Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler editorbet giriş

Rodi Baz

AMCAMIN ZİKİ..

O yıl Ardahan’da ortaokula yeni başlamıştım.
Yıl 1967 olmalı…
Bir akrabamın evinde kalıyorum. Henüz 11 yaşındayım.
Kaldığım evde bazen yatağa işediğim oluyordu. Çok utanıyordum. Benden bir iki yaş büyük bir kızı, birde benden bir yaş küçük bir oğlu vardı.
Çok samimi değildim onlarla. Yemek yerken bile utanıyordum, sofradan çabuk kalkıyordum. Çoğunlukla karnımı doyurmadan yatıyordum.
Yani pek iyi bir hayatımın olduğunu söylenemezdi.
Sanırım anneleri yatağıma işediğimi biliyordu. Çünkü; benim döşeğim çoğunlukla hep dışarı güneşlensin diye çeperin üzerine atılırdı. Tabi yataklar yün olunca da berbat kokuyor…

O yıl okulu yarılamıştım. Artık gece yatakta işemelerim de azalmıştı. Hatta bitmiş gibi bir şeydi.

O sürede bizim sınıfta bir kızdan da hoşlanmaya başlamıştım. Nedensiz bir şekilde, onun yanına gidiyorum, bir yolunu bulup konuşuyorum.
O kızın sayesinde sanki birden bire büyümüştüm.
Zaten o zamanlar bir sınıfta en fazla 3- yada 5 kız olurdu. O yüzden çok fazla aşk rekabeti vardı!
Sonraki yıllarda iş kavgaya kadar varacak olsa da o rekabet hiç bitmeyecekti…

Hatta o yıl bir kaç kez sinemaya bile gittim. Türkçem de bi hayli ilerlemişti. Gerçi hala bugün ben bugün bile konuşurken Kürdlüğüm hala yüzüme dilime vuruyor. O zaman daha Kürt’tüm sanki…

O zaman öyleydi işte…

Bi türlü Türkçeyi onlar gibi güzel konuşmasam da derdimi artık daha rahat anlatıyordum.

*
Sanırım Mart aylarıydı. Bizim köyden bir akrabam Ardahan devlet hastanesinde ameliyat olmuştu.
En yakını biz olduğumuz için babam ve amcam da gelmişti o gün…

Babam ameliyattan sonra akşam kamyonuyla dönmüş amcam hastaya refekat edecekti.
Bende okuldan çıktıktan sonra şapkamı ve çantamı eve bırakmadan hastaneye gitmiştim. Eskiden ortaokul ve liselerde öğrencilere şu genarellerin taktığı şapkalara benzer şapkalar takarlardı!

Hastahaneye soluk soluğa geldim, içeri almıyorlar. Bir an bi fırsatını buldum içeri girdim. Amcam çok üzüntülüydü.
“Narkozdan bi türlü çıkmıyor” dedi…
“Doktor ne diyor dedim”
“Hemşireler doktorun ameliyattan sonra eve gittiğini” söyledi…

Hemen yanındaki hasta yatağı boştu. Oraya iliştim hastaya bakıyorum ama ne hikmetse hasta bir türlü uyanamamıştı.

O sırada amcam bana “Ben kapıda bir tütün içem sen bak, bişey olursa beni çağırırsın”
“Tamam” dedim amcam çıktı…

Bende tam karşısındaki boş yatağa ilişmişim. Arada bir çevreme göz gezdiriyorum, arada bir de koridordan bakıyorum. Hemşire ve hasta bakıcılardan başka kimse gözükmüyor ortalıkta. Saat yanılmıyorsam 5 yada 6 olmalı…

Ben tam öyle dalgın dalgın hastaya bakarken aniden üstündeki battaniye havalandı öylece çoban çadırı gibi durdu. Ödüm koptu. O neydi?

Ayağa kalktım, battaniyeye elimi koydum baktım bişey oynuyor. Bu nedir acaba dedim kendi kendime. Bağırsakları mı delindi ne oldu demeye fırsat kalmadan dışarı fırladım.

Uzun koridoru soluk soluğa koşarken arkamda hasta bakıcılar ve hemşirelerde bakıyordu. Dışarı çıktım. Amcam o soğuk havada dışarda sıgara içiyor.

“Amca amca dedim çabuk gel, amcama bişey oldu”
“Ne oldu oğlum” dedi telaşla yüzüme bakarak!
“Bilmiyorum karnının orada bişey fırladı. Korktum açmadım. Çabuk gel”
Amcam söylene söylene acele adımlarla içeri girdi bende peşinde.

İçeri girdik amcam korkudan adeta dondu.
“Ola bu ne dedi” Kürdçe.
“Bilmiyorum” dedim korkuyla…

Amcam bütün cesaretini toplayarak battaniyeyi araladı, bende ne olduğunu görmek için tam sağında girmiştim ki, amcam yeniden battaniyeyi kapatarak eliyle bastırdı. “Çabuk hemşireyi çağır dedi”

Ben koşarak hemşire odasına gittim kimse yok. Döndüm hasta bakıcıya sordum, hastaya pansuman yapıyor ben şimdi söylerim dedi ve arkasını dönerek gitti.

Ben o hızla ancama döndüm “bulamadım hemşireyi, galiba pansumana gitmiş”

“Gel tut şunu ben bi bakayım”
Tut şunu dediği neydi?
Korkudan aklım çıkacaktı.
Neyi tutacaktım?

Amcam korkarak elimi uzattığımı görünce, “ola korkma seni ısırmaz!” dedi…
Ben hafif yutkunarak dedim ki; “o ne ki amca?”
(Tabi amcamla o sırada baştan sona diyaloglarım Kürdçe geçiyor)
Amcam gülümseyerek; “Amcanın sikisi” dedi.
“Wui sikisi mi?”
Ben elimi daha koymadan geri çektim.

“Ulan geri zekalı dedi, ziki arıza yapmış. Tut bırakma sakın yoksa fena olur. Ben hemşireyi çağırayım”

Ben korka korka korka elimi getirip amcamın elinin üstüne koydum.
Amcam; “Ben şimdi elimi çekiyorum sen bastır” ben geliyorum dedi…

Amcam elini çeker çekmez ben elimle bastırdım. Balık gibi o yana bu yana kaçıyor. Ama fırsat vermedim, var gücümle bastırıyordum.

Aradan iki dakika geçti yada geçmedi amcam yanında hemşireyle geldi.

Yatağa yaklaştı “ne bu?” dedi
Amcam müzip müzip gülerek, “şeyi, şey olmuş”
“Neyi?” Dedi cevabı beklemeden bana “Sen bi çekil bakalım dedi, azarlayan bir ses tonuyla…
Ben elimi kaldırmamla battaniye yay gibi havaya kalktı.
Hemşire; “Ayyy bu ne dedi” bağırarak…

Amcam “onun şeyi kalkmış, inmiyor, daha niye bilmiyorum”

Bunu der demez hemşire gülmeye başladı…
Bana dönerek “tut tut ben şimdi geliyorum dedi kahkaha ata ata çıktı”
Ben artık ne olduğunu anlamıştım. Gırtlağına çöktüğüm gibi yeniden yatırdım.

Amcam çok şakacı biriydi. Bana dedi ki; “ben bırak demeden bırakma tamam mı?”
“Tamam” dedim bekliyoruz. İş iyice eğlenceli olmaya başlamıştı.

O sırada hemşire yanında başka bir hemşire birde kadın hasta bakıcı içeri girdi.

O ilk gelen hemşire dedi ki; “Bırak”
Ben dönüp amcama baktım, amcam Kürdçe “Kuro berde” dediği gibi ben elimi çektim. Dınkkk sanki dersin çoban çadırı…

Hemşireler gülmekten yerlere yatmışlar, amcam, ben hemşireler, hasta bakıcılar her kes kahkaha ile gülüyor, gülmekten hastane inliyor.
O yeni gelen hemşire dedi ki; “hele bir daha yatır bakim düzeldi mi”

Amcama baktım “Bıgre” dedi, tam boğazından yakaladım, sanki zorlanıyormuşum gibi yaparak nefes nefese yatırdım.
Ben öyle yapınca bunlar gülmekten kırılıyor.

Hemşire dedi ki şimdi bırak, ben bırakır bırakmaz basıyorlar kahkahayı…

Hastane sirke dönmüştü. Duyan koşuyor, hasta yakınları hatta yürüyebilen hastalar, herkes orada…
Hastane hastane olalı böyle bir vaka görmemişti.

O sırada doktora haber gitmiş. Doktor geliyor dediler, bu sefer amcam geldi yatırdı, kafasına bastı bekliyor!

Doktor içeri girer girmez “Ne olmuş hastaya bişeyler anlatıyorlar, tam olarak anlayamadım. Sen şöyle bir çekil” der demez amcam elini çekince yeniden tınnggg yatak havalandı. Doktor bir an geri çekildi amcama baktı ama sırada kıpının önünde arkasında bir sürü insan gülüyor.

Doktor; çekine çekine battaniyeyi kaldırıp uzun uzun baktı. Bende o sırada yandan resmi görmek için sokuldum ama başaramadım. Doktor kapatarak hemşirelere bir kağıt yazıp verdi.
Biraz sonra hemşireler bir iğne getirdi. Doktor hastanın kalçasından bir iğne yaptı. Çok sürmedi, iki dakika içinde hooopp bizimkinin başı düştü. Hepimiz rahatladık…

Sonradan öğrendik ağır narkozlardan sonra sık olmasa da bu tip vakalara rastlanabiliyormuş…

Ulan böyle işler de beni buluyor😁

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER