Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler editorbet giriş

Fakir Yılmaz

Fikrimi çalan ama gerçekleştiren ATA’nın ulus birliği..

5 Ekim’de İstanbul Aydos’ta saat 19.00’da saklı bahçede gerçekleşecek olan ve siz dostları da beklediğimiz kır düğünümüzle Çankırılı Alperen Damgacı ile dünya evine girecek olan Gazeteci kızım Özlem Şeyma Yılmaz’ın, ‘kız isteme, söz, kına ve düğün hazırlıkları’ heyecanı ve yoğunluğu dolaysıyla takip etmekten zorlandığım ama gazetecilik güdümün verdiği güç ile arada, içinde bulunduğum WhatsApp gruplarında, sanalda, son dakika haberlerle takip ettiğim ama yazıp, yorumlama zamanı bulamadığım ülke ve dünya gündemini aklımda not edip, hafızam da toplarken, ‘Reklamlarımızla yerelden ulusala daha özgür gazetecilik, daha gür yayıncılık’ diyen gazetelerimizin zaman zaman ekranlarına yansıdığı ve Karslı meslektaşım Nefes Gazetesi Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek‘in sıkça konuğu olduğu Ardahanlı hemşerim Doğan Şentürk‘ün haber genel yayın yönetimi olan ulusal tv Now TV’nin İlker Karagöz ile Çalar Saat haber programına katılan ATA Parti Genel Başkanını izliyorum.

Eski Kültür Bakanlarından olan ve 5 Ekim’de siz dostları da davet ettiğimiz düğün ile dünya evine girecek olan Gazeteci kızım Özlem Şeyma Yılmaz ile birlikte hazırlayıp, yine bir ulusal tv kanalı olan TEMPO TV’de canlı olarak sunduğumuz, ‘Gazetecilerle Gündem’ adlı programımıza da konuk olan Namık Kemal Zeybek‘in katıldığı NOW haberde önce herkesin olduğu ama Kürtlerin olmadığı Birleşmiş Milletler toplantısına katılan ve 300 uçak alma taahhüdüyle aldığı ileri sürülen randevu ile ancak Trump’la görüştüğü iddia edilen Erdoğan‘ın Amerika ziyaretini değerlendirdikten sonra bu program öncesi WhatsApp aracılığı ile bana da yolladığı mesajla partisinin de içinde olduğu 190’e yakın irili, ufaklı partinin arasında bulunan 19 partinin, ‘Ulusun Birliği, Devletin Bütünlüğü‘ diyerek bir araya geldiğini tüm ulusa duyuruyordu.

Ve, 27 Eylül Cumartesi günü On dokuz siyasi parti bir araya gelerek ‘Ulusun Birliği Devletin Bütünlüğü’ düşüncesi temelinde bir bildiri yayınlayacak. Ankara Ulus’ta Atatürk heykelinin yanında gerçekleşecek toplantıda 19 parti adına bildiri halka okunacak ve katılımcı partilerin başkanları konuşacak. Toplantı davetiyesinde “Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine, ulusumuzun birliğine ve devletimizin bütünlüğüne sahip çıkmak için 27 Eylül 2025 Cumartesi günü Ankara’da düzenleyeceğimiz ‘BİRLİĞE ÇAĞRI’ toplantımıza sizleri de davet ediyoruz” diyordu.

Sayın Zeybek bu açıklamasını yaparken ben ise bir taraftan mutlu olup, seviniyor, diğer taraftan da üzülüyordum.

Sevinmenin nedeni altını çizerek iddia ettiğim ve aslında benim fikrim olan bu oluşumun gerçekleşmesi için atılan bu adım çok önemli bir çalışma ve çaba olduğu idi. Çünkü bizim yerel dernekler gibi çoğu tabela, cepte, kağıt üzerinde, tabelasız olan ve 40, 50’sinin aktif olduğu 40’ına yakınının ancak seçimlere katılma hakkı kazandığı onca partinin, CHP’nin büyük kurultayı ile ilgili açılan davanın ertelenmesi sonrası yeniden gündem de düşen Kılıçdaroğlu‘nun oluşturduğu altılı masanın daha büyüğünü oluşturabileceğini ve ’30 yıldır aranan ama bulunamadığından ondan dolayı AK Parti iktidar..’ denen ülkede ki muhalefetin ancak bu yolla ciddi bir çıkış yapacağına inananlardanım.

Ve, ‘Kimsenin değil, benim fikrim dediğim’ bu fikrimi sayın Namık Kemal Zeybek gibi TEMPO TV’de canlı olarak yayınlanan ‘Gazetecilerle Gündem’e konuk olan onca parti liderinin arasında olan yıllardır bir çok parti ile ittifak kuracağız diyen ama hala güçlü bir ittifaka liderlik yaptığını göremediğimiz Anadolu Birliği Partisi Genel Başkanı Bedri Yalçın ve bu fikrimi kendilerine aktardığım onca diğer parti liderleri bana şahittir.

Ki daha bir kaç gün önce bu fikrimi diğer liderlerine de anlatmam, düğünümüzden hemen sonra bizzat kendimin organize edeceği bir toplantı için bende telefonları olmayan diğer parti liderlerinin telefonlarını istediğim ve sağ olsun birçok genel başkanının telefonunu bana gönderen Anadolu Birliği Partisi Genel Başkanı Bedri Yalçın başta olmak üzere onca parti liderlerine yada bir rastlantı, bir toplantıda görüp, tanıştığım diğer parti liderlerine bu fikri bizzat ve ilk söyleyen, hayata geçmesi için zaman zaman kendileriyle yaptığım telefon görüşmelerimde yada yazışmalarımda ısrarla kendilerine hatırlattığım, yazdığım, yorumladığım bu fikrimin hayata geçmesi için ilk adımın atılmasına yine de seviniyordum.

Üzülmemin nedeni ise;

Önce Havuza sonra CHP’ye yapılan operasyonlara benze bir operasyonlar el konulan Can Holding’ten alınıp, TMFS‘ye düşen ulusal gazetelerden olan ve ülke gündemini sarsan çok önemli manşet haberlerimin sayfalarına yansıdığı Habertürk’e muhabirlik yaptığım yıllarda haber müdürlerimizden olan sevgili meslektaşım Oğuz Uçar‘ında basın danışmanlığını yaptığı ATA Parti Lideri, eski Kültür Bakanı Sayın Namık Kemal Zeybek bu yöndeki açıklamasını yaparken bu oluşumun fikir babası olarak üç isimin olduğunu belirtirken, ‘Bu fikir aslında Gazeteci Fakir Yılmaz‘ın fikriydi, bende Yılmaz’ın bu önemli fikrini arkadaşlarıma ilettim, onlarda alt yapısını yaptılar..’ deme zahmetinde bulunmamasıydı.

Yada unuttu..

Bilmem ama sayın Zeybek’in benim olan bu fikrimi götürüp, başka üç isimin, yani benim olan fikrin, eski müsteşarlardan Dr. Ali Helvacı ve Turan Harekâtı Başkanı Varol Esen ve Doğru Parti Genel Başkanı Rıfat Serdaroğlu‘nun  olduğunu söylemesi beni üzmüş hatta ‘Vallahi kendisine patent davası da açacapım..’ diyerek  hakkımı yediğinden kendisinden şikâyetçi olduğumu da belirtmek isterim..

‘Patent davası..’ derken ATA Partisi Genel Başkanı Sayın Namık Kemal Zeybek’in bu yönde ki hatasını anlayıp, gülümsemesini hatta beni arayıp, üzüntüsünü belirtmesini cidden beklediğim için şaka ettiğimi bilmesini istediğim Sayın eski bakan, Ata Partisi Genel Başkanının ve diğer partilerin 19 partide kalmayıp, atılan bu önemli adıma tam destek verip, en azında 70, 80 partiye çıkarmaları ve bu partilerin ‘Ulusun Birliği Devletin Bütünlüğü’ mü yada benim dediğim, ‘Türkiye masası’ mı yada bir başka adla mutlaka ve hemen bir araya gelmelerini buradan bir kez daha belirtiyor, diğer partilerinde bu çağrıya kulak verip, katılmalarını umuyorum.

Aksine, Genel Başkanları Ardahanlı hemşerilerim olan Yenilik Partisi ve Fetih Partisi ile yine değerli bir hemşerim olan İlkay Şimşek‘in Genel Başkan Yardımcısı olduğu DYP gibi diğer partilerde şu bizim, ‘Güçlü Ardahan Lobisi’ deyip, lobiciliği nenelerinin lobiyesi sanıp, her birinin ayrı telden çalıp, yerel sorunlar konusunda bir şey yapamadıklarıyla eleştirilen derneklerden öteye geçmeyeceğini de hatırlatırım..

Ve bu birlikteliğin yani benim olan ama Ata Partisi Genel Başkanı Zeybek’in NOW TV‘de dillendirdiği bu birlikteliğin olmaması halinde son kale diye adlandırılan CHP’nin surlarını operasyonlarla, kayyumlarla, davalarla, butlanlarla delmeye çalışan AK Parti, MHP, HÜDAPAR, BBP, Yeniden Refah, Vatan Parti, DSP, havuz medya ve yeni süreç denen süreci bahane edip, mevcut iktidara destek verdiği ileri sürülen DEM‘li iktidar kendi masasında demlenerek yoluna devam eder.

Ve 3 kez kurultaya giden ama partililerin yarısının hala genel başkan saymadığı lideri, Özgür Özel’in kankası İmamoğlu‘ndan sonra şimdi de (bana göre kendi önünü temizleme, tam genel başkan ve cumhurbaşkanı adayı olmak için) ikide bir adını verip, iktidarın turpları doğrama çarkları arasına yavaş, yavaş sürdüğü Mansur Yavaş‘lı CHP yalanız, sizde yerinizde kala kalırsınız..

Bunun en son örneği, ‘Çok akıllı bir lider, mektubum ardından papazı bana özel uçakla yollayan, Heybeliada da bulunan ve bölgede ki göçü tetikleyen en büyük etkenlerden olan Kars doğu kapısı gibi 54 yıldır kapalı olan Ruhban Okulunun açılmasını istediğim, Suriye’nin başarılı savaşı konusunda sorumlu kişi, eski liderinden kurtaran, sorumluluğun çok büyük kısmı onun. 2000 yıldır yapılmaya çalışılan şeyi yaptı. Gerçekten burada hakkının verilmesi lazım. Evet, hakkını ara diyorum dostum’ dediği Erdoğan ile Oval ofiste yaptığı toplantıdır.

Ve aynı Trump‘un, ‘Benden uçak, silah, teknoloji al ama Rusya‘dan akaryakıt alma..’ deyip, başta Suriye’nin sarı yakası olmak üzere 80. yıl dönümünü kutlayan ama merdivenleri yürümeyen, prompteri bozulan, Erdoğan konuşurken mikrofonunu kapatan BM‘nin son toplantısında da adı olmayan Kürtlerin iki buçuk yıldır engellediği Irak petrolünün önünü açtırması ve her şeyini ABD’nin iki dudağı arasına sıkıştıran ve 100 yıldır okyanus ötesinden medet bekleyen bölgedeki, Suriye’de ki Kürtlerle ilgili bir söz dillendirip, kullanmamasıdır..

Ve; ‘Türkiye masası..’ benim, ‘Ulusun Birliği’ fikri sayın Zeybek ve 19 partinin fikri olsa da, Okyanus ötesinden yaşananlar öncesi ve sonrası yapılan açıklamalar ile muhalefetin olan fikir ve iddiasına göre aynı Trump’un, ‘Sen dediklerimi yap ben de Demirtaş, İmamoğlu konuları başta olmak üzere iç politikana karışmam..’ dediği ileri sürülen ülke de bulunan ve yasal olarak kurulan, öyle yada böyle aktif olan, olmaya çalışan tüm parti genel başkanlarına ‘Ulusun Birliği’ yada ‘Türkiye Masası’ fikrini ciddiye alıp, bir an önce o birliktelikte buluşması ve CHP‘yi, hatta DEM’i de, sol, sosyalist partilerin yanında Suriye‘nin yakası gibi sarılaştığı belirtilen sendikalar başta olmak üzere stk’ları da  yanına alarak mevcut iktidara karşı güçlü bir muhalefet masası oluşturması umuduyla bu yazımın ulaştığı irili, ufaklı tüm parti liderlerine ‘birleşin’ diyerek saygılar diyorum.

Diyorum..

Çünkü sarı yaka denen ve Rojava’nın başını çektiği o bölgede aynı dağınıklık olduğundan yani onca Kürt ve Arap parti, Aşiret, Örgüt ve oluşumların birbirini yiyen, ve turpları iktidarın heybesine ve de mahkemelere taşıyan, biri hemşerim ve kayyum olan Gürsel Tekin olmak üzere çift başlı İstanbul İl Başkanı ve başkanlığı olan CHP’liler gibi bir türlü bir araya gelmemesi Amerika’nın da, İsrail‘inde, Fransa, İngiltere‘nin de buradaki yükü de bugün yarın aynı iktidarın idare ettiği Türkiye‘ye devir edeceğini ve mevcut iktidarın bu durumu fırsata çevirip, ‘Durun Suriye’de işimiz var, seçimin, bitmiş denen ekonominin zamanı mı’ deyip, seçimleri bile elinin tersi ile geri iteceği yada oradan gelen haberlerin havuz medya aracılığı ile ‘Büyük zafer..’ diye manşetlere çekilip, iktidarın devamı için çabalayacağını görecek gibiyiz..

Sizi ve Şara hariç AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, dostları Trump ve Putin başta olmak üzere tüm dünya liderleri ile genel başkanları da davet ettiğim gazeteci kızı Özlem Şeyma Yılmaz’ın düğününe hazırlanan benden bu kadar, gerisi  bu yazının yazıldığı 27 Ekim 2025 Cumartesi günün sabahına kadar sayıları 185 olan partinin 150’sinin lideri ve kadrolarının benim yada aynı gün Ankara’da bugün bir araya gelecek olan ancak ülke genelinde yeterince teşkilatlanamadıklarından hiç birisinin seçime katılma hakkını kazanmadığını öğrendiğim 19 partinin başını çektiği bu önemli fikri değerlendirmesine kalmış..

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER