Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

casino siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 deneme bonusu veren siteler editorbet giriş

Fakir Yılmaz

SAFFET KAYA’NIN DARI RÜYASI..

reklam

Yeğeninin işletmesini üstlendiği ve az çok toparlamaya başlanan Ardahan Et’e veterinerlik yapan Ardahan Veterinerler Odası Başkanın meydanlarda ki cambazlara özenip, çalıştığı Kaya’ların kurbanlıklarını satmak için whatsapp durumunda reklam yaptığını görünce eski vekilimiz, dostum Saffet Kaya’yı ve eskileri vekilleri hatırladım.

Milletvekili seçilemedikten sonra insanı ilişkileri kesmeyen hatta sanal ortamda yaptığı paylaşımlarını beğenmeyenleri bizzat arayıp, facebookta yaptığı paylaşımının niye beğenmediğini sormakla yetinmeyip, aradığının babasının öldüğünü bilmeden yada sorduğunun çoktan öldüğünü unutup, ‘baban nasıl?’ diyerek hal hatırda soran ‘bana eski değil, 20, 21 ve 23. Dönem Ardahan Milletvekili’ deyin diyen dostum Saffet Kaya’yı dinlerken aklıma nedense ‘rüyasında darı gören’ o ünlü atasözü geldi..

Başta, İstanbul’da halı, kap, kaşık satan sade rahmetli olan bir esnafın oğlu iken Ardahan’a gelen ama villasının olduğu Şavşatlı hemşerimiz Saffet Kaya olmak üzere Gebze’de siyaset yapamayınca kapağı Ardahan’a atan Ensar Öğüt’ü, Çiller’in baraja takılması ile 5 bin 600 oy ile vekil olduğunu uyurken öğrenen kuyumcu Kenan Altun’u, ‘Meclise gelsin, konuşsun’ denen Öcalan’ın yakalanmasıyla oluşan rüzgarın etkisiyle kirvesi tarafından al acele DSP’den aday edilip, benim, ‘Vekilken bir eserini göster’ dediğim, oy vermediğim ve ‘Vekillikte ne yaptı ki başkanlıkta ne yapacak, bu nedenle aday edilmemeli’ diyerek karşı olduğum için, bana kızan, küsen, benim üzerimde aileme kin duyan Faruk Demir’i de unutmayalım.

Çünkü, kendisi döneminde bu yana pasif hale gelen Ankara’da ki Ardahan Vakfı Başkanlığı sonrası Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği – MESAM’ın başkanı iken yönetim kurulu toplantısında nedense güvenoyu alamayıp, başkanlıktan düşürülen ve davalık olan, rahmetli babasının evinin hazine arsasının üzerinde olduğu söylenen Orağazlı Ardahan’a gönderilen ve bugünkü Kent uzlaşması örneği değil, olağanüstü şansıyla kendisinin de beklemediği oyu alıp, ağzına koyduğu kürdanla başkan olduğu gibi bir dönem de milletvekili seçilen, türkücü Faruk Demir’i, Atalay ailesinin soy adı mirasyedisi ve Gölelinin Ardahan siyasetinde var olma arzusuyla vekil seçilen İsmet Atalay’ı ve diğerlerini bugünkü iki milletvekili ile karşılaştırdığımızda iki genç vekilinde onlardan aşağı kalmamak için bir hayli uğraş verdiği de bir gerçektir.

Evet, üç dönem milletvekilliği yapan ama bana ‘eski’ demeyin diyen ve yine bizler tarafından acımasızca eleştirilen Saffet Kaya bugün hâlâ önceden sipariş edilmiş olan bolca kesilen koyunlarla birlikte mevcut iktidar gibi ‘yol, köprü yaptım, su getirdim’ dediği ama hâlâ çamurlu yolları ile bir kova su için derelere inen köyleri de sıkça ziyaret edip, gönül alıp, yapılanı, yapılmayanı, kırılanları, kırgınlıkları bizlerle paylaşırken ‘ya siz beni eleştirdiniz, bana acımasızca yüklendiniz, oy vermediniz, ben de size küsüm, kin taşıyorum’ niye demez?.. Ve birleri gibi niye küsmez, kin beslemez, içip, içip, gece yarılarında sağa sola neden emirler vermez?

Çünkü her seçimde ‘Bu kez kesin bakan olacağım’ deyip, aldığı oylar ile gördüğü rüyasını gerçekleştirmek ve yeniden vekil seçilmek istediği anlaşılsa da, başkanlık sisteminin kendisini değil, genel başkan yardımcılarını bile bakan yapılmasına izin verilmediğini, ‘Baban nasıl?’ diye soran Saffet Kaya bunu da unutmuşa benziyor.

Ama, tüm bunlara karşın birileri gibi vatandaşa kin beslemediğinden, yönetiminde olduğu şehrin esnafına kendisinin olmayan emanet koltuğunun gücünü göstermeye kalkanlardan ve ‘hizmet edeceğim’ derken, ‘hizmet nerde?’ diye soranlara burnundan somurmadığı için ‘yiğidi öldür, hakkını ver’ diyerek yine de Kaya’nın hakkını demir gibi paslatmadan eğmemek gerekir..

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER