Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler editorbet giriş

Fakir Yılmaz

Bu yazım ortada gözükmeyen muhtarlaradır..

Tarım ve Orman Müdürünün Selfiye çekerek önlemeye çalıştığı ŞAP virüsünün hayvanları kırıp, geçirdiği, ormanların yüreğimiz yaktığı şu günlerde asıl tartışılması gereken diğer önemli bir konu da bizlerden o alıp, seçilen ama çel çocuklarını görüp, tanımadığımız milletvekilleri değil, dün ret ettiklerini valinin yada bir idarecinin höt etmesiyle bugün kabul eden İl Genel Meclis Üyeleri hiç değil, belediye başkanının dediğinin hepsinin doğru olduğuna inanıp, el kaldırıp, indirmekten yorulan ve oturum parası almaktan öte bir iş yaptıklarını göremediğimiz Belediye Meclis Üyeleri de değil..


Bugünkü konumuz yukarıda saydıklarımız gibi halktan oy alıp, seçilen muhtarlardır!..
Evet, Buzağı ölümlerinden rekor kıran, eğitimde sıfır çeken Ardahan’da, milletvekili, belediye, il genel ve stk seçimleri gibi seçimden seçime halkın kapısına yeniden giden ve sülale bölünmelerini fırsata çevirip, seçilen muhtarların şu geçen 5 yıl içinde ne yaptıkları, nerelerde olduklarını göreniniz, duyanınız oldu mu?
Bilmiyorum ama seçildikleri gün giydikleri beyaz gömleklerine taktıkları kravatlarını bile artık takmadıklarını gördüğümüz köy ve mahalle muhtarları başta, bozuk yollardan, yolu, suyu olmayan yaylalardan son olarakta ŞAP konusu olmak üzere sizce bu Ardahan’da yaşanan sorunların çözümünde yada dile getirmekten hiç  görevleri yok mu?


Yoksa o zaman bu adamlar ne diye seçilmiş ve bizler bunlara ne diye oy vermiştik?..
Kendi köyünün yolunu bile yaptırmaktan aciz, yayla davasını çözmekten yoksun, yaylasına bile gidemeyen muhtarların görevleri nedir, bu ve buna benzer sorunları bile çözmekten, gündeme getirmekten aciz bunlar ne diye seçilmiştiler?!.
Evet ‘Vur abalının sırtına’ misali milletvekillerine kızan, meclis üyelerini döven, günlük bir gazete almadan, reklam vermeden ‘yaz gazeteci’ diyen, yazmayınca da ‘satılık basın’ diyen yüce halkımız acaba bugüne kadar seçilir seçilmez aldığı minibüs ile köyde dolmuş ve servisçiliğe başlayan, beline taktığı silah ile hava atmaktan öteye bir iş yaptığını görmediğimiz muhtara bir şey diyebilmiş midir?..
Kollarının altında taşıdıkları o solmuş, yırtık kara çantalarının içinde ki mührün, halkın oyları ile halka hizmet için elde edildiğini kavramayan köy ve mahalle muhtarlarının hangisi, ‘Aha seçim geldi, buda benim köyüme kazandırdığım eserim, yaptırdığım çeşmemdir?

Yada resimde ki kadın muhtar gibi ressamlık yapıp, köyünü, mahallesini mi güzelleştirdi?’ denebilir mi?..
Bilmem ama sizin de bakmanızı istediğim bu sahaya baktığımda bu kadar köyde, o kadar mahallede onca muhtarın olduğunu görürken ne iş yaptıkları konusunda hiç bir bilgim yok?
Sütün bir bardak çay fiyatına satıldığı, köy yollarını kent içi yollardan beter olduğu, yolsuz, elektriksiz yaylalarda yaşam kavgası verildiği bu kentte, bu ülke de ‘Ödüllük yılın, dönemin’ köy muhtarı diyebileceğiniz bir muhtar tanıyor musunuz?
Yok ben tanımıyorum..
Ama biliyorum ki; ‘Kızzz, karı gömleği ütüle, kravatı ver, vali makama, komutan karakola çağırmış’ demekten ve kente gelip, ‘Falan ağanın bakkalında’ oturmaktan öte hiç bir iş yapmayan ve derneklerinin başkanının bile muhtar olmadığından bi haber muhtarları tanırım..

10 YIL ÖNCE BUGÜNÜ YİNE  YAZMIŞIM..
Orman yangılarının söndürmesi gerekenin kendileri değil, belediyeler olduğunu söyleyen ama Bursa’da ki gibi belediye başkanlarını yangınlarla ilgili toplantıya neden davet edilmediğini sorması gereken Erdoğan’ın başında olduğu AK Parti’nin nasıl olup, 23 yıldır iktidar da kaldığını düşünen safların anlaması için 10 yıl önce bu köşede ele alıp facede de paylaştığım bir yazıma daha rastlıyorum.
Adeta kendi kütüphanemiz, arşivimiz durumunda olan Facebook’a bir kez daha teşekkür ederken 10 yıla önce ele aldığım, ‘Sıra CHP’de’ başlıklı yazıma bakınca, gerçekten de geleceği gören büyük Kahin Vanga’yı kıskandıran ön yargılarla yazılar yazdığımı facebook arşivimde ki yazılarıma yeniden bakınca, okuyunca daha iyi anlıyordum.
Evet, 10 yıl önce bugün yaşananları anlatan aşağıda ki yazımı sizde bugüne derletip, okursanız bugün
yeniden DEM’le birlikte hareket eden AK Parti’nin neden hala siyasette iktidar olduğunu anlayacağınız gibi bana da  ‘Bravo’ diyeceğinizi de düşünüyorum.
Çünkü bu sabah İBB’ye yönelik yeni bir operasyonla CHP’yi iyiden iyiye köşeye sıkıştıran AK Parti’nin bir 5 yıl için kendince iyi bir siyaset izlediğini bunu yaparken de iktidarın tüm imkanlarını kullandığını da daha iyi anlayacaksınız ve ‘Adamlar siyaset yapıyor ve en iyisini beceriyorlar’ diyeksiniz..
İnanıyorsanız 29 Temmuz 2015  yani bugün ele aldığım aşağıda ki yazımı bugüne benzeterek okuyun..
Aha, Büyük Kahin Vanga’yı  kıskandıracak olan yıllar önce ele aldığım bir yazım daha..

**Sıra CHP’de..
Günlerdir yaşanan çatışmalar karşısında bir iki silik açıklama ile işi geçiştiren Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun neden bu kadar sessiz kaldığına bakmak istiyorum..
CHP’nin yıllar sonra hükumet olma uğruna AK Parti ile koalisyon olmanın hatırı için sus-pus olduğunu düşündüğüm şu günlerden önceye baktığımız da AK Parti’nin ‘Tak, kullan, at’ taktiğini iyi işlettiğini de görmekteyiz..
Bazı iş adamı diye bildiklerimizin günü birlik kullandığı ve kamuoyunda, ‘Tak-Kullan-At’ telefon kartları gibi siyaseti kullandığını gördüğümüz AK Parti’nin iktidarda kalmak için hangi yolları izlediğine bir göz atalım..
Önce başörtü.. Ama hala baş örtüsünün kamu alanlarında kullanılmasını yasa haline çeviremedi..
Sonra mağdurları oynayıp, iktidar olan AKP bu iktidarının ilk iki yılını asker dahil herkesle kol kola girmekle geçirdi..
Ardından Menderes, Demirel, Özal döneminde kamuda uzun yıllar görev yapanların yerine badem bıyıklıları yerleştirdi..


Sonra, Balyoz, Ergenekon adları altında askerin üzerine gitti.. Daha sonra badem bıyıklarınının başını paralelci ilan edip, yeni bir gündem yarattı.
Tabi bunları yaparken bir çok iktidara bilet kesen PKK’yi de unutmadı..
Öcalan ile masaya oturup, iki yıl boyunca bu yönde ki engelleri önünde silmek istedi..
Adım adım başkanlığa giden yolu temizleyen AK Parti’nin bir hesabı da diğerleri gibi Öcalan’ı ve PKK’yı da kenara atmaktı.
Önce seçimi beklediler.. ‘HDP baraj altında boğulur, bundan da kurtuluruz..’ dediler..
Ama 7 Haziran seçimlerin de 80 Milletvekili kazanan HDP engeline takıldı.. Ve çok kızdı.. Şimdide sıra CHP’de, CHP bunu anlamazsa da..
*29 Temmuz 2015

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER