Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
İsmail Ögeday

Güç zehirlenmesi..

Merhaba değerli okurlar, bu yazımda sizlere güç zehirlenmesinden bahsetmek istiyorum. Günümüzde, sizlerin de bildiği gibi, belli dönemlerde Valiler ve Kaymakamların kararnameleri çıkar, çoğu Vali’nin ve Kaymakamın görev yerinde değişiklikler olur, bu son derece güzel ve mantıklı bir durum.
Günümüzde Vali ve Kaymakamların görev yerleri değişirken, son zamanlarda, Afyonkarahisar’da bazı kurumlarda görev yapan amir ve idareci pozisyonunda uzun süre görev yapan, kişiler var. Ya Allah aşkına birisi çıkıp söylesin, bu makam koltukları onlara yapıştı mı? Örnek verecek olursak, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Mehmet Duran, neden? diye sormadan hemen söyleyelim, geçtiğimiz aylarda kendisi ile alakalı olarak, hastanede çalışan temizlikçiden tutun da, sağlık görevlisi ve çalışan onca personelin, sürekli kurum içerisinde, tabir yerinde ise deli danalar gibi, yerlerinin değiştirildiği ve mobing yapıldığı, konusu ile alakalı olarak haber kamuoyuna yansıtılmıştı.

Tabi çok sayıda gazete ve haber sitesi değil de, bu haberi birkaç haber sitesi dile getirmişti. Bunlardan biri si de, Afyon Time.com haber sitesi idi. Bizler objektif habercilik anlayışımız ile yaptığımız haberde, konunun muhatabı Mehmet Duran’dan bir cevap beklerken, Duran kendisi bize telefonla ulaşarak, mobing ve baskı konusunun olmadığını, bizden haberi kaldırmamızı rica etmişti.

Bizde, kendisine ve kuruma zarar gelmesin diye, söz konusu haberi kaldırmıştık. Ha bu bize bir tecrübe kattı, normalde kimsenin haberi haber sitemizden kalkmaz, bundan sonra da, ancak hakim kararı ile kalkar. Hani derler ya taviz başka tavizlerin yeniden oluşmasına yol açar diye aynen öyle. Fakat geldiğimiz noktada, başhekim Mehmet Duran’ın hala hastane içerisinde çalışan ve iyi veya kötü yerine, işine alışan ve adapte olan personellerin yerini, sürekli değiştirerek, kurum içerisinde huzursuzluk çıkardığı bilgileri ve şikâyetleri bizlere yine ulaştı.

Bizler bu sürekli yapılan şikâyetlerin birkaç kişiden oluştuğunu düşünürken, maalesef işin aslının öyle olmadığı anlaşılarak, Hastane Başhekimi Duran’ın, alt kadroda çalışan temizlikçisinden, hasta bakıcısına, kadar herkesin bulunduğu pozisyonuyla sürekli oynadığı, iş huzurunu bozduğu bilgisine ulaşıldı. İşte bu noktada uzun süreli verilen yetki, maalesef bu şekilde bir güç zehirlenmesine ve ardından burayı yöneten benim, ben ne dersem o olur, istediğim gibi burada ben at koştururum mevzusuna dönüyor.

Sonuç olarak, bir kurumun başında bulunan başhekim, müdür, amir her kimse en fazla, 2 yıl durduracaksın, bizden söylemesi, yoksa öbür türlü konu güç zehirlenmesine dönüyor. Burada önemli olan, kişinin ardından güzel bir hoş seda bırakması, yani makamlar ve mevkiler kimseye baki değil, kişinin kendi ardından “ya lanet olsun, gitti kurtulduk diye hitap ettirmesi mi ?, Yoksa Allah razı olsun, çok iyiliği dokundu hastanemize güzel işler yaptı, baba gibi adamdı” dedirtmesi mi ? Daha güzel. Bir diğer konu, İnternet habercileri Derneğinin başında bulunan basın mensubu kardeşimiz ve Belediye Başkanı Burcu Köksal’a Çok sayıda oy veren, CHP’li seçmenlere randevu vermeyen Belediye Başkanı Sayın Burcu Köksal’a da buradan seslenelim, biz neden böyle yaptığını yargılayıp hesap sormuyoruz, ama bulunduğu makam, kendisine oy vermiş, ya da vermemiş herkesi temsil eden bir makam.

Bir nevi peygamber makamı. Kendisi kim olursa olsun kişi ayrımı yapmaya, “onun randevusunu alın, onun görüşme talebini almayın” deme lüksüne sahip değil. Kendisi ile randevu talebinde bulunan kimler varsa görüşmek zorunda.

Yine Afyonkarahisar’ da ikamet eden çok sayıda CHP’ye gönül vermiş, seçim döneminde, CHP adına bizzat Burcu Köksal’ı desteklemiş, çok sayıda kişide, yine aynı konudan dolayı, maalesef Belediye Başkanı Burcu Köksal’dan randevu alamadıklarını, daha doğrusu Başkan Köksal için, seçimlerde kendisine destek verdikleri halde görüşemediklerini ifade ettiklerine de ben şahidim. “Bu tavır ve seçim kazanmışlık edaları kimseye fayda vermez, biz kendisine kötülük yapmadık, iyilik yapıp destekledik. Karşılığında bir şey istemedik, sadece randevu talebinde bulunduk, bir hayırlı olsun diyecektik, fakat makamına geçtiğinden bu yana, bir türlü bize randevu verilmedi” diyen kişilerin sayısı da her geçen gün artmakta. Sevgiyle kalın…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER