Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler editorbet giriş

Fakir Yılmaz

Ülke de ve Ardahan’da değişen ne var?

Bugünkü yazımla onca kayyum atamaları sonrası Öcalan’ın topu Kandile attığı sürecin gölgesinde kalan ülkenin ve bölgenin gerçek gündemine dönmek isterim.

Çünkü gündemin hızla değiştiği, değiştirildiği şu günlerde şöyle çıkıp, evinizin, iş yerinizin yada kendinizin bulunduğu kenti gezmeye kalktığınızda, o kentin, bu ilçenin, filan köyün bir çok konuda olduğu gibi, devletin idaresinin yönetimine verildiği iktidarın hizmetlerinin yanından belediyecilikten de sınıfta kaldığını görürsünüz.
Çünkü siyasi iktidarca yönetimin elinde olan devletin Valilik, Kaymakamlık, Genel Sekreterlik, Özel idaresinin her yıl çığın düştüğü ama buna yönelik ciddi bir önlemin alınmadığı Ardahan’ın sınır ilçesi Posof’un Derindere köyünde olduğu gibi, kent merkezlerine yönelik hizmetlerden sorumlu belediyecilik anlamında bir hizmet aradığınızda karşınıza generallere çıkışan ve ‘Ayağını denk al yoksa baş komutan olarak aldırırız’ denilen muhalefet partisi başkanının, ‘Ne yapacaksın, Genel merkezin önüne tank mı göndereceksin’ dediği tankların bile zar zor geçtiği olağanüstü yollarla karşılaşıp, kent merkezlerinde oturacak bir yer bulamazsınız.
Çöplerin yanında Ay ve Mars yüzlü yolların dondurucu soğuklara neden olan beyaz asfaltın, yani kar ve buzların altında saklanıldığı, ara sokakların kar, buz ve çamurdan geçilmediği bir kent görür ve o kentin belediyesinin ‘belediyeciliğin yerel hizmet olduğunu’ halen kavramadığını da anlarsınız… Ve her seçim döneminde; ‘Hizmet istiyorsanız oylarınızı bize verin, biz değil siz kazanacaksınız…’ diyenler de aklınıza gelir…
Evet, siz kendinizin oturduğu kentin, köyün, mahalleye bakarken bende benim halen 1974’lü yılların görünümünde olmaya devam eden memleketim Ardahan’a bakayım.
Gerçi o yıllara yani Karaoğlanlı yıllar diye hatırlanan 74’lü yıllara çokta haksızlık yapmamam gerekir…


Çünkü o yıllar ve o yıllardan önce Ruslardan kalma bir iki düz ve temiz cadde vardı.
Sokakları evlerin bahçesinde yetişen Ardahan gülleri ile kokardı…
Ama bugüne baktığınızda ne o yollar kalmış, ne de o güller.
Belediyeciliğin olmadığı bir kentte belediyeyi arayan kimsenin de olmadığını anlayacağınız bir kentte yaşıyoruz desek daha doğrusu olur… Çünkü ana caddelerin yanında ara sokakların yolları adım atanın fıtık olmasına neden olacak kadar bozuk, çeperler yıkık, bir çay bahçesi yok, kent merkezinde doğru dürüst bir wc bulamazsınız..

Çünkü idareci ve yöneticilerinin yakıtı halkın parasıyla alınan lüks makam arabalarıyla o bozuk yollarda gelip, giderken ‘Ya bu özel idare, belediye ne iş yapar?’ diye bile sormazlar bu kentte yaşayanlar…
Ve; Valiliği, özel idareyi, belediyeyi yani kendilerine hizmetle görevli olanları bizzat kendileri eleştirme cesareti ortaya koyamayan korkak bir halkın olduğu ülke de devlet idarecilerinin yanında siyasilerin yönetimlerinde bulunan kentte, ilçe de, belde de ve köyde hizmet yapmayanları, ‘Biz değil, siz kötü olun’ diyerek gazetecilere sevk eder ve onları, olanları, olmayanlarını gazetecilerin yazmasını isterler…
Bunu bilen devletin valisi, kaymakamı, idarecisi, halktan oy alıp seçilen belediye başkanı, meclis üyesi, muhtar, aza ve diğer yöneticilerde, ‘Ya kardeşim size ne millet halinden razı, niye ortalığı vel veleye verirsiniz’ diye yapamadıkları hizmetleri gölgelemek için gazetecilere kızarlar, kin beslerler…

**Kaymakamlık Spor…

Uzun yıllardır resmi bir futbol takımı olmayan, Hanak, Damal ve Çıldır adlı ilçeleri olan Ardahan’da sezon bitmesine karşın halen başlamayan 1. Amatör Futbol Liginin esnaf gibi iflas edip, kepenk kapattığı kentim Ardahan’da ilçe kaymakamlıklarına bir öneri var.
Ki bu önerinin altına bizde imza atıyor ve diyoruz ki; Gelin hiç değilse bu gençleri sahip çıkalım…
Gazetemize gelerek, İlçe Kaymakamının başta SODES’ten olmak üzere, elinin altında bulunan Sosyal Riski Önleme Fonundan veya Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından kendilerine destek vermesi halinde, Hanak’ın, Damal’ın ve Çıldır’ın uzun yıllardır olmayan bir futbol takımının olacağına ve diğer ilçeler olan Göle ve Posof’un hatta futbol takımı kurup, gerekli evrakları ve parası tamamlanmadığından resmileşmeyen Köprülü (Goreveng) Beldesinde de birer güçlü futbol ve sportif etkinlikler olacağına işaret etmekteler.
İlçe gençlerinin kaymakamlarına önerisi şöyledir…
Sayın İlçe Kaymakamı, Belediye Başkanını da yanına alarak Valiyle birlikte bizlerle yapacağı bir toplantı ile ilçemizin adını taşıyan bir futbol kulübünün kurulabileceğini ve kendilerinin de gerek bir spor kulübün kurulması, gerek ise kurulacak olan bu kulüplerin alt yapısını hazırlayacaklarını belirtmeliler…

Ve bu yönde hazırlanacak bir proje ile ilçelerde yer alacak ve en az 22 gencin İş-Kur, Sodes, SYDV veya Sosyal Riski Önleme Fonundan adeta bir kuruma elaman alınıyormuş gibi maaşa bağlamalı ve kendilerinden ilçelerde, Ardahan’da ve diğer yerlerde temsil etmeleri istenmelidir.
Bunun yapılması halinde hem gençler kahveden çıkacak, hem de iş bulmanın yanı sıra spora yönelecekler.
İlçelerinde resmi bir futbol kulübü olacaktır..
Evet, Ardahan’a bağlı 5 ilçe bir beldesinin gençlerinin bu yönde önerisini inceleyecek, masaya yatıracak ve gerçekleşmesi için çaba gösterecek olanlar bellidir.

Onlarda Valinin başkanlığında yapılacak olan kaymakamlar toplantısının masasına getirilecek bu öneridir…
Bu çok basit ve kolay, bir o kadarda toplumsal olan öneriyi gerçekleştirmenin hem yöneticilere, hem de gençlere faydası olacağı gibi halen ligi başlamayan Ardahan 1. Amatör Futbol Ligi temsilcileri, Göle, Posof ve Ardahan Merkez’in yanı sıra Hanak, Damal Çıldır’ı da spora yeşil saha denen bir yerlere taşıyacaktır…
Evet, Ardahanlı gençlerin bu önerisinin tamda barış denen bir süreçte dikkate alınıp, değerlendirmenin tam zamanı…

Bölge ve ülke siyasilerinin, ‘Dağda değil, ovada siyaset yapın’ dediğini de hatırlayarak…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER