Yazıma başlamadan önce gündemin en sıcak maddesi olan ve bugün sabah Ankara’da görülen CHP davası bir gün öncesi xtwitimde, ‘Aha buraya yazıyorum.. 15’inde ne O ne de başkası olmayacak.. Olsa da O olamayacak.. Yani şimdi de “seçim bir hafta kala yapılacak pardon yenilenecek..” diyen İhsan Yavuz gibi bende diyorum ki; Karar sonrası biri de çıkıp ‘ Hiç bir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu..’ diyecek.. Aha bir güne az kaldı..’ mesajımdan farklı bir sonuç çıkmazken CHP Esenyurt’ta kayıp eden listede Gürbüz çapan, Engin Doğru gibi isimlerinde olduğunu öğreniyorum.
Bilmem ama Ardahan’da ilçelerde aday üzerine aday çıkan CHP’de merkez de ne İlçe başkan adayı nede İl Başkan adayı çıkmadığını, Kocaeli Darıca’da ki Ardahanlı adayında kayıp edeceğini haber aldığımı da belirtip, bugün resmen başlayan eğitim, öğretime ve iç edildiği iddia edilen burs meselesine bakmak isterim.
Yeni bir eğitim/öğretim sezonuna merhaba dediğimiz şu günlerde, başta kapısı mezarlık duvarına dönene Ardahan İl Milli Eğimim Müdürlüğü olmak üzere tüm camiyayı yeninden sık sık ele alacağımız eğitim sorunlarını tartışmadan önce bazı derneklerce yani haklı olarak ‘sazcı ve kazcı’ diye eleştirilen stk’larca burs başta olmak üzere eğitime yönelik yapılan değil, ‘yapıldı, yaptık ama dekontları dahil çalışmalarımızı kimse görmezse de olur!..’ denen sözde çalışmaların altında yatan amaç ve çıkarlara bakmak isterim..
Başta, ‘Bu ülke, b u bölge, b u kent ve insanlar için ne yapabilirim?’ diye düşünen iş insanları olmak üzere sizlerin de bu alavere/dalavere oyunlarına gelmemeniz için bu yazımı okumanızı ve bu yazıyı iyice yorumladıktan sonra önce bu yönde yapılan sözde girişimlerin amacını neler olduğunu görün..
Çünkü hepimizi kandıran bunların, her eğitim, öğretim sezonu başlarken ve zaman zaman ortaya çıkıp, şov olsun diye bazı şeyleri yaptıklarını, burs ve kitap dağıttıklarını, ama bahsedilen ve gelir, gideri kamuoyu ile paylaşılmayan onca burs ve kitaplardan elde edilen paracıklardan parsayı götürdüklerini saklayarak, vali, kaymakam, belediye başkanı, öğretmen hatta muhtar atamalarını bile kendilerinin yaptığını söylerken, Alamanya’dan beter yerlerde sürünen eğitimi, gözden ırak denen Ardahan’ı uzak masalarda ve levhası bile olmayan derneklerde yaptıkları kıytırıktan ve uçuk projelerle ve de ünlü, ünsüz bol paralı gecelerde kurtardıklarını ilan ederler..
Devletin okullarında bedavadan okurlarken bile bir Köy Enstitülerindekiler gibi başarıları ve bir eseri olmayanların, ‘Beni ne subaylar, ne doktorlar, ne profesörler istiyordu?’ diyen kızlar gibi ortadan açtıkları saçları ile bir şey yaptıklarını ve o yaptıkları şeyin altında Ardahan’ın eğitimi değil, ‘modern çeper’ dibi dediğim kendi kendine goy goylar yapılan sanal dünyada yaptıkları paylaşımlardan etkilenen iş insanlarına gidip, gelerek bir şeyler koparmaya çalışanlar olduklarını da bilmek gerekirken, bu içi kurtlanmışların değil, eğitimi, kendilerini bile kurtaramadıkları giydikleri topuklu ve o gazino kabadayılarının giydiği ucu sivri, parlak ayakkabıları ile ya kendilerini iyice ortaya koyduklarını da görmenizi isterim..
Neyse birer kalem, cemaat ağırlıklı üç harfli marketler de kilo ile satılan defterleri alıp, kırık, dökük değil kiraladıkları 4×4 araçlarının bagajlarına koyup, İl Valisi, Belediye Başkanı, Milli Eğitim, Okul Müdürü, Muhtarından bi haber söz de köyleri dolaşıp, ‘Kitap dağıttık, Burs verdik’ diyerek hava atan sözde eğitim gönüllüsü kesilen bunların burada adlarını bile vermekten iğrendiğim bir sırada asıl üzerinde durulması gerekenin, doğru dürüst bir giriş kapısı olmayan İL müdürlüğü olan Ardahan’da ki eğitimin de artık ciddi bir plan ve proje ile masaya yatırılıp, anlatmaya çalıştığımız içi kurtluları ve sinsice planlar peşinde olanları ayırt ederek irdelemenin zamanının gelip, geçtiğini anlamak ve anlatmaktır..