Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler editorbet giriş

Fakir Yılmaz

İnsan Babasının Öldüğünü Yazar mı?

Bir, 30 Ağustos Bayramının heyecanı içinde iken gelen bir kara haberle yıkıldığım kaç yıl oldu artık saymıyorum..
Çünkü o yıldan bu yana yıkıldığım yerde ayağa kalkıp, onun yaptıklarını yapmaya çalıştıklarını yapmaya çabamdan hiç vazgeçmedim..
Evet, 37 Yıla yaklaşan gazetecilik hayatımda görüp, karşılaştığım nice olaylar, nice tatsız anlar yaşadığımı ve bunların beni ne kadar üzüp, yorduğunu her geçen gün biraz daha beyazlanan saç ve sakallarımda anlamıyor değilim..

Zor bir meslek olan gazeteciliği en iyi şekilde yapmak ve yaşananları okurlarıma tüm çıplaklığı ile aktarmak için mücadele verirken kendi yaşadıklarımı da bazen yorumlarımla, bazen haberlerimle okurlarıma aktardım..
‘Oruspu Kırmızı, Cumartesi Yazıları’ gibi başlıklı nice özellerimi, iç dünyamda yaşadıklarımı çekinmeden aktardığım, yazıp, yorumladığım bu meslek içinde mücadele verirken bir günde ‘ekolum’ dediğim babamın öldüğünü de yazacağımı hiç akıl edememiştim..
Türkücü değil, sürgünde memleket hasretiyle hayata göz yuman sanatçının, ‘O benim babam..’ diyerek başladığı şiirli şarkısında anlattıklarını hep dinlerken bir günde benim o şarkının satırları içinde kendimi bulup, bu yetmezmiş gibi bizzat kendim babamın öldüğünü de yazacağımı hiç düşünmemiştim..
68 Kuşağının devrimci önderlerinden, teksir makinesiyle çıkardığı ‘Fakir Dostu’ isimli gazetesinin ismini adıma veren, köy muhtarlığı, İl Genel Meclis Üyeliğinin yanında Ardahan’da iş insanı olarak birçok ‘yapılamaz’ denileni yapan, ‘Ardahan’da da olsun..’ dediğimiz müze olan Diyarbakır zindanlarından 5 yılını geçiren, 12 Eylül cuntasının Afyon’a sürgün ettiği, kardeşlerimin babası, torunlarımın cici dedesi Xarziyanlı/Şişkalı Kürt Fezo’yu, yani Fevzi Yılmaz’ın öldüğünü yazmak ne kadar kolay olabilir ki?..
İnsana babasının öldüğünü bizzat yazdıran, onun ölümünü kendi elleriyle duyurtan zor bir meslek gazetecilik mesleği işte böyle bir şey!

Ve bu yazı yazdığım gün, o gün yani 13 yıl önce bir 30 Ağustos’ta babam Fevzi Yılmaz’ın öldüğünü de yazıp, haber olarak duyurduktan sonra ağlamıştım..
Çünkü ben ekolomu, babamı, torunlarının dedesi, Kürt Fezo’yu, bir 30 Ağustos günü kayıp etmiştim..
Tüm babalara ve er/geç, beklenmedik bir anda bizi bırakıp, hepimizi bekledikleri yere gidenlere Allah’tan rahmet dilerim..

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER