Tek Tip Demokrasi değil, despotluktor..

Bunlarla yetinmeyen darbeci zihniyet babamında için de bulunduğu binlerce insanın mağdur olduğu 12 Eylül cuntasını gerçekleştirip, ülkeyi yeniden karanlığa gömmesi üzerinde çok zaman geçmeden bu kez 28 Şubat’ı gösterip, ülkeyi batıranların uzantısı kimine göre gerçek, kimine göre kontrollü denen 15 Temmuz 2016’da ki Darbe Kalkışması ile darbecilerin her an tetikte olduğu bir ülke konumunda olduğumuzu ve gerekli tedbirleri unutmamak gerekir..

Ve aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı olan bugünkü cumhurbaşkanı Erdoğan gibi siyasi sorumluların ve muhalefette ki siyasilerin bu yönde gerekli olan tüm tedbirleri mutlaka almak gerektiğine inananlardanım. Bu tedbirlerin başında gelenin ise darbe ortamlarını aratamayan despotluk, tek adamlık değil, demokrasi, insan hakları, evrensel hukuk inancını öne çıkaran adaletin eşitce dağıtıldı anlayış gelir..

Yoksa insanlara tek tip elbise giydirmekle, sabahın köründe gözaltılar yaparak, sıraya dizmiş halde elleri kelepçeli havuz medya ekranları aracılığıyla insan onurunu yok eden halleriyle objektiflerin önüne çıkarmakla, altına imzalar atılan AHİM kararlarını uygulamamakla, seçilmişler hakkında ileri sürülen ama bir ceviz kabuğunu doldurmayan, inandırıcı olmayan itam ve iddialarla ‘demokrasiyi getiriyorum..’ demez tam aksine despotluk yaptığınızı fark etmezseniz de gün gelir, tek kalırsınız..

Onun da diğer bir adı despotloktur.. Evet.. ‘Yaşasın Barış’ sloganlarının atıldığı şu günlerde yapılacak olanı geniş kapsamlı bir genel af ile tüm toplumu içine alan gerçek, samimi bir adımla, ‘Hayır, benim yaptığım despotluk değil, inanmıyor dediğiniz demokrasidir..’ demekle yeniden çoğalır, çağ atladığını ileri süren ülkeleri ve onları yönetenleri kıskandıracak şekilde hep birlikte tek kalmayıp, çoğalır, çağlarız..