Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İmam, Müdür, eski Belediye Başkanı bu kez Adı ‘Sırat’ olan köprüden İl Genel Meclis Üyeliği İçin geçebilecek mi?!.

Buda Erzincan’da ki kalas-beton köprü!

Buda Erzincan’da ki kalas-beton

İmam, Müdür, eski Belediye Başkanı bu kez
Adı ‘Sırat’ olan köprüden İl Genel Meclis Üyeliği İçin geçebilecek mi?!.

İmamlıktan emekli olup, Refah Partisi’nden bir dönem belediye başkanlığı yapan daha sonra ‘Kayıp trilyon” davasında yargılanıp, 1 yıl 2 ay hapis cezasının tamamladıktan sonra bir dönem de köylerin köprü, yollarından sorumlu Göle İl Özel İdare İlçe Müdürlüğü yapan yaklaşan seçimlerde de AK Parti’den İl Genel Meclis Üyesi adayı olan Mahmut Toprak yıllardır iktidar olan partisinin ve kendisinin müdürlüğü döneminde yapılması gereken derenin yanı başında bulunan köye oy istemeye giderken köylülerce adı ‘Sırat köprüsü’ konulan ve ancak bir kişinin üzerinde zor bela geçebildiği beton direkli derme, çatma köprünün üzerinde gülerek poz vermesi dikkat çekti.

Buda Erzincan’da ki kalas-beton köprü!

Ardahan’ın Göle ilçesinin Demirkapı köyünü ikiye bölen derenin üzerine konulan beton direğe benzer bir benzeri de Erzincan’ın Soğukoluk Aktepe Mahallesinde ki beton köprüyü tutan kalası görenler, ‘Deprem bölgesinde ki hassasiyet bu mu? diye soramadan edemiyorlar.

YAZIYORSAM SEBEBİ VAR/Fakir Yılmaz

Sağlık, siyaset, sivil toplum..

Yeni bir yerel seçime daha doğru giderken ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumun ne olacağını kara kara düşündüğümüz şu günlerde tatillerini de aksatmayan vatandaşların kimi sanallarda kırda, bayırda, yaylada kimi ise; Yeniden aday edilmedi diye oğluyla birlikte seçim sahasında değil, adı gibi sahilde..

Evet, ‘hemşo sermeyesi yiyen başkanlar’ diye eleştirilen İstanbul Esenyurt’un şurada kala kala bir kaç günlük başkanlığı kalan Ardahanlı Belediye Başkanı Kemal Deniz gibileri de deniz kenarın da durup, yaşanacak, yaşanan gelişmeleri takibe almış durumda.

Piyasalarda yaprağın kıpırdamadığı, benim gibi emekliler başta olmak üzere orta direğin altında kalan vatandaşın yeniden atağa geçen döviz ateşinin şoku içinde ki iş adamlarının temsilcileri yani AK Partili Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı gibi bol lüks arabalı konvoylarla İl Temsilcikleri açtığını söyleyip, MHP’yi kıskandıran hatta faşist denenlerin sloganı denen ırkçı, milliyetçi söylemlerle iş dünyasına hitap ettiklerini iddia edenler başta olmak üzere kimsede tık yok..

Ekonomin yanında rutin işlerinde alt üst olduğu ve ‘değişti’ denen hatta bir tık ötesi yani ‘parti devleti’ oldu diye eleştirilen sistemle kimin eli kimin cebinde olduğu bir dönemde seçilmek için neredeyse bizi aya çıkaracak olan siyasiler gibi Ardahan Genel Sekreteri olana kadar memleketi kurtaracağını söyleyen ama Çıldır Gölü kenarındaki tesisleri virane olan Ardahanlı Ardahan Genel Sekreteri gibi bürokrasinin yine iktidar olduğunu, birilerinin ‘dediğinin dedik, çaldığının çaldık..’ şeklinde devam ettiği şu günlerde ülkenin en büyük kenti İstanbul’da ve sınır kentinde seçimler dışında bir şey konuşulmamakta.

Ve bugün 14 Mart TIP Bayramı.. Aslında bugünkü yazımıza konu olacağını düşündüğüm TIP Bayramı düşünürken bir okurum ve hata yakını hislerimi anlamışçasına dün hem de hastanede beni arayıp, Ardahan’da hastanede yine doktor olmadığı ama geçicide olsa 21 doktorun geldiği söylenen sağlık sektöründe ‘hasta garantili’ devrim (!) yapıldı denen ülkede ki diğer hastanelerde yaşanan sorunların bir benzerinin başta dolandırıcıların eline düşen SMA hastalarına bakacak yetersiz doktor, elaman ve tıbbi cihaz gibi sorunlarının bir türlü çözülemediği Ardahan’da ki sağlık sisteminde yaşananlardı.

Tırnağı kanayanın, kalp krizi geçirenin hastane hastane dolaştırıldığı ülkemin sınır kentinde bulunan merkez hastanenin yanı sıra ilçeler de bulunan hastane ve sağlık ocaklarının hasta durumunu ortada olduğu şu günde yani 14 Mart TIP Bayramı’nda doktor ve hemşirelere ziyaretler yapılacak, sağlık çalışanlarına türkülerde kalan Ardahan Güllerini değil, solmuş karanfiller verilecek ve diğer önemli ve anlamlı günlerde olduğu gibi bol bol nutuk atılacak.. Bir türlü açılmayan Posof Ulgar Dağı Tüneli’nin inşaatının durduğu iddiasına hiç dokunmayan ve sanki spor bakanı olarak seçilecekmiş gibi İsveç’te bulunan bir kayak tesisinin fotoğrafını kendisine ait sanalda paylaşarak Posof’a kayak merkezi yapacağını vaat eden ama Ardahan yada Göle Kayak Tesislerinde veya doğal bir buz pisti haline dönen ama yanı başımızda bulunan, Göle’nin olan ormanları kontrolünde tutmak için İL sınır levhasını Göle’nin içine kadar uzatan Erzurum’da yapılan Kış Olimpiyatlarına bile alınmayan Çıldır Gölü üzerinde kayak yaptığını hiç görmediğimiz Posof’un hem cami derneği, hem de belediye başkanı olan siyasinin ve diğer siyasilerin üzerinde baskı kuracak olan stk’lar nerede?

Çıldır Gölüne, kale, kule kenti denen Ardahan’a, Çıldır Kurtkala ve Şeytan kalesi gibi 50 yıldır yolu bitmeyen Bülbilan’da bulunan Kinzo kalasına hatta esnafa bisküvi satmak için kentte gelenler gibi BEYSO sınavları için Ardahan’a gelen öğrencilerin yer bulamayıp, dışarıda, camilerde, evlerde, parklarda kaldığından da hiç bahsetmezler. Ha bu arada aklıma gelmişken “Büro Personeli İlanında -Ardahan Yöresi Balları- Alanında Tez Yazma Şartı” başlıklı haberimize konu olan O sınav ne oldu acaba? Ve kim alındı o işe?.. Bileniniz var mı?

Evet, bugün 14 Mart Tıp Bayramı..

Bu önemli bir günde yeniden soralım bu kentte doktorları, hemşireleri konut sorunu başta olmak üzere onca sorunla baş başa bulunduğu hastane ve diğer kurumlar o kadar güzel çalışıyorsa nezle olanın neden başta Kars’a gönderildiği, kalp krizi geçirenin Erzurum’a sevk edilirken yolda ölen ya da felç olanlar bu konuları gündeme taşıyan gazetecilerin yüzünde mi mağdurlar.

Bilmem ama bir çok konuda anlaşamadığımız ama onu da şehri olan Ardahan’ın sorununu gündeme getirdiğimiz için neredeyse aforoz edilen biz gazetecilerin bu sorunları hala gündeme taşıdığı bir günde 14 Mart Tıp Bayramını hasta sevkine devam ederken mi kutlayacağız?Yoksa yeniden ateşlenen doların ateşini düşürmektense her şeyi tozpembe gösteren iktidar ve havuz medya gibi sizde biraz gerçekleri görün derim.

Çünkü stk, dernek başkanlığı yapmak sistemin sorunlarını görmezden gelmek değil, var olan sorunları gündeme taşımak ve çözüm arayışlarına katkı sunmaktır.

Evet, bir kez daha soruyorum.. Bu kentte bulunan yıllık beyannameyi bile vermekten benden beter aciz olan stk’lar..Sağlık burada, siyaset seçimde ya siz ne yapıyorsunuz?

Yoksa bitmek üzere olan otluğun yanında poz veren köylüler gibi yada benim her aman dediğimi teyit ede günün fotoğrafını gördüğüm ve ‘umarım kızmaz’ diyerek kullandığım o kentte yaşanan her şeyi anlatan Orhan Gökdemir abimizin çeperin dibinde güneşlenerek mi sağlığı beklersiniz?..