Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler editorbet giriş

Fakir Yılmaz

SERKA’nın yollukları ile Ardahan’ın yollarına gül ekelim..

Uydu üzerinde yayın yapan ulusal tv TEMPO TV’de canlı olarak sunduğumuz ‘Gazetecilerle Gündem’ adlı programa hazırlanırken, ‘kendi sahası, futbol takımı olsun’ diye spor toto tarafından verilen 300 bin TL’si, 13 milyonun hesabını vermeyen ve şampiyon olamayan BAL takımına verildiği Hanak gibi hâlâ bir federasyonu olmayan, Ulgar dağının tünelinin açılmadığı, Nisan ayı olmasına karşın yaşanan karların tırllar devirip, yollarını kapattığı Gürcistan’a sınır olan tekstil atölyesi kapanan Posof’ta bir haber geliyor.


Ve o habere baktığımda her yıl aynı aylarda, aynı günlerde aynı haberi yaptığımızı da anımsayıp acı acı gülümserken, haberde adı geçen elmayı 56 yaşına gelmiş bir Ardahanlı, bir gazeteci olarak ben bile tatmazken, Kaymakam beyin öncekiler gibi Badele’ye yani ithalat, ihracatın olmadığı Türrkgözü Gümrüğünün olduğu köye gidip, içi de dışı gibi kırmızı olduğu söylenen ama ben dahi hiç bir Ardahanlının pazarda, manavda görmediği elmalar için eski kaymakamlar gibi yeni kaymakamın da fidan dağıtımı yaptığını okuyordum.
Bu haber bana bir türlü bulunamayan ama bulunacak denip, o dönem o bölgede geçen BTC, Nabucco, Tanap Boru hattı engelsiz, eylemsiz yani sorunsuz geçmesi için hazırlanan çevre projesinden ayrılan paracıkları bitiren Posof Dağ Horuzu’nu bulma projesinde olduğu gibi Ardahan’ın güllerini de hatırlatıyordu. Çünkü haberin geldiği doğası güllerle dolu kömür madenide altın aranacak denen Göle’de çıkacak denen petrol gibi unutulan Posof, Çıldır Kurtkalea gibi meyve, sebzeleri ağaçlarında yere düşüp, yerde çürürken biz hâlâ ‘fidan dağıtıldı’ haberlerini yapar dururuz..


Çıldır göllerinden sonra Çıldır Ovasını da yasak ilan ettirmek için masa başında hazırladığı projeleri İstanbul’da lüks bir otelde Ardahan’ın adını gölgeleyen ve hangi öğrenciye ne kadar burs verdiğini açıklamayan ama bu yönde hep hava basan KAI’lilere verdiği lüks yemekle yolluk yapan SERKA yani Ardahan, Ağrı, Kars ve Iğdır’ı kalkındıracak denen ama bugüne kadar bölge de ‘Aha bu onun çeşmesidir’ deyip, bir eserini göremediğimiz SERKA idarecilerinin bugüne kadar aldıkları yolluk, oturum, gezi, uçak bileti paralarını toplasak Ardahan’a değil, yerlerde süründüğü söylenen Almanya’ya yol yapılır, yetmedi üzerin de Doğu Expresi konup, Çıldır’a treni getirilebiliriz diye iddia ediyorum.
Çünkü, Yozgat’ta bile köylüyü ayağa kaldıran mevcut iktidarın KÖYDES, TDH gibi onca kurum gibi çok iyi niyetle kurduğu ama alakasız, iş bilmez ve söz dinlemez bürokratların kapılarını bölge insanına kapatıp, bütçesinin büyük bir bölümünü kendi maaşları, yoluklarına harcadıklarını ortaya konulacak bir hesap dokümanı ile başta şu an Ardahan vekilinin ‘benim KAI; KAISİAD’a da ‘ne işim olur, senin orada ne işin var?’ dediği ama onun vali ve vekilleri takmadığı gibi gittiği İstanbul hesabından anlaşılacak olan SERKA’nın başında olan Ardahanlıda bilir.. Ki bu kişinin nasıl olup, hangi yolla, hangi bilgi donanımı ile profların, ekonomistlerin başında olması gereken SERKA’nın başına geçtiği de bilinmiyor. Çünkü ben biliyorum ki bu şahıs SERKA’da basit işler için elaman olarak işe alınmıştı ama bugün Serka’nın başında..
Neyse konumuza gelecek olursak eğer. çamurlu yollarla birlikte gelen bahar kokusunun kendisini iyiden iyiye hissettirdiği şu günlerde başta valiler, kaymakamlar olmak üzere bir çok idarecinin ağaç ektiği, traktörleri hacizli olan çiftçinin tarlasına pahalı tohum attığı Ardahan’da asıl unutulanın, yolları gibi gülleridir..


Başta yeni rektörün atandığı üniversitenin bütçesi ile yapılan cemaatsiz camisi olmak üzere camilerinin çoğunda imam olmayan Müftü beylerin bile bilmeyip, Kutlu Doğum Haftası gibi günler için dışarıdan getirttikleri güllerin asıl memleketi Ardahan’dır..
‘’Ardahan’ın yollarından, Güller açar bağlarından’ türküsü bile olan türkücü başkanın başında olduğu bu sınır kentinin diğer önemli sorunu da kent için de olmayan yeşillendirme sorunu olduğu da bir gerçektir.
Yıllardır bir türlü onarılıp, hizmete verilemeyen kent içindeki parkın ağaçlarını kesip sahasını betonlaştırdığı Ardahan’da bir parkı bile yapamayan, onarmayan, o parkın içinde yaptığı tuvaleti bile sanki İsrail bomba atmış durumda olması gibi müteahhitlerce aynı belediyeye yapılan minnacık (!) bağışlarla gelişi güzel yapılan yapılaşmanın evleri bahçesiz, sokaksız, kaldırımsız bıraktığı bir Ardahan’da etkili soğuklara bile dayanan güllerinin başlatılacak bir kampanya ile kentin her tarafına hem de çok cüzi bütçeyle yeniden ekileceğini söylemek mümkündür.
Buna destek olacakta idarecilerinin yolluk almak için sözde plan ve projeleri anlattığı ama bölgede hala bir çeşmesi olmayan SERKA, SODES hatta SYDV yada vali ve kaymakamların elinin altında olan Sosyal Riski Önleme Fonu veya tıt parklarından iyi paralar elde edip, yaylaların değil, köy yollarını bile çamurdan kurtaramayan Genel Sekreterlik, İl Özel İdare gibi bol kaynaklı kurumların bütçeleridir.


Bu nedenle diyorum ki; Gelin başta müdürlüğünün giriş kapısı komşu tarafından adeta mezarlık duvarıyla örünen İl Milli Eğitime bağlı olan okulların, camilerin, kuruların etraflarında bulunan bahçe duvarlarını, üzerlerinde tezeklerin dizildiği çeperlerin olduğu ana caddeleri, ara sokakları o türkülere kaynak olan Ardahan’ın gülleriyle donatalım ve ‘’Ardahan’ın yollarında, Güller açar bağlarında’ türküsünü bir daha ama gerçek gülleriyle birlikte yeniden hep birlikte seslendirelim.
Tarım bölgesi olan hayvancılıkla geçimini sağlayan Ardahan’da havza adı altından SERKA tarafından hazırlanan içi karanlık hesaplar ve yasaklarla dolu planlarla havuza atılmak istenen meraları gelişi güzel ve nesiller için ağaçlandırmaktansa bozukta olsa, kaldırımları tozdan geçilemezse de kökleri heyelana, toprak kaybına dayanıklı, yaprakları Posof elması, Çıldır cancuru gibi kırmızı olan güllere boğalım.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER