Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler editorbet giriş

Hakan Dikmen

Bu kadar da pahalıya su satılmaz ki!

Su hayattır.
Bunu tüm canlılar biliyoruz. Suyun olmadığı yerde sadece ve sadece ölüm vardır, sıkıntı vardır.
Suyun olmadığı yerde “hiç” olmak vardır.
Toplum yaşantısının ne büyük paylaşımlarından birisi olması nedeniyle de kurulacak olan çadırlar, yapılacak olan planlar ve tasarladığımız hayallerimiz dahi hep su kenarında bir yerden başlamaktadır.


Yerleşim yerlerinin tamamı ya su kenarındadır ya da suya yakındır.
Hal bu durumda iken, gelinen noktada kendi elimizle yok ettiğimiz su kaynaklarımızın oluşturmuş olduğu eyvah denizinde boğulurken, suyun tedariki noktasındaki ücretlendirme olayına baktığımızda sıkıntıyı yaşayan tarafın yine kendimizin olması ne garip değil mi?
Boşuna ağlamayalım lütfen!
Kendimiz ettik, kendimiz bulduk.
Hovarda gönlümüzün keyfine göre harcadığımız ve zay ettiğimiz suyumuzun, bu fiyatla dahi bize can vermeye devam etmesi bile şimdilik şükredilecek bir durumdur.
Hafta sonu bir ziyaret adımımız oldu. Yol boyunca değişik il ve ilçelerden geçerken su fiyatlarındaki bu orantısızlık kafamızı kurcalamadı değil.
Düşünsenize; aynı rafta farklı birkaç su çeşidi ve her birinin fiyatlandırmasında aralarında uçurum farkı var.
Hepsi de satılıyor, hepsinin de alıcısı mevcut.
Gördük ki su artık eskisi kadar ucuz değil ve artık hiçbir şey “sudan ucuz” mantığıyla çözülmüyor.

Ordu bu illerin başında geliyor, halk sıkıntılı ve kızgın. Ortalama 40.-TL yi bulan suyun tonu vergileriyle cep yakmaya devam ediyor. Ordu’nun meşhur dereleri bile kurumuş kalmışlar iyi mi?
HES ler di, barajlardı ve bilinçsiz kullanımdı derken suyu olmayan dereler şehrin içerisinde eski güzel coşkun saatlerini bekliyor. Olur mu olur, belki bir gün güzel yağmurların sayesinde halkımızın bilinçlenmesi ve mantıklı tüketim sonrasında dereler yeniden şahlanmaya kalkar, belli mi olur işte o zaman Ordu’nun dereleri de yukarı doğru belki akmaya başlayabilir. Yanlış anlaşılmasın türküde seslendirildiği gibi Hilmi Başkana kimsenin su fiyatından dolayı küstüğü falan yok ama bu kadar da pahalı su satılmaz ki!
Bu saatten sonra çadırımızla taşınabileceğimiz bir su kenarı da kalmadı ya neyse!

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER