Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler editorbet giriş

Fakir Yılmaz

‘Vallahi bende Ardahanlıyım, ben Rektör olmalıyım..’

Onca sorunu, sıkıntısı olan ve göçün, 104 yıl önce yaşanan ‘Kaça kaç’ dönemi gibi hızla devam ettiği Ardahan’ı ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal olarak kurtarmak için hiç bir emeği olmayanların ‘Vallahi bende Ardahanlıyım..’ demesi ne kadar samimi ve doğru bir davranıştır.

Bilmiyorum ama Ardahan’da bir evi olmayanın ama kendileri gibi memleketi terk eden atalarından, dedelerinden kalma bir şey varsa ‘mirascı’ diye bu kente koşa koşa gelen mirasyediler şimdi de ‘Vallahi bende Ardahanlıyım, ben Rektör olmalıyım..’ diyerek memleketin makamlarını da yemek istiyorlar.

Bunun en açık örneği verdiği eğitimin, kente sağladığı kaynakları, ortaya koyduğu bilimsel çaba ve çalışmaları değil, ‘Kim rektör olarak atanacak?’ diye tartışılan ama ‘Padişah, Kral kim olursa olsun önemli değil, Vezirlerin vezirliğe devam ettiği Ardahan Üniversitesine ve diğer bir çok kamu kurumlarına bakmak yeter, artar bile..

Evet, seçimden seçime eline aldığı çanta ile ‘Vallahi bende Ardahanlıyım, ben vekil, belediye başkanı hatta muhtar olmalıyım..’ diyerek gelip, milletvekili, belediye başkanı hatta muhtar olduğu Ardahan şimdi de, ‘Vallahi bende Ardahanlıyım’ diyerek kristal kar tanesi logosuya süslenen ama karların eriyip, doğaya hayat verdiği gibi bu logonun kentin eğitimine, gelişimine bir türlü istendiği gibi can vermediği söylenen ARÜ’ye rektör olmak istediklerini görmekteyiz.

Vallahi bilmem ama aşağıda ki haberi yazıp, bir kez daha okuduğumda ne kadar haklı diye düşünmeden ‘Az bile olmuş’ diyerek, o habere sizin de puan vermenizi istemek adına bugünkü köşeme aldım.

Çünkü, Düğün değil, seyran heç değil ama ‘Ardahan’da Uluslar arası Bilim Kongresi düzenliyor..’ haberinin yanında, ‘Ardahan Üniversitesi’ne Ardahanlı Kadın Aday’ haberi ve Yalanızçam kayak tesisleri ve dağ oteli işletilemeyip, kapalıyken bedavadan Kültür Bakanlığına devir edilmek istenen Kayseri’ye yatırım yapıp, Ankara’da Ardahan’ı kurtaramayan, bu kez de tv sunuculuğuna soyunup, kaç caddesi, kaç sokağı, hatta kaç köyü olduğunu bilmese de Ardahan’ın kurtuluşunu anlattırdığı ve seçimden seçime Ardahanlı kesilip, Esenyurt’ta kaç kez aday aday olup, aday edilmeyen Metin Toprak isimli isime bakınca bende ‘BEN ARDAHANLIYIM REKTÖR OLMALIYIM’ DİYENLERE HAYDİ ORADAN’ DİYORLAR!..’ başlığını verdiğim aşağıdaki, ”GÖÇ, GÖÇ OLURKEN ARDAHAN..’ ORTALIKTA GÖRÜNMEYEN ARDAHANLI PROF.’LAR REKTÖR OLMAK İÇİN SIRAYA GİRDİ!’ başlıklı haberi birde sizin okumanızı istedim.

Evet, gelin bir kes de birlikte okuyalım o Ardahan’ı, Ardahanlıların içine düştüğü çıkması anlatan o haber..

‘GÖÇ, GÖÇ OLURKEN ARDAHAN..

‘ ORTALIKTA GÖRÜNMEYEN ARDAHANLI PROF.’LAR

REKTÖR OLMAK İÇİM SIRAYA GİRDİ!’

ÜLKE VE DÜNYA’DA YAŞANANLARA OLDUĞU GİBİ ‘GÖÇ, GÖÇ OLURKEN ARDAHAN..’ ORTALIKTA GÖRÜNMEYEN ARDAHANLI PROF.’LAR BOŞALAN ARDAHAN ÜNİVERSİTESİNE ‘ARDAHANLIYIM’ DİYEREK REKTÖRLÜK İÇİN SIRAYA GİRMELERİ TEPKİLERE NEDEN OLDU..
Buna neden ise sendika ve stk’lar gibi gerek Ardahan’da gerekse ülke ve dünya da yaşananlara karşı duyarsızlıkları ile tanınan ‘okumuşlar’ olarak bilinen profesörlerin sorunlar konusunda ortada olmazlarken, mevki, makam için ortaya çıkıp, ‘Bende Ardahanlıyım, Rektör olmalyım..’ diyerek Ardahan’ı hatırlamaları oldu.

104 yıl önce yaşananlar dolaysıyla ‘Kaça, kaç’ dönemi olarak adlandırılan sürecin bir başka versiyonu olan GÖÇ dolayısıyla nüfusu her yıl biraz daha azalan Ardahan’ın göç sorunu başta olmak üzere var olan sorunları ile ilgili ne bir görüş, ne bir yorum, nede akademik, bilimsel bir çalışmaları, çabaları olmayan ama kimliklerinde ‘Ardahan‘ yazdığından dolayı seçimden seçime ortaya çıkan siyasiler gibi Ardahanlı profesörlerde rektör olmak için ‘Vallahi bende Ardahanlıyım, ben Rektör olmalıyım..’ diyerek ortaya çıkmaları dikkat çekiyor.

Başta bugün süper bir lise olmaktan öteye geçemediğiyle eleştirilen Ardahan Üniversitesinin kurulduğundan bu yana duyduğu iş bilen, işin seven Akademi ihtiyacı ve çağrılarına karşın öne çıkmayıp, ‘Bende Ardahanlıyım, memleketim Ardahan’da eğitime katkı sunmak isterim’ demeyen, düşünmeyen ama bugün başta yüksek maaş olmak üzere bir çok ayrıcalığa sahip olan bu makama ulaşmak için Ardahan Üniversitesine rektör olmak için ‘Vallahi bende Ardahanlıyım, ben Rektör olmalıyım..’ deyip, sıraya girerlerken onca sorun karşısında ortalıkta görünmeyen bu, ‘sözde Ardahan sevdalılara!..’ Ardahanlılardan, ‘Haydi oradan, bugüne kadar neredeydiniz?’ denilerek tepki var.

Stk’larda olmayan, yerel ve ulusal basında, ciddi akademik dergilerde adları geçen bir makaleleri bulunmayan, ülke ve dünya basında bilimsel olarak bir çalışmaları bilinmeyen, kendilerinin rektör olması için imza atacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bile şikayetçi olduğu bunların bugün rektör olmak için ‘Vallahi bende Ardahanlıyım, ben Rektör olmalıyım..’ diyerek Ardahan kamuoyunun desteğini almaya çalışmaları ve de çabaları gülünç bir durum olarak karşılanmakta.

ARDAHANLI DEĞİL, LİYAKATLI REKTÖR İSTİYORUZ..

‘Hiç valilik yapmamış olanların valilik mevkii, maaşı ve imkanı, asaleten atanamayanların bürokratların asalet almak için idareci olarak atandığı, bir çok atıl bürokratın hatta hiç bir emek vermeden, bir yerde eğitim almadan, şu günler de çokça tartışılan diplomaları bşle olmadan sadece kendilerine yakın siyasilerin ‘yakınımdır’ kartvizitleri ile kapıcı çaycı olarak kamu kurumlarında işe girip, sonradan müdürlüğe kadar yükselen ama bu mevkiye ulaşır, ulaşmaz ailece çok sevdikleri (!) Ardahan’ı terk eden Ardahanlıları da iyi tanıyoruz’ diyen Ardahanlılar birlerinin makam ve mevki için geldikleri Ardahan’a hiç bir şey katmadan kısa sürede aldıkları mevki ve makamın onaylanması ardından çok sevdikleri Ardahan’ı (!) kenti kısa sürede terk edenlerin benzerlerinin bu zamanlarda Ardahan’ı hatırladığına dikkat çekmekteler.

Ardahanlılar, Ardahan’a idareci, siyasetçi olarak atananların, seçilenlerin Ardahanlı veya Ardahanlı olması değil, liyakatli olmasını isterlerken başta bugünlerde boş olan Ardahan Üniversitesine rektör olmak için ‘Vallahi bende Ardahanlıyım, ben Rektör olmalıyım..’ diyenler olmak üzere bin bir sorunla mücadele eden ve en önemlisi -30°lerı geçen soğuklarda halen sınır bekçiliğine devam eden Ardahanlı sağlık beklerken, Ardahanlı iş, aş isterken, Ardahanlı iyi eğitim almak isterken, Ardahanlı iş bilen siyasetçi ararken ortalıkta görünmeyen bu tür sahtekar Ardahan hayırsızlarına dikkat edilmeli diyorlar.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER