TÜRKİYENİN SURİYE’DE A-B-C PLANLARI..

TÜRKİYENİN SURİYE’DE A-B-C PLANLARI..

Son tahlilde SDG’yi tasfiye edecek koşullar tamamen ortadan kalkarsa Türkiye yeni ve daha kapsamlı adımlar atabilir!

Düğüm hala Suriye’de!

Sonrasında Kürdler üzerinden yeni Ortadoğu planı devreye alınacak!

“Birleşik krallık” örneğinde olduğu gibi Kürdler üzerinden Ortadoğu’ya yayılma arayışı bir plan dahilinde işletilecek!

Bu aynı zamanda İttihatçı/Turancı Kızıl Elma düşüdür!

Enver Paşa’nın hayali…

Tutar mı?

“Turan” kısmı hariç tutabilir!

Kürdler üzerinden İran’ın hükmettiği pazar alanlarını ele geçirmek olasıdır!

Bence İran molla rejimi karşılığında Türkiye’ye verilen sözler bunlar!

Çok absürt bir proje değil, yüksek olasılıkla da Türkiye demokratik adımlar atarsa tutabilir de!

Tıpkı İskoçya, Galler ve İrlanda gibi…

Ben şahsen Bahçeli’nin buna ikna olduğunu düşünenlerdenim!

Çünkü son zamanlarda medya ağız birliği yapmışçasına “Türkiye hem Irak, hem “Suriye ve koşullar olursa, KÜRDLERLE GÜMRÜK BİRLİĞİNE girmesi kaçınılmaz gözüküyor” tezi işleniyor!

Buda beni doğruluyor. 

Hiç kuşkusuz bunun için öncelikle Türkiye’nin Kürdlerin iştahını kabartacak demokratik adımlar atması gerekiyor!

Yani bir anlamda çekim merkezi olması gerekiyor!

Öyle anlaşılıyor ki; Bahçeli Ortadoğu’nun “Birleşik krallığı” olacaklarına ikna olmuş gözüküyor!

İttihatçıların çok sevdiği emperyal hayaller…

Apê Rodi’nin Yunanistan notları-1 *MAALESEF DURUM BU!..

Hep siyaset mi yazacağız, gına geldi yahu.

Şu Kemalistler bi rahat dursa, iktidar da ayak oyunlarını bi bırakırsa; bende rahat edeceğim ama öyle anlaşılıyor ki, rahat durmayacaklar ve ben yazmaya devam edeceğim. Zaten bildiğim en iyi şeyde bu!

Yazmak…

Xalîyê lêkim

N’apim😁…

20 gündür Yunanistan’dayım. Hiç bir arkadaşım yok.

Kuro ez dirîyam, ez beecîm…

Zaten burada insanlar çoğunlukla çok yaşlı!

Ruhum karardı amk…

Kural kural kural…

İnsanlar mal gibi kurallara uyuyor!

Biz alışkın değiliz kurallara. Bizde kurallar, kanunlar çiğnemek için vardır!

Ben Yunanistan’a girer girmez arabamla 165 KM hızla giderken polisler takıldı peşime. Tıpkı Amerikan filimlerinde gibi. Ben farkında değilim, meğer polisler o eski arabalarıyla dakikalardır beni takip ediyormuşlar yetişememişler!

Bir virajda önümü kestiler. Durduğum gibi çektiler silahlarını. Yakamdan tutup dışarı çekmek istediler. Emniyet kemeri bağlıydı. Biri çekemeyince öbürü de asıldı. Göbeğimi yırtacaklardı amk…

Sonra ben kemeri çözmeyi başardım, beni yere yatırıp kollarımı arkaya çevirerek dizleriyle bastırdılar. “Ulan nefes alamıyorum ne yapıyorsunuz” dedim.

Tınnn… Adamlar tek kelime Türkçe bilmiyor. Acaba Kürdçe mi konuşsam diye düşünürken beni kaldırdılar, 400 euro ceza yazdılar. Ehliyetime de el koydular. 25 gün sonra alacakmışım. Neyse ki koahım tutmadı. Yoksa Yunan polisinin elinde ölecektim ve Türkiye cesedim bayrağa sarıp, beni şehit ilan edecekti. Bu vesileyle Yunanistanla adalar sorununu yeniden gündeme gelecekti. Birleşmiş milletleri ayağa kaldıracaklardı, “Vatandaşımızı öldürdünüz”…

Neyse ki uluslar arası bir krize neden olmadım!

Dedim ya tamam demokrasi memokrasi iyi. Ahlak hiç bir şekilde yasalarla korunmadan tıkır tıkır işliyor ama işte yalnızım miratê…

En çok kendimle konuşuyorum. Öyle ki bazen kendime posta koyduğum da oluyor. Ama varya öteki ben çok korkak! Hemen de yelkenleri indiriyor. Yoksa gireceğim kendime ağız burun…

N’apim sıkılıyorum, mirate, kavga edecek birileri olmayınca ruhum kararıyor…

Öyle demeyin biz kavga adamıyız. O yüzden de, hani olurda birgün ölürsem ki; bir gün mutlaka herkes gibi bende öleceğim. O gün içinizden belki mezarımı merak edenler olacak! Bulgar şair Hıristo Botev’in dediği gibi “Mezarımı dövüşenler arasında arayın!”

Kesin orada olacağım!

Dua mua istemiyorum, bir kaval sesi birde bir sıtran olursa; yeme de yanında yat😁😃

Tatil dediğin böyle olur😁