Bahçeli’nin, ‘Kimse gitmezse İmralı’ya ben giderim’ diyerek yeni bir çıkışla gündemi salladığı şu saatlerde Cuma günü toplanacak denen komisyonun İmralı’ya gidip, gitmemeyi oylayacağı haberleri gelirken, bizde bir yandan Cumartesi günü, saat: 12.00’de gerçekleşecek olan Serhat Ardahan Dernekler Federasyonunun kongresine gitmeye ardından da ulusal tv Can TEMPO TV’de her pazar yayınladığımız Gazetecilerle Gündem’de ki programa hazırlanıyorduk.
Ha bu arada Allah’ın bir hikmeti denecek olan ve ‘Ahmet Kaya’nın bayrağını taşıyorum’ diyerek 2014 yılında yaptığı bir açıklama ile hatırlanan Ardahan Hoçvanlı Kürt sanatçı Hozan Dino’ya, Kürdüm’ diyen Ahmet Kaya’ya çatal kaşıkla saldıranların da üyeleri arasında olduğu ülkenin önemli bir stk’sı olan yani eski başkanı şu anki Ardahan Belediye başkanı olan türkücümüzün yaptıkları ile olumsuz yönde davalık ettiği MESAM’ın “Yılın En Başarılı Kürt Sanatçısı” ödülünü verdiğini de belirtip, kendisini ve o ödülü veren ve adeta, ‘geçmişi bırakalım, kardeşliğin yeşerdiği geleceğe bakalım..’ diyen MESAM’ı kutlamadan geçmeyeceğim..
Çünkü gündemin Öcalan’la görüşülüp, görüşülmeyeceği ve Öcalan’ın da Bahçeli gibi gündemi sarsacak yeni görüntü ve mesajlar verip, vermeyeceğinin merak edilip, tartışılmaya devam ettiği şu günlerde MESAM’ın bu güzel çıkışı, Özgür Özel’in Demirtaş’ları tutuklatan ve bıraktırmayan ‘Dokunulmazlık’ özrü ardından Dino’ya verilen ödül hem Ahmet Kaya üzerinden Kürt halkından hem de herkes elini taşın altına koymalı babında çok önemli bir duruştu.. Ve Bahçeli’yi onun dediğini onaylayan açıklamalar yapan Erdoğan’ı, Dino’yu, Mesam’ı kutlayan bende bu konuda yazdığım yazılarımı aradığım arşivimde yeniden gözden geçiriyordum.
Ve İstanbul Ataşehir’de bulunan ve ‘Avrupa’nın yolu oradan geçer..’ denen Diyarbakırlı işletmeci Dalyan Atsız’ın işlettiği Ciğerci Bahattin’in ciğerlerini yemişçesine gürleyen ve Öcalan’ın samimiyetine inanıp, bir adım geri adım atmayan yada devletin bekasını düşünenlerin onayı ile dediklerine yeni ve cesur açıklamalar ekleyen MHP Genel Başkanı Prof. Dr. Devlet Bahçeli’ni bugün dediklerini yıllardır diyen, yazan beni sanki kopyaladığını ve elinde bulundurduğu imkanlarla basın ve medya da en çok onun dediklerinin konuşulduğunu görüp, kendisini kıskanırken ‘Olsun, Ankara’da ki Ardahan tanıtım Günlerin de olduğu gibi ülkenin bekası için iyi şeyleri kopyalamakta güzeldir’ diyerek teselli arıyordum.
Ve, ‘Tek kalırsan, 3 değil, 4. olarak bende senin arkadaşınım Ve çıktığın bu barış yolunda bende varım..’ dediğim Devlet Bahçeli’nin bugün söylediklerini yıllardır onca insanın, tarafın hatta dünyanın zaten söyleyip, söylemekle kalmayıp, benim gibi yazarak kayıt altına aldıklarını da bir kez daha görüyordum.
Evet buna örnek olarak daha yeni yani 15 Nisan 2025 ve 2025-06-10 tarihlerinde Bahçeli’nin bugün dediklerini ele aldığımı son iki hatta üç yazımı Allah’ta, okuyanlar da biliyor ve şahidimdirler..
Bakın işte dün ve yallardır benin yazıp, söylediklerim aşağıdadır diyerek, ‘DEVLET VE DEM’E AÇIK ÇAĞRIMDIR.. ÖCALANLA BENDE GÖRÜŞMEK İSTİYORUM..’ başlıklı yazım ile ‘BAHÇELİ’DEN ÖNCE BEN, ‘ÖCALAN’LA BİZZAT GÖRÜŞÜN’ DEMİŞİM..’ başlıklı son yazılarım ve 11 yıl önce yazdığım, ‘Öcalan Direk Muhatap Alınmalı..’ başlıklı yazılarımı İmamoğlu’nun ‘içi boş’ denen sayfalar dolusu iddianamesine benzese de yeniden sırayla bir kez daha yayınlıyorum ‘Bahçeli’yi kıskandı yalan ediyor’ diye bana yalancı demeyin diye..
İşte 11 Önce yazdığım; ‘ÖCALAN’LA BİZZAT GÖRÜŞÜN’ DEMİŞİM..’ başlıklı bu yıl yazdığım son iki yazım ve 11 yıl önce yazdığım, ‘Öcalan Direk Muhatap Alınmalı..’ başlıklı o yazım..
Önce; 11 Yıl önce yazdığım yazıyı bir okuyalım..
Öcalan Direk Muhatap Alınmalı..
Son günlerde yaşanan olaylarla iyiden iyiye gerilen ortamın iki önemli aktöründen olan Başbakan, yaşanan olayların Diyarbakır’da ki bayrağın indirilmesi karşısında bir hayli öfkelenirken, PKK Lideri Abdullah Öcalan başta bayrağa yönelik müdahale olmak üzere tüm tarafları sakin olmaya ve sağduyulu davranmaya davet etmiş..
Evet başbakanın İranlı misafirini karşılarken tüm dünyanın önünde, canlı yayında o sert ve tahrik edici konuşmayı yaparken, bir ada da tutuklu bulunan ve aracılarla mesajlarını kamuoyuna iletmesine izin verilen Öcalan ise milletlerin simgesi olan bayraklara herkesin saygılı olmasını istemiş ve başta PKK, KCK ve diğer unsurlara olmak üzere herkese sakin olmaya ve sağduyulu davranmaya davet ediyor.
Türklerin, Kürtlerin kardeşliğinde bahsedip, yaşanan provokatörce bir küçük eylem karşısında kan kusanları iyiden iyiye gerdiği ortamı sakinleştirmek için al acele İmralı’ya giden heyetin artık aradan çekilmesi ve Öcalan’ın bir muhalefet parti lideri gibi direk muhatap alınması ve basının karşısına çıkıp, başbakan gibi mesajlarını kamuoyuna direk vermesi gerektiğini de hatırlatan bu gelişmelerin ve de olayların daha da büyümemesi için herkesin de yalandan değil, bayraklar altına saklanıp, milleti germeden sağduyulu davranması gerekir
Bu sürecin birbirimize meydan okuyarak değil, sakin ve sağduyulu çağrılarla hareketle barışla sonuçlanacağını herkesin ama herkesin bilmesini isteyip, arzulaması gerekir. Yani anlayacağımız tek bir şey var.
Oda; Bu barışın aracılarla değil, birinci muhatapları ile masada olmasa da canlı yayın araçlarıyla ile yapılmalı ve bunun da zamanı gelmiştir. Yani Başbakan gibi Öcalan’da kamuoyuna direk olarak mesajlarını vermeli ve başta Kandil’i olmak üzere PKK’yı, KCK’yı, hata BDP-HDP’yi konuşturmamalı..
Çünkü başbakan da bakanları, idarecileri, askeri, polisi hatta cumhurbaşkanının konuşturmuyor ve bir çok konuda olduğu gibi ‘bu konuda da ben tek konuşurum’ diyor ve öylede yapıyor..
Kısacası benim bu olayların daha da büyümemesi ve sürecin zedelenmemesi için yapacağı teklif öyle sağa sola, kıvırtmadan değil, direk yani Öcalan’ın aracısız olarak muhatap alınmasıdır diyorum..
Evet bu yazı yıllar önce yazılmış onca yazıdan sadece biri..
Gelelim bu yıl şurada geride kalan aylarda yazdığım diğer iki yazıma.. Önce Nisan ayında ele aldığım; ‘DEVLET VE DEM’E AÇIK ÇAĞRIMDIR.. ÖCALANLA BENDE GÖRÜŞMEK İSTİYORUM..’ başlıklı yazıma..






