıklarını belirtiyor.

Lezzetle Gelen Gelenek: Mavi Sandal Balıkçısı..

Kartal sahilinin bir diğer köşesinde, taze deniz ürünleri ve geleneksel meze kültürünü modern dokunuşlarla birleştiren Mavi Sandal Balıkçısı bulunuyor. Mekân, sadece lezzetleriyle değil, sunduğu manzara ve atmosferle de dikkat çekiyor. Özellikle yaz akşamlarında dolup taşan bu balıkçı, aileler, dost sofraları ve romantik yemekler için tercih edilen adreslerden biri haline gelmiş durumda.
Mavi Sandal’ın mutfağında Özer Bingöl’ün imzası var. Aynı zamanda Gebze, E5 üzeri ve Erenköy’de de şubeleri bulunan restoran zinciri, “denizden sofraya tazelik” mottosuyla çalışıyor.

Ardahan’dan İstanbul’a Uzanan Girişimcilik Hikâyesi

Ardahanlı iş insanı Yücel ve Özer Bingöl kardeşler, yıllar içinde edindikleri tecrübeyi artık kendi markalarıyla taçlandırıyor. Hem restoran işletmeciliğinde hem kafe konseptinde güçlü bir vizyona sahip olan Bingöl kardeşler, bölgeye yeni bir soluk kazandırıyor.
Yücel Bingöl, Nevada Coffee’nin planlamasında ve marka konumlandırmasında rol alırken; Özer Bingöl, mutfak kültürü ve operasyonel başarılarıyla dikkat çekiyor. Kardeşlerin ortak hedefi ise Kartal sahilinde gastronomiyle birlikte kültürel yaşamı da canlandırmak.
Yeni Projeler Yolda
Nevada Coffee ve Mavi Sandal ile istikrarlı bir başarı yakalayan Bingöl kardeşler, yakın dönemde farklı semtlerde yeni şubeler ve etkinlik odaklı projeler planlıyor. Kartal Sahili’nde hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin yakından tanımaya başladığı bu iki mekân, şimdiden bölgenin markalaşma yolculuğunda önemli bir rol üstleniyor.

Organizatör firmanın para istediği

Göle Federasyonunu, Derneklerini ve Kaşarlarını dışlarken,

Göle’nin CHP’li Başkanı AK Partiyi arkasına aldı!

Göleli olamayan bir organizasyon firma ile festival hazırlıklarına başlayan CHP’li Göle Belediye Başkanı, dernekleri, federasyonu ve kaşarcılarsız yapmaya hazırlandığı şu günlerde AK Parti’yi de arkasına aldı.
Geçtiğimiz günlerde gittiği İstanbul’da görüştüğü Göle Federasyonu ve federasyona bağlı dernekleri iş birliğine ve festival davet eden CHP’li Başlan bu ziyareti arından verilen birlik resimlerinin paylaşılmasının hemen ardından AK Parti İstanbul İl Başkanlığı dâhil bir dizi ziyaretlerde de bulunduğu görüldü.

CHP’li Belediye Başkanı Gökhan Budak önümüzde ki ayın içinde düzenlenecek olan festival öncesi İstanbul ve Ankara’da ziyaretlerde bulunduğu sırada, Göleli olmayan organizatör firmanın festivalde konuşma izni veremeyeceklerin belirttiği Göle federasyonundan, dernekler ve kaşarıcılardan festival alanında açacakları stant ve çadırlar için 10 ila 15 Bin TL. arası fiyat biçtiği de alınan bilgiler arasında olurken, federasyon, ve dernekler gibi kaşarlılarında festivale katılmayacakları alınan bilgiler arasında oldu.

KALAN ARAZİ ve ARDALARI SATAMADI..

Geçen yılda aynı sıkıntıların yaşandığını belirten Göle Dernekler Federasyonu ve Dernekleri, başkanın stk’ları ile kaşarlıları dışlayan bu tutumunu kınadıklarını belirtirken, bunun en baş sorumlusunun Göleli olmayan, Göle’yi tanımayan ama ne hikmetse tüm tepkilere karşın başkanın geçen yıl olduğu gibi bu yılda yine birlikte çalıştığı ve derdi Göle, Göleliler veya tanıtma değil para olan ve festival alanını siyaset şovuna çeviren organizatör firmaya bu festivalde de iş verilmesinin neden olduğunu da belirtip, federasyonun, derneklerin ve kaşarcıların olmadığı festivalin geçen yılki gibi gerginliklerin yaşandığı b ir etkinlik ve içi boş olacağını iddia ettiler.

Öte yandan Ardahan ve Posoflu CHP’li Belediye Başkanlarına özenip, AK Parti ve Yeniden Refah Partili Meclis Üyelerinin de onayı ile belediyeye ait arsa ve arazileri satılığa çıkaran CHP’li Göle Belediye Başkanı Budak son satış ihalesini yapamadı.

Alınan bilgilere göre başta Göle Sineması olmak üzere bir çok arsa ve araziyi satılığa çıkaran belediyenin açtığı ihaleye katılan firmaların verdikleri tekliflerin yeterli olmadığı gibi bazılarının eksik evrakla ihaleye katıldığını bu nedenle ihalenin önümüzdeki ayın ilk haftasına ertelendiği de alınan bilgiler arasında oldu.

Kahramanmaraş depremi ve diğer affet olayları ardından yardımda bulunmak isteyen yurttaşlar için banka hesap numaraları paylaşan AFAD’a özenen belediyeler ile stk’lar da festival ve şenlikler için iş insanlarından İBAN’la yardım istiyor.
Belediyeler gibi dernek, federasyon gibi stk’ların, ‘Festivalimize destek olmak isteyen katılımcılar için hesap bilgilerimiz aşağıda yer almaktadır. Katkılarınız, kültürümüzü yaşatmamıza ve birlikteliğimizi güçlendirmemize vesile olacaktır. Şimdiden ilginiz ve desteğiniz için teşekkür ederiz’ diyerek mesaj yoluyla attıkları İBAN’larına festival ve şenliklere parasal destek istedikleri görüldü.

İZİN ALMADAN FESTİVAL, ŞENLİK YASAL MI, KORSAN MI?
Attıkları İBAN’arla yaz etkinliklerini yapmaya çalışan belediyeler ve stk’ların başta valiliğe olmak üzere kaymakamlıklara resmi bir başvuru yapmadıkları öğrenildi.
Ardahan’da yaz aylarında düzenlenecek olan festivallerin tarihleri belli olurken, bu tarihler için valilik ve kaymakamlıklara resmi bir dilekçe verilmediği öğrenilirken, mevzuatlar gereği ‘gösteri, yürüyüş, etkinlik için zorunlu izin gerekir’ diyen resmi kurumların bu duruma nasıl izin verdikleri merakla edilmektedir.
Öte yandan Ardahan’da yaz aylarında düzenlenecek olan festivallerin tarihleri belli oldu.
Ardahan il genelinde 2025 yılı festival takvimine göre, Temmuz ve Ağustos aylarında yapılacak.
Ardahan’da bu yıl düzenlenecek olan yaz etkinliklerinin gurbet ile sıla arasında köprü olurken, kentin tanıtımı açısında da önemli bir yere sahip. Ardahan ilçe ve köylerinde düzenlenen festivaller binlerce insanı bir araya getiriyor.
Ardahan il genelinde birçok dernek ve belediyenin yaptığı ve geleneksel hal alan festival ve şenlikler için neden izin almadıkları merak edilmektedir.

Göle ve Posof’ta Başkanlar sinemayı kat karşılığında ihale edip, elma bahçesini satarken Köy Muhtarı ise köy kütüphanesini taziye evi ve morga çevirecek!

Ekonomik sıkıntı içinde olan Ardahan’ın Göle ilçe belediyesi İl’in tek sinemasını
kat karşılığında müteahhitte vermek için
ihaleye çıkarken, Posof Belediyesi de dışı gibi içide kırmızı olan 80 dönümlük elma tarlasını satışa çıkardı.
Öte yandan Profesör Selçuk Şirin’in köyü de olan Ardahan’ın Göle ilçesine bağlı Türkeşen köy muhtarı, derneğin yaptırdığı Kütüphaneyi Taziye evi ve Morg yapmak için yıkma kararı aldı.
SİNEMAYI KAT KARŞILIĞINDA SATACAK..
Festivale hazırlanan CHP’li Göle Belediyesi de Ardahan ve Posof ‘ta ki CHP’li Belediyeleri gibi elinde ki arazi ve iş yerlerini satışa çıkardığı öğrenildi.
Göle Türkeşen köyünde ki kütüphanenin morga çevrilmesinin tartışıldığı bir esnada Göle Belediyesinin de Göle merkezde bulunan ve Göle Sinemasının olduğu binayı kat karşılığında ihale edeceği öğrenilen belediyenin Göle-Ardahan yolu üzerimden bulunan Mal meydanından yanında ki arazinin yanında Tekel Binasınınım yanı başında ki arsayı da satmak için ihale açtığı öğrenildi.
Öte yandan eski kaymakamlığın yeni Belediye binasına halen taşınamadığı da alınan bilgiler arasında oldu.

CHP’Lİ POSOF BELEDİYESİDE
İÇİ DIŞI POSOF’U SATMAYA BAŞLADI!
Hizmettense, ‘Sat-Ye’ taktiği ile Ardahan’ın CHP’lli Belediyeyi kendine örnek alan CHP’li Posof Belediyesi Posof’un ilk kuruluş merkezi olan Yurtbekler (Caksu) köyünde ki içi dışı kırmızı elmanın yetiştiği 80 dönümlük araziyi satmaya devam ediyor.
Posof Belediyesine ait 80 dönümlük arazisini satmaya başlayan CHP’li Posof Belediyesi satışa çıkardığı ve sattığı arsaları alanlarla davalıkta olduğu ortaya çıktı.
Alınan bilgilere göre göreve geldiğinden bugüne kadar gözle görülür bir çalışma ve çabası bulunmayan CHP’li Posof Belediye Başkanının emriyle belediyeye ait arazilerin satılmasına karar kılındığı ve bugüne kadar milyonluk gelir elde ettiği ancak ne hikmetse o paralarında ortada olmadığı iddia edilirken, aynı belediyenin ‘Borcum var’ deyip sattığı arazilerden elde ettiği paraları olduğu söylenen borçlara vermediği de öğrenildi.
Bir önceki belediye yönetiminin bölgeye has olan ve dışı gibi içi de kırmızı olan elmanın yetişmesi için çevre düzenlemesi ve yolunu yaptığı devasa araziyi bahçeye çevirdiği ve içi de dışı gibi kırmızı olan bşr çok elma fidanı ektiği öğrenilen araziyi satlığa çıkardı.
CHP’li Belediyenin hizmet yapmaktansa ‘Sat-Ye’ taktiği ile sattığı arazilerden elde elde ettiği paraları nereye harcadığı da meraka edilmektedir.

DEM ‘SATMA’ diyor, CHP Satıyor, AK Parti-MHP İzliyor!
Belediyeye ait ne kadar arsa varsa b unların büyük bölümünü satan Ardahan’ın CHP’li Belediyeyi örnek alan Posof’un CHP’li Belediyenin gözden ırak Caksu’da ki belediyeye ait 80 dönümlük arazileri satmaya devam ederken bunca satış ve gelire rağmen hiç bir hizmetleri göz çarpmayan CHP’li Belediyelerinin keyfi davranışlarına karşı DEM’li Belediye Meclis Üyelerinin yapıldığı ileri sürülen onca usulsüzlük ve keyfi işlere dur demeye çalıştığı, AK Parti ve MHP’li Belediye Meclis Üyeleri ile AAK Parti il, İlçe Teşkilatlarından hiç bir kimsenin bu yaşananlara karşı sessiz kalıp, bu yönde ne bir açıklama nede bir tepki göstermedikleri dikkat çekmekte.

KÖPRÜSÜ İLE ÜNLÜ KÖY..

Bir zamanlar Posof’un merkezi olan, bu neden belediyenin 80 dönümlük araziye sahip olduğu Yurtbekler (Caksu) köyünde Posof çayı üzerinde bulunan ce 1906 yapımlı tarihi köprü o dönemde 3 yılda yapılıp, bitirilmiştir. Uzunluğu 48 metredir, genişliği içten içe 4 metre 35 cm olan köprü dıştan dışa 5 metre 60 cm uzunluğundadır. Geçtiğimiz dönem belediye yönetimince orijinaline uygun restore edilen köprünün yanı sıra bu köyde aynı zammın da bir askeri hudut karakolu bulunmakta.

İŞ YOK DENEN ARDAHAN’A İTHAL İŞÇİ GETİRİLECEK..

‘İş yok’ denen Ardahan’da çalıştıracak işçi bulmayan yatırımcılar ve tekstil atölyeleri ya kapanıyor yada kapanmamak için direniyor.
Bu sorunu aşmak için başta Türkmenistan’dan olmak üzere yurt dışında yabancı işçi getirilmesi için kolları sıvayan hayırsever iş insanı Selami Erdoğan ve Erdoğan’ın memleketine yaptırdığı 250 kişiye iş istihdamı sağlayan tekstil atölyesini işleten firmanın yönetim kurulu başkanı Taner Badem başta Türkmenistan’dan olmak üzere yurt dışında işçi ithal etmeyi düşündükleri öğrenildi.
Ardahan Posoflu iş insanı Selami Erdoğan’ın anası, babası hayrına memleketine yaptırdığı devasa tekstil atölyelerinin 3’ünden biri çalıştıracak elaman bulamamaktan kapanırken, diğeri de yine aynı sıkıntı dolaysıyla zor günler yaşıyor. Alınan bilgilere göre ata yurdu Ardahan merkeze ve Posof’a dev atölyeler kuran Ardahan Posoflu iş insanı Selami Erdoğan”ın kendi baba ocağı olan Posof’ta ki tekstil atölyesi işletmecinin çalışacak işçi bulamadığından kapanmasına üzüldüğü, Ardahan merkez deki Ardahan Tekstil isimli tesisinde aynı durumla karşı karşıya olduğunu öğrenince yeniden devreye girerek şu an açık olan ama ‘İş yok’ denen Ardahan’da çalıştıracak işçi bulamayan Ardahan Tekstil’i işleten iş insanı Taner Bademle yaptığı istişarede gerekirse yurt dışında işçi ithal edilebileceğini ve bu konuda kendisine yardımcı olabileceğini belirttiği öğrenildi. Gazetemizin konu hakkında yaptığı araştırmada iş yok, yatırım yok denen Ardahan’a yapılan devasa yatırımı ayakta tutmak için tüm imkanlarını seferber eden Ardahan Hanaklı iş insanı Taner Badem’in ‘iş yok’ denen Ardahan’da çalıştıracakları işçi bulamadıklarını Ardahan Valisi ve Belediye Başkanına da aktardığını ve yardım istediği de öğrenilirken, sorunu duyan Valinin İş-Kur Müdürünü çağırtıp, çalışacak kimseyi bulamaktan iş yerini kapatma noktasına gelen Badem’e yardımcı olmalarını emir ettiği, Ardahan Belediye Başkanının ise sanal ortamda yaptığı açıklamada iş için hiç bir kimsenin belediyeye başvurmamasını, gidip, çalıştıracak işçi arayan Ardahan Tekstil’de hazır işi yapmasını istediği görüldü.

**POSOF GİBİ GÖLE’DE DE AYNI DURUM YÜZÜNDEN TEKSTİL ATOLYELERİ KAPANMIŞTI..
Ardahan Tekstil’im ‘iş yok’ denen Ardahan’da çalışacak işçi bulamadığı ve tam kapasite ile çalışamadığı için aldığı işleri yetiştirmekten zorlandığı öğrenilirken aynı durum daha önce de Posof ve Göle’de de yaşanmıştı. Ardahan’ın ilçeleri olan bu kentlerde kurulan ve 100-150 kişiye iş istidamı sağlayan tekstil atölyeleri kapanmak zorunda kalmıştılar.

Posof Belediyesinin desteği ile bir süre açık kalan ve bir çok işsize iş sağlayan Posof Tekstil gibi Göle Belediyesinin desteği ile Göle’de açılan tekstil atölyesi de ‘iş yok’ denen Ardahan’da çalıştıracak işçi bulunmayınca, Gölede ki tesis kısa sürede kapatılarak, Erzurum’a taşınmıştı.

SORUN İŞ-KIR’UN BANKAMATİÇİLERİ!

İşsizliğin diz boyu olduğu yönde sürekli çağrı ve eleştirilerin olduğu Ardahan ve Ardahan gibi kentlerde çalıştıracak işçi bulmaktan zorlanan yatırımcıların en büyük şikayetlerinin ‘işsizim’ diyenlerin siyasiler aracılığı ile başvurdukları İş-Kur’un yönlendirmesi ile kamuda çalışıyor gibi gösterilen bankamatikçi çalışanlar olduğu da ileri sürüldü.

Tekstilciler gibi küçük büyük veya organize sanayilerinde devasa yatırım yaparak iş istidamı sağlayan iş insanlarının aradığı yetişmiş veya acemi işçi bulamamanın nedeni siyasilerin oy hesabı üzerine kurulan anlayışlarının geldiği bununda İş-Kur gibi önemli bir kurumu bankamatikçi anlayışla iş arayanlara sağladıkları siyasi imkanlar olduğuna dikkat çekilirken, başta valilik, kaymakamlık, belediye ve diğer kamu görevlerine geçici de olsa kapak atan işsizlerin hem çalışmadıkları hem de iş yerlerine bile gitmeden bankamatiklerden maaş alıp, hem çalışmadıkları gibi hem de iş yok denen Ardahan’da çalışacak işçi bulmayı zorlaştırdıkları da ileri sürüldü.

ÇALIŞACAK İŞÇİ BULUNAMADIĞI

ARDAHAN’A HAYVAN’DA İTHAL EDİLECEK..

İş yok denen Ardahan’da işçi bulmaktan zorlanan yatırımcılar gibi hayvan yetiştiriciliğinde de bu duruma benzer bir durum yaşandığı görülen Ardahan’a Brezilya’dan 10 bin hayvan getirileceği de alınan bilgiler arasında oldu.

Yerel ve ulusal basında geniş yankı bulan haberlere göre kırımızı et deposu olarak bilinen Ardahan’da ‘iş yok’ denilip, çalışacak işçi bulunamadığı gibi damızlık ölümlerinin yoğun olduğu ve devam eden göç dolaysıyla hayvan sayısı da gün geçtikçe azalmasının gerçek anlamda hayvan yetiştirildiği yapan ve yeterli hayvan bulmaktan zorlanan yatırımcıları ithal hayvana yönlendirdiği de alınan bilgiler arasında oldu.

Aleviler yasta iken festival ve şenlik yapılmasına tepki!

Alevi Dedesi: Alevilerin Mateminde eğlenmeyi,

halay çekmeyi düşünenleri Allaha ve Vicdanların bırakıyoruz..

Hüseyin’in Kerbelâ’da şehit edilmesi ve Ehlibeyt’in uğradığı büyük felâketler sebebiyle, daha çok Şiîler’in vücutlarına zincirlerle vurup ilâhî ve mersiyeler okuyarak yaptıkları yas törenlilerinin yapıldığı bir zamanda Alevi inancında büyük öneme sahip olan Muharrem Ayına rastlayan günler içinde yapılacak olan festival, şenliklere tepki gün geçtikçe artıyor.

Alevi Kültürü Hatırlatıyor: Muharrem Eğlence Ayı Değil”

Bu yıl 26 Haziran – 7 Temmuz tarihleri arasına denk gelen Muharrem Ayının içinde bölgede yapılacak denen bol eğlenceli festival ve etkinliklerin Alevi toplumuna saygısızlıktan öte bir şey olmadığını belirten Damalı Alevileri temsilen Alevi dedesi Aliekber ÇARİ, başta Muharrem ayı içinde olunduğunu bile bile bu etkinliklere izin veren, gitmeye hazırlanan devlet yetkililerine olmak üzere tüm duyarsızlara tepki gösterilmesini istedi.

Aleviler yasta iken..

Başta Damal’da olmak üzere Hoçvan ve diğer kent ve köylerde aynı günler içinde yapılacak denen şenlikler ve festivallerin başka tarihlere alınmasını isteyen Ardahanlı Aleviler, biz matem içinde yasta iken birilerinin eğlenip, halay çekmesinin ne geleneklere, nede kültürümüze ve de kardeşliğe yakışmaz diyerek aynı tarihlere gelen festival ve şenliklerin ipta edilmesini matemde olan bir topluma saygının samimiyetini gösterir diyorlar.
Bilindiği gibi bu dönem, yani Temmuz ayının ilk haftası Kerbela şehitlerini anma, yas, ibadet ve içe dönüş zamanı olarak kabul ediliyor. Alevi toplumunda bu süreçte eğlence, düğün ya da kutlama gibi etkinlikler kesinlikle uygun görülmüyor.
Ancak bazı bölgelerde bu tarih aralığında düzenlenmek istenen yayla şenlikleri ve benzeri organizasyonlar, Alevi toplumunda rahatsızlık yaratıyor. Alevi toplumu, Muharrem Ayı’na denk gelen her türlü etkinliğe açıkça karşı olduklarını ifade ediyor.
Alevi kültüründe bu tür etkinliklerin, inanç değerlerine ve toplumsal hafızaya zarar verdiği gibi, ortak yas duygusunu da zedelediği kabul ediliyor. Bu nedenle Alevi yurttaşlar, ilgili kişi ve kurumlara, bu tarihlerde planlanan etkinliklerin ertelenmesi gerektiği yönünde çağrıda bulunuyor.
Toplumsal barışın, saygının ve inanca duyulan hassasiyetin bir göstergesi olarak, Muharrem Ayı boyunca her türlü eğlenceden uzak durulması gerektiği güçlü bir şekilde vurgulanıyor.

Muharrem eğlence ayı değildir..

Damallı vatandaşlar, 26 Haziran ile 7 Temmuz 2025 tarihleri arasında yapılacak her türlü festival ve şenliklerin Muharrem ayı olması nedeniyle ertelenmesini istiyor.
Müslüman âlemi için kutsal aylardan biri olan aşure günü olarak da bilinen Muharrem ayı (matem ayı) 26 Haziran 2025 Perşembe günü başlıyor.
İslam dünyasında büyük anlam taşıyan hem hicri yılbaşı olarak kabul edilen Muharrem ayının gelişi hem de Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitlerini anma vesilesiyle tüm dünyada olduğu gibi Alevi nüfusunun yoğunluklu olduğu Ardahan’ın Damal ilçesindeki canlar bu dönemi oruç ve ibadetlerle geçiriyor.
Damal ilçesinde yaşayan canlar, Alevi inancında büyük öneme sahip olan Muharrem Ayı’nda Kerbela şehitlerini anma, yas, ibadet ve içe dönüş zamanı olarak kabul ettikleri için bu dönemde eğlence, düğün ya da kutlama gibi etkinlikleri kesinlikle uygun görmüyor.
Ancak bazı bölgelerde bu tarih aralığında düzenlenmek istenen yayla şenlikleri ve benzeri organizasyonlar, Alevi toplumunda rahatsızlık yaratıyor. Alevi toplumu, Muharrem Ayı’na denk gelen her türlü etkinliğe açıkça karşı olduklarını ifade ediyor.

Alevi kültüründe bu tür etkinliklerin, inanç değerlerine ve toplumsal hafızaya zarar verdiği gibi, ortak yas duygusunu da zedelediği kabul ediliyor. Bu nedenle Alevi yurttaşlar, ilgili kişi ve kurumlara, bu tarihlerde planlanan etkinliklerin ertelenmesi gerektiği yönünde çağrıda bulunuyor.
Damallı canlar sosyal medya hesaplarından “Muharrem ayı eğlence ayı değildir” etiketi ile başlattıkları duyuru toplumda geniş yankı uyandırdı. Yapılan duyurular da ayrıca, toplumsal barışın, saygının ve inanca duyulan hassasiyetin bir göstergesi olarak, Muharrem Ayı boyunca her türlü eğlenceden uzak durulması gerektiği güçlü bir şekilde vurgulandı.

YAYLALARI GÜZEL, YOLLARI ÇİRKİN..

Yayla sezonun hareketlendiği şu günlerde hayvancılıkla geçinilen bölgede en büyük sorun olağanüstü bozuk olan kent ve köylerde olduğu gibi yayla yollarında da aynu sorun yaşanmakta.
Yıllardır alt yapıdan yoksun yolların bir tülü tamamlanıp, yapılamadığı Ardahan şehir ve köy içi yolları gibi olağanüstü bozuk olan yayla yolları zaman zaman ölümlü kazalar dahil bir çok istenmeyen olaylara da neden olmakta.
Kentin en yüksek dağı olan Kısır Dağı’nın yanında Keldağ, Uğurlu Dağı, Akbaba Dağı, Göze Dağı gibi tek dağların ve Allahuekber, Yalnızçam gibi sıradağlarının yamaçlarında yer alan yaylalarıyla bilinen Ardahan’da, resmiyette ‘köy altı iskân şekli’ olarak adlandırılan yayla sezonu erken başladı.
Doğu Karadeniz Bölgesi sınırında bulunan Artvin, Göle ve Şavşat arasında ki Bülbülan yaylası başta olmak üzere Yalnızçam Yaylası, Göle Okçuoğlu Yaylası gibi Çıldır Göydağlar İnektepe yaylasının yanu sıra 16 yaylası bulunan Posof’un Urama, Suskap Yaylaları, Damal Otağı Köyü Yaylaları, Hanak Çiçeklidağ yaylası gibi birçok yaylası bulunan Ardahan’ın 226 köyünün büyük bölümü yaylalara çıkmaya başladılar.

2025’in ilk çeyreğinde 25 gazeteci tutuklandı, 25 milyon TL ceza kesildi!..

Gazeteci Ercüment Akdeniz’den sonra Gazeteci Fatih Altaylı’nın tutuklanması ile bir kez daha gündeme gelen basın özgürlüğü tartışıla dururken ülkede Expression Interrupted’ın yayımladığı rapora göre, yılın ilk üç ayında 157 gazeteci yargılandı, 25’i tutuklandı. RTÜK ise muhalif yayın organlarına 25 Milyon para cezaları kesti.
Expression Interrupted platformunun hazırladığı “İfade ve Basın Özgürlüğü Gündemi” başlıklı üç aylık raporun 13’üncüsü yayımlandı. Ocak, Şubat ve Mart 2025 dönemini kapsayan rapor, Türkiye’de gazetecilere yönelik baskıların sertleştiği bir döneme işaret ediyor.
Rapora göre, yılın ilk çeyreğinde 90 farklı davada toplam 157 gazeteci yargılandı. Bu davalardan 32’si sonuçlandı; 19’u mahkûmiyet, 14’ü ise beraatla sonuçlandı. Mahkûm edilen 28 gazeteciye toplamda 41 yıl 1 ay 12 gün hapis cezası ve 8.850 TL adli para cezası verildi. Aynı dönemde 25 gazeteci hakkında yeni dava açıldı, 10 gazeteci hakkında da soruşturma başlatıldı.
Gazeteciler en çok ‘örgüt üyeliği’ ile suçlandı
Gazetecilere yöneltilen suçlamalar arasında en yaygın olanı, 27 davada görülen “örgüt üyeliği” (TCK 314/2) ve 21 davada yer alan “örgüt propagandası” (TMK 7/2) oldu. Bunun yanı sıra 14 davada “hakaret/kamu görevlisine hakaret”, dokuz davada “Cumhurbaşkanına hakaret” ve yine dokuz davada “devlet kurumlarını aşağılama” suçlamaları öne çıktı. Yedi ayrı davada ise “halkı yanıltıcı bilgiyi yayma” anlamına gelen TCK 217/A maddesi kullanıldı.

Protestoları izleyen gazetecilere gözaltı ve tutuklama..

Yılın ilk çeyreğinde 50 gazeteci gözaltına alındı; bunların 22’si Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasıyla ilgili protestoları takip ettikleri için hedef alındı. Protestoları izlemeye çalışan yedi gazeteci de tutuklanan 25 gazeteci arasında yer aldı. Bu dönemde 10’u yeni tutuklanan toplam 21 gazeteci tahliye edildi.
Yılın başında 33 olan tutuklu gazeteci sayısı, çeyrek sonunda 34’e yükseldi.
RTÜK’ten rekor cezalar ve ekran karartma
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), yılın ilk üç ayında Halk TV, NOW, SZC TV ve TELE 1’e toplamda 25.344.068 TL para cezası verdi. Bu cezaların 22 milyon TL’si, İmamoğlu’nun tutuklanmasına ilişkin yayınlar nedeniyle kesildi. Ayrıca SZC TV’ye 10 gün süreyle ekran karartma cezası verildi. Kurul, “olumsuz yayınlarla vatandaşları karamsarlığa sürükleme” gerekçesiyle muhalif yayınlara yönelik bir uyarı da yayımladı.
Bu dönemde RTÜK’ün yetkisi YouTube’a kadar genişletildi. Cumhuriyet gazetesi, Fatih Altaylı ve FluTV gibi kanallara lisans alma zorunluluğu getirildi.
Yeni sansür aracı: Siber Güvenlik Kanunu
19 Mart’ta yürürlüğe giren Siber Güvenlik Kanunu, basın örgütlerinin tepkisini çekti. Kanunun “veri sızıntısı varmış gibi gösterenlere iki ila beş yıl hapis” cezası öngören 16. maddesi, yeni bir sansür aracı olarak değerlendirildi. Ayrıca sekizinci madde ile savcılara hâkim kararı olmadan dijital materyallere el koyma yetkisi tanınması eleştirilere yol açtı.

AYM ve AİHM’den ihlal kararları
Anayasa Mahkemesi, daha önce iptal ettiği “örgüte üye olmadan yardım etme” suçunu bir kez daha aynı gerekçeyle iptal etti. Ayrıca gazeteciler tarafından yapılan en az iki başvuruda adil yargılanma ve basın özgürlüğü ihlalleri tespit edildi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2024 verilerine göre ise Türkiye, Avrupa’da en çok hak ihlali yapılan ülke oldu. AİHM önünde bekleyen yaklaşık 60 bin başvurunun yüzde 35,8’i, yani 21 bin 600’ü Türkiye’den yapıldı.

ORGANİZE HAYVAN BARINAĞI AÇILDI!

20 yı önce kurulmasına karşın 81 kent içinde tek yatırımın yapılmadığı Ardahan Organize Sanayinin yeni bşr yere taşınması tartışılırken Ardahan Valisi Hayrettin Çiçek’in önderlik ettiği, Ardahan merkez, 5 ilçe, 1 Belde ve 226 köyün başı boş hayvanlarının barınacağı mevcut ama bugüne dek bir yatırımcının çivi çakmadığı organize sanayinden büyük devasa bir hayvan barınağı yapıldı.
Ardahan merkeze 30 km mesafedeki Eski Beyrehatun köy mevkiinde yapılan barınak alanını gezen Vali Çiçek, projeye ilişkin alanda çalışma yapan Özel İdare yetkililerinden bilgi aldı.
Ardahan Valisi Hayrettin Çiçek, sahipsiz sokak hayvanlarını korumak ve kontrol altına almak amacıyla Valilik ve İl Özel İdaresi iş birliğiyle yapımı tamamlanan sahipsiz hayvan barınağında incelemelerde bulundu.
Çıldır’ın eski Beyrehatun köy mevkiinde sokak hayvanlarına hizmet vermeye başlayan modern barınak alanını gezen Ardahan valisi Hayrettin Çiçek, köpek kulübeleri, rehabilitasyon, yemleme ve sulama ünitelerini yerinde inceledi.
Öte yandan Vali Çiçek, barınakta görevli personelden barınağa alınan hayvanların durumu ve barınaktaki işleyiş hakkında detaylı bilgi aldı. Vali Çiçek, sokak hayvanlarının korunması, bakımı ve rehabilitasyonu için yapılan tesisin Ardahan’daki önemli bir ihtiyacı karşılayacağını ifade ederek, “Sokak hayvanlarımızın hem sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürmesi hem de toplumumuzda huzurun temini için bu tür tesislerin önemi büyüktür. Barınağımız tüm bu amaçlara hizmet edecek şekilde eksiksiz bir şekilde tamamlanmıştır” ifadelerini kullandı.

3. Lig olmadı 2. Spor salonu..

Ardahan’ı Bölgesel Amatör Ligde temsil eden erkek futbol takımının bu yılda 3. lige çıkamadığı, Kadın futbol takımının en son Gürcistan’a yenildiği, Amatör Futbol Liginin yapılamadığı, yaz etkinliklerin de yer alacak güreşçilerin arandığı Ardahan’a 2. spor solunu yapılacak.

AK Parti Ardahan Milletvekili Kaan Koç, şehrin spor altyapısını güçlendirmeye yönelik önemli bir projeye daha imza attı. Ardahan’da gençlerin ve sporcuların dört gözle beklediği 1500 kişilik kapalı spor salonu için çalışmalar resmen başlıyor.
Milletvekili Koç’un girişimleriyle Spor Toto Teşkilat Başkanlığı ile yapılan protokolün ardından proje hayata geçiriliyor. Uluslar arası müsabakalara ev sahipliği yapabilecek niteliklerde tasarlanan spor salonunun temeli bu yaz atılacak.
Projeyle ilgili açıklamalarda bulunan Kaan Koç,” Uluslar arası müsabakalara uygun şartlarda, içerisinde birçok spor dalının salonları bulunan, gençlerimizin spor faaliyetlerine büyük katkı sunacak ve yeni şampiyonlar yetiştirecek 1500 kişilik kapalı spor salonu Serhat Ardahan’ıma hayırlı olsun. Spor Toto ile protokolümüzü imzaladık. Temelini bu yaz atacağız. Bu önemli ve büyük yatırım için Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Osman Aşkın Bak’a Şehrimiz adına teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

1924’ün penceresinde Karslı izlemek..

Karslı Dr. Gürbüz, Zeki ve Çetin Çapan kardeşlerin memleketleri Kars’a yaptıkları Otel 1924 kısa sürede kenttin simge yatırmaları arasına girdi.
Şu günlerde Ardahan’ın Damal Karadağ’ına silueti yansıyan Atatürk’ün Kars’a geldiğinde kısa bir süre konakladığı tarihi binayı alarak, memleketlerine yaptıkları dev bir yatırımla baştan aşağıya yenileyen ve bölge turizmin hizmetine sunan Çapan kardeşlerin Kars merkezde ki eviniz denen OTEL 1924’te konaklayanlar başta Kars kalesini olmak üzere tüm karsı izleme fırsatı da buluyorlar.
Kars’a gidenler ve kentin tarihi yapısının yanı sıra Kars’ın damak tadını hissettikleri kahvaltı ve yemek esnasında Kars’ı izlerken, ‘Otel 1024’ün penceresinde Kars..’ şeklinde muhteşem Kars fotoğraflarını kendi sanal sayfalarına paylaşımları Kars’ı tanıtımında diğer bir önemli rol oynamakta.

Et ve Samandan sonra ŞİMDİ DE İTHAL İŞÇİ GELECEK!

‘İŞ YOK’ DENEN ARDAHAN’A
DIŞARIDAN İTHAL İŞÇİ GETİRİLECEK..

İthal et ve saman getirilen Ardahan’a bu kez ithal işçi için girişim başlatıldı.
Buna neden ise; ‘İş yok’ denen Ardahan’da çalıştıracak işçi bulmayan yatırımcılar ve tekstil atölyeleri zorda.
İşletmeler bu sorunu aşmak için başta yurtdışı olmak üzere yurt dışında yabancı işçi getirilmesi için kolları sıvayan hayırsever iş insanı Selami Erdoğan ve Erdoğan’ın memleketine yaptırdığı ve 250 kişiye iş istihdamı sağlayan tekstil atölyesini işleten firmanın yönetim kurulu başkanı Taner Badem başta yurtdışından olmak üzere Ardahan dışında işçi ithal etmeyi düşündükleri öğrenildi.
Ardahan Posoflu iş insanı Selami Erdoğan‘ın anası, babası hayrına memleketine yaptırdığı devasa tekstil atölyelerinin 3’ünden biri çalıştıracak elaman bulamamaktan kapanırken, diğeri de yine aynı sıkıntı dolaysıyla zor günler yaşıyor.
Alınan bilgilere göre ata yurdu Ardahan merkeze ve Posof’a dev atölyeler kuran Ardahan Posoflu iş insanı Selami Erdoğan”ın kendi baba ocağı olan Posof’ta ki tekstil atölyesi işletmecinin çalışacak işçi bulamadığından kapanmasına üzüldüğü, Ardahan merkez deki Ardahan Tekstil isimli tesisinde aynı durumla karşı karşıya olduğunu öğrenince yeniden devreye girerek şu an açık olan ama ‘İş yok’ denen Ardahan’da çalıştıracak işçi bulamayan Ardahan Tekstil’i işleten iş insanı Taner Bademle yaptığı istişarede gerekirse yurt dışında işçi ithal edilebileceğini ve bu konuda kendisine yardımcı olabileceğini belirttiği öğrenildi.
Gazetemizin konu hakkında yaptığı araştırmada ‘iş yok, yatırım yok’ denen Ardahan’a yapılan devasa yatırımı ayakta tutmak için tüm imkanlarını seferber eden Ardahan Hanaklı iş insanı Taner Badem’in ‘iş yok’ denen Ardahan’da çalıştıracakları işçi bulamadıklarını Ardahan Valisi ve Belediye Başkanına da aktardığını ve yardım istediği de öğrenilirken, sorunu duyan Valinin İş-Kur Müdürünü çağırtıp, çalışacak kimseyi bulamadıklarını, tam kapasite ile çalışması gerek iş yerlerinin kapasite çalışmadığını belirten gelen Badem’e yardımcı olmalarını emir ettiği, Ardahan Belediye Başkanının ise sanal ortamda yaptığı açıklamada iş için hiç bir kimsenin belediyeye başvurmamasını, gidip, çalıştıracak işçi arayan Ardahan Tekstil’de hazır işi yapmasını istediği görüldü.

2025’in ilk çeyreğinde 25 gazeteci tutuklandı,
25 milyon TL ceza kesildi!..

Gazeteci Ercüment Akdeniz’den sonra Gazeteci Fatih Altaylının tutuklanması ile bir kez daha gündeme gelen basın özgürlüğü tartışıla dururken ülkede Expression Interrupted’ın yayımladığı rapora göre, yılın ilk üç ayında 157 gazeteci yargılandı, 25’i tutuklandı. RTÜK ise muhalif yayın organlarına 25 Milyon para cezaları kesti.
Expression Interrupted platformunun hazırladığı “İfade ve Basın Özgürlüğü Gündemi” başlıklı üç aylık raporun 13’üncüsü yayımlandı. Ocak, Şubat ve Mart 2025 dönemini kapsayan rapor, Türkiye’de gazetecilere yönelik baskıların sertleştiği bir döneme işaret ediyor.
Rapora göre, yılın ilk çeyreğinde 90 farklı davada toplam 157 gazeteci yargılandı. Bu davalardan 32’si sonuçlandı; 19’u mahkûmiyet, 14’ü ise beraatla sonuçlandı. Mahkûm edilen 28 gazeteciye toplamda 41 yıl 1 ay 12 gün hapis cezası ve 8.850 TL adli para cezası verildi. Aynı dönemde 25 gazeteci hakkında yeni dava açıldı, 10 gazeteci hakkında da soruşturma başlatıldı.
Gazeteciler en çok ‘örgüt üyeliği’ ile suçlandı
Gazetecilere yöneltilen suçlamalar arasında en yaygın olanı, 27 davada görülen “örgüt üyeliği” (TCK 314/2) ve 21 davada yer alan “örgüt propagandası” (TMK 7/2) oldu. Bunun yanı sıra 14 davada “hakaret/kamu görevlisine hakaret”, dokuz davada “Cumhurbaşkanına hakaret” ve yine dokuz davada “devlet kurumlarını aşağılama” suçlamaları öne çıktı. Yedi ayrı davada ise “halkı yanıltıcı bilgiyi yayma” anlamına gelen TCK 217/A maddesi kullanıldı.

Protestoları izleyen gazetecilere gözaltı ve tutuklama..
Yılın ilk çeyreğinde 50 gazeteci gözaltına alındı; bunların 22’si Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasıyla ilgili protestoları takip ettikleri için hedef alındı. Protestoları izlemeye çalışan yedi gazeteci de tutuklanan 25 gazeteci arasında yer aldı. Bu dönemde 10’u yeni tutuklanan toplam 21 gazeteci tahliye edildi.
Yılın başında 33 olan tutuklu gazeteci sayısı, çeyrek sonunda 34’e yükseldi.
RTÜK’ten rekor cezalar ve ekran karartma
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), yılın ilk üç ayında Halk TV, NOW, SZC TV ve TELE 1’e toplamda 25.344.068 TL para cezası verdi. Bu cezaların 22 milyon TL’si, İmamoğlu’nun tutuklanmasına ilişkin yayınlar nedeniyle kesildi. Ayrıca SZC TV’ye 10 gün süreyle ekran karartma cezası verildi. Kurul, “olumsuz yayınlarla vatandaşları karamsarlığa sürükleme” gerekçesiyle muhalif yayınlara yönelik bir uyarı da yayımladı.
Bu dönemde RTÜK’ün yetkisi YouTube’a kadar genişletildi. Cumhuriyet gazetesi, Fatih Altaylı ve FluTV gibi kanallara lisans alma zorunluluğu getirildi.
Yeni sansür aracı: Siber Güvenlik Kanunu
19 Mart’ta yürürlüğe giren Siber Güvenlik Kanunu, basın örgütlerinin tepkisini çekti. Kanunun “veri sızıntısı varmış gibi gösterenlere iki ila beş yıl hapis” cezası öngören 16. maddesi, yeni bir sansür aracı olarak değerlendirildi. Ayrıca sekizinci madde ile savcılara hâkim kararı olmadan dijital materyallere el koyma yetkisi tanınması eleştirilere yol açtı.

AYM ve AİHM’den ihlal kararları
Anayasa Mahkemesi, daha önce iptal ettiği “örgüte üye olmadan yardım etme” suçunu bir kez daha aynı gerekçeyle iptal etti. Ayrıca gazeteciler tarafından yapılan en az iki başvuruda adil yargılanma ve basın özgürlüğü ihlalleri tespit edildi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2024 verilerine göre ise Türkiye, Avrupa’da en çok hak ihlali yapılan ülke oldu. AİHM önünde bekleyen yaklaşık 60 bin başvurunun yüzde 35,8’i, yani 21 bin 600’ü Türkiye’den yapıldı.

DİĞER VİDEOLAR