Gerçekler Gizlenebilir Ama Yok Edilemez..

Dün Afyonkarahisar’da yaşanan zehirlenme vakasını anbean takip ederek haberleştirdik.
Olay yerinde gördüklerimizi, duyduklarımızı, vatandaşların yaşadığı paniği ve ambulansın yarım saatten fazla gecikmesini açık bir şekilde kamuoyuna aktardık. Çünkü gazetecilik, gördüğünü olduğu gibi yazma mesleğidir; kimsenin hoşuna gidip gitmediği ise bizim alanımız değildir.
Haberimizde, zehirlenen vatandaşların kendi imkânlarıyla defalarca ambulansı aradıklarını, buna rağmen ekiplerin geç geldiğini yazdık. Emniyetin ve AFAD’ın olay yerine ulaştığını, hatta araç plakasına kadar tüm ayrıntıları paylaştık. Muhabirimiz İl Sağlık Müdürünü arayarak ambulansın hâlâ gelmediğini bizzat iletti; Sağlık Müdürü de “Hemen 112 ekipleriyle görüşüyorum” diyerek yanıt verdi.
Ardından kendisi sorumlular hakkında gereğinin yapılacağını da muhabirimize söyledi. İl Sağlık Müdürümüzün konu hakkında soruşturma başlatıp başlatmadığını henüz bilmiyoruz.
Bizim derdimiz birilerini kötülemek, karalamak yada aşağılamak değil, hele hele biz devlet düşmanı hiç değiliz ,biz tamamen vazifemizi doğru ve düzgün bir şekilde yapmaya çalışıyoruz. Ama buna rağmen birileri maalesef bizi de yazdığımız haberi de yalanlamaya çalışıyor
Evet bugün görüyoruz ki, şehrimizde ki gazetelerinden birisi üzerinden öyle bir haber servis edilmiş ki, sanki dün yaşanan hiçbir şey yaşanmamış, biz de olmayan bir olayı yazmışız gibi bir algı oluşturulmaya çalışılmış. Ambulansın zamanında geldiği, ekiplerin anında müdahale ettiği, hatta muhtarın yardımcısı olduğunu iddia eden bir bayanın sağlık ekiplerini “göklere çıkardığı” yönünde açıklamalar yapılmış. Yapılan bu haber servisini ve aileye bizzat yazdırılan bu haberi İl Sağlık Müdürümü, 112 Müdürümü yoksa Mahalle Muhtarı mı yaptırdı bilmiyoruz ama bilinen bir gerçek var ki o da bizim yaptığımız haberin doğruluğu.
Bu nasıl bir çelişkidir?
Bizim gözümüzle gördüklerimiz mi doğru, yoksa masa başında hazırlanan ısmarlama açıklamalar mı?
Dün olay yerinde muhtar bile yoktu; sadece muhtar yardımcısı olduğunu iddia eden gözlüklü bir kadın vardı. Biz bunlara şahidiz. Allah da şahittir.
Hani derler ya, “Kimse yoğurdum ekşi demez.” Bugün de kimse çıkıp “Evet, hata yaptık” demiyor. Suç hep bir başkasına atılıyor.
Gerçekler ise vatandaşlardan gizleniyor. Ama şu soruyu sormadan geçemiyorum, O gecikme sırasında vatandaşlardan biri hayatını kaybetseydi bunun vebalini kim üstlenecekti?
Biz gazeteciyiz. İşimiz gerçeği aktarmaktır, hoşunuza gitse de gitmese de. Dün yaptığımız haber, iddia değil, yorum değil; olayın bizzat içinden, yaşanmış bir hakikatin yazıya dökülmüş halidir.
Bugün birileri istiyor diye yaşananlar değişmez. Haberimizin arkasındayız. Bir kez daha altını çizerek söylüyorum:
“Ambulans Geç Geldi, Olaya Geç Müdahale Edildi” başlıklı haberimiz tamamen gerçektir.
Ve bu gerçeğin sonuna kadar takipçisi olacağız.