Yok dediğimiz ama kör topal da olsa, sahiplenip, seçim aracığıyla gerçekleşen demokrasi gereği olan bir süreci daha geride bıraktık..
Mevcut iktidarın uyarıldığına inanılan bu seçimlerin aslında toplumun gazını almak olduğunu daha önceki yazılarımda da bahsetmiştim.
Çünkü bugün, ‘Uyarıldı’ denen iktidarın bir kez daha rahatlamasını sağlamıştır 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri..
Seçimden önceki bir çok yazımda da bahsettiğim gibi başta ekonomi olmak üzere demokrasi istemi, 40 yıldan fazladır çözüm bekleyen iç barış ve mevcut iktidarın “Her şeyi ben yaparım’ demesine çok tepkili olan ve Fransa’daki gibi sarı yelekleri giymese de emeklilerin mırıldanmasıyla bir hayli şişmiş olan topluluk vardı, 31 Mart seçimleri öncesi..
Yani 22 yıldır iktidar da olan partinin kurmayları başkan Erdoğan başta olmak üzere, yönetilme şekline bir hayli kızgın ve bıkkın bir toplum vardı 31 Mart seçimleri öncesi ..
17 Aralık ile başlayıp, ardından yapılan ve ayakkabı kutularına koyulan dolarlara yönelik operasyonları “Fetö operasyonları” diyerek atlatan mevcut hükümet gezi olaylarında da “bir ağaç için” ülkeyi kaosa götürüyorlar’ diyerek kendini kurtarmış, toplumu da, “Kürt sorununun da içinde olduğu demokrasi açılımı yapıyorum, bırakmıyorlar’ diyerek ikna etmiş. yanına almıştı.
Sonrasın da teşebbüs edilen 15 Temmuz darbe girişimiyle karşılaşan aynı hükümet yine profesyonelce davranıp, dün özgür olan bugün baskı altına aldığı söylenen ve havuza topladığı medya aracılığıyla toplumu yine yanına almış ve hala operasyonları devam edip, bir çok kişinin fetöcü denilerek toplatıldığı darbe girişimini de ötelemeyi başarmıştı.
Başta İsrail’in olmak üzere AB’nin, ABD’nin twetleri başta olmak üzere, arada ki bir çok dış baskıyı da “dış güçler gelişmemizi istemiyor” diyerek bu tür oyunları her seçimde yutan toplumun milliyetçi duyguları ile atlatmayı başaran aynı hükümet bu kez domates, hıyar baskısı altına alınmıştı..
Ani sol geleneği olan Tanzim Satışları sağ geleneğe hitap eden bir hükümete kabul ettirip, açtıran, ekonomik kriz, “Siz bir kurşunun kaç lira ettiğini biliyor musunuz?” söyleminin altında yatan iç çatışmaların getirdiği baskıyla bir hayli bunalan aynı hükümet, bu süreçte yaklaşan yerel seçimleri fırsata çevirmiş, Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinin hemen akabinde 4 ay öncesinden başlattığı seçim kampanyalarıyla gündemi bir anda değiştirmeyi başarmış olduğunu hatırlayın.
Ve aynı hükümet ile başındaki Erdoğan, kendilerine karşı oluşan ve ikinci gezi olayı, ihtimali olduğu söylenen yeni bir darbe veya Fransa’daki sarı yelek olaylarını çok dillendirmeye başlayan, hatta sarı yelekleri hazırladığı öne sürülen gazı bir hayli şişmiş olan toplumu, “durun hele bir seçim var, seçimde hükümete ders veririz, puan düşürür, moralini bozarız ve kendisine gelmesini sağlarız” dedirterek yaşanabilecekleri 4 ay önceden başlattığı seçim ve beka kampanyasıyla ile beklemeye yönlendirdi ve bunu da başardı..
Ve kayyum atamaları başta olmak üzere Kürt seçmene yönelik aşırı, hatta faşistçe söylemleri seçimle, gündemle alakası olmayan beka iddiasıyla sol değil ulusalcı seçmeni bir süre de olsa ikna etmiş, MHP ile olan ittifakı bozacağını ima eden adımlar atıp, Kürtlerden oy almaktansa başta Binali’den beter Kurum, onca mal varlığına karşın 700 dairesinin daha olduğu ortaya çıkan Altınok gibileri olmak üzere gösterdiği adaylarla 22 yıldır genelde olduğu gibi yerelde kendisine akan oyu adeta öteleyen bir kampanya yürüten mevcut hükümetin başı Erdoğan’ın bu seçimler de B Planını hayata geçirdiğini yani kazanmaktansa, kaybederek kendisine karşı bir hayli şişmiş olan gazı almayı yine başarmıştı.
Ve öyle de oldu ..
Ankara, İstanbul hatta her seçimde geçtiği ama benim gibi bu seçimde geçemeyen Erdoğan onca büyükşehir ile şehirler, ilçeler, beldeleri kendi eliyle DEM destekli CHP’ye kaptırmamış, vermiştir..
Evet, kardeşim Dicle Yılmaz’ın da büyük katkısı olduğu CHP’li Ardahan ve diğer bir çok ilde belediyeleri muhalefete teslim eden Erdoğan’ın kendisidir..
Ve aynı Erdoğan “Aha kardeşim tek adam diktatör, demokrasi yok diyordunuz.. Tek adam diyordunuz. Hatta diktatörlükle suçluyordunuz. Ama bunca iftiranıza rağmen bakın, siz yok deseniz de beni de buralara taşıyan demokrasi var.. Seçimlere müdahale de yok.. Trafolara kedi de girmedi!’ deyip, seçim öncesi emekliye 5, bilemediniz 10 lira vereceğine kendisinde olan beş hatta 15 puanı kendi eliyle Gabar petrolü gibi bir türlü çıkmayan Karadeniz gazı misali gazı bir hayli şişmiş toplumu muhalefete yönlendirerek, ‘onu da organize ediyor’ diye söylenen muhalefeti eliyle bir kez daha kazanmıştır.
Kısacası kazanan taraf muhalefet değil, gazı bir hayli şişmiş olan ve yeni bir yerel seçimle gazı alınan toplum hiç değil.. Asıl kazanan ‘4,5 yıl daha iktidardayım’ diyen ve bugünden itibaren ‘Aha bakın onca belediyeye rağmen hizmet etmiyorlar’ diyecek olan Erdoğan oluşturmuştur.
İnanmıyorsanız bu sonuçla hemen erken seçim istemesi gereken ve aldığı bu sonuçlarla Erdoğan ile FİT olmuş gibi muhalefete bakın..
Çünkü bu sonuçlar hangi ülkede olsa hemen aynı gün, sandıkları açılır açılmaz erken seçim denildiğini de düşünerek hak verin bana ve kazanan Erdoğan’a..