Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler editorbet giriş

Fakir Yılmaz

Eyalet neden birilerini bu kadar rahatsız eder?

Bugünkü yazıma, uzun yıllar bizim olduğu söylenen ama ne hikmetse bir anda Yunanistan’ın olduğu ortaya çıkan Ege denizinin ortasında bulunan ve Suriye’de ki YPG’yı SDG eden Amerika destekli Yunanistan’ca bir hayli silahlandırıldığı söylenen adalara komşu olan kumrusu ve gevrek simidi ile meşhur İzmir’den başlıyordum.

İzmir’in olduğu gibi ülkenin önemli sanayi ilçelerinden biri olan Aliağa’da yağmurlu bir sabah ele aldığım bugünkü yazım öncesi gece yazdığım ve ‘Reklamlarınızla yerelden ulusala daha özgür gazetecilik..’ diyerek hazırladığımız yayın grubumuzun amiral gazetesi olan Kuzey Doğu Anadolu Gazetesinin manşetine yerleştirdiğimiz, ‘Tek devlet isteyenler kayıp etti, Federasyon isteyenler kazandı!’ başlığı eşliğin de yaptığımız haberin içeriğine şöyle devam etmiştim.

‘Ardahan isimli bir köyün de olduğu ve 2022 seçimlerinden sonra kurulan UBP+DP+YDP Koalisyon Hükûmetinde Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı olarak görev yapan Ardahanlı Erhan Arıklı’nın Genel Başkanı olduğu Yeniden Doğuş Partisi’nin de desteklediği Kıbrıs adasında ‘iki devlet’ politikası izleyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‘nin mevcut iktidarı yapılan seçimde federasyon isteyen parti karşısında büyük bir yenilgi aldı.
Cumhurbaşkanlığı seçimine giden Kuzey Kıbrıs‘ta, AK Parti ile MHP’nin desteklediği aday Gazeteci kökenli Ersin Tatar, seçimi adeta hezimetle tamamlandı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Yüksek Seçim Kurulu tarafından yapılan açıklamaya göre;
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman oyların yüzde 62,80’ini, mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar oyların yüzde 35,77’sini aldı.’

Ve bu haberi yaptıktan ve gazetemizin manşetine yerleştirip, her zaman ki gibi Kıbrıs seçimlerini de ellerine aldıkları çubuklarla yorumlayan ulusal medya da yer alan bir çok tv kanallarına mail yoluyla gönderdikten sonra 36 yıldır her gün kesintisiz olarak yazdığımım günlük yazılarımı yayınladığım ‘Yazıyorsam Sebebi Var’ adlı köşe yazımın bugünkü konusunun düşünürken, misafiri olduğum Reis hayranlarından polis emeklisi eniştem İskender’in zaplayıp kaldığı Haber Global adlı tv kanalında seçimleri sonuçlanan Kuzey Kıbrıs tartışılıyordu.

Programlardan birine konuk olanların birinin de Kocaeli Gebze’de tanıştığım ve uzun süredir görüşemediğim Ardahanlı profesörlerden olan Halim Kazan’ın olduğunu görüyordum.

Ve bir taraftan elinde kumanda olan Reis sevdalısı Manisalı enişteme, ‘Kanalı az değiştirme şu bizim Ardahanlı hocadır’ deyip, diğer yandan da konağı olduğum kız kardeşim Kıbrıs’ı çağırıp, bahsi geçen tv ekranının önünde birlikte bir fotoğraf çekip, yapılan seçimle iktidarı ve onun taraftarlarından eniştemi şoke edenleri sakinleştirmek için;

‘Halim hocam merhaba.. Rahat olsun herkes.. Kıbrıs kardeşime adını veren Kıbrıs hep kardeş kalacak.. Fakir Yılmaz Gazeteci’ şeklinde WhatsApp yoluyla bir mesaj atıyordum.

Sağ olsun mesajımı adımla canlı yayında okuyan Ardahanlı Profesör Halim hocanın bu mesajımın ardından eyalet konusu başta olmak üzere yapılan seçimler sonucunda, ‘Boooo Kıbrıs’ta elimizden gitti’ diye şoke olan AK Parti ve MHP destekli iktidarın bir seçimi daha kayıp etmesine üzülenlerin Kıbrıs’tan çok korkulu rüyaları olan federasyonu bu kadar düşünürlerken ‘Kardeş’ dedikleri Türki cumhuriyetlerin neden Kıbrıs’ı tanımadığını ve federasyon kelimesi kadar neden kendi kardeşlerini sorgulamadıklarını da düşünüyordum.

Ve dönüp, Kuzey Doğu Anadolu Gazetemizin baş yazarlık köşesine yani Yazıyorsam Sebebi Var’ adlı köşemin bugünkü yazısını yazmadan ‘Eyalet neden birilerini bu kadar rahatsız eder?’ başlığını koyuyordum.

Çünkü kız kardeşinin adını verdiği Kıbrıs’ta ki seçimi eyalet isteyen parti büyük bşr farkla kazanmış, eyalet denince saçların dimdik olan ‘vatan-millet-sakarya’ yada ‘Tek Millet. Tek Bayrak. Tek Vatan. Tek Devlet.’çilerin eyalet lafından neden bu kadar korktuklarına bir kez daha bakmak istiyordum.

Ve bu gölgesinden bile korkanların daha dün ‘Federasyon’ denilince, ‘Hain, bölücü’ diye eleştirdiklerinin bugün başta, İzmir’de de bir federasyon kuran, benimde İzmir’e gelip, bizzat katıldığım kongresini yapan biz Ardahanlılar olmak üzere irili, ufaklı derneklerin birleşimi adı altında hemen her gün yeni federasyonlar yetmedi konfederasyonlar kurduğunu da görmüyordular.

Yani dün korkulanın bugün hiçte korkulacak bir şey olmadığını bir türlü anlamadıklarını düşünüp, dünyada ki ülkelerin hangilerinin eyalet sistemi ile olduklarına bir kez daha bakıp, bu korkuyu yani federasyon, eyalet, kanton, denilince ‘Ülkeyi bölecekler’ diye telaşlananları da bu yazımla kendimce biraz olsun diye rahatlatmak istiyordum.

İşte o listeden kısa bir kesit..

Dünya üzerinden bulunan ülkeler yani federasyon veya federal eyalet veya devlet örnekleri arasında Arjantin, Avustralya, Belçika, Bosna-Hersek, Brezilya, Kanada, Almanya, Hindistan, Irak, Malezya, Meksika, Mikronezya, Nepal, Nijerya, Pakistan, Rusya, İsviçre, Birleşik Arap Emirlikleri ve Amerika Birleşik Devletleri bulunur.

Peki ya bir zamanlar başta ‘Ardahan’a sınır olan ve biri demir yolu olmak üzere iki gümrük kapısıyla açıldığımız Gürcistan’ın Acara Özerk Cumhuriyeti’nin bir bölümü ile Samtshe-Cavaheti bölgesini, Türkiye’de ArtvinArdahan illeri ile Erzurum ilinin bir kısmını kapsayan Çıldır eyaleti ile bildiğimiz Osmanlı Devleti’nde en büyük sivil veya askerî yönetim bölgesi olarak bilinen eyaletli ülkeler hangileri?’ diye baktığımız da ise ABD, Avusturya ve Avustralya gibi federal ülkeleri oluşturan ana yönetim birimleri ile yönetildiklerini de görüyoruz.

Peki federasyon ve Eyaletle yönetilen ülkelerin  maddi, manevi, sosyal, siyasal gelişimine baktığımızda karşımıza ne çıkıyor?..

Onu da refah, rahatlık ve hayatı boyunca kimsenin boyunduruğuna girmeden, kardeşe bile muhtaç olmadan kendi kazandığı ile kendi kendisine yetinmeyi, bu imkanlarla ailesini yönetmeyi, bakmayı düşünen siz okurlar değerlendirsin..

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER