“İnsan kendi yaptıklarından zaten sorumlu, lakin göz yumduğu her şeyden, ses çıkarmadığı her olaydan, zalimden taraf olduğu, haksızı susarak koruduğu için de sorumlu. “
İnsan yalnızca yaptıklarından değil, sessiz kaldığı her şeyden de sorumludur. Bir haksızlık karşısında susmak, onu onaylamak demektir. Zulüm, yalnızca zalimin elinden değil sessiz kalabalıkların kayıtsızlığından da beslenir. Her susuş, adaletin biraz daha zayıflamasına, vicdanın biraz daha körelmesine neden olur.
Gerçek sorumluluk, doğru olanı savunmakla başlar. Adalet, ancak sesini yükselten insanların cesaretiyle ayakta kalır. Sessiz kalan bir toplumda zalim çoğalır, haksızlık sıradanlaşır, vicdan susturulur. Oysa bir insanın sesi, bazen bir dünyanın yönünü değiştirebilir. Bu yüzden insanın görevi, haksızlığa sessiz kalmamak ve kendi payına düşen doğruluğu savunmaktır. Seyfettin Araç
Yukarında okuduğunuz satırları okurken yutkunduysan demek ki senin de göz yumduğun, ses çıkarmadığın, zalimden yana yer almasan da başta adalet olmak üzere yaşadığımız bu olumsuz durumlar karşısın da sustuğundandır..
Evet, yaşadığın, yaşadığımız onca olumsuzluktan yani bugün yaşanan bu durumda suçlu arama ve kendi yaptıklarından, göz yumduğundan ses çıkarmadığından, sustuğundan sende sorumlusun..
Bu nedenle ‘zalim’ dediğine kızma, kör olduğunu kabullenmediğin vicdanını yokla..
Tabi o yürek, o cesaretin ve kırıkta olsa, elini değil, yüreğini kanatsa da arayıp, bulabileceğin aynaya bakabilecek yüzün varsa.. Fakir Yılmaz/Gazeteci