Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Akkuş

Sosyal Medya Bizi Nereye Götürüyor?

Sosyal medyada öyle bir anlayış oluştu ki, herkes giydiği, yediği, içtiği, gezdiği, yaptığı her şeyi paylaşıyor. Balkonda çay keyfi, mutfakta karpuz keyfi, oda da kavun keyfi vs. Ailece eşofmanlı oturmuşlar birinin sırtı açılmış, öbürü frikik vermiş. Ötekinin bilmem neresi görünüyor. Umurlarında mı dünya. Koy fotoyu faceye, dostlar keyifte görsün…

içinde bulunduğumuz internet çağında sosyal medya kitlelerin vazgeçilmezi haline gelmiş. Ancak her şeyde olduğu gibi sosyal medyanın iyi ve kötü yanları da var. Her gün birçoğumuz saatlerini bilgisayar veya telefon başında harcıyoruz.

Facebook’ta kayıtlı Iğdırlı sayısı Iğdır nüfusunun üç dört katı..! Bu oran Twitter’da daha az. Ancak instagramda hatırımız sayılır. Tik Tok’ta ise rekora doğru gidiyoruz. Şimdilerde herkes orada. Tiktok’ta para kazanmak, fenomen olmak için kadınlı erkekli neler yapılıyor neler.

Saatlerce sosyal medyaya girenlerin çoğu asosyalleştiklerinin farkında bile değil. Baş ağrısı, boyun fıtığı, göz hastalıkları, bel ağrıları vs. Sağlık sorunları da ekstrası!

Geçen gün bir arkadaşımla karşılaştım. Hal hatır sorduk. Hanım, çocuklar nasıl diye sorunca; ”Valla Murat’çım akşam daireden çıkıp eve gidiyorum. Hanımı Tv’nin karşısında dizi izliyor buluyorum. Dönüp bakmadan el işaretiyle “Yemek mutfakta hazır” diyor. Diziler genelde 23.30’dan önce de bitmiyor. Oğlum da masa üstündeki bilgisayara kurulmuş, ondan da ses yok. Kız da elindeki telefondan dalmış. Kimse birbiriyle konuşmuyor. Ben de, ya mecburen hanımın izlediği diziyi izliyorum ya kahveye çıkıyorum ya da yatıyorum. Anlayacağın çocuklarla pek görüşemiyoruz. selamını söylerim duyarlarsa artık..!”

İletişim birçok ailede aile içi iletişimi bitirmiş anlaşılan. Sosyalleştiğimizi Senarken habire asosyalleşiyoruz. Yolda giderken bile kulakta kulaklık konuşa konuşa gidiyor. Sağa sola selam bile vermeyenler var.

Sosyal medyada yazdıkları yazılar yüzünden mahkemelik olanların sayısı da az değil.

Bazı bekârlar çapkınlık, Bazı evlilerde aldatmak için açıyor çakma hesabı. Boşa geçirilen vakitler, lüzumsuz yazılar, resimler ve videolar derken, sosyal medyada ünlü olma çabasına girenler var. Kimse bir iki cümleden fazla olan yazıları okumuyor. Fotoğraf ve videolar revaçta.

Iğdır dışında yaşayanlar kraldan çok kralcı yazıyorlar. Yarın sokakta rastlayıp utanacağı ya da önünü kesip hesap soracak biri olmayacak nasıl olsa. Bu tipler pervasızca ayrıştırıcı, ötekileştirici bir zihniyetle kin ve öfkelerini kusarak toplumu karıştırmaya çalışanlardır.

Birde söylemek istediklerini kendi kimliği ile yazmak yerine çakma hesaplarla paylaşım yapmayı tercih edenler var. Bu seçimde bu tür hesaplar Iğdır’da çokça konuşuldu.

Yalan, hakaret, İftira, tehdit ve küfürden uzak seviyeli bir şekilde adabıyla sosyal medyadan yararlananları tenzih ediyorum. Sözüm gerçekte ödleğin teki olup da, klavye başında Zal Oğlu Rüstem kesilenleredir, Zır cahil iken dikdörtgen karşısında filozof kesilenleredir.

Sosyal ağlara çok fazla zaman ayırıp sürekli yazanlar konuşmaya hasret kalıyor. Konuşma ihtiyacını karşılamayanlar gün geçtikçe yalnızlaşıyorlar. Her gün saatlerini sanal alemde harcayanlar var. Her şeyin fazlası zarardır. Gerçek hayata, yaşama daha çok zaman ayırmalıyız.

Sosyal medya ölçülü kullanıldığında elbette iyi yanları var. Örneğin bir dostun vefatını, hastalığını, düğününü, nişanını bu sayede çabucak öğrenebiliyoruz. Bir doğal afeti, Bir hastaya kan lazım olduğunda hemen kitlelere ulaşabiliyoruz.

İnternet sayesinde dünya küçüldü. Herkes bu sayede konuşabiliyor. Herkes bu alanda konuşma hakkı buluyor. Kitleler bazen bu şekilde deşarj olabiliyorlar. Yıllardır birbirini göremeyen Dost, akraba, okul arkadaşı, askerlik arkadaşı vs. dostlar internet ortamında birbirlerini bulabiliyorlar.

Bir de kadın olup da erkek olarak hesap açanlar ile erkek olup da kadın olarak hesap açanlar var. Sosyal ağlarda saygı değer insanlar olduğu gibi problemli sapık tipler de var. Onun için herkes çocuğunun kimlerle arkadaş olduğuna, kimlerle konuştuğuna dikkat etmelidir.

Eskiden “Bana arakadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” denirdi. Şimdi “Bana sosyal medya hesabını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim”e dönüştü.

Eskiden sorunlar karşısında bir bilene, büyüğe, okumuşa, imama, mollaya veya şıh’a soralım vardı, şimdi “Şıh Google” her şeyi cevaplıyor. Ancak Google’de ne kadar doğru bilgilendirmeler var ise de, o kadar da yanlış yönlendirmeler mevcut. Dikkatli edilmelidir.

Araştırmalar sosyal medya ile birlikte aldatmalar, evden kaçan kadınlar, dost tutan erkekler, boşanmalar ve aşk cinayetlerinin arttığını söylüyor. Çağımızda artık dağ köyündeki Cimşit’te cepten faceli, şehirdeki Şahmat bey de faceli…

Herkes birbirini rahatlıkla bulabilme imkânına sahip. Falanca senin fotoğrafını neden beğenmiş diye kıskançlık krizine giren eşler sevgililer varken bu alemde, benim paylaşımımı beğendi benimle çıkmak istiyor diyerek ona buna sarkıntılık yapanlar da var. Sanal âlemde tanışıp eşini çocuğunu bırakıp başkasına kaçanlar da var. Sosyal medya sayesinde hayatının aşkını bulduğunu söyleyenler var.

Velhasıl bu alem bir başka alem. Gerçeğe hiç benzemiyor. İşsizler, iş adamı, ellilik hatunlar genç kız, altmışlık yaşlılar civan delikanlı, dullar bekar kız’dır bu alemde…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER