Sarı basın kartını almasının heyecanı ile Bin 900 rakımlı Ardahan’dan uzun süredir bulunduğum İstanbul’a gelip, 8 bin rakımlı yen bir dağa tırmanmak için yıllarıdır aynı isimin yönetimin de bulunan Tacikistan’a yolcu ettiğim hakem ve dağcı oğlumu halen tam olarak betonlaşmadığı ama Kanal İstanbul ile birlikte gün geçtikçe beton filizlerinin yükseldiği ve çamuşların yaşadığı bölgede yapılan yeni hava limanına bırakıp, Tempo TV’de canlı olarak sunduğumuz ‘Gazetecilerle Gündem’ adlı tv programına hazırlanma telaşı arasında bin lirası yol, köprü, tünel ücreti olmak üzere gaz, su, cigara derken 2 bin lira harcayıp, döndüğüm evimin balkonunda günlük yazımı yazmak için başına geçtiğim bilgisayarımı kucağıma alıp, açıyorum.
Ve gerçek dünyanın bir gerçeği olan yeni bir ayrılık hüznü ile yorgun dizlerimin üzerinde hızla açılan bilgisayarımın ekranına yansıyan sanal dünya ya baktığımda başta, ‘Ne oldu şu siyasi ayağı?’ denen bölümü olmak üzere artık gına getiren onca soruların sorulduğu ve cevap almadığı şu 15 Temmuz günün bir hayli tartışıldığını görüyor, okuyor, yorumlamadan geçiyordum.

Ve dönüp, Pervin hanıma ve diğer DEM’li siyasetçi hanımlara ‘Siz yokken ben, biz, selolar vardı.. Bunca sıkıntıyı çeken bizlere darbe yaparcasına şow yapamazsınız ‘ dercesine çiçekli eteğiyle adeta caka satarcasına bir anda Irak’ta görünen Leyla Zana’nın arkadan koşarcasına gelip, yararak açtığı protokol de yürürken Ahmet Türk’ün gülümsemesi Erdoğan konuşurken kendisini göstermek için o protokolü açmaya çalışan gözlerinde ışıklar saçan eski Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’yi bana hatırlatıyordu..
Neyse deyip, haber bekleyen memlekete bakınca da, ‘İzinde ve Gölgesinde’ denerek düzenlenen festivale gelip, bir saatliğine ne kadar para verildiğini merak ettiğimiz Atatürk’ü çok seven Sabahat Akkiraz hanımın da ‘Ben alacağım parama ve kalkacak uçağa bakarım’ diyerek aldığı paracıklar ile 2-3 türkü söyleyip, al acele ayrıldığı sahnenin arka fonunda küçük Kemal’in fotoğrafı ile büyük Kemal’li gölgelediğini birçokları gibi görmediği Damal’da kayıp olan Damallının ölü bulunduğu haberini yazmak için kendi dünyama, Ardahan Haber’e dönerken ölü bulunan Damallının soyadının da 15 Temmuz’da şehit oldu denen Ardahanlı Türkmen (Türkan) Tekin’i bana hatırlatıyordu.
Evet, iktidarın ‘darbe’, muhalefetin ‘kontrollü darbe’ dediği bir 15 Temmuz günü aynı muhalefetin “Kimsenin kafası karışmasın. Dünden beri olan bitenin bir adı var. 19 Mart darbe girişimidir. Bugün milletin iradesi bir yargı darbesiyle elinden alınmak istenmektedir,” demeye devam ettiği gündemi TEMPO TV ekranların da, ‘reklam ve sponsorluklarla yerelden ulusala özgür gazetecilik’ diyerek canlı olarak yayınlanan ‘Gazetecilerle Gündem’ adlı yayınımız da konuklarımla yağacağım programa bırakıp, 15 Temmuz 2012 yılında ele aldığım bir yazım dikkatimi çekiyor.
Buna neden ise yolu, suyu olmayan belde ve yaylardan olan ama hayvanlar şaptan pat pat yere düşüp, telef olduğu bir sırada yayla şenliği yapıp, cırtık atılan Gorveng’in yani Göle eski Belediye Başkanlarından Yücel Akkoç’un, ‘Bugün Ardahan Orman İl Müdürümüz Çok kıymetli Ömür Temür bey’i Makamında ziyaret ettik. İnşallah önümüzdeki dönemlerde gençleştirme yapılan orman alanlarında ekim yapılacak. Çok kıymetli müdürümün nazik, güler yüzlü misafir perdeliğinden dolayı kendilerine teşekkür ederiz..’ mesajı ile Ardahan Orman Müdürünü ziyaret ettikten sonra yaptığı paylaşımının altına benim, ‘Bu yılki orman kesimini sen mi yapacaksın başkan..’ mesajını yazmam oldu.
Çünkü başkanın mesajında bulunan, ‘İnşallah önümüzdeki dönemlerde gençleştirme yapılan orman alanlarında ekim yapılacak.’ satırlarının altında yatanın katliam derecesinde bölgede her yıl yaşanan orman kesimlerinin bu yılda devam edeceğinin işareti idi.
Yani 15 Temmuz 2012’de ala aldığım yıllar önceki bir yazımda, dikkat çektiğimi Göle Orman Müdürlüğünün de halen açıklamadığını da hatırlıyor ve uzatmadan yıllar önce bir 15 Temmuz günü yazdığım yazımı, ‘darbe mi, kontrollü darbe mi? diye tartışılmaya devam eden ve yetmedi 19 Mart’ında darbe olduğu iddia edilen bir zaman da pembe gözlüklerin yanında kara gözlükleri takmadan bugünkü 15 Temmuz’a hediye ediyorum..
