CHP’nin emekliler için Ankara’da miting yaptığı saatlerde bende kuzenimi kayıp ettiğim iki stresli günün ardından belediye sınırları içinde olmasına karşın Ulaştırma Bakanlığına bağlanan Marmaray ile çıktığım yolda, uydu üzerinde yayın yapan ulusal tv Tempo TV’de canlı olarak sunduğumuz ‘Gazetecilerle Gündem’ adlı program yetişme telaşıyla günün yazısını yazmaya başlamıştım.
Ve nerden aklıma takıldıysa kaldığı Pensilvanya’da ki villasında kaçırıldığı haberleri ile yeniden ajans haberleriyle gündeme taşınan Feto ve Fetocuların KCK’dan daha tehlikeli olduğunu belirtip, bugün hala devam eden tartışmalı konunun fitilini ateşleyen ‘Orhan Atalay’ı hatırlayanız var mı?’ diye sormak istedim..
Bilmem ama fetonun yaptığı söylenen darbe girişiminin etki ve tepkileri süre dursun Ayhan Bora Kaplan olayını ‘eski bakanın polisi, yeni bakanın polisine operasyon yaptı’ denen bir operasyon ardından ‘darbe’ kelimesi yeniden ülke gündeminde..
Balık hafızalı denen akıllarımız hatırlar mı bilmem ama yıllar önce başlatılan, hala devam eden operasyonlarla bir türlü yerle bir edilemeyen ve getirileceği iddialarının adeta unutulan yada unutturulan başı hala okyanus ötesinde olan feto örgütünün devlet içinde uyuyan hücrelerinin olduğu da hala konuşulup, durur..
Evet, Atalay gibi Ardahan Göleli olan Gazeteci Mehmet Barasu’nun kendisine servis edilen belge, bilgileri bir gazeteci olarak haber yaptığı için hala hapiste olduğu, benim de Ardahan’da yerel bir gazeteci olmama karşın birinci sayfasında bir çok ulusal manşet, sürmanşet haberlere imza attığım ama bir anda birçokları gibi onunda fetocu diye suçlanıp, kapatılan Taraf Gazetesinde ki sür manşet haber ile bugün hala tartışılmaya devam eden fetoya işaret eden AK Parti Ardahan eski Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay bu önemli çıkışı sonrası bir çıkış daha yaparak önemli bir konuya dikkat çekmişti.
Hemde o dönem başbakan Erdoğan’ın başkanlığında kurulması beklenen yeni ‘bakanlar kurulunda bakan olarak yer alma ihtimali var denip, 4 dönem adeta beleşten vekil olup, 5. Kez milletvekili olmak için yeniden aday bile edilmediğini de hatırlayarak..
Evet, o dönem hem yeni bakanlar kurulunu kurmaya hazırlanan Erdoğan’ın hemde 17/25 Aralık Yolsuzluk Operasyonu ardından gelen 15 Temmuz Darbe Girişimi ardından insanları rast gele toplayıp içeri atan hakim, savcı ve diğer yetkililerin dikkatini çeken Atalay 7 Haziran ve ilçesinin ormanlarında patlayan mermiler ardından Demirtaş’ın, ‘Seni Başkan yaptırmayacağız’ dediği ve Erdoğan yenildiği için yenilenen seçimler olarak siyaset tarihine geçen 1 Kasım seçimleri ardından sorgusuz, sualsiz içeri atılanlardan bahsetmeden yaptığı o açıklamasının ne kadar samimi olduğu da hala tartışılır ve ucu açık bir durum olarak benim de aklımda, hafızamda kalır..
Ama yine de hiç yoktan iyi bir çıkış denebilecek bu açıklamanın bu ülkede ki insan haklarının ne derece sıkıştığını da ortaya koymaktadır.
Çünkü bu ülkede bir zamanlar koministler, anarşistler diye hak, hukuk arayan insanları suçlayanların bu kez kendileri aynı şekilde bir anda hemde hacı, hoca, cemaatçilikten alınıp, ‘terör örgütü’ olarak çuvala atılmış ve fetocu diye suçlananların yanı sıra PKK’cı, KCK’cı ve adını sayamadığımız adlarla binlerce insanın hiç bir suçlama yapılıp, iddianame hazırlanmadan hapishanelerde tutulduğunu Erdoğan’ın yeni listesinde bakan olma ihtimalini de tehlikeye atarak bu açıklamayı yapan AK Parti Ardahan eski Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay’da biliyor.
Evet sadece mağdur olanların fetocu diye suçlananlar değil, aylardır, yıllardır saçma sapan iddialarla içeri atılan siyasiler, aydınlar, gazeteciler, işlerinden edilen, mal varlıklarına el konulanların iş insanlarının mağduriyetlerinin sorgulanmadığı bir ülkede yine bir Ardahanlı ortaya çıkıp, cesaretle yaşanan olumsuzluklara dikkat çekmesi bir Ardahanlı olarak beni mutlu etmişti.
Ve bu Ardahanlının bu açıklamasının kirli havuzda beslenen basın ve medya tarafından değil, dünya basınında geniş yer bulmuş ve bir çok konu, sorun gibi kısa sürede unutulmuş olsa da bugün çekilen sancının altında yatanın hemşerim, eski vekil Atalay’ın yıllar önce işaret ettiği insan hakları, adalet, hak, hukuk ve en önemlisi güçlü, tam bir genel affın gündeme taşınması şarttır..
Bunun için de başta emekliler için miting düzenleyen ve Erdoğan’ı ziyarette sadece tutuklu emekli generallere özel af isteyen CHP olmak üzere her kesimin bu ülkede toplumsal bir affın acil olduğu kadar ülkeyi sosyal, siyasal, kültürel olarak rahatlatacak olan çıkışlara, cesur kararlara ihtiyaç duyulduğu da unutulmamasındadır..