Geçtiğimiz gece ve her gece evlerde gizlice toplanıp, cepte diye sandıkları Kürtlerin oylarını ulusalcı parti CHP’nin Belediye Başkanına EŞ BAŞKANLIK ve MÜDÜRLÜKLER karşılığında pazarlayanlar, helvacı hewaller, yarım vekiller ve aktabaları asker, polis kendilerini Hewal diye yutturanlar bu yazımı siz anlamak istemeseniz de, Kürt halkıyla ‘Halk ittifakı kuran kamu memurları ve tüm Türk, Kürt, Alevi, Terekeme, Ahıska’ lı Ardahan halkı anlatacak diye düşünüyorum.. Çünkü 103 yıl önce birlikte kurdukları ülkede bugüne dek birlikte yaşayan Türkler ile Kürtlerin oylarının tartışıldığı günümüzde mevcut iktidar partisinin kuruluşundan bu yana oy aldığı Türkler ile Kürtlere yönelik hizmetlerini anlatıp, bir kez daha oy istediği, muhalefetin ise aynı iktidarın söylem ve çıkışları ile bu ülkeyi birlikte kuranları kamplaştırıp, bölünmeye götürdüğünü iddia ettiği bir seçim sürecinde seçmenlerinde siyasiler kadar gerildiği bir gerçek. Başta, ‘CHP’nin benden gizli yapıyorsun deyip, ‘karşı çıktığı, MHP’nin ise ‘Kürt sorunu denen sorunu çözmek için ‘elimi değil, başımı koydum’ diyen mevcut iktidara demediğini bırakmadığı, Barış Süreci adı verilen süreçte çözülecek umuduyla bakılan ancak son dakikada gerek mevcut iktidar gerekse bugün adı DEM olan başını HDP’nin çektiği karşı tarafın oyun bozup, buzluğa kaldırdığı o günden bugüne oynanan tüm oyunlara rağmen birlikte olduklarını, kardeş olduklarını belirten Türkler ve Kürtlerin birlikte yaşama arzusu hala devam ediyor.
Bu seçimden önce olduğu gibi sonrasında da birlikte yaşamı seçeceklerini bile bile bir oy uğruna yaratılan gerginlikten, şu bir kaç gün kalan seçim atmosferinde olumsuz yönde etkilenseler de daha önceki gibi bu seçimler ardından da başta siyasilere olmak üzere kendi aralarına girenleri ellerinin tersi ile geri iteceğine olan inancımla 31 Mart seçimleri ardından o çok arzulanan barış sürecinin siyasiler arasında olmasa da toplumun üzerinde bir Güneş gibi açacağı ve Mart’ın sonunda yaratılan puslu havaya izin vermeyeceklerdir. Evet, kiminin Ulusalcı, kiminin Milliyetçi diyerek kendilerine Türk dediği, Kimini ise eşit haklarımız yok kisvesi altında Türk ve Kürt toplumları gerdiği şu süreçte Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Kominist, Muhafazakarların seçimlerden sonra da birlikte yaşayacağına olan inancımla bu seçimler öncesinde de sonrasında da birlikteliğin devam edeceğidir. Ve o ülkenin ekonomisine de büyük katkı sunan, ölümleri durduran Barış Sürecinin yeniden başlayacağının yanında bir Genel affın da içinde bulunduğu bir çok demokrasi, insan hakları istemi de gündeme gelecek. Hatta onca yanlış, baskılara rağmen dün bir araya gelmeyen ve 30 yıldan fazladır iktidar olamayan ama bugün zorunlu, yarın gönüllü olarak bir araya gelmek zorunda olacaklarına inandığım bu sorunun muhatabı devleti temsil eden AK Parti ile DEM’in yanında HÜDAPAR işbirliği yüreklendirilmelidir.. Çünkü seçimleri Beka sorununa çeviren ulusalcı CHP, MHP, ZAFER PARTİ, BBP gibi faşist ırkçıların kozmik oda, masa altı ittifakına raģmen bu seçimlerin sonunun kıyamet değil, ülkenin demokrasi adına bir adım daha atıp, ilerleyeceğini anlayacaklardır diyorum.. Çünkü onlar yani siyasiler söylemleri ile toplumu gerseler de o gerdikleri toplum, birlikte yaşamayı onca seçimdir olduğu gibi 31 Mart’ta yapılacak olan seçimle de ve başına gideceği sandıkta da barış, kardeşlik diyecek.. Evet, DEM’e sızmışlara, helvacı hewallerin yanı sıra masanın diğer tarafı şu an ve 4,5 yıl daha iktidar olan AK Parti’yi saran milliyetçi, ulusalcılara rağmen birileri komşu olan, aynı yolda selamlaşarak yol alacak olan seçmenin barışa, kardeşliğe verdiği oyları ile bir kez daha anlatacaklarına inananlardanım..