Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fakir Yılmaz

31 MART’TA CÜBBELER KAYIP ETTİ, POPÇULAR KAZANDI?!

Atı alanın Üsküdar’ı geçmeyip, sahiline indiği şu günlerde kutlanan çocuk bayramında ’23 Nisan, mutlu oluyor insan’ söylemi altında yapılan etkinliklere baktığımızda, ’31 Mart’ta yapılan ve ülkenin ekonomisinin %78’nin döndüğü söylenen belediyelere DEMlenen CHP’ye oy veren vatandaşlar mı yoksa başkaları mı kazandı?’ sorusuna cevap vermek için avazınızın çıktığı kadar bağırsanız da saz, caz ve patlatılan havai fişekler arasında sizi duyanın olmadığını görüyorsunuz..
CHP’li Ardahan Belediye Başkanın, ‘Kendisine namusum kadar güveniyorum’ dediği ve AK Partili Ardahan eski Milletvekili Atalay’ın ise CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e hitaben, ‘Özrü kabahatinden büyük’ sözüne en açık örnek. İlki CHP’nin ideolojisi ve tarihi pratikleriyle bire bir örtüşen samimi bir meydan okuma iken, ikincisi mide bulandıran KOCA BİR YALAN Samimiyetle söylüyorum; bu ülke bu muhalefeti hak etmiyor.’ dediği bir seçim süreci ardından kazananın, kayıp edenin kim olduğu tartışılmaya devam ederken bence kazananın poçular, türkücüler hatta rockçular kazananlar olduğudur.
Evet, 31 Mart genel seçimlerinde oy kullandığı sırada evde geçirdiği bir kaza sonrasında yüzünden ve kolundan yaralandığı ifade eden, kolundaki sargı ile dikkat çeken ve son olarakta MHP resmi hesabı Ferdi Tayfur’un ‘Söyleten Sensin’ şarkısı eşliğinde adeta zoraki yürüyüp, ‘düşmedim ayaktayım’ diyen Devlet Bahçeli’nin kime yada kimlere mesaj verdiğinin de tartışıldığı şu günlerde bana göre kayıp edenler AK Parti ve MHP’ değil, cemaatler, kazanında DEM’li CHP’liler değil rock, pop, türkücüler kazanmıştır.


Çünkü Erdoğan’ın İBB Başkanı olduğundan bu yana başlarına geçirdikleri sarıklar, cübbeler, giydikleri şalvarlarla, bıraktıkları sakallarla İBB başta olmak üzere AK Partili Belediyelere, devletin bakanlıklarına Allah rızası, pardon İmamoğlu’nu ziyaret edip, döner kesen Almanın Mercedesinden inmeyen cemaat liderlerinin hayır dualarını almak için dalanlar son seçimin asıl kayıp edenler olduğunu, kazananların pop, rock, türkücüler olduğunu görmek için çocuklar ve o çocuklara harçlık veremeyen, et alamayan, kira ödeyemeyen halktan çok kimin mutlu olduğunu 23 Nisan etkinlikleri çerçevesinde yapılan konserlere ve o konserlerde sahne alanlara bakmak yeter, artar bile..
Yani kısacası Kur’an’ın da Arapça okunduğu şu dünyada Arap bir gazetecinin Arapça sorduğu soruyu anlamayıp, tercüman aracılığı ile ancak cevaplayabilen ve “Korkumuzdan araba alamıyoruz” diyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın kullandığı zırhlı Mercedesli makam aracından sonra Ataşehir Belediyesi başkanı Onursal Adıgüzel’in eşi Elif Duygu Adıgüzel’i başkan yardımcısı olarak atandığı iddiasıyla çalkanan ve AK Partili geçmişleriyle tanınan yeni ama çok özel, gizli’ olan meslektaşlarım olduğu ileri sürülen danışmanlarıyla takibe alınan İstanbul Çekmeköy’de ki benim hemşo başkanın şehit ailelerine tahsis ettiğini belirttiği TOGG’lardan birinden sonra, Audi A6 tahsis edildiği öne sürülen ülkemde vatandaş, halk, millet denenler değil, hep aynı birleri kazanıyor..


İnanmıyorsanız yapılan her seçim sonrası, ‘Kafalar değil, araçlar değişiyor!’ dedirten gelişmeleri hafızalarınızda yoklayıp, hatırlayıp ve en son seçimin kayıp edenlerinin, deniz manzaralı, sahil kenarları dahil, ‘Cami yapacağız, Sudan’da kuyu açacağız, Afrika’da açları doyuracağız..’ deyip yardım, bağış adı altında lüks araçlar alan, devasa külliyeler yapan cemaatler, kazananların ise milyonları bulan ücretlerle çıktıkları konserler rock yapanların kazandığını iddiamı bir düşünün derim.
AK Parti iktidarının bürokratlarından 11 maaş alan cumhurbaşkanı danışmanı, Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alparslan’ın Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın yönetim kurulu üyeliği, bakan yardımcılığı, bankadan aldığı 18 bin 796 dolar aylık huzur hakkı derken aylık toplam 613 bin lira, yani 53 asgari ücrete denk gelen bir maaşla çalıştığı ülkemde Vakıflar Genel Müdürü Sinan Paksu’nun 53 bin 528 lira genel müdürlük maaşı, aynı bankadan yönetim kurulu üyesi olarak aldığı 528 bin lira aylık huzur hakkı ve aylık toplam geliri 581 bin lira yani aldığı maaşı 51 asgari ücrete denk geldiğini de unutmadan..
Tabi ‘Ev içinde ev, devlet içinde devlet olmaz’ diyen AK Parti, MHP ve kıytırıktan parti haline düşen DSP genel İktidarında bunlar olurken son seçimlerin sonucunda ‘Ev içinde ev, devlet içinde devlet olmaz’ tezini çürüten DEM destekli CHP’nin yerel iktidarında olmuyor mu diyenleri duyar gibi olsam da ‘Anlamadınız mı yukarıda anlatmak istediklerimi yani son 23 Nisan konserleri, rock, dans, pop, türkülü sahnelerini’ derim..

Kısacası bu ülkede kayıp edendin her seçim sonrası umutlanan halk, vatandaş, millet olduğunu, kazananın iste kazanan tayfanın günah çıkarmak ve af olmak için bir değil 5, 15 kez hacca giden hacı, camilere gitmeden teknoloji imkanları ile ezan okunan camilerin hocaları, cemaatler, rock, pop ve Ardahan’da ki gibi 5 türkü karşılığında 500 bin alan türkücüler olduğunu ve sorduğunuzda ise ‘hain’ ilan edildiğinizi anlayın da onlar için bir birinizi yemeyin derim..
Çünkü genelde ve yerelde onlar yedikleri kadar yiyorlar, geğiriyorlar.. Size kalan ise almaktan zorlandığınız O bir türlü altı, üstü ısınmayan bir simit ve içmekten çekindiğiniz demli bir çay kaldığını, yeterli gıda alamadığından gururlanan midenizin sessini duymanız yeterli olacaktır derim..

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER