Şöyle geriye dönüp bakacak olursak, eskiden yaşadığımız Ramazan aylarına, çocukluğumuzdaki Ramazan aylarında, arkadaşlarımızla birlikte topluca teravih namazlarına giderdik, camilerimiz çocuk sesleri ile adeta yankılanırdı. Teravih çıkışlarında oyunlar oynardık cami avlusunda.. Aramızdan bazıları hatta çoğumuz yarım yamalak oruç tutardık tuttuk tutuyoruz arası bir şey diyelim. Sahura kalkan büyüklerimize özenirdik.
Komşular arasında Ramazan boyunca iftara yakın bir zaman tabaklar gider gelirdi. Eve gelen tabak boş verilmezdi mutlaka bir şeyler konurdu. Hele iftar sofrasında Ezanı beklemenin keyfi daha bir bambaşka idi. Büyüklerimiz annelerimiz mukabeleler yaparlardı gün içerisinde.. çünkü Ramazan ayı aynı zamanda Kur-an ayı idi. Ramazan ayının maneviyatını, huzurunu, bolluğunu ve bereketini iliklerimize kadar yaşardık.
Hoş geldin Ramazan-ı Şerif, Hoş geldin Rahmet ayı, Camilerin mahyalarında Ramazan ayı ile ilgili çeşitli yazılar olurdu, evet hala günümüzde bu gelenek devam ediyor. “Oruç tut, sıhhat bul”, “Hoş geldin ya Şehri-i Ramazan” gibi yazılar. Camilerin mahyalarını hala süslüyor bu denli yazılar. Ramazan ayında oruç tutmak sadece aç kalmak anlamına gelmiyor elbet, kılacağımız vakit namazları ile de Tuttuğumuz orucumuzu taçlandırmamız lazım. Yine gözümüzü, kulağımızı, elimizi, dilimizi, ayğımızı her türlü haramdan , riyadan sakınmalıyız.
Yine Günümüzde ulu orta yiyip ,içenler var, hani derler ya kabahatte gizli, ibadette diye ama bu gün maalesef öyle değil, ne ibadet gizli ne de kabahat, çok sayıda kendini bilmez, Allah’tan korkmaz ,kuldan utanmaz bazı densizler ulu orta yiyip içiyor, sigara tüttürüyor yahu mübarek oruç tutmayabilirsin, ama oruçlu olanlara bari saygı duy. Git gizbe bir köşede ne halin varsa gör.
Milletin gözünün içine baka baka tüttürme o sigarayı yada ortalıkta yiyip içme. tabi ki de oruç tutan da, tutmayan da kendisine, ibadet yapanda, yapmayan da yine kendisine ama, ortalıkta Ramazan ayında mübarek günde normal bir günmüş gibi davrananlar da ne ahlak ,ne edep ne de haya yok maalesef. Eskiden oruç tutmayanlar dışarda belli bir yerde, kapalı bir mekanda, kimsenin görünmediği bir ortamda çayını içer sigarasını içerdi.
Bu tür kişiler arasında keyfi oruç tutmayan çok az kişi olurdu. Diğerleri de ya şeker hastasıydı, yada mide rahatsızlığı vardı. Eyvallah onlar bile insanlara ayıp olur diye ortalıkta yiyip içmezdi. Ama maalesef şimdi tam tersi, kimse kimsenin umurunda değil, genç kızlar ellerinde sigara, soda şişeleri utanmadan milletin gözünün damarına bak baka, afedersiniz yiyip içip fink atıyor ortalıkta. Ne Allah’ı biliyorlar ne, islamı ne de Kur-an-ı tabir yerinde ise ot gelmişler, saman gidiyorlar.
Şimdi belki bazılarınız diyordur “sanane be adam , sana mı kaldı ?” diye Doğru ama hep böyle diye diye bu hale gelmedik mi? Ne diyelim Allah öyle olanları ıslah etsin demekten ötesi benim için yok.
Rabbimiz Ramazan ayını 11 ayın sultanı ilan atmiş ve içerisinde bin aydan daha hayırlı bir ay olarak bizlere Kadir Gecesini hediye etmiş. Kadir Gecesini de kesin bir güne değil de, Ramazan ayının son on günü içerisinde arayınız demiş. Evet eskiden çocukluğumuzda bayram öncesi Arefe günü içimizi daha da bir heyecan ve sevinç kaplar, Ramazan Bayramını karşılamaya hazırlanırdık. Başucumuza bayram günü giyeceğimiz elbiselerimizi ve ayakkabımızı koyardık. Velhasıl insan o zamanları daha da bir özlüyor. Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek olsun.